EKONOMİ - 22 Mart 2021 Pazartesi 10:11

TÜİK, işsizlik rakamlarını açıkladı

A
A
A
TÜİK, işsizlik rakamlarını açıkladı

2020’de işsizlik oranı bir önceki yıla göre 0,5 puanlık azalış ile yüzde 13,2 seviyesinde gerçekleşti.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2020 yılı İş Gücü İstatistikleri’ni açıkladı. Buna göre, Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı 2020 yılında bir önceki yıla göre 408 bin kişi azalarak 4 milyon 61 bin kişi oldu. İşsizlik oranı 0,5 puanlık azalış ile yüzde 13,2 seviyesinde gerçekleşti. Tarım dışı işsizlik oranı ise 0,7 puanlık azalış ile yüzde 15,3 oldu.

İstihdam oranı yüzde 42,8 oldu

İstihdam edilenlerin sayısı 2020 yılında bir önceki yıla göre 1 milyon 268 bin kişi azalarak 26 milyon 812 bin kişi, istihdam oranı ise 2,9 puanlık azalış ile yüzde 42,8 oldu.

İşgücüne katılma oranı yüzde 49,3 olarak gerçekleşti

İşgücü 2020 yılında bir önceki yıla göre 1 milyon 676 bin kişi azalarak 30 milyon 873 bin kişi, işgücüne katılma oranı ise 3,7 puanlık azalış ile yüzde 49,3 olarak gerçekleşti.

15-64 yaş grubunda işsizlik oranı yüzde 13,4, istihdam oranı yüzde 47,5 oldu

15-64 yaş grubunda işsizlik oranı bir önceki yıla göre 0,6 puan azalışla yüzde 13,4, tarım dışı işsizlik oranı ise 0,7 puanlık azalışla yüzde 15,4 oldu. Bu yaş grubunda istihdam oranı 2,8 puanlık azalışla yüzde 47,5, işgücüne katılma oranı ise 3,6 puanlık azalışla yüzde 54,9 oldu.

Genç nüfusta işsizlik oranı yüzde 25,3, istihdam oranı yüzde 29,2 olarak gerçekleşti

15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı bir önceki yıla göre 0,1 puan azalarak yüzde 25,3, istihdam oranı ise 3,9 puan azalarak yüzde 29,2 oldu. Aynı dönemde işgücüne katılma oranı 5,3 puanlık azalışla yüzde 39,1 seviyesinde gerçekleşti. Ne eğitimde ne de istihdamda olanların oranı ise bir önceki yıla göre 2,3 puanlık artışla yüzde 28,3 seviyesinde gerçekleşti.

İstihdam edilenlerin yüzde 56,2'si hizmet sektöründe yer aldı

2020 yılında, istihdam edilenlerin yüzde 17,6'sı tarım, yüzde 20,5'i sanayi, yüzde 5,7'si inşaat, yüzde 56,2'si ise hizmet sektöründe yer aldı. Bir önceki yıl ile karşılaştırıldığında sanayi sektörünün istihdam edilenler içindeki payı 0,7 puan, inşaat sektörünün payı 0,2 puan artarken, tarım sektörünün payı 0,6 puan, hizmet sektörünün payı 0,3 puan azaldı.

2020 yılında 4 milyon 716 bin kişi tarım sektöründe, 5 milyon 497 bin kişi sanayi sektöründe, 1 milyon 538 bin kişi inşaat sektöründe, 15 milyon 60 bin kişi hizmet sektöründe istihdam edildi. Bir önceki yıl ile karşılaştırıldığında istihdam edilenlerin sayısı tarım sektöründe 381 bin, sanayi sektöründe 64 bin, inşaat sektöründe 12 bin, hizmet sektöründe 812 bin kişi azaldı.

İşsizlik oranı en yüksek bölge TRC3 (Mardin, Batman, Şırnak, Siirt) oldu

İşsizlik oranı en yüksek bölge yüzde 33,5 ile TRC3 (Mardin, Batman, Şırnak, Siirt) iken, işsizlik oranı en düşük bölge yüzde 6,6 ile TR82 (Kastamonu, Çankırı, Sinop) oldu.

