EKONOMİ - 29 Kasım 2020 Pazar 11:04

TRKTYD Genel Başkanı Sandalcı: 'NACE kodumuzun oluşturulması için bu mücadeleyi yapıyoruz'

A
A
A
TRKTYD Genel Başkanı Sandalcı: 'NACE kodumuzun oluşturulması için bu mücadeleyi yapıyoruz'

Kentsel Tesis Yönetim Derneği (TRKTYD) Genel Başkanı Suat Sandalcı, “NACE kodumuz yok. Kodumuzun oluşturulması için de bu mücadeleyi yapıyoruz. Sektörümüzün meslek olabilmesi için bu mücadeleleri yapıyoruz” dedi.

1. Tesis Yönetim Çalıştayı, Ankara’nın Kızılcahamam ilçesinde bulunan bir otelde düzenlenen programla başladı. Sosyal mesafe ve hijyen tedbirlerine uyulan programda aralıklı şekilde havalandırılan salonda dezenfekte işlemi yapılması ihmal edilmedi. Çalıştay öncesinde İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine konuşan TRKTYD Genel Başkanı Sandalcı, “Türkiye’nin yetiştirmiş olduğu akademisyenleri ve bilim adamlarını dinleyeceğiz. Yakın zamanda yaşamış olduğumuz deprem ve Covid-19 sorunlarında sitelerde, konutlarda nasıl önlemler alınması lazım bunları işleyeceğiz” ifadelerini kullandı.

“Türkiye’de tesis yönetimi sektöründe ilk çalıştay”
Tesis yönetimi sektörünün ilk çalıştayı olduğunun altını çizen Sandalcı, “Sektör temsilcileri olarak yıllardır bakanlığa ve devlet yetkililerimize seslenmeye çalışıyoruz. Bu çalıştayın en önemli ehemmiyeti 2 gün boyunca hazırlanacak bu raporları bir araya getirerek Çevre ve Şehircilik Bakanımız Murat Kurum beye sunum yapmak. Türkiye’de tesis yönetimi sektöründe ilk çalıştay. İnşallah devamı yönetim ajansı önderliğinde olacaktır. Bizde Kentsel Tesis Yönetim Derneği olarak bu desteği kendilerine her zaman vereceğiz. 2 gün boyunca Türkiye’nin yetiştirmiş olduğu akademisyenleri ve bilim adamlarını dinleyeceğiz. Yakın zamanda yaşamış olduğumuz deprem ve Covid-19 sorunlarında sitelerde, konutlarda nasıl önlemler alınması lazım bunları işleyeceğiz” dedi.

“NACE kodumuzun oluşturulması için bu mücadeleyi yapıyoruz”
Sektörün meslek olabilmesi için mücadele verdiklerini dile getiren Kentsel Tesis Yönetim Derneği Genel Başkanı Suat Sandalcı, “En önemlisi, NACE kodumuz yok. Kodumuzun oluşturulması için de bu mücadeleyi yapıyoruz. Sektörümüzün meslek olabilmesi için bu mücadeleleri yapıyoruz. Bununla alakalı 81 ilden tesis yönetim şirketleri hepsi burada oldu. Bu bir şov programı değil. Pandemi sürecinde de sadece ve sadece tesis yönetim sektörünün sorunlarının tartışıldığı ve bunların kat malikleri iletildiği bir program olacak. İnşallah sonuç olarak da akademisyenlerimizin yapmış olduğu bu çalışmalar Anadolu’da, ülkemizin 7 bölgesindeki tesis yönetim şirketlerine ulaşacaktır” açıklamasında bulundu.

“Problemlere hep birlikte vakıfız”
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından çalıştayın açılış konuşmasını yaparak katılımcılara seslenen Genel Başkan Sandalcı, “Tesis yönetim sektörümüzün mevcut durumuyla ilgili fazla bir şey anlatmayı düşünmüyorum. Yıllardır aynı havayı birlikte soluyoruz. Problemlere hep birlikte vakıfız. 2019 Mayıs ayı içerisinde şahsım ve kurucu yönetim kurulu üyelerimizle yıllardır yapmış olduğumuz çalışmaların artık bir neticeye varması için İstanbul’da bir kuruluş toplantısı gerçekleştirdik. Yapmış olduğumuz sunum sonucunda 113 katılımcı firmamızın 108 oyunu alarak derneğimizin kurulması için onay aldık. Başladığımız günden bugüne kadar Türkiye’nin 81 iline danışmadan sektörümüz adına hiçbir eylem planında olmadık” şeklinde konuştu.

