ASAYİŞ - 12 Mart 2023 Pazar 17:11

Televizyon programında aranan Yusuf Ferhat Avcı’nın cansız bedeni inşaatta bulundu

A
A
A
Televizyon programında aranan Yusuf Ferhat Avcı’nın cansız bedeni inşaatta bulundu

Televizyon programında aranan kayıp Yusuf Ferhat Avcı'dan kötü haber geldi. Avcı'nın cesedi Küçükçekmece’de bir inşaatta bulundu.

Küçükçekmece’de bir inşaatın bodrumunda ceset bulunduğu ihbarı üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Yapılan incelemede cesedin, ailesi tarafından 3 aydır aranan 28 yaşındaki Yusuf Ferhat Avcı’ya ait olduğu belirlendi. Avcı'nın Bursa’dan İstanbul’a yakınlarının yanına geldiği ve burada kaybolduğu, hakkında kayıp başvurusunun bulunduğu belirtildi. Bir televizyon programına katılan ailenin, bipolar hastası olduğu belirtilen Yusuf'u aradıkları öğrenildi.

Televizyon programında aranan Yusuf Ferhat Avcı’nın cansız bedeni inşaatta bulundu

Olay yerinde yapılan incelemelerin ardından ceset, otopsi yapılmak üzere Adli Tıp Kurumu’na kaldırıldı.

3 aydır yeğenini aradığını dile getiren dayı Nahit Avcı, “Eski bir hastane inşaatının 3-4 kat altında suyun içerisinden çıkardık cesedini. Polisi aradık. Daha sonra cesedi Adli Tıp’a getirdik. 3 aydır arıyorduk. Bursa’da oturuyor. Buraya bilet almaya geldi. Daha sonra bir akrabanın yanına gidecekti. Küçükçekmece’de bir şahıs gasp etmiş. 'Ben sana yardımcı olup oraya götürürüm' diyor. Yeğenimi gasp edip telefonunu parasını alıp satıyorlar. Sonra orada inşaatın demirine atıp öldürüyorlar. Polise gittik. Özel arama ekibi çıkardılar. 3 aydan beri maalesef bulunamadı. Çizmelerle suyun içerisine girip dolaştıktan sonra cesedi şişmiş ve çürümüş şekilde bulduk. Babasıyla birlikte girdik suya. Tespit ettikten sonra polisi aradık. Arama kayıtlarında 8-10 kişi var. Bu şahıslar yeğenimi 4 kat aşağıya atmışlar. Yüzü falan da kırılmıştı. Şahıslar hakkında savcılığa müracaatımızı yaptık” dedi.
Mahalle sakini Benek Hakgüder ise, “13 yıl önce burası park alanıydı. Daha sonra anlaşma sağlanamadığı için inşaat durduruldu. Burada bu tarz durumlar oluyordu. Bu dördüncü ceset. Bu ilk olay değil” şeklinde konuştu.

