GÜNDEM - 19 Aralık 2018 Çarşamba 14:40

Telabyad'da PKK-PYD zulmü

A
A
A
Telabyad'da PKK-PYD zulmü

Suriye'nin Telabyad kentinde kontrolü elinde bulunduran PYD ve PKK'lı teröristler, zulmettiği Arap halkını tekme tokat bölgeden kovuyor. Teröristlerin zorla vatanından çıkarttığı Abou ailesi, sığındıkları Türkiye'de göz yaşları içerisinde yaşadıklarını anlattı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Fırat'ın doğusuna yönelik operasyonun sinyalini vermesi üzerine gözlerin çevrildiği Telabyad'da PYD ve PKK'lı teröristler, bölge halkına zulüm ederek, Arapları kendi topraklarından ve evlerinden kovuyor. Teröristlerin yaptığı zulmü anlatan aile, bir gece ansızın evlerine yapılan baskın ile evsiz yurtsuz kaldıklarını söyledi.

Telabyad’da doğup, büyüdüğünü vurgulayan İbrahim Abou, "Gece 09:00’da baskın verdiler eve geldiler. 'Hadi bakalım Telabyad’a terket, Türkiye’ye, Erdoğan’a git dediler. Ben de burada doğdum, büyüdüm. Burası benim vatanım dedim. Hayır gideceksiniz dediler, kapıyı kapattılar, anahtarları cebine koydular. Yarın sabaha kadar mühlet veriyoruz, dediler. Beni 65 yıldır kendi yaşadığım topraklardan, Telabyad’dan Türkiye’ye sürgüne gönderdiler. ‘Biz seni burada istemiyoruz, burada yaşayacağın, nefes alacağın bir zamanın kalmadı. Hadi gidin Türkiye’ye, Erdoğan’a. Erdoğan sizin akrabanız, o sizi kurtarsın. Biz sizi artık burada istemiyoruz’ diyerek, bizim vatanımızdan çıkararak, bağlarımızı kopardılar. Sadece üzerinde giydiğim kıyafeti almama izin verdiler" dedi.

"Kimliğimi almak isteyince beni ve ailemi dövdüler"

Abou, kimliğini almak istediğinde ise teröristlerin kendisini, karısını ve kızını dövdüğünü anlatarak, "Bizi oradan döverek, hakaret ederek, gönderdiler. Hem beni, hem çocuklarımı, hem kızımı gönderdiler. Hatta bir silahın dipçiği ile kızıma vurarak, parmağını kırdılar, yaraladılar. Kimliğimi, aile defterimi istedim, vermedikleri gibi akşamın bir vakti, hakaret ederek, beni, eşimi ve çocuklarımı dövdüler. Gece yarısında istemediğim halde, beni apar topar sınırdan kovalarcasına beni topraklarımdan çıkardılar. Ben de Türkiye’ye sığınmak zorunda kaldım" şeklinde konuştu.

"Adam yerine koymadığımız teröristler vatanımıza sahip çıktı"

PKK-PYD'li teröristleri bölgede önceleri adam yerine bile koymadıklarını söyleyen İbrahim Abou, şimdi teröristlerin evlerini, yurtlarını çaldıklarını kaydetti. Yapılanları unutamayacağını vurgulayan Abou, göz yaşları içerisinde konuşmasını sürdürdü. Abou, "Boğazım düğümlendi, konuşmakta bile zorlanıyorum. Kolay değil, o günler çok zor geçti. 65 yaşında adamım. İnsanın büyüklerine saygısı olmaz mı? Beni bu halimle dövdüler. O günleri anmak ve hatırlamak bile istemiyorum. Gözlerim yaşarıyor, kelimeler boğazıma düğümleniyor. Gerçekten anlatmak çok güç, doğduğum büyüdüğüm toprakları, bir gece ansızın zorla da olsa terk etmek zorunda kaldık. Hiç hesaba katmadığımız, bizim orada adam yerine koymadığımız PYD-PKK’lıar, bizim vatanımız olan Telabyad’da. Nereden geldiği belli bile olmayan insanlar vatanımızı sahiplendiler. Biz vatanın gerçek sahiplerini ise Türkiye’ye kovaladılar. Şuanda Allah’dan başka bize kimse yardımcı olmuyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan başka bize sahip çıkan olmuyor. Orada 6 evim vardı. Onları bıraktım, ekinlerimi hasat edemeden bıraktım. PYD ve PKK’lılara terk etmek zorunda kaldım. Şuanda burada sığıntı gibi yaşıyorum. Operasyonla birlikte biz bu beladan kurtulacağız inşallah" diye konuştu.

