ASAYİŞ - 23 Temmuz 2018 Pazartesi 23:05

Tokat'ta kayıp Evrim olayında flaş gelişme!

A
A
A
Tokat'ta kayıp Evrim olayında flaş gelişme!

Tokat’ta 13 gündür kayıp olan 3,5 yaşındaki Evrim’in gözaltına alınan babası ve annesi sevk edildikleri mahkemece tutuklandı.

Tokat'ın Turhal ilçesi Yenisu Yaylası'nda kayıp olarak aranan 3,5 yaşındaki Evrim Atış'ın gözaltına alınan baba ve annesi İl Jandarma Komutanlığından Turhal Adliyesine sevk edilmişti. Yaklaşık 7 saat süren ifade işlemlerinin ardından baba Burhan Atış ile anne Dilek Atış savcı tarafından tutuklama talebi ile mahkemeye sevk edildi. Hakim karşısına çıkan anne ve baba tutuklanarak gece saatlerinde Zile Cezaevine gönderildi. Adliyenin arka otoparkından jandarma aracına bindirilen anne Dilek Atış ile baba Burhan Atış basın mensuplarının "neden tutuklandınız" şeklindeki sorularını cevapsız bıraktı. Gizlilik kararı olduğu öğrenilen dosyada anne ve babanın çelişkili ifadeler verdiği kaydedildi. Burhan Atış'ın kardeşi Niyazi Atış, tutuklama kararı ile birlikte gözyaşlarına boğuldu.

Bu arada babaanne Sati Atış’ında savcı ifadesine başvurdu. Adliye çıkışında basın mensuplarına açıklamalarda bulunan babaanne Sati Atış, bu acıya dayanamadığını ifade ederek, “"Ben Evrim'i istiyorum. Evrim'e kavuşmak istiyorum. Neredeyse Evrim'i bize getirsin. Bizi çileden kurtarsın. Artık ben bu acıya dayanamıyorum. Ben ifademi verdim, beni bıraktılar. Ne olur şu sabiyi bize biran önce versinler. Bu kadar çektiğimiz işkence yeter. Yemek yiyemiyoruz artık. Hem ciğerinden ol hemde evlatlarından ol. Bu ne biçim iştir. Allah bize yardım etsin. Mümkünü varsa biran önce beni Evrim'e kavuşturun" dedi. Evrim'in amcası Niyazi Atış ise, "Biz kızımızı arıyoruz. Kızımızı bulan gören bize ve askerimize bildirsin. Biz zor durumdayız. Durumumuz kötü. Artık ailemizle kötü durumdayız." diye konuştu. 

Evrim’in kaybolması 

Olay, iddiaya göre babaanne Satı Atış, yaylada çadırdan hayvanları suya götürmek için ayrılırken peşine düşen torunu Evrim'i geri getirerek annesi Dilek Atış'a bıraktı. Evrim'i çadıra götüren anne, kızını kardeşi Satı Atış'ın yanına bırakarak ahıra girdi. Bir süre sonra çadırda dönen anne Atış, kızının içeride olmadığını fark etti. Çevrede aranan Evrim, bulunamayınca aile jandarmaya haber verildi. İhbar üzerine yaylaya, jandarma ve AFAD ekipleri sevk edildi. Günlerdir devam eden arama çalışmalarına komando birlikleri, JAK, AFAD ve UMKE ekipleri katıldı. Hassas burunlu iz takip ve kadavra köpeklerinin de çalışmalarında bir bulguya rastlanmadı. Ekiplerin arama çalışmaları devam ediyor.  