En yüksek istihdam oranı TR21 (Tekirdağ, Edirne, Kırklareli) Bölgesi'ne ait oldu

En yüksek istihdam oranı yüzde 50,9 ile TR21 (Tekirdağ, Edirne, Kırklareli) Bölgesi'nde gerçekleşti. En düşük istihdam oranı ise yüzde 26,0 ile TRC3 (Mardin, Batman, Şırnak, Siirt) Bölgesi'nde oldu.

İşgücüne katılma oranı en yüksek bölge TR21 (Tekirdağ, Edirne, Kırklareli) oldu

En yüksek işgücüne katılma oranı yüzde 55,9 ile TR21 (Tekirdağ, Edirne, Kırklareli) Bölgesi'nde gerçekleşti. En düşük işgücüne katılma oranı ise yüzde 38,4 ile TRC2 (Şanlıurfa, Diyarbakır) Bölgesi'nde oldu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri KAYOTED’in ilk genel kurulu gerçekleştirildi Kayseri Otelciler Derneği’nin (KAYOTED) ilk genel kurulu gerçekleştirirken; dernek başkanı Murat Erdal; “Kayseri’nin turizmde hak ettiği yeri alması için elimizden geleni yapacağız” dedi. KAYOTED’in Genel Kurulu bir otelde gerçekleştirildi. Kurulda Murat Erdal başkan olarak seçilirken; dernek üyeleri ilk toplantısını da gerçekleştirildi. Toplantıda konuşan KAYOTED Başkanı Murat Erdal; "İlk genel kurulumuzu gerçekleştirdik. Yönetim, divan ve denetim kurulumuzun hayırlı olmasını temenni ediyorum. Kayseri’nin turizmde marka şehir olması noktasında gereken her türlü adımı atacağız. Bu konuda da çeşitli kararlar aldık. Tanıtım ve yatırım icra kurulu olmak üzere iki farklı kurulumuz olacak. Kayseri’nin turizmde hak ettiği yeri alması için elimizden geleni yapacağız. Bu derneğin kurulmasında katkısı olan herkese teşekkür ediyorum” dedi. Dernek yöneticisi Serhan Çetinsaya da; “Kayseri Otelciler Derneğimiz şehrimiz için hayırlı olsun. Uzun zamandır konuştuğumuz, faaliyete geçirmek için geç kaldığımız bir oluşumdu. Şuan burada ilk genel kurulumuzu da gerçekleştirdik. Kayseri’ye gönül vermiş, Kayseri’nin turizminin gerçekleşmesi noktasında elinden gelen gayreti sunan kurucu üyelerimizle birlikte ilk toplantımızı yaptık. Kayseri’mizin reklam, tanıtım, yerli ve yabancı turiste daha nitelikli hizmet verilmesi için dernek olarak faaliyetlerimizi sürdüreceğiz. Biz hem Kayserili hem de Kayseri yatırımcısı olan bir birey olarak Kayseri’nin marka değerinin layık olduğu yerde olduğuna düşünmüyoruz. Kayseri gerek medeniyeti gerek ekonomide ki payıyla daha çok sanayicilikte öne çıkmış bir şehir. Bu yeni oluşumdan sonra özellikle yerli ve yabancı turistlerde daha çok otel doluluklarımızı, kültür sanat etkinliklerimizi önümüzdeki yıllarda artırarak yatırımcıların da daha bol kazanmasını sağlayacağız” ifadelerini kullandı. KAYOTED Başkan Yardımcısı Mehmet Doğan ise; “Bizim dernek olarak amacımız Kayseri’yi tur düzenlenebilen bir şehir yapmak istiyoruz. Kayseri’mizin çok güzel yerleri var. Gezilip, görülmesi gereken muhteşem yerleri var. Bunların hepsinin tanıtımlarını yapıp yurtiçi ve yurtdışı misafirlerimizi Kayseri’mizde ağırlayacağız” şeklinde konuştu.
