SPOR - 17 Mart 2019 Pazar 22:36

Terim: 'Geri dönüşlere Galatasaraylıların alışkın olması lazım'

A
A
A
Terim: 'Geri dönüşlere Galatasaraylıların alışkın olması lazım'

Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, Bursaspor galibiyetinin ardından yaptığı açıklamada, “Geri dönüşlere Galatasaraylıların alışkın olması lazım. Avrupa’da da, Türkiye’de de en çok geri dönüş yapan takımlardan biridir Galatasaray” dedi.

Spor Toto Süper Lig’in 26. haftasında deplasmanda Bursaspor ile karşılaşan Galatasaray, karşılaşmadan 3-2 galip ayrıldı.

Müsabakanın ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim, “İlk yarının izahı yok. Kötü oyun oynadık. Futbol sahada oynanan ve oynanması gereken bir oyun. İyi oynarsanız kazanırsınız. Oyuncularımın ikinci yarıda isteği vardı. Üçüncü golden sonra kaçırdığımız goller de vardı. Bursaspor genel olarak bu sene kaybettiği maçlarda da kötü oynamadı. İyi bir takımla oynuyoruz. Bu kadar kritik noktada mücadele etmek kolay da değil. Oyuncularımı kutluyorum. Oyunu ve oyuncuları tekrar analiz ederek neyi iyi, neyi kötü yaptığımızı tekrar önümüze koyacağız” diye konuştu.

“Soyunma odasında olan soyunma odasında kalsın” 

"Devre arasında ne konuştunuz?" sorusunu yanıtlayan Terim, “Devre arası ‘Arkadaşlar hepinizi tebrik ederim’ diyecek halimiz yok. Bir kaç değişiklik yaptık oyun içinde. Kendi aramızda klasik bazı şeyler konuştuk. Onlar da iyi hazırlanmışlar ikinci yarıya. Soyunma odasında olan soyunma odasında kalsın” diye konuştu.

“Hocalar sosyal medyaya göre takım yapmaz” 

Bir basın mensubunun, "İlk yarının izahı yok dediniz ama değişiklikle başlamadınız. Sosyal medyada da büyük tepki vardı. Neyi planladınız?" sorusuna tecrübeli çalıştırıcı, “Hocalar sosyal medyaya göre takım yapmaz, en azından ben yapmam. Bu takımın sorumlusu bensem, kaybettiğimiz zaman sorumluluğu alacak da benim. Kimin ne zaman çıkacağını biz karar veririz. Geri dönüşlere Galatasaraylıların alışkın olması lazım. Avrupa’da da, Türkiye’de de en çok geri dönüş yapan takımdır Galatasaray. 2-0’ın verdiği kızgınlıkla söylemişlerdir. Bazen oyuncu değiştirmezseniz, oyunu değiştirirsiniz. Allah’a şükür mahcup da olmadık” diye cevap verdi.

“Lütfen bu tuzağa düşmeyin” 

