GÜNDEM - 15 Haziran 2016 Çarşamba 12:05

TÜGİAD'ın geleneksel iftar yemeğinde din adamlarından birlik mesajı

A
A
A
TÜGİAD'ın geleneksel iftar yemeğinde din adamlarından birlik mesajı

Türkiye Genç İşadamları Derneği'nin düzenlediği geleneksel iftar programına farklı inanç gruplarının temsilcileri katıldı. İftara katılan farklı dinlerin temsilcileri birlik, beraberlik, sevgi ve paylaşma mesajları üzerinde durdu.

Türkiye Genç İşadamları Derneği'nin geleneksel iftar programına Fener Rum Patriği Barthalomeos'a vekaleten Peder Benjamin, Beyoğlu Süryani Kadim Meryemana Kilisesi Vakfı Başkan Yardımcısı Kenan Gürdal, Türkiye Ermenileri Patrikliği Piskoposu Sahak Maşalıyan ve Türkiye Süryani Katolik Patrik Vekili Horepiskopos Yusuf Sağ katıldı.

''FARKLILIKLARIMIZ EN BÜYÜK ZENGİNLİĞİMİZ''
TÜGİAD Başkanı Rahmi Çuhacı, tüm dinlerin iyilik emrettiğini söyleyerek her dinin kendisinden farklı olana saygılı olmasının dünyayı çok daha yaşanılır bir hale getireceğini belirtti. TÜGİAD tarafından her sene düzenlenen iftar yemeğine bu sene İstanbul'daki diğer dini liderlerin katılmasının kendilerine gurur ve umut verdiğini söyleyen Çuhacı, binlerce yıl boyunca bu topraklarda farklı kavimlerin ve inançların bir arada yaşadığına dikkat çekerek "Bizi güçlü kılan bu farklılıkları işbirliği içinde yaşamış olmamız. Geçmişte böyle oldu ve gelecekte de böyle olacak. Bizim çocuklarımız bu ülkede yan yana, aynı okullara gidiyor; yine bizler bu ülkede hep beraber, omuz omuza çalışıyoruz" dedi.

TÜGİAD Başkanı Rahmi Çuhacı, genç işadamları olarak her zaman yapıcı düşündüklerini söyleyerek "Önemli olan nasıl yaparız? Nasıl engelleriz diye düşünemeyiz. Bu ülke için, insanlık için birileri bir şeyler yapıyorsa bize düşen din, dil, milliyet ya da cinsiyet ayırmadan onlarla beraber olmaktır" diye konuştu.
Her kim tarafından ve hangi amaç için yapıldığı iddia edilirse edilsin şiddeti kesinlikle reddettiklerini söyleyen Çuhacı, sözlerine şöyle devam etti: "Bizi güçlü kılan bu farklılıkları işbirliği içinde yaşamış olmamız. Geçmişte böyle oldu ve gelecekte de böyle olacak. Katoliği, Müslümanı,Musevisi, Ortodoksu, Budisti, Protestanı hep birlikte yan yana olmadan başarmak mümkün değil. Dünyanın birçok yerinde gerçekleşen terör saldırılarından, bunu ne yazık ki yaşayarak öğrendik. Terör hiçbir şey ayırt etmeden saldırıyor. Bugün teröre destek verenler yarın terörün acısını yaşayacaklar."

İş dünyasının temsilcileri olarak birlikten güç doğacağına ve ancak bir arada olunursa nefretin önüne geçeceğine inandığını söyleyen Rahmi Çuhacı; "Tarihi yarımada dediğimiz bölge ve çevresine şöyle bir baktığımızda tarihi ibadethaneleri görüyoruz. Çevredeki mebzul Ortodoks ya da Katolik kiliselere, ayazmalara, Ermenisi, Rumu, Yunanı, Bulgarı, Rusu, İtalyanı akın ediyor. Az ötelerden camii kebirlere, yatırlara, türbelere koşan yüzlerce, binlerce Müslüman görülüyor. Bu çeşitlilik bizim en büyük bir zenginliklerimizden" ifadelerini kaydetti.

