DİĞER SPORLAR - 20 Aralık 2021 Pazartesi 13:55

Toprak Razgatlıoğlu: 'MotoGP’de savaş verebilirim'

A
A
A
Toprak Razgatlıoğlu: 'MotoGP’de savaş verebilirim'

Türkiye'nin motor sporları alanında en yetenekli sporcularından olan 2021 Dünya Superbike Şampiyonu Toprak Razgatlıoğlu, "Eğer 2022’de de dünya şampiyonu olursam Superbike’da yapacak bir şey kalmıyor. MotoGP’ye gidip tekrar bir şampiyonluk mücadelesi vermeyi düşünüyorum" dedi.

Türkiye’nin motor sporları alanında yetiştirdiği en yetenekli sporculardan biri olan Toprak Razgatlıoğlu, 2021 Dünya Superbike Şampiyonası’nda şampiyon olmayı başardı. 5 yaşında babası sayesinde motosikletle tanışan, 16 yaşında ise İstanbul Park’ta pist rekoru kırıp Türkiye Pist Şampiyonu olan Razgatlıoğlu, 2018 yılına adım attığı Superbike’da 3 yıllık başarılı sezonun ardından ülkesine dünya şampiyonluğuyla döndü.

"Kendime tatil günü bile ayırmadım"
Dünya şampiyonluğuna giden yolda çok çalıştığını ve tatil yapmadığını söyleyen Toprak Razgatlıoğlu, "Bu sene çok uzun bir sene benim için. Çok güzel bir şekilde başladık ve neredeyse her gün antrenman yaptım. Çünkü antrenmansız bir yere varmak çok zor. Her zaman o sporun içinde kalmanız gerekiyor. Ben antrenmanlarımı hep motosiklete binerek yaptım. Bu sene çok çalıştık ve kendime tatil günü bile ayarlayamadım. Çünkü benim için çok önemli bir sezondu. Kendime vakit ayırmadan sadece işimi yaptım. Sonucunda Dünya şampiyonluğuna ulaştık. Bunun için çok mutluyum. Artık kendime biraz vakit ayıracağım. Biraz tatil fırsatı doğdu. Daha sonrasında tekrar çalışmalara başlayıp, testler ve yarışlar başlayacak" dedi.

"Her genç sporcunun hayalinde bir şampiyonluk vardır"
Yarışlarda şampiyonluğu düşünmeden mücadele ettiğini ve şampiyonluğa ulaştığı için çok mutlu olduğunu belirten Razgatlıoğlu, "Ben sezon içinde hiçbir zaman şampiyonluğu düşünmeden sadece çıktığım yarışı kazanmaya odaklandım. O yüzden son 2 yarış kala aslında şampiyonlukta gerçekten çok yakın olduğumuzu gördüm ve yine de onun onun hayalini kurmadan sadece yarışlara odaklandım. Çünkü orada hissedeceğiniz heyecan, stres çok büyük şekilde yarışın içinde etkileyecekti. Ben bunu çok güzel şekilde atlattığımı düşünüyorum. Sadece yarışlara odaklanarak en iyi şekilde bitirip güzel puanlar topladım. Şampiyonluğu düşünmeden yapmak aslında zor. Şampiyon olduktan sonra nasıl bir kutlama düşünüyorsunuz veya nasıl bir şey yaparsınız? İnsanoğluyuz sonuçta hayal edebiliyoruz. Ama yarışa çıkarken sadece yarışa odaklandım. Her genç sporcunun hayalinde bir şampiyonluk vardır. Biz de bu bu şampiyonluğa ulaştığımız için çok mutluyum” ifadelerini kullandı.