"Namusa iffete el koyma konusunda çok cesurlar"

Ağlayarak konuşan Cemile El Abou ise Telabyad'da yaşayan kadın ve kızların PYD-PKK'lı teröristlerden namus ve iffet konusunda mağdur olduğunu söyleyerek, "O günleri hatırlamak üzüyor. Gece yarısında memleketimizi doğduğumuz büyüdüğümüz yerleri terk etmek zorunda kalıyoruz. Namusumu kurtarabildiğimize çok seviniyoruz. Orada tecavüze uğrayan kadınlar var. Bana öyle bir şey olsaydı, ben bunu kaldıramazdım. Onlar namusa ve iffete el koyma konusunda çok cesurlar. Bir çok aile bu konudan mağdur oldu" dedi.

"Malı mülkü Telabyad'da kaldı Akçakale'de işçi olarak çalışıyor

60 yaşında olduğunu kaydeden Cemile El Abou, tüm malı ve mülkünün Telabyad'da kaldığını, kendisinin ise Akçakale'de işçilik yaparak, hayatta kalma mücadelesi verdiğini kaydetti. Abou, "Ben 60 yaşındaydım. Tarım işçiliğine gittim. Ben bu yaşta işçilik yapacak durumdamıyım. Kızılay kartı veriyorlar. Orada tarlam, ekinlerim evlerim vardı. Maddi durumum iyiydi. Bir sürü çocuk var. Geleceği yok, hepsi sorun. Bunları hatırladığım zaman göz yaşlarına boğuluyorum" ifadelerine yer verdi

"Tek istekleri Telabyad'da gömülmek"

Abou, yaşadıkları zorluğa rağmen tek teselli bulduğu konunun ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Fırat'ın Doğusu'na yönelik verdiği operasyon sinyali olduğunu belirterek, "Bir tesellimiz var, Türk askeri Telabyad’a geçerse tekrar evimize döneriz. Ömrümüzün sonundaki birkaç gününü yine orada geçirmiş oluruz.
Tek temennim, yurduma dönmek, orada çoluk çocuğum ile yaşamak ve orada ölmek ve orada gömülmek. Mutlu bir şekilde, akrabalarımız ile eski günlerimize geri döner, ömrümüzün sonuna kadar bu topraklarda yaşar ve ölürüz" şeklinde konuştu

Her pencereden baktıklarında evlerini görüyor ama gidemiyorlar

Telabyad'a sınır komşusu olan Akçakale'de yaşayan Abou ailesi, şuanda yaşadıkları evin penceresinden her gün bakarak, 500 metre ilerisindeki evleri görebiliyor ama gidemiyorlar. Her gün özlemle evlerine bakan aile, Türk askerinin Telabyad'a yapacağı operasyonu umutla bekliyor.

Cemile El Abou, "Pencereden baktığımızda, kendi topraklarımızı, kendi evimi her gün görüyoruz. Kendi evimizi her gün görüyoruz ama gidemiyoruz. İnsan duygulanıyor. Ama operasyon sinyali ile bize umut doğdu. Türk askerinin Telabyad’a geçecek olması nedeniyle, evime kavuşacak olabilmem nedeniyle mutluyum. Biz Türk halkına ve Türk devletine de çok müteşekkiriz. Bizi barındırdılar, baktılar. Bize Türk Devleti’nden başka sahip çıkan olmuyor" diye konuştu.  

