ASAYİŞ - 29 Mayıs 2022 Pazar 11:49

Trafikte atla yarıştı, araç sürücüsü ise spiker gibi anlattı

A
A
A
Trafikte atla yarıştı, araç sürücüsü ise spiker gibi anlattı

Elazığ caddelerinde atla yolculuk yapan bir kişi, o anda yoldan geçen bir sürücü tarafından görüntülendi. Önünde ilerleyen atı gören sürücü at yarışı anlatır gibi video çekti. Video sosyal medyada birçok beğeni aldı.

Elazığ’ın Cumhuriyet Mahallesi’nde trafikte at üstünde yolculuk yapan bir vatandaş görenlerin dikkatini çekti. O anlarda yoldan geçen bir araç sürücüsü, at üstünde yolculuk yapan vatandaşı cep telefonu kamerasıyla görüntüledi. Araç sürücü video çekerken söyledikleriyle de kendini birden at yarışı sunarken buldu. Atla yarışan sürücünün videosu sosyal medyada birçok beğeni aldı.

Yakup Sağlam
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Vali Aydoğdu’dan “Bir Köy Bir Göz Projesi” Erzincan Valisi Hamza Aydoğdu, halkın sağduyusu ve güvenlik güçlerinin özverili çalışmalarıyla Türkiye genelinde suç oranının en düşük illerden birisi olan Erzincan’da yakında “Bir Köy Bir Göz Projesinin” hayata geçirileceğini söyledi. İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine yeni projeler hakkında bilgi veren Vali Hamza Aydoğdu, şöyle konuştu: “Bir Köy Bir Göz Projesi; İl Jandarma Komutanlığımız sorumluluk bölgesinde meydana gelen hırsızlık, kaçakçılık, terör ve asayiş olayları ile etkin mücadele etmek, faili meçhul olayların en kısa sürede aydınlatılması, suçluların adalet önüne en kısa sürede çıkartılması maksadıyla kamera bulunmayan toplam 458 köy, belde ve mahallelerde kamera kurulumu planlanmış olup, Kemaliye ilçesinde 41, merkez ilçede 63 olmak üzere toplam 104 köy ve mahallede kamera kurulumu tamamlanmış olup, diğer köy ve mahallelerde kamera kurulumu çalışmaları devam etmektedir. İkinci projemiz İl Emniyet Müdürlüğümüz Asayiş Şube Müdürlüğünce Huzur İçin Erzincan projesi kapsamında “Gözümüz Olun” projesi. Bu proje ile il merkezinde 2 bin 608 sokak, 272 cadde, 10 bulvarın bulunduğu ve alandaki çalışmalar çerçevesinde belediyeyle birlikte, özel idare, emniyet müdürlüğüyle mutabakata vardık. Protokol hazırlanıyor. Bu anlamda Erzincan Belediyesi de bize destek olacak. İlk etapta 64 noktaya kamera kurulumunu gerçekleştireceğiz. Aynı zaman da Erzincan belediyesi yapı ruhsatı verdiği tüm binalara kamera sistemi kurma zorunluluğu getirecek. Kapalı devre olacak. O cadde veya sokakta suç işlendiğinde güvenlik güçlerimiz o görüntüleri inceleyebilecekler. Bizim burada en büyük amacımız bütün Erzincan’ı kapsayacak bir şekilde vatandaşlarımızın huzurlu bir şekilde yaşayabilmeleri için emniyet ve jandarma güçlerimiz ile birlikte elimizden gelen tüm çabayı göstereceğiz. Bu bağlamda Erzincan Belediye Başkanımız Bekir Aksun’a teşekkür ediyorum. Unutmamalıyız ki; Erzincan’ın güvenliği, her bir Erzincanlının emeği ve katkısıyla pekişmektedir. Bu yüzden, kolluk kuvvetlerimizle omuz omuza vererek, huzurumuzu ve güvenliğimizi koruma konusundaki kararlılığımız