DÜNYA - 13 Haziran 2025 Cuma 21:09 | Son Güncelleme : 14 Haziran 2025 Cumartesi 00:45

Trump: "İran’ın mutabakat için hala bir şansı olabilir"

A
A
A
Trump: "İran’ın mutabakat için hala bir şansı olabilir"

ABD Başkanı Donald Trump, İsrail’in İran’a gerçekleştirdiği saldırılar sonrasında yaptığı açıklamada, "İran, ABD ile nükleer anlaşmaya varma fırsatını kaçırdı ama mutabakat için hala bir şansı olabilir" dedi.

ABD Başkanı Donald Trump, ABD merkezli televizyon kanalı NBC News’e yaptığı açıklamada, "İran, ABD ile nükleer anlaşmaya varma fırsatını kaçırdı ama mutabakat için hala bir şansları olabilir. Göreceğiz" dedi.

Trump, İran’dan yetkililerin kendisine ulaştığını ve onu görüşmeye davet ettiklerini söyledi. ABD Başkanı, kendisini arayan kişilerin isimleri sorulduğunda, "En son birlikte çalıştığımız insanlar. Şimdi birçoğu ölü" dedi.

İsrail’in düzenlediği saldırıda kullanılan ekipmanlara ilişkin konuşan Trump, "Dünyadaki en iyi ekipman olan Amerikan üretimi ekipmanları kullandılar" ifadelerini kullandı.

"Çok sert bir darbe yediler, çok daha fazlası yolda"

Trump, başka bir ABD merkezli televizyon kanalı olan ABC News’e yaptığı açıklamada ise İsrail’in saldırısına ilişkin, "Bence harika oldu. Onlara her şansı tanıdık ama bunu değerlendirmediler. Çok sert bir darbe yediler. Birinin en sert vurulabileceği kadar sert vuruldular ve daha sertleri yolda. Çok daha fazlası yolda" diye konuştu.

"Uyarı mı? Biz zaten haberdardık"

Trump, ABD’li basın kuruluşu Wall Street Journal’a yaptığı açıklamada İsrail’in saldırı öncesinde ABD’yi nasıl uyardığı sorusuna, "Uyarı mı? Ne uyarısı, biz zaten olacaklardan haberdardık" cevabını verdi.

Trump, dün Netanyahu ile konuştuğunu ve bugün tekrar görüşmeyi planladığını aktarırken, İsrail’in gerçekleştirdiği operasyon için "Nazikçe söylemek gerekirse gayet başarılı olduğunu düşünüyorum" ifadelerini kullandı.

İran’ın nükleer programının akıbeti belirsiz

ABD Başkanı, İngiltere merkezli basın kuruluşu Reuters’e yaptığı bir açıklamada da İsrail’in saldırılarından sonra İran’ın faaliyet gösteren bir nükleer programı kalıp kalmadığının bir muamma olduğunu söyledi.

"İran’ı utançtan ve ölümden kurtarmaya çalıştım"

Trump, Pazar günü ABD ve İran’ın nükleer görüşmelerinin gerçekleştirilmesinin planlandığını fakat İran’ın katılım sağlayacağından emin olamadığını aktarırken, İran’ın mutabakata varması için geç kalmadığını belirtti. ABD Başkanı, saldırıya ilişkin, "Her şeyi biliyorduk. İran’ı utançtan ve ölümden kurtarmaya çalıştım. Bunun için çok çalıştım çünkü anlaşmaya vardığımızı görmeyi çok istiyordum. Halen çok geç değil, bir karara varabilirler diye düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
ABD Başkanı, İsrail’in düzenlediği saldırılar sonucunda bölgede bir savaş çıkmasından endişe duymadığını dile getirdi.

"Belki şimdi daha ciddi bir şekilde müzakere ederler"

Trump, ABD merkezli basın kuruluşu Axios’a yaptığı açıklamada, İsrail’in saldırılarının İran ile nükleer müzakereleri aksatıp aksatmayacağına ilişkin soruyu, "Sanmıyorum. Aksine, belki şimdi daha ciddi bir şekilde müzakere ederler" şeklinde cevapladı. Trump, İran’ın bir anlaşmaya varmak için artık daha fazla sebebi olduğunu söyledi.