Nurhan İçmez
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sivas Bu belirtiler varsa Lohusa Sendromu yaşıyor olabilirsiniz Doğum sonrası başlayıp ortalama 6 hafta devam eden lohusalık sürecinde anneler duygusal, biyolojik, fiziksel, toplumsal, psikolojik değişiklikler yaşıyor. Medicana Sağlık Grubu Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Kerime Nazlı Salihoğlu, “Anneler doğumun ardından kendilerini mutsuz, karamsar, üzgün hissedebilir. Hayattan zevk alamama, bebeğine yeterli sevgi hissedememe, dışarı çıkmak istememe, aşırı uyku hali ve aşırı iştah ya da tam tersi uykusuzluk ve iştahsızlık gibi durumlar yaşayabilir. Bu süreçte aile ve eşlerin anneye desteği çok önemlidir” dedi. Medicana Sivas Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Kerime Nazlı Salihoğlu, doğum yapan her 100 kadından 10-15’inde lohusa sendromunun görebileceğini söyledi. Lohusa sendromu belirtilerini anlatan Op. Dr. Nazlı Salihoğlu, sendrom döneminde aile desteğinin önemli olduğunu söyledi. Lohusalık sürecinin önemli olduğunu söyleyen Salihoğlu, “Bazen hastalarımız, kadınlarımız bu durumu gizledikleri için ya da çok farkına varamadıkları için ortaya çıkması da gecikebilir. Toplumda her doğum yapan kadında lohusa sendromu görülme riski vardır. Her 100 doğum yapan kadının 10-15 ‘inde de görülebilir. Aslında bu oranlar daha fazla ama kadınlar paylaşmadıkları için oranlar biraz daha düşükmüş gibi algılanıyor. Doğumu zor olan hastalarımızda, travmatik bir doğum yaşamışsa, prematüre bir doğum yaşamışsa, daha önce gebelik döneminde depresyon şikayeti varsa, ailesi ile ve eşiyle problemi olan hastalarımızda lohusa sendromu risk altındadır. Daha önce gebelikte anksiyete ya da sosyo-ekonomik düzey olarak düşük seyreden hastalarımızda lohusa sendromunu daha fazla görüyoruz. Yapılan çalışmalarda; normal doğum yapanlarda, sezaryen doğuma oranla, daha fazla lohusalık sendromu görüldüğü belirtiliyor. Çalışan annelerde de çalışmayan annelere oranla daha fazla görülüyor’’ şeklinde konuştu. “Herkeste görülebilen ve tedavisi mümkün olan bir durum” Salihoğlu, bu süreçte annelerin bebeği reddetme, kötü davranma, beslememe durumunun olduğunu belirterek “Bazen lohusalık sendromunda, bebeğini kucağına aldığında yeterli sevgi hissedemediğini söyleyen anneler oluyor. Ya da ‘Anne olamadım mı?’ diye düşünenler oluyor. Bebeği reddetme durumu görülebiliyor. Bazen kötü davranma, emzirmeme, bakımını yapmama gibi tepkilerle karşılaşabiliyoruz. Bu süreçte anneler bebeğine gerçekten kötü davranma meyillin de olabiliyorlar. Bu süreçte mutlaka psikolojik ve psikiyatrik destek almalarını öneriyorum. Mutlaka eşiyle, hekimiyle, aile hekimiyle ya da kadın doğum hekimiyle mutlaka paylaşılmalı. Çünkü bunlar önlenemeyen şeyler değildir. Herkeste görülebilen bir durumdur. Tedavisi olmayan bir durum değildir. Genelde konuşarak ya da bazen psikolog desteği alarak da ortadan kaldırılabilir. Bazen psikoza kadar ilerleyebilir. O zamanda ilaç tedavisi ya da psikiyatrik destekte öneriyoruz mutlaka. Bu süreçte aileye ve eşe çok fazla destek düşüyor’’ ifadelerini kullandı. “Kendimizi yıpratmamızın bir anlamı yok’’ Op. Dr. Salihoğlu, Lohusalık Sendromuna yakalanan annelerin egzersiz yapmalarını, yürüyüş yapmalarını ve eşleriyle vakit geçirmelerini önerdiğini ifade ederek, “Bazen eve yeni bir bebek gelmenin heyecanıyla bütün ilgi bebeğe kayabiliyor. Anne burada kendini değersiz, sevilmediğini, artık ikinci planda olduğunu hissedebiliyor. Bazen bu hissiyatta annelerimizi lohusalık sendromuna sokabiliyor. O yüzden ailede bebeğe bakımı açısından destek olup, eşler yeri geldiğinde mutlaka annelerimizle birlikte ayrıntılı vakit geçirmeliler. Annemize bu süreçte en önemli tavsiyem mutlaka kendisine vakit ayırmasını öneriyorum. Bolca dinlenmesini, uyku düzenini oturtmasını, ailesinden bebek için yardım almasını, eşiyle birlikte yalnız olarak dışarı çıkıp birlikte vakit geçirmelerini öneriyorum. Ya da annemizin arkadaşlarıyla birlikte vakit geçirmesini öneriyorum. Bolca egzersiz yapabilir, yürüyüş yapabilir, televizyon izleyebilir, sosyal medyada anne bloklarını takip edebilir. Hayatta her şey rol olduğu gibi annelikte bir roldür ve oynadıkça, öğrendikçe bizler öğreneceğiz. O yüzden kendimizi yıpratmamızın bir anlamı yok. Mutlaka önemli olan sevgi temeline dayalı, bebeğiyle birlikte vakit geçirerek bu süreci birlikte atlatabileceklerini düşünüyorum” ifadelerine yer verdi.
Balıkesir Ayvalık turizm sezonuna hazırlanıyor Turizm alanında Kuzey Ege’nin incisi ve cazibe merkezi konumundaki Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde, yaklaşan sezon öncesinde hazırlıkları sürüyor. Ayvalık Belediyesi Fen İşleri ve Temizlik İşleri müdürlüklerine bağlı ekiplerin ortak yürüttükleri çalışmalarla Ayvalık’ta yeni yaz sezonu hazırlıkları tamamlanıyor. Sarımsaklı Badavut mevkisinde sahil boyunca yürütülen çalışmalarla Ayvalık’ın doğal güzellikleri titizlikle korunuyor. Sahilde, atıklardan arındırma, kumları temizleme işlemlerini hızlandıran ekipler, bölgenin temiz ve düzenli bir görünüme kavuşmasını sağlıyor. Badavut mevkiindeki çalışmalar, kumsalın hem estetik açıdan daha güzel bir görünüme kavuşmasını, hem de yerli ve yabancı turistlerin rahat ve keyifli vakit geçirebileceği bir ortama kavuşturmaya çalışıyor. Ekipler, titizlikle yürüttükleri çalışmalarla Ayvalık’ın turizm potansiyeline değer katabilmek için mücadele ediyor. Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin, yapılan çalışmaların Ayvalık’ın çevre düzenlemesi ve turizme verilen değer açısından önemli olduğunu belirterek, Sarımsaklı Badavut mevkisi sahilindeki düzenlemelerin titizlikle yürütüldüğünü söyledi. Başkan Ergin, "Kentimize gelen her vatandaşımız temiz ve düzenli bir çevrede vakit geçirsinler. Kentimizden huzur içinde keyifli hatıralarla ayrılmalarını hedefliyoruz" dedi.