ASAYİŞ - 19 Aralık 2014 Cuma 16:08

Tekvandocu öğretmen dövdü, bebeğini düşürdü

A
A
A
Tekvandocu öğretmen dövdü, bebeğini düşürdü

İzmir’de kadın meslektaşının saldırısına uğrayan öğretmen Funda Demircan’ın önce bacağı üç yerden kırıldı ardından da 9 haftalık bebeğini kaybetti.

Aynı zamanda tekvandocu olduğu öğrenilen S.A iddiaya göre Funda Öğretmen’in üzerine çıkarak darp etti.
İzmir Karşıyaka Fevzipaşa Ortaokulu'nda beden eğitimi öğretmeni olan Funda Demircan (34) geçtiğimiz 29 Mayıs’ta okulda kendisi gibi beden eğitimi öğretmeni olan S.A.'dan çay fincanını istedi. İddiaya göre S.A. "Az ye de kendine bir uşak tut" dedi.

Olaydan sonra birbiriyle tartışmaya başlayan iki öğretmen kavga etmeye başladı. Kavga sırasında aynı zamanda tekvandocu olduğu öğrenilen S.A. Funda Hoca’nın önce ayak bileğine tekme attı. Ardından da üzerine çıkarak darp etti. Ayağı 3 yerinden kırılan ve tüp bebek yöntemiyle hamile kaldığı 9 haftalık bebeğini de düşüren Funda öğretmen, S:A’dan şikayetçi oldu.

Arka arkaya ameliyat geçirdiğini ve olay tarihinden beri raporlu olduğunu, işe gidemediğini belirten Demircan bir müddet İzmir MEdicalpark Hastanesi'Nde tedavi gördü. Demircan, "Bu meslektaşım aynı okulda daha önce de fiili ve sözlü olarak 5 kişiye daha saldırdı. Ben mağdur edildim. O gün önce ayak bileğime tekme attı, ardından da üzerime çıkıp darp etti. Olayın ardından da 9 haftalık bebeğimi düşürdüm” dedi.

“ESKİDEN HEP BİRLİKTELERDİ”
Olayın geçen yıl okul kapanmadan önce gerçekleştiğini belirten öğrenciler ise iki öğretmenin önceden sürekli birlikte kahve içtiklerini anlattı. Öğrenciler Funda hocanın çok sıcakkanlı olduğunu S.A’nın ise biraz saldırgan bir tavrı olduğunu sözlerine ekledi. S.A. hakkında ceza davası açıldı.

