KÜLTÜR SANAT - 21 Eylül 2019 Cumartesi 10:08

Tel Aviv’de yazılan oyunu Kosovalı yönetmen Ankara’da sahneleyecek

A
A
A
Tel Aviv’de yazılan oyunu Kosovalı yönetmen Ankara’da sahneleyecek

Devlet Tiyatroları (DT), Kosovalı yönetmen Nafiz Sami Gürcüali’nin yönetmenliğini üstlendiği, parçalanmış bir Filistinli ailenin hikâyesinin anlatıldığı ‘Maskeliler’ oyununu Ankara seyircisiyle buluşturacak.

Stüdyo Sahne’de provalarına devam eden, Ilan Hatsor’un yazdığı ‘Maskeliler’ adlı oyunun yönetmen koltuğunda Nafiz Sami Gürcüali oturuyor. Nebil Tarhan’ın Türkçe’ye çevirerek Türk tiyatrosuna kazandırdığı eserin ilk okuma provası 30 Ağustos’ta yapıldı. 15 Ekim Salı günü prömiyerinin yapılacağı ‘Maskeliler’ oyunu için heyecanlı olduğunu söyleyen Gürcüali, Kosova’da başlayan tiyatroculuk kariyerinin Türkiye’ye geliş hikayesini İHA’ya anlattı.

“Türkler bu toprakları yeniden fethetti”
Kosova’da Türklerin en yoğun yaşadığı Prizren şehrinden, Devlet Tiyatroları bünyesinde sahnelenecek ‘Maskeliler’ adlı oyunu yönetmek için gelen Nafiz Sami Gürcüali, “Kosova’nın en güzel şehrinden ve Türklerin en yoğun yaşadığı Prizren şehrinden geliyorum. Bizim orada bir tiyatromuz var ‘Prizren Türk Tiyatrosu’ ben oranın kurucusuyum. 1978 yılından bu yana devamlı sahnedeyim. Güzel şeyler yapıyoruz. Oynadığımız oyunları Prizren’de, bütün Kosova’da Türklerin yaşadığı yerlerde sahneliyoruz. Kosova’da hazırladığımız oyunlarla Türkiye’de değişik festivallere katılıyoruz. 12 defa Konya’da düzenlenen ‘Türkçe Tiyatro Yapan Ülkeler’ festivaline katıldık. Bu festivallerde çok güzel arkadaşlıklar edindik. Hatta orada ’39 Basamak’ adında bir oyun da sahneye koyduk. Aynı zamanda başka festivallere de katılıyoruz. Bursa’da gerçekleştirilen ‘Uluslararası Balkan Ülkeleri Tiyatro Festivali’ne de katıldık. Adana’da festivallere katıldık. Zengin bir geçmişimiz var. Eski Yugoslavya döneminde de bir festivale katıldık” diyerek başından geçen ilginç bir olayı paylaştı. Gürcüali, Bosna’da düzenlenen bir festivalde yönettiği oyunun birincilik kazanması üzerine Boşnak gazetelerinin attığı başlıklardan gururla bahsetti. Gürcüali, “Bosna’da Cumhuriyet çapında bir festival düzenlendi ve biz o festivalde birinciliği kazandık. Bizim oyundan sonra ertesi gün Boşnak gazetelerde şu ifadeler yer aldı, ‘Türkler bu toprakları yeniden fethetti’. Unutulmayacak güzel bir anıydı bizim için. Tiyatroda böyle güzel günler geçti” ifadelerini kullandı.

