DÜNYA - 10 Haziran 2025 Salı 22:15 | Son Güncelleme : 10 Haziran 2025 Salı 22:17

Trump, Los Angeles protestoları nedeniyle İsyan Yasası’nı devreye alabilir

A
A
A

ABD Başkanı Donald Trump, Los Angeles’taki protestolar ve şiddet olayları nedeniyle ABD Başkanına özel yetkiler tanıyan İsyan Yasası’nı devreye alıp almayacağı yönünde bir soru alan Trump, "Bir isyan yaşanırsa, kesinlikle yaparım" ifadelerini kullandı.

ABD Başkanı Donald Trump, Beyaz Saray’da gazetecilerin sorularını yanıtladı. California eyaletinde yer alan Los Angeles’taki protestolar ve şiddet olayları nedeniyle ABD Başkanına özel yetkiler tanıyan İsyan Yasası’nı devreye alıp almayacağı yönünde bir soru alan Trump, "Bir isyan yaşanırsa, kesinlikle yaparım" ifadelerini kullandı. Los Angeles’ın bazı bölgelerinde yaşanan olayların isyana benzediğini ifade eden Trump, olayların ciddiyetine işaret etti ve durumu değerlendireceğini söyledi.

"Bunlar ücretli isyancılar, provokatörler"

Los Angeles’ta olay çıkaranların bunu para karşılığı yaptıklarını ve güvenlik güçlerine saldırdıklarını vurgulayan Trump, "Büyük beton parçalarını birbirlerine veriyorlar. O parçalar köprülere taşınıp arabaların üstüne atılıyor. Polisimize ve askerimize atılıyor. Ama biz bunu durdurduk ve şu anda bazılarını gözaltında tutuyoruz" dedi.

Los Angeles’ta ulusal muhafızların devreye sokulması kararını savunan Trump, "Eğer müdahale etmeseydik Los Angeles şu an birkaç ay önce olduğu gibi yanıyor olacaktı" ifadelerini kullandı. Trump, "Bunlar ücretli isyancılar, provokatörler. Ücretli kargaşa çıkarıcılar. Biri kaldırıma çekiciyle vuruyor, taş koparıyor. Tüm gerekli malzemelere sahipler. Sonra bu parçaları, silah olarak kullanılmak üzere insanlara dağıtıyorlar. Bu kişi ya isyancı ya provokatör ya da kargaşa çıkarıcı. Biz bu işi durdurduk. Şu anda oldukça kötü insanları gözaltında tutuyoruz" dedi.

"Los Angeles kuşatma altındaydı"

Tek istediğinin güvenlik olduğunu söyleyen Trump, "Los Angeles, bizim müdahalemize kadar kuşatma altındaydı. Polis durumu kontrol edemedi. Polis Şefi televizyona çıkıp, ‘bu durum bizim kapasitemizi aşıyor’ dedi. Bunu söylediler" ifadelerini kullandı.

"Radikal solcu" olarak tanımladığı Demokrat Partili valilerin olaylara müdahale etmek istemediğini ve ulusal muhafızları davet etmediklerini söyleyen Trump, "Bana kalırsa, biz bunu yapmakta geç bile kaldık. Daha erken göndermemiz gerekirdi. Ulusal Muhafızları hızlıca göndermemiş olsaydık, şu an Los Angeles tamamen yanıyor olurdu" dedi.
Trump, "Dün gece çok sayıda araç yandı, kötü sahneler vardı. Ama genel olarak hafif atlatıldı. Bu sabah her şey oldukça sakindi. Bakalım gün içinde ne olacak. Artık oraya gitmeleri halinde hiçbir yere varamayacaklarını biliyorlar. Çünkü biz oradayız. Ulusal Muhafızlar orada ve onları deniz piyadeleriyle de destekliyoruz" dedi.

Yüzden fazla kişi gözaltına alınmıştı

Trump’ın düzensiz göçmenlere yönelik operasyonlarına tepki olarak gerçekleştirilen gösterilere askeri müdahale kararına tepki gösteren Los Angeles Belediye Başkanı Karen Bass, dün gece gerçekleşen protestolarda şiddetin ve vandallığın gece geç saatlerde gerçekleştirildiğini, şiddet içeren protestoların göçmenleri destekleyen kişiler tarafından değil, "marjinal gruplar" tarafından yönetildiğini belirtmişti.
Bass, "Bu gece 100'den fazla kişinin gözaltına alındığını, çoğunun da yasa dışı gösteriden gözaltına alındığını biliyorum. Bunun protestolarla hiçbir ilgisi yok. Göçmenlerin hakları için mücadele ediyorduk, operasyonların durdurulmasını istiyorduk" demişti.