Yunus Emre Kartal - Erdinç Türkcan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul HAVELSAN’ın BARKAN’ı UNIROBOTICS TRAKON LITE ile donatıldı CANiK’in de içinde bulunduğu SYS Grubu şirketlerinden UNIROBOTICS tarafından geliştirilen TRAKON LITE Uzaktan Kumandalı Silah Sistemi (UKSS), HAVELSAN’ın BARKAN İnsansız Kara Aracı’na başarıyla entegre edildi. UNIROBOTICS akıllı kule ailesi böylece, hem İnsansız Deniz Araçlarında hem de İnsansız Kara Araçlarında kendini kanıtladı. SYS Grubu şirketlerinden UNIROBOTICS, silahlı insansız araçlara yönelik başarılı çalışmalarına bir yenisini daha ekledi. Geçtiğimiz haftalarda, DEARSAN Tersanesi tarafından geliştirilen İnsansız Deniz Aracı SALVO’ya Milli Deniz Tipi TRAKON LITE Uzaktan Kumandalı Silah Sistemi (UKSS) entegre eden UNIROBOTICS, bu kez İnsansız Kara Araçlarında da gücünü sergiliyor. HAVELSAN ortaklığında yürütülen BARKAN İnsansız Kara Araçları projesinde UNIROBOTICS, ileri teknolojilerle donatılmış TRAKON LITE UKSS’yi entegre etti. Repkon Defence’in 40 mm otomatik bomba atarının da eklenmesi ile birlikte Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), yeni bir akıllı sistemi daha envanterine kazandırmış oldu. "İnsansız kara araçlarında da kendimizi kanıtladık" UNIROBOTICS Genel Müdürü Ömür Baç, “Savunma sanayimiz insansız hava araçlarından sonra insansız kara araçlarında da doludizgin ilerliyor. Hem vakıf şirketleri hem de özel şirketler tek başlarına ve ortaklı projeler yürüterek, çeşitli konseptlere uygun insansız kara araçlarını TSK başta olmak üzere tüm dost ve müttefik ülkelerin envanterine kalifiye edip sahaya sürüyorlar. Bunlardan bir tanesi de UNIROBOTICS TRAKON LITE ve REPKON 40 mm otomatik bomba atar ile donatılan HAVELSAN’ın geliştirmiş olduğu BARKAN İnsansız Kara Aracı oldu. Geçtiğimiz haftalarda da TRAKON LITE’ı, DEARSAN’ın üretmiş olduğu SALVO İnsansız Deniz Aracı üzerinde de görmüştük. Şimdi ise bambaşka bir konseptle yeni bir projeyi hayata geçirmenin mutluluğu ve gururunu yaşıyoruz. İnsansız sistemlerle hem ülkemizin dışa bağlılığını önemli ölçüde azaltırken hem de yüksek katma değeri ile ekonomimize ciddi bir kazanç sağlayacağımıza inanıyoruz. Bu ürünlerimizin çok yakında ihracat potansiyelleri ile de büyük bir katma değer oluşturmasını hedefliyoruz” dedi. BARKAN 2023 yılında envantere girdi Güvenlik güçlerinin kullanımına sunulan orta sınıf 1. seviye insansız kara aracı BARKAN, saha testlerinin ardından 2023 yılında envantere girdi. BARKAN, sahip olduğu özelliklerle güvenlik güçlerine karşı asimetrik tehditleri ortadan kaldırmanın yanı sıra zorlu arazi ve sert hava şartlarının üstesinden gelebiliyor. Yüksek riskli askeri görevlerde muharebe etkinliğini artıran BARKAN, çeviklik gerektiren birçok senaryoda ileri güvenlik sağlamak üzere tasarlandı. Modüler yapısı, son teknoloji faydalı yük opsiyonları ve ileri otonom özellikleriyle BARKAN, farklı tip silahlarla taarruz, ekipman taşıma, yaralı intikali, bomba imha, keşif ve gözetleme, savaş hasar keşfi gibi birbirinden farklı görevleri yerine getirebiliyor. BARKAN, sürü altyapısıyla diğer otonom araçlarla ortak harekât gerçekleştirebiliyor. BARKAN ayrıca saatte 13 kilometreden fazla hıza ulaşıp, 5 saatten uzun süre görev yapabiliyor. UNIROBOTICS insansız araçları daha etkili hale getiriyor 