Yabancı kuralı hakkında da konuşan Terim, “Bu hafta baktım, ısrarla ve inatla yabancı konusu veya kuralı, yerli yabancı sayıları, tribünde kim oturacak, kaç olacak, böyle bir sürü laflar duyuyorum. Bence çok doğru yapmıyorlar, bunu bu şekilde kullananlar sizlere yalan söylüyor. Sizi kandırıyor, bana göre futbola da ihanet ediyor. Buradan ülkemizdeki tüm futbol taraflarına seslenmek istiyorum; çünkü bu kararın alınmasında ben de varım, büyük de payım var. Takım fark etmeksizin bazı şeyleri söylemek istiyorum. Futbol bilgisi sınırlı olanlar, hatta yanlı olanlar, sorunun kaynağıyla veya kaynağını konuşmak gerekir, bunu konuşmuyorlar ama yanından bir tarafından çıkarcı bir kesim var. Bunu gündemden hiç düşürmüyorlar. Ya bundan besleniyorlar ya buradan çıkarları var çünkü bunun başka açıklaması olamaz, lütfen bu tuzağa düşmeyin, bu çıkarlara da alet olmayın. Herkes için söylüyorum. Sosyolojik kayıtlara işlenmiş çok önemli futbol kuralı vardır, futbol kişilere göre değil evrensel kurallara göre oynanır. Dolayısıyla 2015’te bu kural devreye girmiş. Ben de çalışıyordum, en önemli faktörlerden biri de benim. Bütün kulüp başkanlarına da sunumu ben yaptım. Bunun adı esasında yerli teşvik sistemiydi. Bu süreç kamuoyuna açıklanmadan evvel bu konuyu uzun süre profesyonel arkadaşlarımla beraber çalıştık inceledik ve herkese anlattık. Başta Cumhurbaşkanımız olmak üzere konuya hakim taraf olan herkesin bilgisi ve görüşü onayı alındı. Tüm kulüplerin başkanlarının toplantısında sunum bittikten sonra bazı başkanlarımızın alkışlayarak bu bir devrimdir dediğini hatırlıyorum. Bizim yaptığımızın özü şuydu; yabancı sayısını sınırlayarak yasaklayarak yerli oyuncuyu artıramazsınız. Yerli oyuncuyu, demin söyledim teşvik sistemini, her yabancı alınan rakamla havuz oluşturulacak yerli oynatanlara geri dönecek oradan eğitim ve altyapıya yatırım yapılacaktı. Sonrasında bu teşviklerin hepsi fazla geliyor diye bu rakamlar yavaş yavaş eridi. Ancak bakıyorum, herkes bunlardan çok mutlu olanlar da var. Bazen yabancı sayısı fazla gibi şeyler söyleniyor. Bu sistem özellikle altyapıya kaynak sağlayacak sistem olarak çıkarıldı. Sistemi daha bilmeyenler var. 14 yabancı mecburi değil, 14 Türk mecburi. Alma, 28 Türk ile oynayabilirsin. Bunun çıkma nedenleri var; bu kime zarar? Bu milli takım hocasına zarar öyle görünüyor. Ben bunu kabul etmiyorum, etmediğim için de 2016 öncesi 2015’te yürürlüğe girdi bu, bir gün de şikayet etmedim Türk Milli Takımı da bu sisteme rağmen 2016’ya gitti. Kalsaydık belki 2018’e de giderdik. Bazıları arkamızdan iş çevirmeseydi, şu an yönetimde olan belki oraya da giderdik. Ben diyorum ki; 14 yabancı tercih edersem bunun bir bedeli var, bu bedeli ödediğin zaman havuza, havuzdan da kulüplerin altyapısına gidecek diye koyduk. Büyük rakamların ödenmemesi adına konuldu, neredeyse rakamlar stabil oldu. Bazı oyuncularımız çok büyük rakamlarla yedek oturuyordu. Belki Avrupa’ya giderler dedik, tarihimizin en yüksek rakamı gitti Avrupa’ya. Olay şuna döndü, yerli yabancı. Böyle bir şey yok. İsterseniz almazsınız. Daha çok anlatabilirim bu konuda ama ilk günden beridir benim duruşum belli. İlk günden beri fikrim de belli, aynı yerde ve aynı duruştayım. Hiçbir zaman da değişmeyecek. Yerli yabancı diye bir kavram da benim kitabımda yok açıkçası. Çünkü Avrupa ile mücadele ederken diyorsunuz ki aynı şartlarda değiliz, yeri geldiğinde, yabancı serbest oluyor bu sefer çok yabancı oluyor diyoruz. Futbol Federasyonu nasıl bir karar alır, biz buna saygı duyarız ama benim fikrim çok net duruşum da belli. Yapılmış birçok yenilikler var. Ben şunu kabul etmiyorum biz Avrupa şampiyonasına katılamadık çünkü çok yabancı oynuyor yabancı liglerimizde katılamıyoruz, başarabiliyoruz biz gittik. Bir gün şikayet ettim mi gidemeyince yabancılar, gidince hiç ses yok. Bu yarışma onların lehine Türk oyuncuların 2 milyon Euro'larla 2.5 milyon Euro'larla yedek oyuncular var. Korkmayalım yasaklardan onun için. Size soruyorum buna karşı kim ise bunun çözümü için bunun herhangi bir argüman gördünüz mü? Yok. Almanya, İspanya, Fransa, İngiltere, Hollanda hepsinde serbest. Avrupa şampiyonu olanların hepsinde serbest. Ama hep Dünya şampiyonu, Avrupa şampiyonu onlar oluyor” dedi.