''İFLAS ERTELEME TÜGİAD'IN ÖNEMLİ KONULARINDAN''
Gündemde olan iflas erteleme konusuna da değinen Çuhacı, ''TÜGİAD'ın önemli konularından bir tanesidir. Her zaman bunu dile getiriyoruz. Özellikle iflas erteleme yapan firmaların, öncelikle Doğu Anadolu'ya gidip, bir günde 100 bin TL vererek iflas erteleme aldıklarını ve bunu direkt olarak İstanbul'da işleme koyduklarını görmekteyiz. Üyelerimiz bundan çok muzdarip durumdalar ve sıkıntı yaşıyorlar. Bu arkasından domino etkisi dediğimiz etkiyi oluşturuyor. Çünkü iflas erteleme alan firma, alttaki firmalara bir sürü sıkıntılar vermektedir. Çeki alan kişi, yarın veya öbür gün çeki alacağım edası ve mutluluğu ile beklemekte. Fakat o kişi, iflas erteleme alıp, kayyuma devredileceği zaman, firma artık o çekini tahsil edemiyor ve iki sene gibi bir zaman bekliyor. Bizim devamlı söylediğimiz karekod sistemi ile bu sistemlerin geliştirilmesi, tekrar gündeme getirilmesini istiyoruz. Devletin bir an evvel çek ve iflas erteleme ile ilgili önemli adımlar atmasını istiyoruz'' diye konuştu.

