EKONOMİ - 06 Aralık 2022 Salı 10:16

TCMB: 'Yıllık enflasyondaki gerilemeyi enerji ve temel mal grupları sürükledi'

A
A
A
TCMB: 'Yıllık enflasyondaki gerilemeyi enerji ve temel mal grupları sürükledi'

Merkez Bankası’nın fiyat gelişmeleri raporunda yıllık enflasyondaki gerilemeyi enerji ve temel mal gruplarının sürüklediğini bildirildi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Kasım ayı fiyat gelişmeleri raporunu yayımladı. Rapora göre, tüketici fiyatları kasım ayında yüzde 2,88 oranında artmış, yıllık enflasyon 1,12 puan düşerek yüzde 84,39 oldu. Bu dönemde tüketici yıllık enflasyonundaki gerilemeyi enerji ve temel mal grupları sürüklerken, aylık bazda gıda grubu fiyat gelişmeleri öne çıkmıştır. Yıllık enflasyon temel mallarda tüm alt gruplarda düşüş kaydetti. Enerji yıllık enflasyonu baz etkisiyle gerilerken, bu grupta aylık artış da nispeten ılımlı seyretti. Gıda grubu yıllık enflasyonundaki yükselişte taze meyve ve sebze kaleminin yanı sıra süt ve süt ürünleri fiyatları öne çıkmakla birlikte grup geneline yayılan artışların devam ettiği izlendi. Bu dönemde hizmet grubunda yıllık enflasyon kira ve haberleşmede yükselirken diğer alt gruplarda geriledi. Kiraların mevsimsel etkilerden arındırılmış aylık artış oranı ise yavaşladı. Elektrik, doğal gaz imalatının yanı sıra rafine petrol ürünleri ile ana metal sanayi fiyatlarındaki düşüşler öncülüğünde üretici fiyatlarında aylık artış oranı önemli ölçüde yavaşlamış, bu doğrultuda üretici yıllık enflasyonu geriledi. Bu görünüm altında, mevsimsellikten arındırılmış verilerle işlenmemiş gıda ürünleri hariç TÜFE (B) ve enerji hariç TÜFE (C) göstergelerinin aylık değişimlerindeki yavaşlama sürmüş, yıllık enflasyonlarında düşüş kaydedildi.

Kasım ayında tüketici fiyatları yüzde 2,88 oranında artmış ve yıllık enflasyon 1,12 puan azalarak yüzde 84,39 oldu. Bu dönemde B ve C endekslerinin yıllık değişim oranları sırasıyla 0,83 ve 1,54 puan azalarak yüzde 76,18 ve 68,91 olarak gerçekleşti. Alt grupların yıllık tüketici enflasyonuna katkıları incelendiğinde, bir önceki aya göre gıda grubunun katkısı 0,87 puan artarken, temel mal, enerji ve hizmet gruplarının katkıları sırasıyla 0,98, 0,93 ve 0,09 puan azalmıştır. Alkol-tütün-altın grubunun katkısı ise belirgin bir değişim göstermedi. Mevsimsellikten arındırılmış verilerle incelendiğinde, son dönemde B ve C endekslerinde aylık artışlarda gözlenen yavaşlama C endeksinde daha belirgin olmak üzere her iki endekste de devam etti. Fiyat artışları B endeksini oluşturan gruplardan hizmet sektörü ve temel mallarda zayıflarken, işlenmiş gıdada yükseldi.

Hizmet fiyatları kasım ayında yüzde 2,18 oranında yükselmiş, grup yıllık enflasyonu 0,48 puan artarak yüzde 60,72 olarak gerçekleşti. Bu dönemde yıllık enflasyon kira ve haberleşme hizmetlerinde yükselirken, diğer alt gruplarda gerileme kaydetti. Mevsimsellikten arındırılmış verilere göre, kira alt grubunda aylık artış bir önceki aya kıyasla yavaşlamıştır. Haberleşme alt grubunda fiyatlar telefon görüşmesi ve internet ücretleri belirleyiciliğinde yüzde 2,96 oranında artarken, bu grupta yıllık enflasyon yüzde 29,17’ye yükseldi. Diğer hizmetler alt grubunda fiyatlar aylık bazda yüzde 1,41 oranında yükselmiş, bu gelişmede bakım-onarım, eğlence-spor hizmetleri, ev içi hizmetler ve sigorta hizmetlerinin etkisi hissedildi.

Ulaştırma hizmetlerinde fiyatlar görece yatay seyretmiş, grup yıllık enflasyonu 1,54 puan geriledi. Yemek hizmetlerinin sürüklediği lokanta-otel grubunda fiyatlar yüzde 3,18 oranında artmış, yıllık enflasyon baz etkisiyle yüzde 80,30 seviyesine geriledi. Temel mal grubunda yıllık enflasyon 3,54 puan düşüşle yüzde 76,11 oldu. Bu dönemde, yıllık enflasyon tüm alt gruplarda geriledi. Dayanıklı mal fiyatları (altın hariç) kasım ayında yüzde 2,46 oranında artarken, bu gelişmeyi beyaz eşya, mobilya ve otomobil kalemleri sürükledi. Dayanıklı mal alt grubunda yıllık enflasyon baz etkisiyle 2,97 puan azalmış ve yüzde 89,50 seviyesine geriledi. Benzer bir şekilde, diğer temel mallarda bu dönem yüzde 2,17 oranında fiyat artışı gözlenirken, yıllık enflasyon 3,74 puan azalışla yüzde 81,64 olarak gerçekleşti. Bu alt grubun fiyat artışında, kişisel bakım ürünleri ve ev ile ilgili temizlik malzemeleri öne çıkmaya devam etti.