“Ben yine susma hakkımı kullanacağım” 

Maçın hakemi hakkında konuşmak istemediğini dile getiren Terim, “Benim bir şey söylediğim pek duyulmamıştır. Söylediğim zaman da 10 maçtan başlıyor. Ben yine susma hakkımı kullanacağım. Yeni maçtan çıktık. Biz mi doğranıyoruz, ince ince mi, kalın kalın mı bunu bilmiyorum. Sayın başkan yukarıdan söylüyor. Ben uzak kalmaya çalışıyorum” şeklinde konuştu.  

Mesut Alan - Abdullah Çibir

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Öğrencilerden Tarım Okulu ziyareti Bodrum Belediyesi tarafından 2019 yılında projelendirilerek hayata geçirilen Bodrum Belediyesi Etrim Garaova Tarım Park, öğrencilerden yoğun talep görüyor. Bodrum’da yapılan doğal üretim faaliyetlerini incelemek üzere öğrencilere kapılarını açan Bodrum Belediyesi Etrim Garaova Tarım Park’ı, bir haftada Bodrum Yarımadasında eğitim gören 540 öğrenci ziyaret etti. 13-17 Mayıs tarihleri arasında ilçedeki 5 okulun öğrencileri, Etrim Garaova Tarım Park’ı gezdi. Merkezde öğrenciler, İsmail Hakkı Tonguç Tarım Okulu ve Müzesini de gezerek tarım malzemeleri hakkında bilgiler aldı. Öğrencileri misafir eden Tarımsal Hizmetler Müdürlüğü yetkilileri, öğrencilere lavanta yetiştiriciliği, arıcılık, bölgenin geçmiş yıllarda tarımdaki yeri ve önemi, köylülerin tarım okuluna bağışlamış oldukları tarımsal malzemeler ve müzedeki faaliyetler hakkında bilgiler verdi. Tarım Okulu ve Müzesini gezerek bilgi alan öğrenciler, doğal üretim faaliyetlerini de inceleme fırsatı buldu. Ziyaretler, lavanta bahçesi ve yörük çadırı gezisi ile son buldu. Bodrum’un tarımsal tarihine tanıklık edilebilecek olan Tarım Okulu ve Müzesi, vatandaşların ve gezi gruplarının ziyaretine açık. Okul ziyaretlerinin güvenli ve sistemli yürütülmesi için Tarımsal Hizmetler Müdürlüğüne resmi yazı ile talep bildirimi yapılması gerekiyor. Garaova Tarım Park’ta gerçekleştirilen faaliyetler sosyal medya hesaplarından takip edilebilir. İsmail Hakkı Tonguç Tarım Okulu ve Müzesi hafta içi her gün 09.00-17.00 saatleri arasında ziyarete açık.
Muğla Muğla’nın havalimanlarında yolcu trafiği arttı Dalaman ve Milas Bodrum Havalimanları, 2024 yılının Nisan ayında yolcu ve kargo trafiğinde büyük artış kaydetti. Muğla’nın iki önemli havalimanı, Milas-Bodrum ve Dalaman, 2024 yılının Nisan ayında yolcu ve kargo trafiğinde dikkate değer bir artış yaşadı. Milas-Bodrum Havalimanı, Nisan ayında 228 bin 779 yolcuya hizmet verirken, 2 bin 225 uçak trafiği ve bin 954 ton yük taşıma kapasitesine ulaştı. Yılın ilk dört ayında ise toplam 524 bin 506 yolcu ağırlanırken, 5 bin 596 uçak havalimanını kullanarak 3 bin 948 ton yük taşıdı. Özellikle Dalaman Havalimanı’nın performansı göz doldurdu. 