''BİZ NE ZAMAN BİRBİRİMİZİ KUCAKLARSAK O ZAMAN ALLAH'TAN, MUTLULUKTAN, KARDEŞLİKTEN BAHSEDEBİLİRİZ''
İftarda konuşma yapan Türkiye Süryani Katolik Patrik Vekili Horepiskopos Yusuf Sağ, "Hep dinden bahsediyoruz. Din nedir, din derken neyi kastediyoruz? Herkes Allah'ı kendi vicdanında aramalı" dedi.
Türkiye Süryani Katolik Patrik Vekili Horepiskopos, dünya insanlığı, barışı ve kardeşliğine dikkat çekerek şunları söyledi:
"Dünyada 485 milyon insan açlık sınırında. Çoğu çocuk 4.5 milyon insan ise her sene açlıktan ölüyor. Geçtiğimiz yıl 1 trilyon 285 milyar Dolar silaha yatırım yapılmış. Oysa her dinde insanı katletme diyor Allah. O zaman bu savaşı çıkaranlar kimler? Hangimiz dilimizi, dinimizi, ırkımızı seçerek dünyaya gelmişiz? İncil'de bir ayette der ki 'yargılamayın.' Biz ne zaman birbirimizi kucaklarsak o zaman Allah'tan, mutluluktan, kardeşlikten bahsedebiliriz."
İslam dininden örnekler veren Yusuf Sağ, "Birinin eli yağda ötekinin çöp kutusunda. Kuranın beş maddesi var biri zekattır. Bunları yerine getirmek lazım" diye konuştu.
Türkiye Ermenileri Patrikliği Piskoposu Sahak Maşalıyan ise, insanların bilimsel olarak kardeş olduğunu söyledi.
"Hiçbir inancın insan öldürmesine ihtiyacı yoktur. Din adamaları insanlığın baş belası olabilirler. İş adamları da insanlığın baş belası olabilir" diyerek iş adamlarını öz eleştiri yapmaya davet eden Maşalıyan konuşmasında şu mesajları verdi: "Her yıl 40 milyon insanın can vermesine sebep olabilir. Bu kapitalist sistem mutluluk huzur refah getiriyor mu? İş dünyası bunu sorgulamalı. Başarıyı herkes ister. Başarı mutluluk için daha iyi bir dünya için istenmelidir. Önerim başarılı olun ama başarıyı paylaşın. Mutluluk yaratın, gözyaşı silin. Bunu başarabilecek yegane insanlar sizlersiniz."
İftar yemeğine katılan genç işadamları ve din adamları dinler ve ülkeler arasında ticaret ve işbirliğinin arttırılmasının daha iyi bir gelecek için önemini vurguladı. İftar yemeği semazen gösterisiyle son erdi.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Fransa Ligue 1’de en güçlü aday beIN MEDIA GROUP Fransız basını, Ligue 1’de sezon sonu itibarıyla sona erecek yayın hakları ihalesi için yeni dönemde en güçlü adayın beIN MEDIA GROUP olduğunu yazdı. Avrupa’nın en önemli 5 liginden biri olan Fransa Ligue 1’de gözler, sezon sonunda yapılacak olan yeni yayın ihalesine çevrildi. beIN SPORTS, yeni dönemde Fransa Ligue 1’in de yayın haklarına sahip olabilmek için, lig yönetimiyle görüşmelerini sürdürüyor. Ligue 1 Başkanı Vincent Labrune, çeşitli medya kuruluşlarıyla yaptığı görüşmelerden olumlu sonuç alamadığı ve son olarak DAZN’ın ihaleden çekilmesiyle beIN SPORTS’un en güçlü teklif ile önümüzdeki sezon yayın haklarını alması bekleniyor. beIN Sports’tan 700 milyon Euro RMC Sports, yayın ihalesi hakkında kaleme aldığı haberde Yousef Al-Obaidly’nin, yayın hakları müzakerelerinde önemli bir oynadığını okuyucularına aktardı. beIN SPORTS’un 700 milyon Euro’luk teklifle LFP’nin kapısını çalacağını iddia edilirken, bu teklifin resmiyet kazanabilmesi için beIN SPORTS ile yayın distribütörü CANAL+ arasında yapılacak müzakerelerin de önem taşıdığı vurgulandı. İki taraf arasında anlaşmanın sağlanması için Yousef Al-Obaidly’nin yoğun bir çaba içinde olduğu ifade edildi. Uzun ve yoğun görüşmelerin ardından beIN, özellikle Canal+ ile finansal bir çözüm bulunması koşuluyla Ligue’in yerel TV haklarının değerini 700 milyon Euro’ya çıkarmasına izin vermeyi kabul etti. Doha ile sürekli temas hâlinde olan beIN yöneticileri Fransız futbolunu kurtarmayı kabul ettiler. beIN’e yakın bir kaynak “Yousef pazarlık konusunda çok serttir” diyor. Rakamlar konusundaki bilgisi akıllara durgunluk veriyor. beIN’in herhangi bir yayın hakkı için ödediği rakamları son ondalık noktasına kadar biliyor. CANAL+ yöneticisi Maxime Saada, beIN MEDİA GROUP CEO’su Yousef Al-Obaidly hakkında şunları söyledi: “Yousef sektörde dünyanın en iyi profesyonellerinden biri. Elbette spor alanında dünya çapında bir uzman ama çok sayıda bölgede yayın hakları faaliyetlerini yönettiği için bundan çok daha fazlası. Uzmanlığının yanı sıra çalışma becerisi ve her zaman nazik yaklaşımı da herkes tarafından kabul görüyor.” Saada: “Yousef, sektörde dünyanın en iyi profesyonellerinden biri” RCM Sport’a açıklamalarda bulunan Canal+ CEO’su Maxime Saada, “Yousef, sektörde dünyanın en iyi profesyonellerinden biri. Elbette spor alanında dünya çapında bir uzman ama çok sayıda bölgede televizyon yayın hakları faaliyetlerini yönettiği için bundan çok daha fazlası. Uzmanlığının yanı sıra çalışma becerisi ve her zaman nazik yaklaşımı da herkes tarafından kabul görüyor” dedi. Fransa liglerinde yer alan takımların finansal durumlarını denetleyen DNCG’nin, tüm Ligue 1 kulüpleriyle bir araya gelmesi ve mayıs ayı sonunda ilk görüşmenin yapılması beklenirken, konu hakkındaki ihalenin 5 Haziran’da sonuçlanması bekleniyor.
Ankara Diyanet İşleri Başkanlığından "Diyanet yöneticilerine her gün etli yemek var” başlıklı habere ilişkin açıklama Diyanet İşleri Başkanlığı, bir gazetede yayınlanan "Diyanet yöneticilerine her gün etli yemek var” başlıklı habere ilişkin açıklama yaptı. Diyanet İşleri Başkanlığından yapılan yazılı açıklamada, "Başkanlığımız yemekhanesinde personelimize verilen öğle yemeği ücretleri Yemek Servisi Yönetim Kurulu tarafından belirlenmektedir. Mevcut durumda öğle yemeği maliyeti 100 TL civarında olup, bu rakam piyasa koşullarına göre değişiklik göstermektedir. Başkanlığımız yemekhanesinde yemek yiyen memurlar için devlet katkısı + memur katkısı alınarak yemek hizmeti verilmektedir. 4/D kapsamında görev yapan daimi işçiler için ise yemek ücretleri günlük net 143.69 TL olarak işçi personele nakit olarak ödenmektedir. Bu itibarla, daimi işçiler kendilerine günlük net olarak ödenen 143.69 TL yemek ücretinin 100 TL’sini yemek hizmeti aldıklarında ödemektedirler" denildi. "Görüldüğü üzere, devletin yemek yardımı olarak vermiş olduğu ücretin altında bir rakam işçi personelden tahsil edilmektedir. Bu itibarla, işçilere, üst düzey yöneticilerden daha yüksek fiyata yemek verildiği iddiası, gerçek dışıdır" ifadeleri kullanılan açıklamada, "Nitekim diğer kamu kurum ve kuruluşlarındaki uygulamalarla ilgili mevzuat araştırıldığında haberin ne kadar yanlış ve gerçeklerden uzak olduğu açıkça görülmektedir. Ayrıca haberde iddia edildiği gibi üst düzey yöneticiler için farklı yemek menüsü hazırlanması da söz konusu olmayıp Başkanlık Merkez Teşkilatındaki tüm personel için tek menü verilmektedir" denildi.