Hacer İnci - Alperen Baran Metecan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara HAK-İŞ Başkanı Arslan: "Setlerde yatıp kalkmak zorunda kalan insanların temel pek çok haklarından mahrum bırakılması bizi üzüyor" Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu (HAK-İŞ) Genel Başkanı Mahmut Arslan, "Özellikle 1 buçuk, 2 saat süren dizi sürelerinin aynı zamanda insan hakları ihlali olduğunu düşünüyoruz. O setlerde yatıp kalkmak zorunda kalan insanların gerçekten temel pek çok haklarından mahrum bırakılması ve kendilerinin gerçek anlamda bir sendikasının olmaması bizi ciddi şekilde üzüyor" dedi. Kültür ve Turizm Bakanlığı katkılarıyla uluslararası alanda gerçekleştirilen ’HAK-İŞ 14’üncü Uluslararası Kısa Film Yarışması’ ödülleri sahiplerini buluyor. Ankara’da bir otelde düzenlenen yarışmanın ödül töreninde, ulusal ve uluslararası kategoride 4 dalda toplam 8 ödül ve ’Sendikacı Gözünden’ kategorilerinde ödüller verildi. Törene, HAK-İŞ Genel Başkanı Arslan, yarışmacılar, aileleri ve davetliler katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan tören, gün özelinde hazırlanan tanıtım filminin seyredilmesiyle devam etti. Şiir ve balaban dinletisinin ardından açılış konuşmalarına geçildi. "Biz bütün kültür ve sanat alanında yeni şeyler yapmaya çalışıyoruz" Sanat ve kültürün sinemayla, dizilerle sınırlı olmadığını belirten Arslan, "Biz bütün bu kültür ve sanat alanında yeni şeyler yapmaya çalışıyoruz. 50’nci yılımız etkinliğinden bir tanesi Türkiye’nin gerçekten hepimizin tanıdığı, gurur duyduğu büyük sanatçılarımızın birer tane eserini Ankara’da Resim Heykel Müzesi’nde sergiledik ve o eserlerin satışını ressamlarımız Filistinlilere bağış olarak gerçekleştirdi. Resim yarışmalarımızdan başlayarak ebru sanatını tekrar ihya etmek, özellikle meddah diplemeleriyle ilgili unutulmuş sanatlarımızı yeniden toplumla buluşturma çabalarımız daha birçok çalışmalarımızla beraber HAK-İŞ, kültür ve sanat alanında da yeni damarları açmaya devam edecek. Sizlerden desteğimiz bizi bu konuda daha çok teşvik etmeniz, bu konudaki çalışmalarımıza destek olmanız ve bu işin sendikacılığımızın o temel kurallarından bir tanesi olduğunu da sizin de inanmanızı, bize de inandırmanızı istiyoruz. Özellikle Emek Hareketi’nin bir temsilcisi olarak sinema ve dizi sanatçılarının özellikle mevzuat açısından, örgütlenme açısından, sendikalaşma açısından da kendilerine her türlü desteği katkıyı vereceğimizi buradan ilan etmek istiyoruz" diye konuştu. "Setlerde yatıp kalkmak zorunda kalan insanların temel pek çok haklarından mahrum bırakılması bizi üzüyor" Dizi konusunda Türkiye’nin, dünyanın pek çok ülkesine ihracat yaptığını dile getiren Arslan, "Dizide görev alan emekçilerin, oyuncuların ve bu konuda gerçekten alın teri akıtan insanların haklarının aynı ölçüde korunmadığını görüyoruz. Özellikle 1 buçuk, 2 saat süren dizi sürelerinin aynı zamanda insan hakları ihlali olduğunu düşünüyoruz. O setlerde yatıp kalkmak zorunda kalan insanların gerçekten temel pek çok haklarından mahrum bırakılması ve kendilerinin gerçek anlamda bir sendikasının olmaması bizi ciddi şekilde üzüyor. Bir başka sorun toplumumuzu ne yazık ki bu uzun dizi saatleri başka bir noktaya taşıyor. Bunun tedbirlerin alınması gerekiyor" şeklinde konuştu. Arslan, konuşmasında Mevlana’nın pergel metaforuna atıf yaparak sendikal anlayışlarını anlattı. Pergelin sabit ayağı gibi değerlerine, inancına ve medeniyetine bağlı durduklarını, diğer ayağıyla ise tüm dünyaya açık, evrensel bir sendikal perspektif benimsediklerini ifade etti. HAK-İŞ’in hem milli duruşu hem de evrensel sendikal ilkeleri birlikte taşıyan bir hareket olduğunu vurgulayan Arslan, kuruluş felsefelerinden ve emek mücadelesine kattıkları ilkelerden vazgeçmeden yollarına devam edeceklerini kaydetti. Ödül alacak sanatçıların yanı sıra televizyon dizilerindeki oyunculuklarıyla tanınan, dizi ve sinema filmleri oyuncuları Arzu Balkan, Hakan Boyav, Koray Karaca, Zeynep Aytem, Fatih Küçük, Dursun Ali Erzincanlı ve Melahat Abbasova katılacak. Sanatçılara "Emeğe Saygı" plaketi takdim edilecek.