MİHRAP DÜZÖZ -SİNAN YENİÇERİ
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Amasya Naci Görür’den deprem molozları için uyarı: “Belediyeler şimdiden düşünmeli. Deprem olduğu zaman çok geç” Yer Bilimci ve Deprem Uzmanı Prof. Dr. Naci Görür, “Deprem molozları ya geri kazanılmalı. Veyahut da uluslararası yöntemlerle bertaraf edilmeli. Havayla, suyla ilişkileri kesilmeli. Bunu belediyeler şimdiden düşünmeli. Deprem olduğu zaman çok geç” dedi. Birinci derece deprem kuşağı üzerinde bulunan Amasya’nın Merzifon ilçesinde vatandaşlarla bir araya geldiği programda deprem molozlarının içerisinde asbest, demir, çimento, kağıt, kimyevi madde, parlayıcı madde, toksik maddelerin bulunduğuna işaret eden Prof. Dr. Naci Görür, “Eğer herkesin yaptığı gibi. İstanbul’da onu yaptılar. Arabalara doldurup götürüp denize, etrafa dökerseniz kendinizi yok edersiniz. Uzun dönemde depremin öldüremediği insanları da siz çevreyi kirleterek ölümüne neden olursunuz” diye konuştu. Belediyelerin sorumluluk alanlarında yapıları depreme karşı dayanıklı olmaya hazırlarken muhtemel bir depremde yıkılan binaların molozlarının bertaraf edilip geri kazanımının sağlanmasını da planlaması gerektiğinin altını çizen Naci Görür, “Bunu belediye şimdide düşünmeli. Deprem olduğu zaman çok geç. O kargaşa, gürültüde ne yapacaklarını şaşırabilirler” şeklinde konuştu. Programa evsahipliği yapan Merzifon Belediye Başkanı Alp Kargı da, depreme karşı dirençli Merzifon’u inşa etme çabası içerisinde olduklarını vurguladı.
Bursa Eski Bulgaristan Başbakanı Denkov: “Vatandaşlık başvurularının bir an önce değerlendirilmesi hususunda çalışmaya hazırız” Eski Bulgaristan başbakanları Nikolay Denkov ve Kiril Petkov, Bursa’daki Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği’ni (BAL-GÖÇ) ziyaret etti. İki ülke arasındaki ilişkilerin ele alındığı toplantıda vatandaşlık başvuru süreci ve geçmişte yaşanan asimilasyon politikaları sorunu konuşuldu. Eski Bulgaristan başbakanları Nikolay Denkov ve Kiril Petkov, bir dizi ziyaret için Bursa’ya geldi. Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği yönetimini ziyaret eden Denkov ve Petkov, yapılan görüşmede iki ülke arasındaki ilişkileri ele aldı. BAL-GÖÇ Genel Başkanı Prof. Dr. Emin Balkan, Bulgaristan göçmeni Türklerin sıkıntılarını dile getirirken en çok şikayetlerden birinin Bulgaristan vatandaşlığı başvurusunda yaşanılan zorlu süreç olduğunu söyledi. Bu konu hakkında çalışma yapılmasını dilediklerini belirten Balkan, geçmişte Türklere asimilasyon uygulayanların yıllardır ceza almadığını da ifade etti. "Başvuru sürecinin zorluğu dijitalleşmemekten kaynaklanıyor" Bulgaristan vatandaşlığındaki başvuru sürecinin sadece Türklere yönelik bir sorun olmadığını, tüm dünyadan benzer şikayetler aldıklarını aktaran eski Bulgaristan Başbakanı Nikolay Denkov, “İnsanların yapmış olduğu vatandaşlık başvurularının bir an önce değerlendirilmesi hususunda çalışmaya hazırız. Fakat bunun sadece Türkiye’ye yönelik bir durum olduğunu düşünmeyin. Biz aslında Bulgaristan’ın bütün dünyadaki konsolosluklarında benzer şikâyetleri alıyoruz. Bütün dünyadaki Bulgar vatandaşları, özellikle vatandaşlık şikayetlerini bizlere iletmekteler. Bu problemin dijitalleşme sıkıntısından kaynaklı olduğunu düşünüyoruz ve bu hizmetleri gerçekleştirme sürecinin gereksiz bazı konularla uzatıldığı gibi bir inanış oluşuyor. Bu konuda çalışıp bir an evvel dijitalleşme ve süreçlerle ilgili belirli bir süre içerisine alınarak halledilmesi gerektiğini düşünüyoruz” şeklinde konuştu. “Benim ailem de bu sıkıntıları yaşadı” 80’lerde Türklerin yaşadığı sıkıntıları kendi ailesinin de yaşadığını belirten Kiril Petkov ise, “Yaşanan olaylardan sonra neden hala ceza alan yok diye sordunuz. Bu insanlar benim aileme de bu sıkıntıları yaşattığı için beni de kişisel olarak incitmekte ve hala ben de bunu sorguluyorum. Bu süreçte aslında yapmak istediğimiz şey insanların belirli bir siyasi oluşum tarafından kullanılmasını engellemek. Çünkü onlar siyasi faaliyetlerini insanlara yardım için kullanmaktan ziyade kendi çıkarları için kullanıyorlar. Biz buradaki kurumlarla beraber, siyasi oluşumlarla beraber yolsuzluk zincirinin sona erdirilmesi için mücadele ediyoruz. Bunun değiştirilmesini istiyoruz. Bu şekilde kapsamlı bir demokratikleşme süreci sağlayabiliriz. Bunlar geleneksel yöntemlerle gerçekleştirilebilecek bir şey değil. Biz bunları yenilikçi bir yolla yapmak istiyoruz” dedi.