“3 Filistinli erkek kardeşin mücadelesini anlatıyor”
Ilan Hatsor’un Tel Aviv Üniversitesinde Oyun Yazarlığı ve Yönetmenliği Bölümü'nde öğrenim gördüğünü söyleyen Gürcüali, Hatsor’un 1990’lı yıllarda ‘Maskeliler’ adlı oyunu yazdığını belirtti. Gürcüali, oyun hakkında da bilgi vererek, "Hatsor, okuduğu yıllarda, 1990’lı yıllarda ‘Maskeliler’ oyununu yazmış. Maskeliler oyunu da kendisinin ilk oyunu. Maskeliler oyunu, savaşın ortasındaki Filistin’de parçalanmış bir ailenin mücadelesini gösteriyor. Trajedisini gösteriyor. Ilan Hatsor, 3 Filistinli erkek kardeşin ihanet ve aldatma üzerine; ölüm, kalım mücadelesini anlatıyor. Oyun 1990 yıllarında Batı Şeria’da Filistin’de, Samarya’da büyük bir köyde bir kasap dükkanında geçiyor. Bu oyun Tel Aviv’de dünya prömiyeri yaptı. Sonra Avrupa’da değişik ülkelerde sahnelendi. Kısmetse biz de bu oyunu sahnelemek istiyoruz. Güzel bir ekibimiz var ve çok yoğun çalışıyoruz. Ben buraya gelmeden önce böyle bir ekiple çalışacağımı bilmiyordum, bana güzel bir sürpriz oldu” dedi.

“Seyirciyle buluşmayı sabırsızlıkla bekliyorum”
Ankara seyircisiyle buluşmayı sabırsızlıkla beklediğini ifade eden Gürcüali, “Daha önce Ankara seyircisiyle buluşmuştuk. Bizim savaştan sonra, 1999’lu yıllardan sonra Haldun Taner’in ‘Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım’ oyunuyla Şinasi sahnesinde oynamıştık. Ankara seyircisiyle buluşmamız ilk defa olmuyor. Bir tecrübemiz var. Ama şimdi burası daha başka, daha heyecanlı çünkü oyunu burada sahneye koydum, merak ve sabırsızlıkla bekliyorum. İnşallah oyunumuzu beğenirler. Oyun 15 Ekim’de Stüdyo Sahnesi’nde oynanacak” diye konuştu.

Tel Aviv’de yazılan oyunu Kosovalı yönetmen Ankara’da sahneleyecek

“Türkiye güçlü olursa bizim de sesimiz gür çıkıyor”
Türkiye’den gelen teklif üzerine gurur duyduğunu söyleyen Nafiz Sami Gürcüali, tiyatro aracılığıyla insanlara Türkçe seslenmekten duyduğu mutluluğu anlattı. Gürcüali, “Gurur duyulacak bir şey. Biz başka bir ülkede yaşıyoruz. Bizim ülkemiz küçücük bir ülke. Biz Türkler orada resmi rakamlarda 18 bin Türk olduğumuzu biliyoruz. Ama Türkçe konuşanların sayısı 300 bin. Biz orada Türkçe’mizi yaşatmak için mücadele veriyoruz. 40 yıldır bu işle uğraşıyoruz. Devletten fazla bir destek almadan, kendi imkanlarımızla; tiyatro aracılığıyla bizim insanlarımıza Türkçe olarak sesleniyoruz. Bu başarıların ardından da festivaller geliyor. Bu festivallerde sahneye koyduğum oyunlarımı izlediler. Bu vesileyle tanışmış olduk ve ardından da bir davet geldi. Ben de daveti seve seve kabul ettim. Çünkü bizim için büyük bir onur. Bizim Türk tiyatromuz için büyük bir onurdu ve aynı zamanda bir destektir. Biz Türkiye’yi çok seviyoruz. Biz Türkiye’yi bizim anavatanımız gibi görüyoruz. Türkiye’nin her zaman güçlü olmasından yanayız. Türkiye güçlü olduğu zaman bizim de orada sesimiz gür çıkar” şeklinde konuştu.

Yönetmenliğini Nafiz Sami Gürcüali’nin yaptığı oyunun dekor tasarımını Seyhan Kırca, kostüm tasarımını İnci Kangal Özgür, ışık tasarımını Zekai Göksu, yönetmen yardımcılığını Gökçe Yurtsal’ın üstleniyor. Oyunda; Mehmet Demiralp, Caner Kadir Gezenler ve Egemen Büyüktanır rol alıyor.