"Umarım her birimiz dünya şampiyonu oluruz"
Farklı kategorilerde başarılı motor sporcularının olduğunu söyleyen Razgatlıoğlu, "Kenan ağabey Türk bayrağını taşıyan tek kişiydi. Şimdi 4-5 kişi olduk. Benden sonra gelecek bir sürü isim var. Hepimiz beraber antrenman yapıyoruz. Her birimiz de farklı kategoride yarışıyoruz. Her kategoride de başarımız var. Ben bu sene SuperBike Dünya Şampiyonu oldum. İnanıyorum ki diğer sporcular da seneye kendi kategorilerinde başarılara imza atacaklar. Umarım her birimiz seneye farklı kategorilerde dünya şampiyonu oluruz" şeklinde konuştu.

"2022’de yine şampiyonluk mücadelesi vereceğiz"
Superbike şampiyonluk hayalini gerçekleştirdiğini ve MotoGP’de de şampiyonluk mücadelesi verebileceğini kaydeden Razgatlıoğlu, "Benim hayalimde Superbike dünya şampiyonluğu vardı. Ona ulaştım. Şimdi 2022’de yine şampiyonluk mücadelesi vereceğiz. İnşallah şampiyon oluruz ve 2023’de MotoGP’ye gitmeyi düşünüyoruz. Bunların hepsi güzel bir anlaşmaya bağlı. Güzel bir anlaşma olmadığı takdirde zaten Superbike’de kalmaktan mutluyum. Güzel bir anlaşma olursa MotoGP neden olmasın. Çünkü eğer 2022’de de Dünya şampiyonu olursam Superbike’de yapacak bir şey kalmıyor. MotoGP’ye gidip tekrar bir şampiyonluk mücadelesi vermeyi düşünüyorum. Bunu konuşmaya daha çok zamanımız var. İnşallah MotoGP’de olur ama benim hayalim Superbike şampiyonluğuydu. Ona da ulaştım. Şimdi MotoGP’ye gidilebilir, orada da savaş verebilirim” dedi.

Razgatlıoğlu son olarak Red Bull sporcusu olmaktan duyduğu mutluluğu dile getirerek, "Benim Red Bull’la beraber 7’inci yılım. Bu aileye katıldığım için çok mutluyum. Bizim iyi ve kötü günümüzde her zaman yanımızda. O yüzden bizler de Red Bull’un verdiği emeği boşa çıkarmamak yarışlarda elimizden geleni yapıyoruz" ifadelerini kullandı.