İran görüşmeleri askıya aldı

İranlı yetkililer ise İsrail’in saldırısının ardından yaptıkları açıklamalarda, İran’ın ABD ile Umman’da Pazar günü gerçekleşmesi planlanan nükleer müzakerelere katılım sağlamayı düşünmediğini belirtti. İran ve Umman basını, görüşmelerin süresiz olarak askıya alındığını bildirdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri MHP’li Özdemir: "Türk ve Türkiye Yüzyılı hedefimizin gerçekleştirilmesi için tüm kurumlarımız üstün bir gayret içerisinde" Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir, Cumhurbaşkanlığına bağlı bazı kuruluşların bütçe görüşmelerinde Türkiye Büyük Milleti’nde (TBMM) aldığı sözde, "Türk ve Türkiye Yüzyılı hedefimizin gerçekleştirilmesi için tüm kurumlarımız üstün bir gayret içerisindedir" dedi. MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir, TBMM’de yapılan Cumhurbaşkanlığına bağlı bazı kuruluşların bütçe görüşmelerinde söz aldı. Özdemir görüşmelerde yaptığı konuşmada, "İnsanlık sanayi devriminin ardından girdiği ve yüksek hızla devam eden ilerleme sürecine 1940’lı yıllardan sonra uzaya ve başka gezegenlere erişim, böylelikle de rekabetin yeni koşullarına uzanan süreçle başlamıştır. Bu çabalar bilgisayar teknolojisinin ve uzaktan haberleşme imkânlarının getirdiği diğer koşullarla istihbarat çalışmalarını ve faaliyetlerini de derinden etkilemiştir. Belirsizliğin, düzensizliğin ve meydan okumaların fazlalaştığı mevcut zaman diliminde ise yeni bir kırılmayla daha karşı karşıyayız. Haber kaynakları ve bunların güvenilirlik derecesi her ne kadar fazla, hatta çoğu da açık alanlardan temin edilse bile analiz ve işleme yeteneği açısından teknolojinin getirdiği yüksek kazanımlar, devletlerarası verilen mücadelede fark oluşturmaktadır. Bu sebeple Milli İstihbarat Teşkilatının başta kuantum teknolojisi olmak üzere ileri nesil yapay zekâ ekosistemine sahip olması elzem hale gelmiştir. Karar alma süreçlerinde son derece değerli katkıları olan milli şuura sahip inanmış kadroların sergilediği üstün gayretler kadar, teknoloji ile doğru yöntemlerle harmanlanmış bir çalışma sistematiğinin, muadil istihbarat kuruluşlarıyla kıyaslandığında kendi kurumlarımızı farklı ve üstün kılmasını sağlamak gerekir. Allah, vatan, namus; yani Kur’an, bayrak ve silah üzerine edilen şerefli yeminlerin tutulması için sergilenen üstün gayretlerle verilen emeklerin hedefe tam manasıyla ulaşması için teknolojiden azami ölçüde istifade edilmelidir. Bu durum espiyonaj faaliyetleri kadar kontraespiyonaj alanında da Türk mührünün vurulması mecburiyetini doğurur. Son dönemlerde ülkemize karşı yürütülen bazı casusluk faaliyetlerinde şimdiye kadar alışılagelmedik metotların kullanıldığının anlaşılması da bizi buna mecbur kılmaktadır. Malum ve meşum yapılanmaların mensubu bulunduğu ülkelerin durumuyla, bilhassa savunma sanayimizle alakalı yürüttükleri anlaşılan uğraşları dikkate alındığında, resmi yahut özel tüm savunma sanayi kuruluşlarımızın hem fiziki hem de veri güvenliklerinin tesis edilebilmesi için ayrı bir politika geliştirilmesinin de gelinen aşamada elzem olduğu anlaşılmaktadır" dedi. "Bölgesinde lider Türkiye" Türkiye’nin, Cumhur İttifakı’nın dirayetli duruşu ve Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin getirdiği istikrarlı yapıyla bölgesinde lider, küresel seviyede de giderek, daha da fazla söz sahibi olmayı başardığını dile getiren Özdemir, "Türk ve Türkiye Yüzyılı hedefimizin gerçekleştirilmesi için tüm kurumlarımız üstün bir gayret içerisindedir. Terörsüz Türkiye’nin hayata geçmesiyle beraber ülkemizin küresel bir güç olması istikametinde kararlılıkla ilerleyişinde İletişim Başkanlığımızın da sorumluluğu oldukça fazladır. Zira aynı anda beş lobi, küresel seviyede ülkemize karşı hem kamuoylarını hem de diğer ülkelerin karar alma mekanizmalarını etkileyebilmek için aktif bir faaliyet yürütmektedir. Rum, Ermeni, Siyonist ve Hindu lobilerine ilave olarak İslamofobik yapılanmalar doğrudan Türkiye’yi kötüleyecek, uluslararası itibarımıza saldıran, aziz milletimiz arasında kin ve nefret tohumları ekmek üzere FETÖ ile de işbirliği yapmak suretiyle uğraş vermektedir. Bu şartlarda gerek bölgesel ve uluslararası politikalarımız, gerekse küresel barış ve istikrarın tesisi için sürdürdüğümüz gayretlerimizin sağlıklı mekanizmalarla doğru biçimde anlatılması önemlidir. Sosyal medyanın psikolojik harekâtlar ve beşinci kol faaliyetleri için de ana mecralar haline geldiği gerçeği göz ardı edilmemelidir. Dünya ile beraber ülkemiz de belirsizliklerle dolu ve öngörülemez bir iklimde artık her an tetikte ve teyakkuzda olunmalıdır. İletişim Başkanlığımız da bu anlamda yedi gün, yirmi dört saat uyanık ve şuurlu olmak durumundadır. Bu çabalarda kamu yayıncısı olarak önemli bir sorumluluğu yerine getiren TRT’nin de faaliyetlerini başarılı bulduğumuzu ifade etmek istiyorum. Türk milletinin gür sesini ve Türkiye’nin tezlerini küresel seviyeye ulaştırmada etkili bir yayıncılık anlayışı sürdüren TRT’nin milli değerlerimizden olduğu unutulmamalı, kurumsal niteliğinin yıpratılmaması için herkes gereken hassasiyeti göstermelidir" ifadelerini kullandı.