GÜNDEM - 28 Mart 2015 Cumartesi 01:56

TİKA Filistin’de her yıl bir okul açıyor

A
A
A
TİKA Filistin’de her yıl bir okul açıyor

Çeşitli temaslarda açılışlarda bulunmak üzere Filistin’e gelen Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA) Başkanı Serdar Çam ve beraberindeki heyet Filistin temaslarının ilk gününü tamamladı. Filistin temasları kapsamında açıklamalarda bulunan TİKA Başkanı Çam, Filistin’de her yıl bir okul açtıklarını kaydetti.

Nablus'ta yaptırılan okulun açılış programı ve çeşitli temaslarda bulunmak üzere Kudüs’ü ziyaret eden TİKA Başkanı Serdar Çam, Pakdil’in, Kudüs ziyaretine vesile olmaktan büyük bir mutluluk duyduğunu ifade ederek, "Üstad’ın, Kudüs’te barışın tesisi için Türkiye’ye yönelik içerisinde beslediği umut hem bir müjde hem de gençliğin sırtına yüklenen bir görevdir. Bizlere ve bizden sonraki nesillere bir davanın mesajıdır” diye konuştu.

"Hepimizin bu vazife bilinciyle hareket etmesi gerekiyor" diyen Çam, "Türkiye’nin burada ortaya koyduğu birçok tez var. Barışı ve huzuru tesis etmek üzere Filistin halkının, Filistin devletinin yaşaması ve gelişmesi, İsrail de dahil tüm komşu devletlere yönelik barış teminatının bir sinyalidir, olacaktır. Bu sadece Türklerin veya Müslümanlar’ın dar alanda bir önerisi değil, her yönüyle huzuru tesis etmek üzere bir adalet mesajıdır" ifadelerini kullandı.

Sürekli gönlünde Filistin olan, Filistin’e hizmet eden ve bütün gençliğe Kudüs ve Mescid-i Aksa sevgisini aşılayan Nuri Pakdil gibi bir üstadın Kudüs’le buluşması gerektiğini düşündüklerini söyleyen Çam, "İlk bu teklifi birkaç yıl önce müsteşarken beraberce Kudüs’e geldiğimizde eski İçişleri Bakanımız Efkan Ala bey yapmıştı. Birkaç ay önce bir vesile olduğunda da üstadın buraya gelmesinin çok anlamlı olacağını bize önerdi. Biz de bu açılışlarımız vesilesiyle kendilerine bunu teklif edince büyük bir mutlulukla kabul etti. Buradaki açılışları onunla birlikte yapmak benim için de büyük bir onurdur” şeklinde konuştu.

“FİLİSTİNLİLER’İN ÜZERİMİZDE HAKKI VAR”

Genelde Filistinliler’in, özelde de Kudüs’te Mescid-i Aksa civarında yaşayan Filistinliler’in çok önemli bir vazifesi olduğunu ifade eden Çam, konuşmasına şöyle devam etti:

“İki milyara yaklaşan Müslümanlar’ın adına Filistinliler bu bölgelere sahip çıkmaktalar ve burada yaşanan sıkıntılara göğüs germektedir. Dolayısıyla her birinin bizim üzerimizde hakları var. Bunları bir şekilde yerine getirmek durumundayız. Onun için bu bölgelere çeşitli vesilelerle ziyaretler yapılarak, dünyanın en önemli manevi merkezlerinden birisi olan Kudüs’e geliş gidişlerin daha da artması, daha da etkin bir şekilde bu ziyaret programlarının yapılması çok önemli. Özellikle son aylarda Mescid-i Aksa’ya yönelik saldırılar, ondan önceki çirkin hadiseler bütün Müslümanları, özellikle de Türkiye'dekileri derinden yaralamıştır. Ondan dolayı da yakinen gelip kendi mabetlerini ziyaret etme, sahip çıkma arzusunu ortaya koymuştur. Bu manada da üstadın buraya gelmesi simgesel olarak dünyaya önemli mesajlar verecektir.“

Huzur içerisinde dört asır beraberce yaşamış üç dinin mensuplarının birlikte hareket etmiş olduğu bu şehrin hiçbir zaman genel atmosferinin bozulmaması gerektiğinin altını çizen Çam, “Son dönemde Kudüs’e yönelik yaşanan çirkinliklerin elimine olması ve ecdadımızın Osmanlı’nın geçmişte yaptığı huzuru sağlayıcı çalışmaları buraya aksettirmesi çok önemli” şeklinde konuştu.

Bölgedeki barışın ve huzurun ilacının Türkiye’de gizli olduğunu belirten Çam, “Orta Asya’dan gelen manevi büyüklerimizin değerlerini Anadolu çok güzel bir şekilde yansıtmış ve her yere taşımıştır. Ne zamanki o yansımalar kesilmiş, mesajlar durmuş, o zaman birçok çirkinlikler ve çatışmalar ortaya çıkmıştır. Buralarda yeniden barışın tesisinde Türkiye’nin, Ankara’nın ve devlet büyüklerimizin seslerine kulak verilmesi çok önemli. Devletimizin büyükleri de başta Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız olmak üzere TİKA aracılığıyla birçok projelere imza atıyor” ifadelerini kullandı.