Faruk Çidem

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Hastaneden dönen karı koca kaza yapıp hastanelik oldu Aksaray’da hastanedeki muayenesinin ardından eşiyle birlikte Taşpınar beldesine giden karı koca yolda geçirdiği trafik kazası sonucu hastanelik oldu. Kaza, Aksaray - Adana Karayolu organize sanayi yakınlarında yaşandı. Edinilen bilgiye göre, Aksaray’dan Adana istikametine seyreden Süleyman D. (52) idaresindeki 70 BF 450 plakalı Scanıa marka tır, hastanedeki muayeneden Aksaray’ın merkeze bağlı Taşpınar beldesindeki evlerine giden Durmuş A. (62) yönetimindeki Fiat marka hafif ticari araç ile kavşakta çarpıştı. Çarpışmanın etkisiyle hafif ticari araç refüje çıkarak durabilirken, araç sürücüsü ve yanında yolcu konumundaki eşi Lefan A. (62) hafif şekilde yaralandı. Kazayı gören diğer araç sürücüleri durumu hemen 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbar üzerine olay yerine polis, jandarma ve sağlık ekibi sevk edildi. Kısa sürede kaza yerine gelen sağlık ekipleri yaralı kadını ambulansla Aksaray Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisine kaldırırken, sürücü Durmuş A. ise tedaviyi reddetti. "Tır gelmeden geçerim dedim ama geçemedim" Yaşanan kazayı anlatan Durmuş A., "Ana yola çıkarken bu taraf serbestti, diğer yönden tır geliyordu. Tır gelmeden geçerim dedim ama geçemedik çarpıştık" dedi. Polis ve jandarma ekipleri kazayla ilgili inceleme yaparken karayolunda bir başka kazanın yaşanmaması için güvenlik önlemleri alındı. Kazayla ilgili Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde tahkikat başlatıldı.
Ankara Kümeste yaşamaya mahkum edilen çocuklar kurtarıldı Ankara’da amcaları ve yengeleri tarafından kümeste yaşamaya mahkum edilen biri engelli 3 kardeş kurtarıldı. Ankara’da yengeleri ve amcaları tarafından kümeste yaşamaya mahkum edilen engelli Adnan ve kardeşleri, sosyal medya fenomeninin yayınladğı video ile durumun ortaya çıkmasının ardından kümesten kurtarıldı. Suriye uyruklu ailenin 4 çocuğuna kendi evinde baktığı, biri engelli olan 3 yeğenini de güvercinlerin ve tavukların olduğu kümese attığı ortaya çıktı. Mahalledeki bir vatandaş, olayı fark etmesinin ardından Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’na, Ankara Valiliği’ne ve sosyal medya fenomenine ihbarda bulundu. Fenomenin dün akşam saatlerinde çocukları kümesten çıkarttığı video, sosyal medyada gündem oldu. Yenge ve amcaya çocuklara bakmaları için maaş bağlandığı ancak çiftin çocuklara bakmadığı iddia edildi. "Yukarıya alıyorlar, sonra akşamları bu kümes gibi yere atıyorlar" Sosyal medya fenomenine ve bakanlığa kümeste kalan çocuklar için ihbarda bulunan Volkan Altınışık, engelli Adnan ve iki kardeşinin kümeste kaldığını 28 Kasım’da öğrendiğini belirtti. Ardından Valiliğe ve bakanlığa da haber verdiğini söyleyen Altınışık, aynı zamanda "Ankara Abisi" isimli sosyal medya fenomenine de ihbarda bulunduğunu dile getirdi. Altınışık, "Bu çocuklar burada yatıyor kümes gibi bir yerde. Yengesine maaş bağlamışlar, düzenli olarak her ay maaş veriyorlarmış. Dedim ki ‘Bu kadın buna bakmıyor. Bakıyorum diye sizi kandırıyorlar, yukarıya alıyorlar, sonra akşamları bu kümes gibi yere atıyorlar’ diye kendilerine söyledim" şeklinde konuştu. "Para alıp bakacağını söylüyor ama bakmıyor" Çocuklara mahallelinin yardım ettiğini ama kendilerinin durumu yeni öğrendiğini aktaran Altınışık, "Bu konunun devamlı takipçisiydim. Şimdi soğukta yatıyorlar. Vicdanen dayanamıyordum artık. Yapacağım bir şey yoktu. Ankara Abisi’ni aradım. Ankara Abisi de hemen ilgilendi, videoları attım. Hemen geldiler. Onların da hazır kurulu bir evleri vardı, oraya yerleştirdiler. Ondan sonra Sosyal Hizmetler geldi dün. Çocukları oradan da aldılar. Tabii almaları gerekiyordu. Adnan engelli olduğu için bakıma ihtiyacı vardı. Zaten yengesinin dört tane çocuğu var. Dört kardeş de bunlar. 