2020 yılında CANiK’in iştiraklerinden biri olarak kurulan UNIROBOTICS, platformlara entegre edilecek silah sistemlerinin daha etkin bir şekilde kullanılabilmesi amacıyla yüksek teknoloji mekatronik çözümler geliştiriyor. Silah sistemlerinin operatörlerine yardımcı olacak ve destek verecek akıllı mekanizmalara odaklanan UNIROBOTICS, aktif dengeleyicili silah kaideleri, kara, deniz ve hava platformları için uzaktan kontrollü silah sistemleri ve silah yönetim sistemleri geliştirilmesine yönelik çalışmalar sunuyor. Önceki haftalarda DEARSAN tarafından dizayn ve inşa edilen SALVO Silahlı İnsansız Deniz Aracı’nda (SİDA) UNIROBOTICS’in geliştirdiği Deniz Tipi TRAKON LITE UKSS başarı ile entegre edildi. Yine UNIROBOTICS tarafından üretilen TRAKON TARGAN UKSS ise Türk Deniz Kuvvetleri’nin hizmetine sunulma aşamasında. Son olarak HAVELSAN’ın orta sınıftaki insansız kara aracı (İKA) BARKAN’a 7,62, 5,56 mm gibi makineli tüfeklerden 12,7 mm gibi ağır makineli tüfeklere kadar farklı silahları taşıyabilen TRAKON LITE entegrasyonu gerçekleştirildi.
Adana Tescilli ‘Adana hasır örgü bileklik’ geçmişi geleceğe taşıyor Adana Olgunlaşma Enstitüsü bünyesindeki kuyumculuk atölyesindeki ustalar, tasarladıkları ürünlerle Türk kültürünü gelecek kuşaklara aktarıyor. Enstitü bünyesinde tescilli bin 600 üründen biri olan gümüşten yapılan ‘Adana hasır örgü bileklik’ de ustaların elinde sanat eserine dönüşüyor. Adana Olgunlaşma Enstitüsü’nde Kuyumculuk Teknolojisi Alanı’nda ustalardan oluşan ekip, Türk kültürünü günümüze taşıyarak yaptıkları eserleri gelecek kuşaklara aktarıyor. Kuyumculuk atölyesinde, kilimlerden bile ilham alınan desenler, takılara yansıtılırken gümüşten yapılan Adana hasır örgü bileklik gibi birçok tescilli ürünler ön plana çıkıyor. Adana Olgunlaşma Enstitüsü Müdürü Seher Coşkun, Adana Olgunlaşma Enstitüsü’nün prestijli bir kurum olduğunu kaydederek, “Şu an Türk kültürünün yaşatılması, gelecek kuşaklara aktarılması için aslına uygun olarak üretimler yapan bir kurum halini aldık. Aynı zamanda döner sermayeli bir kurumuz. Ülke ekonomisine ve burada çalışan ustalarımızın, buradaki eğitim alan öğrencilerimizin de aile ekonomilerine katkıda bulunuyoruz böylece. Kendini sürekli yenileyen alanların bir tanesi olan kuyumculuk alanında geçmişi günümüze taşıyan, günümüzden gelecek kuşaklara aslına bağlı kalarak aktarabileceğimiz güzel ürünlerimiz var burada. Mesela bunlar Matrakçı Nasuh’un minyatürlerinden esinlenerek hazırlanan bir Belgrad seferine konu alan bir ürün olurken aynı zamanda da Adana’ya ait olan Adanalı kuyumculuk ustaları tarafından yapılan Adana hasır örgü bir bileklikte olabiliyor” dedi. “Adana hasır örgü bileklik tescilli ürünümüz” Coşkun, Adana hasır örgü bilekliğin tescilli ürünlerinden bir tanesi olduğunu belirterek, “Şu an bin 600 tescilli ürünümüz var. Tescilli ürünlerimizden bir tanesi de Adana hasır örgü bileklik. Hasır örgüden dolma kalemde üretiyoruz. Gümüşle yapıyoruz bunları. Yine kilim desenlerimizi takılara taşıyoruz. Onların motiflerinden ilham alıyoruz. Bunların kalıcı olmasını sağlıyoruz. Kuyumculuk atölyemizde gelecek kuşaklara aslına uygun çalışmalar yapılıyor” diye konuştu. Atölyelerde üretilen ürünlerimizin hepsinin satış amaçlı yapılmadığını ifade eden Seher Coşkun, “Tema çalışmalarımız var. Araştırmalar üzerine oturtulmuş çalışmalar. Bunlar arşivlerde gelecek kuşaklara aktarılması için arşivleniyor. Sadece arşivlenmekle kalmayıp hem ana binamızda hem de Tepebağ Kültür Sanat Merkezimizde ki sergi salonumuzda bunlar Adanalıların ve Adana’yı gezen turistlerimizin beğenisine sunuluyor” şeklinde konuştu.