2023 yılının aynı dönemine göre yüzde 25 artışla 5 bin 641 ton kargo cirosuna ulaşan havalimanı, iç hatlarda yüzde 14 artışla 2 bin 637 ton, dış hatlarda ise yüzde 37 artışla 3 bin 400 ton kargo cirosu elde etti. Uçuş sayılarına bakıldığında, Dalaman Havalimanı’ndan yapılan uçuşlar, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 2 azalarak 6 bin 734 oldu. İç hat uçuşları yüzde 7 azalışla 5 bin 12’ye düşerken, dış hat uçuşları yüzde 14 artışla bin 722’ye yükseldi. Türkiye genelinde ise Nisan ayında 17 milyon 973 bin 101 yolcuya hizmet verilirken, 178 bin 614 uçak trafiği gerçekleşti ve 372 bin 430 ton yük taşındı. Yılın ilk dört ayında toplamda 61 milyon 879 bin 94 yolcu ağırlanırken, 653 bin 472 uçak trafiği ve 1 milyon 373 bin 395 ton yük taşıma rakamlarına ulaşıldı. Açıklanan verilere göre Muğla’nın havalimanlarının, hem iç hem de dış hatlarda, yolcu ve kargo trafiğinde önemli bir merkez haline gelmeye başladığı görülürken, artan kargo cirosu ve uçuş sayıları da, bölgenin turizm ve ticaret potansiyelini de ön plana çıkarmaya başladı.
Ankara ‘Sincan Park’ açıldı İçerisinde 185 bin metrekare yeşil alan bulunduran 300 bin metrekarelik ‘Sincan Park’ın açılışı gerçekleştirildi. Sincan Belediyesi tarafından 300 bin metrekarelik alana inşa edilen ‘Sincan Park’ düzenlenen törenle açıldı. Açılış törenine Sincan Belediye Başkanı Murat Ercan’ın yanı sıra Sincan Kaymakamı Levent Kılıç, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer İleri, AK Parti Ankara İl Başkanı Hakan Han Özcan, MHP Ankara Milletvekili Yaşar Yıldırım, AK Parti Ankara Milletvekili Murat Alparslan, ilçe başkanları ve çok sayıda vatandaş katıldı. Tören, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. “Hayallerimiz bizi bu bataklığı cennet bahçesine dönüştürmeye itti” Açılış konuşmasını gerçekleştiren Sincan Belediye Başkanı Ercan, “Bu uzun hikayesi olan bir iş, son ürün ortaya çıkıyor ama bu ürün ortaya çıkması yıllar alabiliyor. 3-4 yıla uzanan bir geçmişi var burasının. Bu civarda oturanlar bilir burası bataklıktı. Burası sineğin vektörün üreme mekanıydı. Burası çevre sakinlerin kokudan adeta oturamadığı bir yerdi. Şimdi biz burayı bu devasa alanı nasıl yaparız da ıslah ederiz diye yola çıktık ama hayallerimiz bizi bu bataklığı cennet bahçesine dönüştürmeye itti. Hamdolsun Rabbime işte bugünkü sonuç ortaya çıktı. Ne demek akıllı park biliyor musunuz? Bir kişi, bir düğmeye basarak buradaki tüm sulama sistemlerini, tüm aydınlatma ve diğer sistemleri harekete geçirebiliyor ve o düğmeye tekrar bastığı zaman da durdurabiliyor. Bu koskoca parkta bir kişi bunu yapabiliyor. Bu park normalde çok büyük devasa park olduğu için aylık bir kullandığın sudan dolayı 1 ile 1,5 milyon lira su parası gelmesi gereken bir yer. Ama biz buraya öyle bir sistem yaptık ki, akıllı sulama sistemiyle, yeraltı sularını devirdaim usulüyle heba etmeden tekrar