Giyim ve ayakkabı alt grubunda fiyatların mevsimsel eğiliminin aksine bu dönemde aylık bazda yüzde 1,54 oranında gerilemesiyle, yıllık enflasyon 4,41 puan düşüşle yüzde 36,22 oldu. Enerji fiyatları kasım ayında yüzde 1,28 ile son aylara kıyasla düşük bir oranda artmış, grup yıllık enflasyonu baz etkisiyle 10,06 puan azalarak yüzde 118 seviyesine geriledi. Aylık artışta akaryakıt fiyatlarında gözlenen yükselişin (yüzde 1,19) etkisi hissedilmiştir. Bu dönemde uluslararası propan ve bütan fiyatlarındaki gelişmeleri takiben tüp gaz fiyatlarında (yüzde 2,73) artış gerçekleşti. Kasım ayında şebeke suyu fiyatları ise yüzde 3,33 oranında yükseldi. Gıda ve alkolsüz içecekler grubunda yıllık enflasyon kasım ayında 3,50 puan yükselerek yüzde 102,55 oldu. Yıllık enflasyon işlenmemiş gıdada 5,00 puan artışla yüzde 97,24, işlenmiş gıdada ise 2,03 puan yükselişle yüzde 107,35 olarak gerçekleşti.

İşlenmemiş gıda grubunda mevsimsellikten arındırılmış veriler bu dönemde taze meyve ve sebze fiyatlarındaki yükselişin hızlandığına işaret etti. Diğer işlenmemiş gıda kaleminde başta süt fiyatları olmak üzere pirinç, patates ve bakliyat fiyatlarındaki artışlar dikkat çekmiştir. İşlenmiş gıda fiyatlarında görülen yüzde 5,86 oranındaki artışta çiğ süt fiyatlarının yansımalarının izlendiği peynir ve diğer süt ürünleri başta olmak üzere, ekmek-tahıllar, katı-sıvı yağlar, alkolsüz içecekler ile konserve sebze ürünlerinin etkisi öne çıkmıştır. Alkollü içecekler ve tütün ürünleri grubunda fiyatlar tütün ürünleri kaynaklı önceki aydan sarkan etkilerle yüzde 3,19 oranında yükselmiş, yıllık enflasyon 5,61 puan artışla yüzde 83,49 oldu. Yurt içi üretici fiyatları kasım ayında yüzde 0,74 oranında yükselmiş, yıllık enflasyon 21,67 puan azalışla yüzde 136,02 oldu.