sürecektir. Bu anlamda en önemli konulardan bir tanesi de uyuşturucu. İlimiz bu anlamda gerçekten çok çok iyi durumda. Fakat bizim en büyük amacımız şu. Bu şehirde gençlerimizi zehirlemeye çalışan insanlara hiçbir şekilde göz açtırmayacağız. Onlara imkan ve fırsat vermeyeceğiz. Emniyetimiz ve jandarmamız bu bağlamda çalışmalarına gece gündüz devam ediyorlar. Bu anlamda Erzincanlı vatandaşlarımızdan da destek bekliyoruz. Çünkü bizim çocuklarımız hem bu günümüz hem yarınımız. Bugünümüzü ve yarınımızı zehirlemelerine, yok etmelerine asla müsaade etmeyeceğiz. İlimizin ve ülkemizin huzur ve güvenliği için gece gündüz demeden fedakârca görev yapan tüm kolluk görevlilerimize huzurlarınızda bir kez daha teşekkür ediyorum. Erzincan’da çok güzel bir iklim var. Bütün ekipler canla başla bir makinenin çarkları gibi gece gündüz çalışıyor. Bir yerde ekip ruhu varsa, bir yerde samimiyet varsa, bir yerde devletin kurumları ile millet bütünleşmişse burada hiçbir şer gücü barınamaz. Yuva yapamaz, çocuklarımızı zehirleyemez. Bu anlamda Erzincanlı hemşehrilerimizin hepsine tek tek teşekkür ederim. Bizlere verdikleri destekten dolayı.”
Eskişehir “Ayağın kesilmeli” denilen hasta Türkiye’de ilk olan tedavi ile artık yürüyebilecek İzmir’de ayağındaki tümör yüzünden neredeyse bütün hastaneleri gezen 26 yaşındaki Sait Şükrü Taşdemir’in tedavisi, Eskişehir Şehir Hastanesinde dünyada çok nadir, Türkiye’de ise ilk kez uygulanan 1. derece yakınından doku nakli ile gerçekleştirildi. Ayağı kesilmeden tedavisi gerçekleşen Taşdemir, yakında yürüyerek taburcu olacak. İzmir’de yaşayan ve halk arasında ’Kelebek’ hastalığı olarak bilinen Epidermolizis bülloza rahatsızlığı bulunan 26 yaşındaki Sait Şükrü Taşdemir’in sağ ayağında tümör oluşmaya başladı. Yaşadığı şehir olan İzmir’deki neredeyse bütün hastanelere tedavi için başvuran Taşdemir ve ailesi, hepsinden neredeyse hepsinden ayağın kesilmesi yanıtını aldı. Daha sonra Şanlıurfa’dan Eskişehir’e, İl Sağlık Müdürü Yaşar Bildirici’nin girişimleri sonrası Eskişehir Şehir Hastanesi’nde göreve başlayan Operatör Doktor Abdulkadir Kadir Calavul’un konu hakkında uzmanlığını duyan Taşdemir ailesi, randevu aldı. Aile, Eskişehir’e gelerek Opr. Dr. Abdulkadir Kadir Calavul’a başvurdu. Dr. Calavul, Türkiye’de tek olma özelliği taşıyan bir tedavi yöntemini tercih etti ve Sait Taşdemir’in vücudunda yeterli dokusu olmadığı için 1. derece yakınından doku alınıp tümörlü bölgeye nakledilmesi gerektiğini belirtti. Nakil için ise gönüllü olan 60 yaşındaki baba Şaban Taşdemir’in sağ bacağından parça alınıp, oğlu Sait Şükrü Taşdemir’deki tümör temizlendikten sonra ayağına nakledildi. Genellikle ciddi yanık vakalarında uygulanan yöntem ilk kez bir kelebek hastasında uygulandı. Taburcu olmaya hazırlanın baba ve oğulun genel durumu iyi olduğu belirtildi. “Diğer doktorların da tek önerisi ayağın kesilmesiydi” Yapılan ameliyat hakkında konuşan Opr. Dr. Abdulkadir Kadir Calavul, “Kelebek hastalığı demek ciltleri çok hassas