Emin Kuvat - Fatih Erdoğan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Nakipoğlu Mahallesi’ndeki evlerin restorasyonu tamamlanıyor Konya’nın merkez Karatay ilçesinin geçmişini yansıtan ve ilçenin çeşitli noktalarında bulunan 100 yılı aşkın tarihe sahip yapılar, Karatay Belediyesi’nin çalışmalarıyla bir bir yeniden ayağa kaldırılıyor. Söz konusu yapıların korunup geleceğe taşınması amacıyla Nakipoğlu Mahallesi’nde devam eden restore çalışmalarını yerinde inceleyen Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca; “Tarihimizi korumaya ve yaşatmaya devam ediyoruz” dedi. Konya’ya özgü mimari özellikleri yansıtan; kerpiç, ahşap ve taş kullanılarak inşa edilen tarihi yapılar, Karatay Belediyesi’nin yürüttüğü restorasyon çalışmalarıyla eski günlerine yeniden döndürülüyor. Bu çerçevede Nakipoğlu Mahallesi’nde 125 yıllık geçmişe sahip iki tarihi ev, Karatay Belediyesi ekipleri tarafından restore ediliyor. Söz konusu yapıların restorasyon çalışmalarında artık sona gelinirken; Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca, çalışmaları yerinde inceledi. “Konya’mızın tarihi değerlerine sahip çıkıyoruz” Konya ve Karatay’ın yüzlerce yıllık geçmişini yansıtan tarihi evleri gelecek kuşaklara aktarmak için yürüttükleri restorasyon çalışmalarının başarılı bir şekilde sürdüğünü söyleyen Başkan Kılca, “Konya’mızın tarihi mimari özelliklerini taşıyan ve zaman içinde tahribata uğrayan evlerimizi tek tek tespit ederek önce korumaya alıyoruz. Konya’mızın tarihi değerlerine sahip çıkıyoruz. Şu anda tarihi bir Konya evindeyiz. Bu tür evlerimizi kamulaştırarak, restore ediyoruz. Nakipoğlu Mahallemizde tarihi bir evimizin restoresini tamamlamak üzereyiz. Burada eski yüklüklerimiz, aynalıklarımız ve sahanlıklarımız var. Ahşaptan ve hepsi el emeği ürünler. Bunları gelecek nesillerimize taşımış oluyoruz. Eski evlerimizde kerpiç ve ahşap malzemeler ve hasır tavanlardan oluşan bu yapıyı gelecek kuşaklara aktarmamız önemli. Bu tür yapılara sahip çıkacağız. Evde detaylar çok etkileyici. 125 yıl öncesine ait bir aynalığımız var ve bunu koruma kurulunun da görüşünü alarak eski haline uygun restore ediyoruz. Karatay Belediyesi olarak bu tür projelerimize sahip çıkarak Konya’mızın ve Karatay’ımızın kadim geçmişini yüzyıllar ötesine aktarmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
Diyarbakır Uzmanlar, yaz ayalarının gelmesiyle göz sağlığını tehdit eden güneş gözlüğüne dikkat çekti Diyarbakır’da uzmanlar, yaz ayalarının gelmesiyle gözlük tercihi ve kullanımında dikkat edilmediğinde göz sağlığını tehdit eden sağlık sorunlarına dikkat çekti. Güneş gözlüğü, genellikle havaların ısınmasıyla birlikte yaz aylarında ağırlıklı olarak kullanımı tercih ediliyor. Uzmanlar ise, güneş gözlüğünün her mevsim göz sağlığı için önemli olduğuna dikkat çekerken, gözlük tercihinde standartlara uyulmadığı taktirde göz sağlığında ciddi sağlık sorunları ile karşılaşacağını vurguluyor. Diyarbakır’da Memorial Hastanesi’nde Op. Dr. Belgin Ekmekçiler, güneş gözlüklerinin çoğunlukla aksesuar amaçlı düşünüldüğünü ve