Bu gelişmede, döviz kuru ve emtia fiyatlarındaki ılımlı seyrin etkileri hissedildi. Ana sanayi gruplarına göre bakıldığında, yıllık enflasyon enerjide daha belirgin olmak üzere, tüm alt gruplarda azalış gösterdi. Aylık fiyat gelişmeleri sektörler bazında incelendiğinde, bu dönemde elektrik, doğal gaz imalatı, rafine edilmiş petrol ürünleri ve ana metal sanayi fiyatlarında düşüş gözlenirken, diğer madencilik ve taş ocakçılığı, deri, kâğıt ve inşaat ile bağlantılı olan metalik olmayan mineral ürünleri fiyat artışları ile öne çıktı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Siirt Siirt’te yapılıyor, İstanbul, İzmir, Mersin’de yoğun talep görüyor Siirt’te peynir sezonunun başlamasıyla birlikte yayla peynirine talep arttı. Vatandaşlar kilolarca koyun peynirini alarak kış hazırlığı yapmaya başladı. Siirt’te yapılan yayla peynirinin İstanbul, İzmir ve Mersin’de yoğun talep gördüğü belirtildi. Her yıl ilkbahar mevsimiyle birlikte göçerler tarafından yaylalarda üretilen Siirt’in yöresel peyniri, bu yıl da tezgahlardaki yerini aldı. Peynir sezonunun başlamasıyla birlikte satışların arttığını belirten peynirci Ahmet Toprakçı, "Peynir göçer peyniridir. Kışlık peyniri burada satıyoruz ve herkes kış için peynir alıyor. Kimi 50, 100, 150, 200 kilogram peynir alıyor. Bizim Siirt peyniri meşhurdur. Hepsi koyun peyniridir, göçerlerindir. Çemikari Pervari tarafından geliyor. Tabi şimdi havalar daha sıcak olmamış ama 20 gün 1 aya kadar bütün peynir satılıp biter" dedi. "İl dışından çok yoğun talep var" İl dışından da peynire yoğun talep olduğunu söyleyen Toprakçı, "İzmir’e, İstanbul’a, Ankara’ya, Mersin’e her yere gidiyor bu peynir. Bizim peynir bir numara çok kalitelidir. Kışlık herkes alıyor bunu. Biz de burada satıyoruz. Yayladan gelen peyniri biz buradan satıyoruz. Kışlık peyniri bazıları yer altına koyuyorlar, bazıları ise soğuk hava deposuna koyuyorlar. Şu anda kilosu 130 TL ama yaz ilerledikçe 200 TL’ye kadar da çıkabilir’’ şeklinde konuştu. Peynir almaya gelen Yasin Toprak, "Peyniri her sene alıyoruz. Market peyniri yenmiyor. Yazın alıp kışın yiyoruz. Fiyatı da 130 TL uygundur. Bu taze peynirdir. 20 veya 25 kilo alıyoruz. Yazın alıyoruz, kışın tüketiyoruz’’ diye konuştu.
İstanbul “Türkiye’deki üniversitelerin 73’ü kurumsal akreditasyona sahip” Yükseköğretim Kalite Kurulu (YÖKAK) tarafından düzenlenen “Uluslararası Kalite Güvencesi ve Akreditasyon Konferansı” Ankara’da gerçekleştirildi. Kongrenin açılış konuşmasını yapan YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, Türkiye’deki üniversitelerin 73’ünün kurumsal akreditasyona sahip olduğunu bildirdi. Özvar, 2027’ye kadar üniversitelerin tamamına yakınının akreditasyon sürecini tamamlamasını beklediklerini söyledi. Ana teması "Yükseköğretimde Kalitenin İçselleştirilmesi ve İyileştirilmesi" olan konferansın amacı, yükseköğretimde kalite güvencesi alanındaki bilimsel gelişmeleri, yenilikleri, deneyimleri ve farklı bakış açılarını bir araya getirmek olan “Uluslararası Kalite Güvencesi ve Akreditasyon Konferansı” düzenlendiği Hacı Bayram Veli Üniversitesi’nde tamamlandı. Türkiye’den ve dünyadan birçok bilim insanını, ulusal ve uluslararası akreditasyon kuruluşları temsilcilerini bir araya getiren kongrede yükseköğretimin geleceği tartışıldı, bildiriler sunuldu. Kongrenin açılış konuşmasını yapan YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, Türkiye’deki üniversitelerin 73’ünün kurumsal akreditasyona sahip olduğunu bildirdi. Özvar, 2027’ye kadar üniversitelerin tamamına yakınının akreditasyon sürecini tamamlamasını beklediklerini söyledi. “Yetkilendiren 24 ulusal ve 13 uluslararası akreditasyon kuruluşu var” Program bazındaki akreditasyonların YÖKAK tarafından yetkilendirilen 24 ulusal ve 13 uluslararası akreditasyon kuruluşu tarafından yürütüldüğünü hatırlatan Özvar, “Mevcut durumda yükseköğretim sistemimizde akreditasyondan geçen programların sayılarının artmasını beklediğimizi ifade etmek isterim" diye konuştu. “En önemli konulardan biri öğrencilerin beklentileri” Konferansın açılış konuşmacılarından bir diğeri ise Avrupa Yükseköğretimde Kalite Güvencesi Birliği (ENQA) Başkan Yardımcısı Doris Herrmann oldu. Herrmann, “Avrupa’da eğitim standartlarını ve yönergelerimizi güncelliyoruz. Eğitimde reformlar yapacağız. 2027 yılında yeni eğitim standartlarını yayınlamayı amaçlıyoruz. Mayıs ayında Avrupa eğitim bakanları Tiran’da toplanıyor. Yükseköğretim alanında 2030 yılına kadar yaşanacak gelişmeler hakkında bilgilendirileceğiz. Altı çizilen en önemli konulardan biri, üniversite öğrencilerinin beklentileri, yaşantıları ve sosyal hayatları” şeklinde konuştu. “Gerçek performanslar daha doğru şekilde değerlendirilebilir” Kongreye “Yükseköğretimde Kalitenin Tamamlayıcı Haritası: Eksik Veriler ve Değerlendirme Stratejileri” başlıklı, İstanbul Beykent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Volkan Öngel ile hazırladığı bildiri ile katılan akademisyen Dr. Gözde Bozkurt, Yükseköğretim Kalite Kurulu resmi internet sitesinde paylaşılan Gösterge Değerlendirme Raporunu inceledi. Üniversitelerde eksik veriler olduğu sonucuna varan Bozkurt, “Eksik veriler dikkate alınarak daha etkili ve bilgi temelli kararlar alınabilir. Bu da Yükseköğretim kurumlarının gerçek performanslarını daha doğru bir şekilde değerlendirmesine ve kaliteyi artırmak için daha etkili stratejiler geliştirmesine yardımcı olacaktır” ifadelerini kullandı. Kongrede ayrıca kurumsal akreditasyon almaya hak kazanan üniversitelerin rektörlerine ise belgeleri teslim edildi. Akreditasyon belgelerini İstanbul Beykent Üniversitesi adına Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Kazım Sarı aldı.