Belediye Başkanı Bass, Trump yönetimine kentteki göçmen operasyonlarını durdurması çağrısında bulunarak, "Federal hükümetin ricamızı duyacağını umuyorum. Operasyonları durdurun. Bu, şehrimizde korku ve kaosa yol açıyor ve gereksiz. Umarım duyuluruz" ifadelerini kullanmıştı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Otomobil sürücüsü, yanında oturan şahıs tarafından silahla öldürüldü Fatih’te gece saatlerinde ilerleyen otomobilde yolcu konumunda bulunan şahıs, aracın sürücüsüne ateş açtı. Ateş açılan aracın sürücüsü hayatını kaybederken, saldırgan ise olay yerinden kaçtı. Olay, saat 00.00 sıralarında Fatih, Yedikule Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, 34 DS 3661 plakalı araç Şişmanağa Sokak’a geldiği sırada yolcu koltuğundaki kişi bilinmeyen bir nedenle araç sürücüsüne silahla ateş etti. Araç sürücüsü kanlar içerisinde yığılırken ateş eden şahıs ise olay yerinden kaçarak bir apartmana girdi. Bir süre burada bekleyen şahıs daha sonra binadan çıkarak olay yerinden kaçtı. Yaşanan olay sonrası mahalle sakinleri durumu polis ve sağlık ekiplerine bildirdi. Sağlık ekipleri olay yerinde yaptıkları ilk müdahale esnasında araç sürücüsünün hayatını kaybettiğini tespit etti. Şahsın hayatını kaybetmesi üzerine polis ekipleri çevrede yoğun güvenlik önlemi alarak konuyla ilgili derinlemesine araştırma yapmaya başladı. Kaçan şüpheliyi yakalamak için girişimler başlarken çevredeki güvenlik kamerası görüntüleri de polis ekipleri tarafından incelendi. Saldırıda hayatını kaybeden araç sürücüsünün cenazesi Yenisbosna Adli Tıp Kurumuna götürülmek üzere yola çıktı. Kaçan şahsı arama çalışmaları sürdürülürken saldırının gerçekleştiği araç ise otoparka kaldırıldı.
Ankara Milli Savunma Bakanı Güler ve TSK komuta kademesi Azerbaycan Silahlı Kuvvetler Günü resepsiyonuna katıldı Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) komuta kademesi Azerbaycan Silahlı Kuvvetler Günü resepsiyonuna katıldı. Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, beraberinde TSK Komuta Kademesi ile katıldığı Azerbaycan Silahlı Kuvvetler Günü resepsiyonunda konuşma yaptı. Türkiye ve Azerbaycan arasındaki kardeşliğe vurgu yapan Bakan Yaşar Güler şunları söyledi: "Bu anlamlı ve özel günde, sizlerle bir arada olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyor, kardeş Azerbaycan ordusunun Silahlı Kuvvetler Günü’nü en içten dileklerimle kutluyorum. Bu vesileyle sizlere Sayın Cumhurbaşkanımızın da selamlarını iletiyor, sizlerin şahsında gardaş Azerbaycan halkına da buradan saygılarımı sunuyor, selamlarımı gönderiyorum. Sözlerimin başında Azerbaycan’ın egemenliği ve bağımsızlığı için cesaret ve fedakârlıkla mücadele ederken şehadete ulaşan aziz şehitlerimize Allah’tan rahmet, bu uğurda gazi olan kahramanlarımıza acil şifalar diliyor, şehitlerimizin ve gazilerimizin kıymetli ailelerine saygı ve şükranlarımı sunuyorum." "Ülkelerimizin caydırıcılığı artırması tercih değil zorunluluktur" Bölgede yaşanan gelişmelerin ardından iki ülkenin caydırıcılığının artırılmasının bir zorunluluk olduğuna dikkati çeken Güler, "Hörmetli gardaşlarım, hepinizin yakından takip ettiği üzere küresel ve bölgesel düzeydeki risk ve tehditlerin çapı ve etkisi her geçen gün artmaktadır. Tüm bu gelişmelerin barışı, istikrarı ve refahı tehdit ettiği bu süreçte; stratejik konumdaki ülkelerimizin her alanda güçlü olması ve caydırıcılığını artırması bir tercih değil zorunluluktur. Böylesine kritik bir ortamda, Türkiye ve Azerbaycan’ın bölgesel ve küresel düzlemdeki yakın iş birliği de her zamankinden daha fazla önem arz etmektedir. Stratejik ortaklığa sahip ülkelerimiz arasında iki devlet ilişkisinden ziyade ezeli ve ebedi kardeşlik bağları ile sarsılmaz bir dayanışma ruhu vardır. Şu bir gerçektir ki Azerbaycan-Türkiye ilişkileri çok köklü, çok güçlü, çok boyutlu ve