İstanbul Yeni Türkiye Partisi Lideri Yılmaz: “Yeni Anayasa için meclis dışı partilerle de görüşülmeli” Yeni Türkiye Partisi (YTP) Lideri Ahmet Reyiz Yılmaz, “Son yerel seçimlere katılan partilerden birer temsilci ile de bir Anayasa komisyonu kurulmalıdır. Bizler de Yeni Türkiye Partisi olarak hükümeti yetkililerini dinlemek ve görüşlerimizi de paylaşmak istiyoruz” dedi. Yeni Türkiye Partisi Lideri Ahmet Reyiz Yılmaz, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Yılmaz, “31 Mart yerel seçimlerine katılım sağlayan partilerle sınırlı kalmak üzere bütün partilere yeni anayasa süreci hakkında bilgilendirme yapılması bir zorunluluktur. Hükümet ne istiyor? Neyi değiştirmek istiyor? Neden ülkenin bu kadar öncelikli sorunları varken yeni Anayasa ülkenin ilk gündemi haline gelmiştir? Etrafımız kuşatılmışken bütün dünya Türkiye merkezli Ortadoğu kuşatma ve savaşı için hazırlık yaparken bu savaşın tam ortasında olan bir halkın yeni anayasa gibi bir ihtiyacı nereden ve hangi gerekçe ile doğmuştur? Bütün bunlar ve daha fazla cevap bekleyen sayısız soru vardır. Hükümet biz istiyoruz diyerek bir anayasa değişikliğine gitmek yerine bütün herkesin görüşüne başvurmalıdır. Aksi durumda bu talebin geri tepmesi ihtimali göz ardı edilemez” ifadelerini kullandı. ‘Partiler eksiksiz bilgilendirilmelidir’ Yeni Türkiye Partisi yerel seçimlere katılmış ve birçok partiyi girdiği illerde geride bıraktığını ifade eden Yılmaz, “Yeni Anayasa konusunda parti olarak bilgilendirilmek istiyoruz. Son yerel seçimlere katılan partilerden birer temsilci ile de bir Anayasa komisyonu kurulmalıdır. Halka bu konuyu daha iyi anlatmak istiyorsanız önce seçimlere katılan partilere meselenin gerekçelerini anlatmak demokratik bir sorumluluktur. Bizler de Yeni Türkiye Partisi olarak hükümeti yetkililerini dinlemek ve görüşlerimizi de paylaşmak istiyoruz” dedi.
Ankara Bakan Göktaş: “Çeşitli nedenlerle ailelerinden alınan Türk çocuklarıyla ilgili süreci sıkı bir şekilde takip ediyoruz” Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, “Bugün vatandaşlarımızın farklı ülkelerde aile bütünlüğünün bozulmasına neden olan uygulamalara maruz kaldığını biliyoruz. Bu kapsamda çeşitli nedenlerle ailelerinden alınan Türk çocuklarıyla ilgili süreci sıkı bir şekilde takip ediyoruz” dedi. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, Uluslararası Demokratlar Birliği (UID) Kapasite Geliştirme ve Eğitim Çalıştayı’na katıldı. Ankara’da özel bir otelde düzenlenen çalıştayda konuşan Bakan Göktaş, yurt dışında yaşayan Türklerin aile yapısına yönelik yaptırımların farkında olduklarını söyleyerek, bu süreçte aileleri yalnız bırakmadıklarını ve süreçlerin sonuna kadar takip edildiğini söyledi. “Öz vatanından uzakta farklı iki kültürün arasında yaşamanın ne demek olduğunu çok iyi biliyorum” Çalıştayda yurt dışında yaşayan Türk ve akraba topluluklarının siyasi, kültürel ve ekonomik sorunları üzerine görüşmeler gerçekleştirileceğini söyleyen Bakan Göktaş, “Sizin yaşadıklarınıza çok benzer hikâyeye sahip olan bir kardeşiniz olarak karşınızdayım. Yıllar önce babası yurt dışına göçmüş bir annenin çocuğuyum. Öz vatanından uzakta farklı iki kültürün arasında yaşamanın pek çok zorluğu da beraberinde getirdiğinin ne demek olduğunu çok iyi biliyorum. Hepimiz kimliğimizle, inancımızla, değerlerimizle sınandık, hâlâ da sınanıyoruz. Her ne kadar içinde yaşadığınız toplum için canla başla çalışıyor olsak da, hiç beklemediğimiz bir anda geleceğe dair umutlarımızın yerle bir edildiğini birçok kez yaşadık. Şunu can-ı gönülden dile getirmek isterim ki; bu süreçte insanı ayakta tutan sadece iki şey var. Birincisi, sizi siz yapan, her şartta sizlere destek olan aileniz. İkincisi ise bir parçası