olan hasta demektir. Türkçe tabiriyle. Ancak tıpta da ismi Epidermolizis Bülloza diye geçiyor. Bu hastaların ciltleri çok çabuk soyulduğu için vücutlarında çok sık yaralar gelişmekte. Bu hastamızın da ayağında yaklaşık olarak 25x15 santimlik bir tümör oluşmuştu. Bu tümör için dolaşmadık hastane bırakmamışlardı. İzmir, Antalya, Ankara, Manisa. Yani nereye başvurdularsa hiçbir doktor bu ameliyatı yapmaya cesaret edemedi. Çok büyük bir tümör, müdahale edebilecek olan doktorların da tek önerisi ayağın kesilmesiydi. Ancak benimle irtibat kurduklarında ben ayağı kesmeden bu ameliyatı tedavi edebileceğimi söyledim. Daha önce de bu tür ameliyatları yaptığım için bu hastalarda deneyimim olduğu için hastayı buraya davet ettik ve burada gerçekleştirdik” dedi. “Türkiye’de ve dünyada hemen hemen ilk ameliyatlardan” Birinci derece yakından doku alınarak tümörden temizlenmiş kısma nakil sürecinin dünyada nadir, Türkiye’de ise ilk kez yapıldığına değinen Dr. Calavul şöyle devam etti; “Zor bir ameliyat, 25x15 santimlik tümör demek yani neredeyse ayağın hemen hepsi demek. Ayağı kurtarmak için bir damarlarını ve kemiklerini koruyarak tümörü temizledik. Ancak ondan sonra bizim doku nakli yapmamız gerekiyordu. Hastanın cildi de çok hassas olduğu için kendi vücudunda yeterli dokusu yoktu. Bu yüzden anne ya da babasından almaya karar verdik. Babası gönüllü oldu ve biz öncelikle babasından cilt parçalarını aldık. Ardından çocuğu ameliyata alıp tümör temizledikten sonra da yarayı da babadan aldığımız deriyle kapattık. Bu yaptığımız ameliyat Türkiye’de ve dünyada hemen hemen ilk ameliyatlardan biri. Eskişehir’de zaten hiç yapılmamış bir ameliyat. İlk olma sebebi ise babadan deri alıp çocuğa naklettik. Babadan aldığımız deriyle biz yarasını kapattık. Aynı zamanda Türkiye’de zaten bu ameliyatları yapan hiçbir doktor yok. Bu ameliyatları yapan bazı merkezler var, ama onlarda da çok da bir başarı elde edemiyorlar. Çünkü bu bir ekip işi. Bu hastanede Yaşar Bildirici bey ve Başhekimimiz Mustafa beyin çabalarıyla ameliyathanede çok güzel bir ekip oluşturduk. Ve bu ekip sayesinde biz bu hastaların ameliyatlarını güzel ve kısa bir şekilde, başarılı bir şekilde ayağı kurtararak yapabiliyoruz. Hastamızın durumu gayet iyi şu an hastamız yavaşta olsa yürüyebiliyor, ayağa kalkabiliyor. Yeme ve içmesinde herhangi bir problem yok. Haftaya pansumanını açacağız, 1-2 pansuman sonrasında da evine göndereceğiz.” “Şu ana kadar görmediğim ilgi ve hassasiyeti bu hocamızda gördüm” Yaşadığı kent olan İzmir’de neredeyse tüm hastaneleri dolaştığını fakat doktorların çözüm olarak tümörlü ayağın kesilmesi gerektiğini söylemesinden dolayı oldukça üzgün olduğunu söyleyen Sait Şükrü Taşdemir, Eskişehir Şehir Hastanesinde görevli Opr. Dr. Abdulkadir Kadir Calavul sayesinde yeniden ümitli olduğunu belirtti. Hastalığı ve süreç hakkında konuşan Taşdemir, “Ben doğuştan Epidermolizis Bülloza hastasıyım. Halk arasında kelebek hastalığı diye geçiyor. Yani dokunduğunuzda ya da bir