tekrar kullanan bir sistemle suya bir kuruş para ödemiyoruz” şeklinde konuştu. “300 bin metrekarenin 185 bin metrekaresi yeşil alandan oluşuyor” Sincan Belediye Başkanı Ercan, parkta 700 adet akıllı aydınlatma direği olduğunun bilgisini vererek, “Gecesi ayrı bir panorama, gündüzü ayrı bir güzellik. Akıllı aydınlatma sistemiyle tamamen güneşe endeksli bir sistemle normalde gelmesi gerekeni yüzde 30’u kadar enerji maliyeti geliyor buraya. Böylesine bir akıllı parktan bahsediyorum bir ucundan bir ucu yaklaşık iki kilometre. Etrafını bir kez dolanmak yaklaşık 5 kilometre. Yani günde iki kere bu şu parkın etrafını göreyim deseniz 10 kilometre yani. Bu bütün günlük yürüyüşünüzü halletmiş oluyorsunuz. 20 bin civarında 7 bini büyük olmak üzere ağaç diktik. 600 tane tane sadece meyve ağacı diktik ki özellikle çocuklara, gençlere cazip gelsin onun meyvesinden faydalanmayı düşünerek buraya gelmelerini temin ederim diye. 5 bin metrekare içerisinde oyun alanı var. Türkiye’nin en büyük çocuk oyun alanı. 70’e yakın farklı oyun grubu var. Sadece o beş bin metrekarelik alanda ve içinde bisiklet yolu var, yürüyüş yolu var. İşte fayton yolu var biz ona elektrikli fayton, elektrikli tren şeklinde inşallah bunu kuruyoruz. Basketbol sahaları, voleybol sahaları, halı sahalar ve tenis kortu. Yani sporun da merkezi, 300 bin metrekarenin 185 bin metrekaresi yeşil alandan oluşuyor, diğer alanlar otopark, yol vesaire. Etkinlik alanı 8 bin metrekare. Spor alanlarının daha üstünde böyle alanla hafif böyle yalıtılmış bir yer var. Orayı barbekü alanı olarak tasarladık. Şimdi barbekülerle işte orası mangal yakmak için kullanılabilecek. Mutfakta bir yemek yaparsınız da herkes yediği yemeği bilir ama o yemeğin hikayesi vardır. O malzemelerin alınmasından başlar. İşte mutfakta onun doğranması, haşlanması bilmem nesi bazen bir gün bekleyen iş vardır değil mi ama yerken beş dakikada yenir biter. Bu da böyle bir iş. Çok büyük bir iş, çok külfetli bir iş dolayısıyla emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum” diye konuştu. “Çocuklar keyifli vakit geçirdiler “ Kızını gezdirmek ve etkinliklere katılmak için Sincan Park’a gelen Duygu Halal, parkın Sincanlılar için iyi olduğunu belirterek, “Büyükler, çocuklar ve etkinlik yapmak için güzel oldu. Etkinliklere katılacağız akşam da ‘Manga’ konseri var. Kısmet olursa ona da bir uğrayacağız” dedi. Ailesiyle hafta sonunu değerlendirmek için Sincan Park’ı ziyaret eden Buket Ayhan, “Çok güzel bir yer, çok hoşumuza gitti beğendik. Çocuklar keyifli vakit geçirdiler. Bir sürü aktiviteler vardı çocuklar çok memnun kaldılar. Belediye başkanımız Murat Ercan’a çok teşekkür ederiz” ifadelerini kullandı.