Refik Fidan - Mehmet Dikeç - Sinan Özdemir 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Uzmanından duruş bozukluğunu önlemek için 8 kural Günümüzde iyi bir duruşa sahip olmanın kolay olmadığını ifade eden Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü Doç. Dr. Ömer Bozduman, “Duruş bozukluğu geliştiği zaman sırt ağrısı, omurga rahatsızlıkları, kamburluk, eklem sorunları gibi durumlar ortaya çıkar. Bu şikayetlerin göz ardı edilmemesi, duruş bozukluğunun kifoz, skolyoz gibi daha büyük hastalıklara yol açmadan tedavi edilmesi büyük önem taşımaktadır” dedi. Duruş yani postür, ayakta dururken veya otururken vücudun aldığı pozisyondur. Omurga, baş, omuzlar ve kalçaların hizalanması duruşu oluşturur. Kusursuz bir vücut olmadığı gibi, mükemmel bir duruş da yoktur. Duruş bozukluğu yerçekiminin vücut üzerindeki günlük etkileriyle ortaya çıkabilir. Aynı zamanda bir yaralanma, hastalık veya genetik nedenlerden dolayı da gelişebilir. Bunlar ekseriyetle kontrol edilemeyen sorunlardır. Duruş bozukluğu geliştiği zaman sırt ağrısı, omurga rahatsızlıkları, kamburluk, eklem sorunları gibi durumlar ortaya çıkar. Bu şikayetlerin göz ardı edilmemesi, duruş bozukluğunun kifoz, skolyoz gibi daha büyük hastalıklara yol açmadan tedavi edilmesi büyük önem taşımaktadır. Memorial Antalya Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden Doç. Dr. Ömer Bozduman duruş bozukluğu hakkında dikkat edilmesi gerekenleri anlattı. “Doğru postür kas ve kemiklerin dengede olmasıdır” İyi duruşun kas gruplarının, eklemlerin ve bağların üzerlerindeki stresi azaltan, vücudu esnek tutan, yorgunluğun gelişmesini önleyen ve dengeyi korumaya yardımcı olacak şekilde hizalanan nötr bir omurga anlamına geldiğini ifade eden Doç. Dr. Ömer Bozduman, “En uygun veya etkili duruş türü omurganın, başın ve uzuvların aynı hizada olmasıdır. “Dik durmak” deyimiyle kastedilen budur. Fiziksel olarak doğru omurga hizalaması, kasların ve kemiklerin dengede olmasıdır. Doğru duruş vücudu kas veya eklemlerde dejenerasyona neden olabilecek yaralanmalara veya streslere karşı korur. Yer çekimi kuvvetine karşı dik durmayı sağlayarak vücudun daha verimli çalışmasına yardımcı olur” dedi. Çağın hastalığı ’postür bozukluğu’ Günümüzde iyi bir duruşa sahip olmanın kolay olmadığını ifade eden Doç. Dr. Ömer Bozduman, “Dijital dünyanın gelişmesi, masa başı işlerin ve günlük stresin artması ile duruş bozukluğu sıkça görülmektedir. Duruş/postür bozukluğu kişinin görünümünü, özgüvenini ve günlük yaşam kalitesini son derece etkileyen bir durumdur. Ayrıca omurganın yanlış hizalanmasından kaynaklanan sırt ağrısı, omurga fonksiyon bozukluğu, eklem dejenerasyonu postür bozukluğunda sıkça karşılaşılan şikayetlerdir. Ayrıca nefes almada güçlük, baş ağrısı, denge bozukluğu da duruş bozukluğundan kaynaklanabilir. Duruş yani postür bozukluğu fark edildiğinde, duruşu iyileştirmeye yönelik düzenli egzersiz ve esneme yapmak, ergonomik mobilyalar kullanmak ve vücudun verdiği sinyallere dikkat etmek önemlidir” ifadelerine yer verdi. Doç. Dr. Ömer Bozduman, duruş bozukluğundan kaynaklanan rahatsızlıkları şöyle açıkladı: “Kifoz (kamburluk), hiper lordoz (içe eğilmesi), boyun düzleşmesi, skolyoz, ileri kafa duruşu. Duruşu düzeltmenin ilk adımı; ayakta durmayı, oturmayı veya uzanmayı etkileyen günlük alışkanlıkların farkına varmaktır. Başka bir üslupla, günlük yaşamda ne yapıldığı gözden geçirilmeli ve sorunun hangi durumlardan kaynaklandığı tespit edilmelidir. Bazen şikayetlerin giderilmesi çok basit önlemlerle olabilir.” Doç. Dr. Ömer Bozduman duruş bozukluğunu önlemek için ise şu uyarılarda bulundu: “Masa başı çalışıyorsanız bilgisayarınızı göz hizanıza taşıyan aparatlar kullanın. Sandalyenizi ve oturma şeklinizi değiştirin. Cep telefonunuza bakarken, başınızı eğmek yerine telefonu gözünüzün hizasına kaldırın. Yatağınızın uygun olup olmadığını kontrol edin, gerekirse omurga sağlığınıza uygun yeni bir yatak alın. Yüksek topuklu ayakkabılar yerine düz ayakkabılar, dolgu topuklu ayakkabılar veya daha destekleyici diğer ayakkabıları tercih edin. Fizik tedavi doktorundan destek alın. Yürürken duruşunuzun doğru olduğundan emin olun, kendinizi kontrol etme mekanizmasını oluşturun. Pilates, yoga gibi postür için faydalı olan sporları yapmayı tercih edin. Gözle görülür şekildeyse bir uzmana başvurun. Duruş bozukluğu rahatsız edici veya gözle görülür derecede ise soruna neyin sebep olduğunu belirlemek için zaman geçmeden ortopedi ve travmatoloji uzmanına başvurulmalıdır. Osteoporoz veya artrit gibi tedavi edilebilecek altta yatan herhangi bir durum olup olmadığı kontrol edilir. Eğer altta yatan önemli bir rahatsızlık yoksa, uzman doktor düzgün durmaya veya oturmaya yardımcı olacak kas gruplarını güçlendirmek için esneme ve postür egzersizleri önerir. Hatta gerekli durumlarda Doktor kontrolünde duruş bozukluğunun giderilmesi için korse, fizik tedavi aparatları gibi yardımcı ekipmanlardan da faydalanılır.”