8 tane çocuğa kadın da bakamaz bir nevi ama para alıp bakacağını söylüyor ama bakmıyor" ifadelerini kullandı. "İnşallah sıcak bir yuvaları olur" Kümeste sadece Adnan’ın kalmadığını, diğer kardeşlerinin de orada yaşadığını dile getiren Altınışık, "Şimdi bunların annesi yok, babası yok. Babası Suriye’ye kaçmış, annesi burada başkasıyla evlenmiş. Ben ihbarda bulundum. Artık değerlendirdiler, sağ olsun her kurum ilgilendi, geldiler. İnşallah sıcak bir yuvaları olur. Tek dileğimiz bu. Sadece engelli Adnan kalmıyordu. Adnan’ın kardeşi vardı dedi. "Çocuklar yedi senedir burada kalıyormuş" Altınışık, ailenin Suriye uyruklu olduğunu anlatarak, "Yenge kendi çocuklarına tabii yukarıda bakıyordu, bunlar burada kalıyordu. İşte karınları aç oluyordu. Yemek getiriyordum, bir şeyler getiriyordum. Çocuklar yedi senedir burada kalıyormuş. Ben buraya yeni geldim, bir sene oldu. Arka taraf yıkılıp bu taraf açılınca ben bunları görmeye başladım bu taraftan. Daha önce görsem daha önce müdahale ederdim ben bu olaya" diye konuştu. "Biz gelirken çocukları içeri alıyordu, biz giderken çocukları atıyordu" Mahalle sakinlerinden Suna Niga ise, "Üç senedir sağdan soldan yardım getiriyorum çocuklara. Ama yenge bakmıyordu. Yenge alıyordu, kendi çocuklarına giydiriyordu, Adnanlara giydirmiyordu. Biz gelirken çocukları içeri alıyordu, giderken atıyordu, yani öyle oluyordu. Yengeyle amcayı yakaladılar sonra neden atıyor diye" açıklamasında bulundu.
Hakkari VEDAŞ’ın ihmali can ve mal güvenliğini tehdit ediyor: Yüksekova’nın kalbi tehlike saçıyor Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde, özellikle Okullar Bölgesi’nin en işlek noktası olan İpekyolu üzerindeki elektrik direklerinin durumu, adeta faciaya davetiye çıkarıyor. Yıllar önce Vangölü Elektrik Dağıtım A.Ş. (VEDAŞ) tarafından düzensiz bir şekilde bırakılan bu eski direkler, hem yayaların ve öğrencilerin can güvenliği için ciddi bir tehlike oluşturuyor hem de bölgeyi "görüntü kirliliğine" boğuyor. İpekyolu’nda, özellikle öğrencilerin ve velilerin yoğun olarak kullandığı Okullar Bölgesi’nde yer alan eski elektrik direkleri, bakımsızlıkları nedeniyle her an devrilme ve kazaya neden olma riski taşıyor. Direklerden sarkan kablolar ve derme çatma yapı, bölgedeki can ve mal güvenliğini doğrudan tehdit ederken, Yüksekova’nın bu en önemli aksı estetik açıdan da kabul edilemez bir tablo sunuyor. "Faciaya dönmeden önlem alınmalı" Günün her saatinde insan yoğunluğunun yaşandığı bu kritik noktada, vatandaşlar kazaların "an meselesi" olduğunu belirterek yetkililere acil önlem çağrısı yaptı. Can güvenliğinin tehlikede olduğunu vurgulayan lise öğrencisi Melis Çelik, yaşadığı endişeyi şöyle dile getirdi: "Burada okul okuyorum, sürekli buradan gelip geçiyorum. İnanın, her gidişimiz ve gelişimiz tehlike altında. İnşallah kısa sürede önlem alınacak. Ayrıca acayip bir görüntü kirliliği var, bunu bitirmek gerekiyor." Bölgede ikamet eden ve çocukları bu yolu kullanan bir diğer vatandaş Kemal Gümüşgöz ise duruma sert tepki gösterdi: "Ben de burada oturuyorum ve 5 öğrencim var, onlar da buradan gergin gelip geçiyor. Allah korusun, birinin başına bir tel düşerse faciaya döner! Onun için derhal önlem alınmalı, hem de acil. Bu durum aynı zamanda büyük bir görüntü kirliliğine sebep oluyor. Bu kadar da olmaz artık, önlem alın". Yüksekova halkı, VEDAŞ ve ilgili kurumların, bir felaket yaşanmadan bu tehlike saçan direkleri modern ve yer altına alınmış sistemlerle değiştirmesini talep ediyor.