İstanbul CHP Genel Başkanı Özel: "Müfredat yapmak anayasa yapmak gibidir" CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Saraçhane’deki Büyük Eğitim Mitingi’nde yaptığı konuşmada, "Müfredat yapmak anayasa yapmak gibidir. Müfredat yaparken herkesi duymalı, dinlemeli en doğrusunu tam bir mutabakatla yaparsınız” dedi. CHP ve eğitim sendikaları tarafından Fatih Saraçhane’de ‘Büyük Eğitim Mitingi’ düzenlendi. Mitinge CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP Milletvekilleri, sendika üyeleri, öğretmenler ve vatandaşlar katıldı. Eğitim emekçilerinin haklarını savunmak için toplandıklarını söyleyen CHP Genel Başkanı Özel, "Bu meydanda yok sayılanlar var, hor görülenler var. Bu meydanda haykırsa da sesini duyuramayanlar var. İşte biz onların sesine ses, mücadelelerine destek olmaya geldik. Atanmayan öğretmenin, mülakat mağdurunun yanında duracağımıza dair irademizi sonuna kadar sürdüreceğiz. Bunu ilan etmek için Saraçhane Meydanı’ndayız. Gerekirse masada müzakere ederek, hakkınızı arayarak, derdinizi anlatarak, dinlerlerse ne ala. Dinlemezlerse sizlere bir meydanlara çıkarak, sokaklara dökülerek hakkınızı arayacağız” dedi. “Mevcut öğretmenlerin göreve gelmesi için tam 65 yıla ihtiyaç var” "Recep Tayyip Erdoğan’a sesleniyorum; madem atamayacaktın bu 1 milyonun günahsızı niye okuttun, niye umut verdin, niye diploma verdin hala daha niye onlara sırtını dönüyorsun?" ifadelerini kullanan Özel, "Bugün 114 bin öğretmeni atadığınızda, 1 tane öğretmen fazlası olmuyor kamuda. Ama ne yapıyorsunuz? Diyorsunuz ki emekli kadar atarız. 23 bin emekli var, 20 binini atıyorlar. Diyorlar ki 3 yıl boyunca tasarruf tedbirleri yapacağız ve emekli kadar öğretmen atayacağız. Bu hesapla mevcut öğretmenlerin göreve gelmesi için tam 65 yıla ihtiyaç var” şeklinde konuştu. Müfredatta yapılan yeniliği eleştiren Özel, "Siz bir partinin seçim sloganını Milli Eğitim müfredatının başlığı yaparsanız ilk düğmeyi de son düğmeyi de yanlış iliklediniz demektir. Maarif modeli diye isim koyduğunuz yüz yıl öncesinin adını taşımakta, 200 yıl öncesinin ruhunu taşımaktadır” ifadelerini kullandı. "Müfredat yapmak anayasa yapmak gibidir” Özel konuşmasının devamında, "Eğitimde şiddet tek başına çıkarılacak bir kanun değildir. Sendikaların, örgütlerin sesi duyulmalı, öğretmenlere, işin uzmanlarına kulak verilmelidir. Müfredat yapmak anayasa yapmak gibidir. Müfredat yaparken herkesi duymalı, dinlemeli en doğrusunu tam bir mutabakatla yapmalısınız. İşte önümüzde size güzel bir sınav. Anayasa yapacağım, katılımcı olacağım, Türkiye’nin yüzde 96’sını temsil edecek anayasa diye. Hadi bakalım müfredat burada, eğitimin anayasası burada. Çağır bakalım yüzde 96’yı, çağır sendikaları. Bundan sonra sesimizi duymayanlara karşı, sesi duyulmayanlar için, kimsesizler için, sesini yükseltse de sesini duyuramayanlar için meydanlarda olmaya devam edeceğiz” diye konuştu.