sürtünmede yara açılıyor vücudunda. Türkiye’de ve dünyada bu çok nadir görülen belki çok sayılı bir hastalık. Ayağımda da bu hastalığın üzerine bir tümör gelişmişti. İzmir’de gittiğiniz tüm doktorlar, bayağı ünlü, tanıdık hastanelere gittik tedavi için. Kime gittiysem hepsi olumsuz konuştu, ‘yapamayız, edemeyiz, bakamayız, hiçbir şekilde buna müdahale edemeyiz’ dediler. Ben de bundan dolayı ümidimi kesmiştim. Çünkü gittiğim tüm doktorlar aynı şeyi söylüyordu. Bu hastalığı da bilmiyorlardı. Sağ olsun burada Abdülkadir hocamı bulduk. Ablam da epidermolizis bülloza hastası kendisi. O da çok araştırıyor, bu hastalarda bu hocamızın daha önce ameliyat ettiğini biliyordu. Bu hocamızla o vesileyle tanıştık, konuştuk. Kendisi bizimle çok ilgilendi. Eskişehir Şehir Hastanesi’ne bizi davet etti. En kısa zamanda buraya geldik. Ben tüm ümidimi kaybetmişken, bu hocamız tekrardan bana bir ümit verdi. Diğer bütün doktorlar ayağımın kesilmesi gerektiğini söylüyordu, ama bu hocamız bu ayağımı kurtarabileceğini, tümörü temizleyebileceğini söyledi. Gayet de şu an umudum yerinde. Ameliyat başarılı bir şekilde geçti. Yani şu anda çok mutluyum. Hocamız hem ayağımı kurtardı hem de şu anda eskisine göre çok daha iyiyim. Şu anda normalde adım atamıyordum tümörden dolayı. Ama şu anda pansumandan sonra büyük bir ihtimalle haftaya iyileştiğinde yürümeye başlayacağım. Eskişehir Şehir Hastanesi’ne, doktorumuza, başhekimimize tüm doktorlarımıza buradan çok teşekkürler. Hani şu ana kadar görmediğim ilgi ve hassasiyeti bu hocamızda gördüm. O yüzden şu an çok mutluyum” ifadelerini kullandı. “Eskişehir adına, hastanemiz adına bir farkındalık oluşturdu” Eskişehir Şehir Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Mustafa Sungur, yapılan ameliyatın başarısından ve hastanın memnuniyetinden duyduğu mutluluğu şu ifadelerle dile getirdi: “Sait kardeşimiz epidermolizis bülloza diye adlandırılan tıpta nadir görülen hastalıklardan birisine sahip. Bu zeminde de gelişen bir tümör olgusu var. Birçok merkez dolaşıyor ancak bir işlem yapılmıyor. Plastik Cerrahi’de Kadir hocamız yeni katıldı aramıza, ama Eskişehir adına, hastanemiz adına bir farkındalık oluşturdu. Onunla görüşüyorlar ve sonrasında oradaki tümörlü doku alınıyor. Yerine de babasından nakledilen deri ile orası kapatılıyor. Nadir görülen bir hastalık, Türkiye’de ilk defa yapılıyor böyle bir tedavi o anlamda seviniyoruz. İnşallah kısa sürede şifa bulacağını ümit ediyoruz. Hastanemiz bu anlamda Eskişehir’in en büyük kamu hastanesi. Bin 150 yatağa sahibiz, 37 ameliyathanemiz var, 5. yılımızı doldurduk. Altı yıldır burada 335 bin ameliyat yaptık. Eskişehir halkına elimizden geldiği hizmet etmeye devam ediyoruz. Kadir hocamızın da aramıza katılmasıyla plastik cerrahi anlamında nadir görülen hastalıklar dahil olmak üzere her türlü estetik, el cerrahisi gerektiren, mikro cerrahi gerektiren ameliyatlar olmak üzere bu tip deri hastalıklarında da her türlü işlemin yapmaktayız. Kendisine teşekkür ediyoruz.”