Hatay Deprem bölgesinde Anneler Günü’ne özel duygulandıran ’Askıda Çiçek’ uygulaması HATAY (İHA) – Hatay’da depremde vefat eden annelere çiçek götürmek isteyen vatandaşlara kolaylık sağlamak isteyen esnaf, Anneler Günü’ne özel ’Askıda Çiçek’ uygulaması başlattı. Kahramanmaraş merkezli depremlerde Hatay’da 25 bine yakın insan vefat etmişti. Her özel günde olduğu gibi 12 Mayıs Pazar günü kutlanacak Anneler Günü öncesi deprem bölgesinde buruk bir hüzün var. Asrın felaketinde vefat eden anneleri unutmayan Hatay’ın İskenderun ilçesi, Barbaros Mahallesi’nde çiçekçilik yapan afetzede esnaf Kubilay Yolay oldu. Konteyner iş yerinde hizmet veren Yolay, Anneler Günü’ne özel askıda çiçek kampanyası başlattı. Maddi durumu el vermeyen vatandaşlar, hayır sever vatandaşların destekleriyle annelerinin mezarlarını çiçeklerle donatabilecek. Depremde hayatını kaybeden anneleri unutmamak adına ‘Askıda Çiçek’ kampanyasını başlattıklarını dile getiren işletme sahibi Kubilay Yolay (20) deprem bölgesinde başlattığı kampanya kapsamında, "6 Şubat gecesi biz herkes gibi buradaydık, işimizi ve akrabalarımızı kaybettik. Biz de 6 Şubat sonrası enkazın üzerine konteynerimizi yaptık işimizi kurduk, işimize devam ediyoruz. 6 Şubat gecesinden sonra özel günlerde, özellikle 6 Şubat’ı unutturmamak adına birçok projeye yer vermeye çalıştık. Bu şekilde devam edeceğimizi düşünüyoruz. Şu anki son projemiz Askıda Çiçek projesi, Askıda Çiçek projesiyle Anneler Günü’nde depremzede annelerimize ulaşmayı hedefliyoruz. Askıda Çiçek bölgede tek bir uygulama şu an için yapılmamıştı. Biz bunu hayata geçirmeyi planlıyoruz umarım başarılı olur, farkındalık oluştururuz insanlardan duyarlılık bekliyoruz" ifadelerini kullandı. "Şimdi ağlayabilirim samimiyetimle söylüyorum, çok duygusal oldu" Kampanyaya ilk desteği veren Nevzat Engür (72), duygusal anlar yaşadığını dile getirerek, "Şimdi ağlayabilirim, samimiyetimle söylüyorum, çok duygusal oldu. Bu çocuklarımıza teşekkür ederim. Benden de bir istekleri varsa benim başımın üstünde, onlar bizim neslimiz için kendilerini feda ettiler. Çoğu anneler yavrularla beraber kucağında gitti" şeklinde konuştu. 6 Şubat depremine İskenderun Numune Mahallesi’nde yakalanarak 5 saat enkazda kalan, oğlunu ve eşini kaybeden depremzede Hatice Zümrüt (43), "6 Şubat depremini yaşadım, depremde eşim ve oğlumu kaybettim. Anneler Günü’nü telaffuz ettiklerinde benim yüreğim yanıyor, bir daha anne olamamak bir daha anne kelimesini duyamamak, duyamayacağını düşünmek bile gerçekten çok acı ve acı verici bir durum. Anne olan, annelik duygusunu yaşayan, gerçekten anneliği bilen kadınların Dünya Anneler Günü kutlu olsun. Bu çiçek hediyesini getiren düşünüp de hepinize çok teşekkür ederim. Çok güzel bir kampanya, bir nebze de olsa bütün annelerin yüreğine su serpmeniz gerçekten iyi. Hatta kendi çiçeğimi kendim almıştım ama bugün çiçek almak da üstüne tuzu biber oldu. Mutlu ettiniz beni, emin olun ve kurumadığı sürece gözüm gibi bakacağım" dedi.