Filistin’de TİKA olarak hemen hemen her sene bir okul açtıklarını bildiren Çam, bugüne kadar 10 okul tamamlayıp hizmete açtıklarını söyledi. “Eğitimde, sağlıkta, kültür sanat, kalkınma, hayvancılık, tarım, meslek edindirme gibi bir bebeğin doğumundan ölümüne kadar gerekecek tüm boşlukları doldurmaya yönelik çalışmaları yapıyoruz” diyen Çam, "Tabi Filistin denildiği zaman, her şehrin, her bölgenin kendine göre ayrı zorlukları var. Batı Şeria’da ayrı, Gazze’de ayrı zorluklar var. Özellikle Gazze’ye yönelik son İsrail saldırısında 2 bin 200 kişinin şehit edilmesinden sonra büyük krizler yaşanıyor. Bunların azaltılmasına yönelik Türkiye büyük bir çaba içerisinde. Yakıt ve enerji ihtiyacının karşılanması, yaralıların tedavi edilmesi, ekonomik darboğaza düşenlerin ihtiyaçlarının giderilmesine dönük Türkiye kendi imkanları çerçevesinde bir çaba içerisindedir. Ancak maalesef dünya birçok taahhütte bulunmasına rağmen bu bölgeye hala duyarsız kalıyor. Tabiri caizse Türkiye’nin omuzlarındaki yükün ağırlığı artmakta" diye konuştu. Çam, sözlerini, "Rabbim bu topraklara bereket vermiş. Birçok sıkıntılara rağmen ayaklarının üzerinde duran, yılmayan, yıpranmayan ve sabırla, ümitle gayret gösteren bir Filistin halkı var" diye tamamladı. 

ONUR EMRE DURAK 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Önce ağabeyi bıçaklayarak darp ettiler, sonra da kardeşi döverek öldürdüler Hatay’da taşlı, sopalı kavgada darp edilerek hayatını kaybeden Ayhan Kutlu’nun ağabeyi de yaklaşık bir buçuk ay önce aynı aile tarafından bıçaklı saldırıya uğradı. Kutlu ailesi, olaya karıştıklarını iddia ettikleri 3 şahsın da mahkemece tutuklanmasını istiyor. Geçtiğimiz günlerde Antakya ilçesi Kuzeytepe Mahallesi’nde meydana gelen taşlı, sopalı kavgada yaralanan 37 yaşındaki Ayhan Kutlu, kaldırıldığı hastanede kurtarılamayarak hayatını kaybetmişti. Olay üzerine polis ekipleri tarafından gözaltına alınan 5 şahıstan; O.A. ve R.A. mahkemece tutuklandı. Vefat eden Kutlu da ailesi tarafından Kuzeytepe Mahallesi mezarlığına defnedildi. Vefat eden Ayhan Kutlu’nun ağabeyi Celal Kutlu’nun da yaklaşık bir buçuk ay önce aynı aile tarafından darp edilerek bıçaklı saldırıya uğradığı ortaya çıktı. Kardeşleri darp edilerek vefat eden aile, mahkemece serbest kalan 3 şahsın da tutuklanmasını istiyor. "Beni 1 buçuk ay önce başımdan ve karnımdan bıçakladılar" Kardeşini öldürenlerin yaklaşık bir buçuk ay önce kendisini bıçaklayarak darp ettiğini ifade eden Celal Kutlu, "1 buçuk ay önce aynı kişiler bana da saldırdı. Yine aynı kişiler kardeşim Ayhan Kutlu’ya pusu kurup taşla ve sopayla döverek öldürdüler. Beni 1 buçuk ay önce başımdan ve karnımdan bıçakladılar. Ben aynı kişiler tarafından 3 defa bıçaklandım. Bizim can güvenliğimiz yok. Önceden de şikayette bulundum. Her zaman tehdit ediyorlar, acımız çok taze. Bize saldıran ailede serbest kalan 3 kişi var. Beni bıçakladıkları zaman o ailenin büyük oğlu burada değildi. Onu Arabistan’dan çağırıp kardeşime pusu kurdular. Bu olayların olmamasını istiyoruz. Bu adamların dışarıda olmamalarını istiyoruz. Adalete güveniyoruz ve sığınıyoruz" dedi. "Onlar kardeşime gaddarca ve vahşice pusu kurup öldürdüler" Mahkemece serbest kalan 3 kişinin de tutuklanmasını istediklerini söyleyen Kutlu ise, "Kardeşimi öldüren aileyle husumetimiz yok. Mahallede olan ufak tartışmalar oldu. Kardeşimi öldüren komşumuzdu. Komşularımız kendilerini üstün görüyorlar. Onlar kardeşime gaddarca ve vahşice pusu kurup öldürdüler. Bu şekilde ölmesini hazmediyorum. Ailecek içimiz parçalandı. Ne yapacağımızı ve ne düşüneceğimizi bilmiyoruz. Önce Allah’ın adaletine sonra da devletimizin adaletine güveniyoruz. Bu tür insanların dışarıda gezmeleri mahallemiz ve insanlar için tehlikelidir. Bu olay kardeşimin başına gelmeseydi, başka kişilerin başına gelecekti. Çünkü bunlar inşan değil ve bunlar cani. Bu aileyle aramızda hiçbir şey yok. Değecek hiçbir şey olmadı, olsaydı üzülmezdik. O aileden 2 kişi tutuklandı ama diğerleri serbest kaldı. Onların tutuklanmalarını istiyorum. Onlar hala dışarda geziyorlar. İnsanların deyimine göre kendilerini haklı göstererek insanlara anlatıyorlar. Onların tutuklanmalarını istiyoruz. Ben adalete güveniyorum. Ben Allah’ın adaletine güveniyorum. Adalet tecelli edecek. Bunların dışarıda gezmeleri, insanlar ve çocuklar için tehdit oluyor" ifadelerini kullandı.