derindir. Ülkelerimiz tarih boyunca sevinç ve kederleri birlikte yaşamış, zorlu zamanlarda birbirine destek olmuş, her koşulda yan yana durmuştur" ifadelerine yer verdi. "Azerbaycan’ın gücü bizim gücümüz, Türkiye’nin gücü Azerbaycan’ın gücüdür" Türkiye ile Azerbaycan arasındaki iş birliğinin devam edeceğini belirten Güler, "Tarihten gelen bu birliktelikle Türkiye ve Azerbaycan arasında başta savunma ve güvenlik olmak üzere hemen her alanda yakın iş birliği bulunmaktadır. Bu kapsamda silahlı kuvvetlerimiz omuz omuza çalışarak birçok faaliyeti başarıyla icra etmektedir. Öyle ki karşılıklı personel eğitimlerinden, kardeş Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri ile icra edilen ikili ve çok uluslu tatbikatlara kadar geniş bir alanda ortak faaliyetlerimiz artan bir etkinlikle sürdürülmektedir. Şu bir gerçek ki Azerbaycan’ın gücü bizim gücümüz, Türkiye’nin gücü Azerbaycan’ın gücüdür. Bu gücümüzü ‘Vatan Muharebesinde’ tüm dünyaya bir kez daha gösterdik. Bugün Karabağ’ın tamamında şanlı Azerbaycan bayrağının dalgalanmasından büyük bir gurur ve mutluluk duyuyoruz" dedi. Azerbaycan’ın zaferi tüm Türk dünyası için gurur kaynağı oldu Azerbaycan’ın zaferinin önemini vurgulayan Bakan Güler, "Özellikle belirtmeliyim ki, şanlı Azerbaycan ordusunun, ‘Vatanı gülistan olsun, ay yıldızlı ve üç renkli bayrağı özgürce dalgalansın’ diye bu muharebede elde ettiği zafer, sadece Azerbaycan için değil tüm Türk dünyası için de büyük bir gurur kaynağı olmuştur. Milli marşta da yer aldığı gibi ‘Senin için can vermeye hepimiz hazırız!’ sözünden ilham alan muzaffer Azerbaycan ordusunun her bir neferi, bu mısraları Karabağ’da fiilen yaşatmış, namus bildiği vatan toprağı için kanıyla tarih yazmıştır. Onlar, emsalsiz cesaretleri ile vatan sevgisinin ne demek olduğunu ortaya koymuş ve kalplerimizde çok özel bir yer kazanmışlardır. Yüreği daima yurt aşkıyla yanıp tutuşan, vatan sevdasıyla yoğrulmuş bir inanmışlık timsali olan kahramanlarımız, anasının sütünü ancak vatana hizmetle helal kılacağını bilmiş, gözünü kırpmadan ‘Bu toprağa can kurban’ demişlerdir. Azerbaycan Silahlı Kuvvetleri’nin ruhunu oluşturan askeri gelenek / işte bu milli ve manevi değerlere olan bağlılıktır. Toprağını 30 yıl boyunca sabırla bekleyen, tek bir gün bile hakkından vazgeçmeyen can gardaşlarımız, kendi topraklarına öz evlatlarıyla, değerlerine sımsıkı bağlı öz ordusuyla kavuşmuşlardır" ifadelerini kullandı. "Türkiye olarak daima can gardaşlarımızın yanında olacağız" İki devlet tek millet anlayışı ile başta savunma olmak üzere iş birliklerinin üst seviyeye taşınması hedeflendiğini söyleyen Bakan Güler, "Bu şanlı zafer, aynı zamanda Kafkasya bölgesinde barış ve istikrarın hâkim olması için de büyük bir kapı aralamıştır. Elde edilen bu tarihi fırsatın değerlendirilmesi ve kalıcı barış antlaşmasının imzalanması da yegâne temennimizdir. Tüm bunlarla beraber, kalıcı huzurun sağlanabilmesi için ülkelerimizin silahlı kuvvetlerinin daha etkin, daha güçlü ve caydırıcı olması gerekmektedir. Bu kapsamda Türk ve Azerbaycan orduları arasındaki yakın iş birliği, güçlü entegrasyon ve sarsılmaz dayanışma da bölgedeki barış ve istikrarın devamı için vazgeçilmez önemdedir. Dolayısıyla başta savunma sanayi ve askeri iş birliği olmak üzere her alanda ortaya koyduğumuz birlikteliği daha üst seviyelere taşımayı hedefliyoruz. ‘İki Devlet, Tek Millet ve Tek Ordu’ anlayışı ile tatbikatlardan eğitim faaliyetlerine, mayın temizleme çalışmalarından karşılıklı personel görevlendirilmesine kadar yakın iş birliğimizi, etkin bir şekilde sürdüreceğiz. Türkiye olarak daima can gardaşlarımızın yanında olacağız" şeklinde konuştu. Bakan Güler konuşmasının sonunda Türkiye ve Azerbaycan’ın kurucu liderleri Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve Haydar Aliyev’i, iki ülkenin şehit ve gazilerini yad etti.