bunun tam tam tersi bir şey olduğunu söyledi. Güneş gözlüklerini koruyucu bir tedavi olarak uyguladıklarını belirten Dr. Ekmekçiler, çünkü güneş ışınlarında göze zarar ultraviyole dedikleri gözle görülmeyen ışıkların olduğunu kaydetti. Bu ışıkların gözün birçok yapısına hasar verdiğinin altını çizen Dr. Ekmekçiler, şöyle konuştu: "Ciltten başlayıp retinaya kadar. Örneğin cildimizde kırışıklıkları artırıyor, et büyümesi yaparak görmemizi etkiliyor. Yine lensimiz dediğimiz gözümüzün merceğinde proteinleri de denature ederek katarak oluşmasını hızlandırıyor. Ve en önemlisi de gözümüzün arkasındaki fotoğraf filmi dediğimiz retinada sarı nokta oluşmasına sebep olarak da geri dönüşümü olmayan ciddi görme kayıplarına sebep oluyor. Biz de bu sebepten dolayı hastalarımızı ışıklardan korumak için güneş gözlükleri öneriyoruz." Güneş gözlüklerinin birçok yerde aksesuar olarak alınabildiğine dikkat çeken Dr. Ekmekçiler, “Ama güneş gözlüğünün asıl özelliği ultraviyole blokajının olması gerekiyor. Bu blokaj olmadan sadece renkli olmasında hiçbir anlamı olmuyor. Hatta siyah camlar göz bebeğimizi büyüterek gözümüze ultraviyole ışınlarının daha çok girmesine sebep olarak hasarı daha da katlayarak artırabiliyor. Bu sebepten güneş gözlüğü alacağımızda bunun aksesuardan çok koruyucu bir tedavi olduğunu bilmemiz gerekiyor. Ve aldığımızın camları hangi özellikte olduğunu, daha iyi bilmemizi gerektiriyor dedi. "Bizim açımızdan çerçeve önemli değil, camın üstünde olan ultraviyole blokajları" “Bizim açımızdan çerçeve önemli değil, camın üstünde olan ultraviyole blokajları” diyen Dr. Ekmekçiler, “Bunu da ancak nasıl anlayabiliriz? Gözle anlayabileceğimiz bir özellik değil. Ancak aldığımız gözlüklerin garanti belgelerinde ultraviyole yüzde 100 koruma şeklinde yazar. Ya da güneş gözlüklerinin CE belgesi dediğimiz denetlenmiş, kurumlar tarafından verilen özellikleri vardır. Bunun mutlaka olması gerektiğini kontrol etmemiz gerekiyor ki gözümüzü bu yüksek doz ultraviyoleden koruyabilelim” şeklinde konuştu. 21. Bölge Güneydoğu Optisyenler Gözlükçüler Odası Yönetim Kurulu Başkanı Abdurrahim Erdoğan ise, güneş gözlüğü mevsimsel olarak kullanılabilecek bir gözlük olmadığını, ultraviyole denilen olayın her ne kadar yaz aylarında özelikle bölge itibariyle güneş ışınlarının dik geldiği dönemlerde daha çok gözde ve ciltte hasara sebebiyet verse de, yılın geri kalan periyodlarında da ultraviyole yoğunluğu olduğu dönemler olduğunu söyledi. Güneş ışınların en dik geldiği baharın sonları ve yaz aylarının başlangıcına denk gelen mevsimde ultraviyole özellikli güneş gözlüğü takılması göz ve görme sağlığı adına ciddi bir önem arz ettiğini kaydeden Erdoğan, “Tüketicilerimizin dikkat etmesi gereken en önemli hususlardan biri her koyu renkli gözlük korucuyu bir güneş gözlüğü değildir. Bunu kesinlikle bilmemiz lazım. Hatta güneş gözlüğü camları ultraviyoleden değil de, boyadan elde edildiği takdirde daha koyu bir hal alır. Bu koyu cam rengi gözbebeğinin olağandan daha çok büyümesi, dolayısı ile ultraviyole dediğimiz sarı nokta görme