SAĞLIK - 13 Nisan 2021 Salı 13:56

Tiroid nodüllerine karşı düzenli takip uyarısı

A
A
A
Tiroid nodüllerine karşı düzenli takip uyarısı

Tiroid kanserinin nodül olarak oluştuğunu belirten Dr. Öğr. Üyesi Erdal Kan “Nodüllerin önemli bir bölümü iyi huyludur ancak kanser riskine karşı yakın takip gerektirir. Çarpıntı, kilo kaybı ve terleme nodül belirtisi olabilir” dedi.

Biruni Üniversite Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Erdal Kan, tiroid nodüllerine ilişkin açıklamalarda bulundu. Dr. Kan, tiroid nodüllerinin tiroid bezinde yer kaplayan, çevresindeki normal tiroid dokusundan kıvam olarak farklı oluşumlar olduğunu söyledi.

"Çarpıntı, kilo kaybı ve terleme nodül belirtisi olabilir"
Dr. Kan, sözlerine şöyle devam etti: "Nodüllerin belli bir büyüklüğü geçmedikçe, hormon yüksekliğine sebep olmadıkça herhangi bir belirtiye sebep olmazlar. Tiroid nodülleri genellikle muayene veya ultrason sırasında belirti vermeden tespit edilir. Eğer nodül çok büyük ise boyunda şişlik ve bası semptomları dediğimiz nefes darlığı ve yutkunmada zorluğa sebep olabilir. Nodülleri bir kısmı tiroid hormonu üretebilir. Bu hastalarda da tiroid hormon fazlalığına bağlı çarpıntı, kilo kaybı ve terleme gibi belirtiler görülür".

Tiroid nodüllerinin sık rastlanılan bir durum olduğuna dikkat çeken Dr. Kan, "50 yaş üstünde USG ile yüzde 50 gibi yüksek bir sıklığı vardır. Bu sıklıkta olması önemli bir durumdur. Nodül tespit edildiğinde genellikle 2 soruya cevap ararız. Birincisi nodülün hormon üretip üretmediği, ikincisi ve daha önemli olan ise nodülün iyi ya da kötü huylu olup olmamasına bakarız" ifadelerini kullandı.

"Kadınlarda, erkeklere göre 2- 3 kat daha fazla görülür"
Tiroid nodüllerinin her yaşta görülebileceğini söyleyen Dr. Kan, "Sıklığı yaş arttıkça artar. Kadınlarda görülme sıklığı daha fazladır. Yapılan çalışmalarda kadınlarda görülme sıklığı erkeklerin 2-3 katı civarındadır. Tiroid nodül gelişiminin en önemli sebebi iyot eksikliğidir. İyot eksik bölgelerde nodül görülme sıklığı artmaktadır. Genetik faktörlerde bazı hastalarda azda olsa etkendir" dedi.

Dr. Kan, "Tiroid boynun ön kısmında bulunduğu için elle muayenede tiroidin yapısı hakkında fikir sahibi oluruz. Belli bir büyüklüğü geçmedikçe fizik muayenede nodüllerin tespit edilmesi zordur. Tiroid nodüllerinin teşhisinde altın standart yöntem tiroid ultrasonudur. Ultrason ile hem muayenede tespit edemediğimiz nodüller görülür hem de nodülün yapısı ve karakteri hakkında fikir ediniriz. Tiroid patalojisi düşünülen her hastaya tiroid ultrasonunun yapılması gerekmektedir" diye konuştu.

"Tiroid kanserinden en etkili korunma yöntemi düzenli takiptir"
Tiroid kanserlerinin genellikle nodül olarak karşımıza çıktığını belirten Dr. Kan, "Nodüllerin önemli bir kısmı iyi huylu olsa da bazı durumlarda yakın takip edilmesi gerekir. Bunlar; nodülün sert olması, hızlı büyümesi, boyunda lenf bezlerinde şişme olması, ultrasonda koyu görülmesi (hipoekoik), düzensiz sınırlı olması, kanlanmanın artması ve mikrokalsifikasyon gibi durumlarda yakın takip edilmesi gerekir. Bu hastalarda nodülden ince iğne aspirasyon biopsisi yapılarak nodülde kanser olup olmadığı mutlaka araştırılmalıdır. Tiroid nodülleri; bası semptomlarına sebep olmuyorsa, hormon üretmiyorsa ve kanser değilse genellikle tedavisiz takip edilir. Bası semptomlarına sebep olacak kadar büyükse (genellikle 4 cm üzeri) ve kanser ise tedavisi ameliyattır. Toksik nodül dediğimiz hormon üreten nodüllerde ameliyat veya radyoaktif iyot tedavisi uygulanabilir" açıklamalarında bulundu.

Tiroid nodüllerinin önemli bir kısmının iyi huylu olduğunun altını çizen Dr. Kan, "Ancak her nodül düzenli takip gerektirir. Bu nedenle bu hastaları ilaçsız ve cerrahiye gerek olmadan takip etmekteyiz. Bu hastaları tanı anından itibaren 6 ay ara ile ultrason ve tiroid hormon değerlerine bakarak takip ederiz. Takipte nodül boyutunda, fonksiyonunda ve karakterinde değişiklik olmadıkça müdahaleye gerek yoktur" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gümüşhane Gümüşhane’nin yüksekleri 5 Mayıs’ta beyaza büründü Gümüşhane il genelinde dün etkili olan yağmur yağışı yüksek kesimlerde gece yerini kar yağışına bıraktı ve günler sonra yüksek kesimler yeniden beyaza büründü. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün tahminlerinde sarı uyarı verdiği Gümüşhane’de beklenen kar yağışı gerçekleşti. Kentin yüksek kesimleri beyaz gelinliğini yeniden giydi. Dün akşama kadar devam eden ve kent merkezinde metrekareye 26 kilogram yağışın düştüğü Gümüşhane’de sabaha karşı yağmur yağışı yerini kar yağışına bıraktı. Bazı noktalarda kar kalınlığı 5 santimetreyi geçerken, kar yağışının bu gece de devam etmesi bekleniyor. Merkeze bağlı Yağmurdere Vadisi’nde yer alan köylere ulaşımı sağlayan 2 bin 280 metre rakımlı Kostan Dağı geçidinde kar ve tipi etkili olurken denizden 2 bin 24 metre yükseklikte yer alan Limni Gölü Tabiat Parkı’nda ise kar kalınlığı 5 santimetreye ulaştı. Torul ilçesine bağlı Zigana köyü sınırlarındaki “Zigana’nın nazar boncuğu” olarak nitelendirilen Limni Gölü’nde yağışın ardından gölün etrafını sarmalayan çam ağaçları beyaz örtüyle kaplanırken eşsiz bir manzara oluştu. Tesis işletmecisi Mustafa Eroğlu, her yıl olduğu gibi Hıdırellez gününe denk gelen 5 Mayıs tarihinde yine kar yağışı gerçekleştiğini belirterek, “Akşamdan itibaren şiddetli yağışın ardından gerçekleşen kar yağışıyla beyaz örtüye büründü. Her yıl Gümüşhane’nin yüksek kesimleri ve Limni Gölü böyle bir kar yağışı gerçekleşiyor. Bu yıl da yine aynısı oldu. Kar yağışının ardından ortaya çıkan güzel görüntüyü gelen turistler görebiliyor” dedi.