alanlarına daha çok gelmesi, daha çok zarar vermesine sebebiyet verir. Bir güneş gözlüğü muhakkak suretle Sağlık Bakanlığının denetimi altında olan optisyenlik müesseselerinden temin edilmesi gerekir. Çünkü rutin olarak bakanlık ve sağlık müdürlüğü denetimi altında. Buna bağlı olarak ultraviyoleden elde edilen Avrupa standartlarına uyumlu güneş gözlükleri satışı mevcut” ifadelerine yer verdi. Müşterilerden Çağrı Eren, yaz aylarında genelde Diyarbakır çok sıcak olduğu için maalesef takmak zorunda olduklarını söyleyerek, “Gözlerimizi de güneş ışınlarından korumamız gerekiyor. O yüzden gözlüğümü tamire getirmiştim ve yenisini de almayı düşünüyorum” dedi.
Konya Konyaspor, ligin son 4 haftasında küme düşmemeye oynayacak Trendyol Süper Lig’de sezonun 4. haftasını 4. sırada tamamlayan, sezon başından bugüne 4 hoca değiştiren, son 4 haftaya da küme düşecek 4 takımın bir sıra üstünde giren Konyaspor, oynayacağı son 4 maçta küme düşmeme mücadelesi verecek. Trendyol Süper Lig ekiplerinden Konyaspor, 2023-2024 sezonunda Sırp Teknik Direktör Aleksandar Stanojevic yönetiminde ilk 4 hafta çıktığı maçlarda 2 galibiyet, 2 beraberlik alarak 8 puan topladı. Konyaspor, bu maçların sonunda ligde 4. sıraya yükseldi. Yeşil-beyazlılar, Sırp teknik direktör ile çıktığı diğer 5 maçta ise 1 beraberlik, 4 yenilgi alarak 1 puan topladı. Ligin ilk 9 haftasını 9 puanla 15. sırada tamamlayan Konyaspor’da, Aleksandar Stanojevic görevinden istifa ederken, teknik direktörlük görevine Hakan Keleş getirildi. Hakan Keleş ile 10 maça çıkan Konya ekibi, 2 galibiyet, 5 mağlubiyet ve 3 beraberlik alarak 9 puan topladı. Kötü gidişata engel olmayan Hakan Keleş ile deplasmanda Fenerbahçe’ye 7-1 mağlup olan Konyaspor, bu maçın ardından düşme hattında 18. sırada yer alırken, Keleş’le yollarını ayırdı. Yeşil-beyazlı ekip Hakan Keleş ile yolların ayrılmasından sonra 62 yaşındaki Bosna-Hersekli çalıştırıcı Fahrudin Omerovic ile mukavele imzaladı. Fahrudin Omerovic, yeşil-beyazlı takımın başında çıktığı 14 lig maçında 4 galibiyet, 5 mağlubiyet ve 5 beraberlik alarak 17 puan elde etti. Bu maçlarda 16 gol atan yeşil-beyazlılar, kalesinde 15 gol gördü. Ligin 34. haftasında deplasmanda oynanan Sivasspor maçında alınan 1-0’lik mağlubiyetin ardından Fahrudin Omerovic ile yollarını ayıran Konya ekibi, teknik direktörlük görevine Sportif Direktör Ali Çamdalı’yı getirdi. Ali Çamdalı yönetiminde Fenerbahçe karşısında zorlu bir mücadeleye çıkacak olan Konyaspor, küme düşme hattının bir sıra üzerinde yer alıyor. Trendyol Süper Lig’de sezona iyi bir başlangıç yaparak 4. haftada 4. sıraya yükselen Konyaspor, daha sonra o başarılı günleri bir daha bulamadı. Yeşil-beyazlılar ligin son 4 haftasına girilirken küme düşme potasının 1 sıra üstünde 16. sırada yer alıyor. Konyaspor, yarın ligin 35. haftasında kendi evinde Fenerbahçe ile karşılaşacak. Fenerbahçe ile Süper Lig tarihinde bugüne kadar 45 kez karşı karşıya gelen Konyaspor, söz konusu maçlarda sarı-lacivertli ekibe 34 defa mağlup olurken, 8 maçı kazandı, 3 karşılaşma ise beraberlikle sonuçlandı.