olduğunuz bu ülkeye, Türkiye’ye olan bağlılığınız, muhafaza ettiğiniz milli ve manevi değerlerinizdir. Yurt dışında yaşadığım süre boyunca bu iki değer ayakta durmamı, her şartta mücadele etmemi sağladı. Ailemden ve sizler gibi yurt dışında yaşayan kardeşlerimden aldığım güçle ülkemizi ve sahip olduğumuz değerlerimizi bulunduğum her platformda bir nişan gibi göğsümde taşıdım. Dünyanın neresinde olursanız olun, aynı gururu paylaştığımızı, aynı duyguları yaşadığımızı çok iyi biliyor, bunu gönülden hissediyorum” ifadelerini kullandı. “Çeşitli nedenlerle ailelerinden alınan Türk çocuklarıyla ilgili süreci sıkı bir şekilde takip ediyoruz” Dışişleri Bakanlığı, büyükelçilik ve başkonsolosluklar bünyesinde aile ataşeleri görevlendirerek yurt dışında yaşayan vatandaşların yanlarında olduklarına dikkati çeken Bakan Göktaş, “Bugün halihazırda, 6 ülkede, 14 yurt dışı temsilciliğimizde rehberlik hizmeti sağlıyoruz. Dış temsilciliklerimiz ve aile ataşelerimiz, vatandaşlarımızın yaşadıkları ülkenin sosyal hizmet makamlarıyla yaşayabilecekleri sorunları ortaya çıkmadan engellemek, var olan sorunları çözüme kavuşturmak için görev yapıyorlar. Bugün vatandaşlarımızın farklı ülkelerde aile bütünlüğünün bozulmasına neden olan uygulamalara maruz kaldığını biliyoruz. Bu kapsamda çeşitli nedenlerle ailelerinden alınan Türk çocuklarıyla ilgili süreci sıkı bir şekilde takip ediyoruz. Tüm süreçte vatandaşlarımıza rehberlik hizmeti veriyor ve ailenin hukuki destek almasına yardımcı oluyoruz. Ailenin haklı olduğu durumlarda çocuğun mümkün olan en kısa zamanda aileye dönmesini sağlamak için elimizden gelen tüm gayreti gösteriyoruz. Koruyucu aileye verilecek çocukların ise Türk veya Müslüman koruyucu ailelere verilmesi için girişimlerde bulunuyoruz. Ayrıca aile eğitimi, engelli ve yaşlı hakları, kadına karşı şiddetle mücadele, bağımlılıkla mücadele gibi konularda bilgilendirici faaliyetler yürütüyoruz” diye konuştu. “Ailenin Korunması ve Güçlenmesi Vizyon Belgesi ve Eylem Planını 15 Mayıs’ta açıklayacağız” Toplumun temel taşı olan aileyi güçlü kılmak için çalışmalarına devam ettiklerini söyleyen Göktaş, “Aileye yönelik her türlü tehdide karşı duruşumuz nettir. Bu anlamda aile değerlerimize her zamankinden daha fazla sahip çıkacağız. Aile bağlarımızı sarsacak yaklaşım ve uygulamalara karşı teyakkuzda olmaya devam edeceğiz. Bu kapsamda hazırladığımız ‘Ailenin Korunması ve Güçlenmesi Vizyon Belgesi ve Eylem Planını’ da 15 Mayıs’ta açıklayacağız. Bu eylem planıyla aileyi sadece ülkemiz sınırları içerisinde değil uluslararası bağlamda da çevre, ekonomi, dijitalleşme ve demografik değişimlerin olumsuz etkilerine karşı güçlendirme çalışmalarımızı sürdüreceğiz” dedi.
Ankara Sağlık-Sen Genel Başkanı Doğan: "Emekçiye yaraşır şekilde 1 Mayıs’ı kutladık" Sağlık-Sen Genel Başkanı Mahmut Faruk Doğan, "Emekçiye yaraşır şekilde 1 Mayıs’ı kutladık" dedi. İstanbul’daki 1 Mayıs kutlamasında bir grup tarafından polise yapılan saldırıyı kınayan Memur-Sen Genel Sekreteri ve Sağlık-Sen Genel Başkanı Mahmut Faruk Doğan, "İstanbul’da Taksim Meydanı’na ilerlemeye çalışan ve polislerimize saldıranları kınıyorum. Yaralanan polislerimize geçmiş olsun dileklerimizi iletiyorum. 1 Mayıs’ı ideolojik zemine oturtmaya çalışanlara karşı Memur-Sen olarak yıllardır mücadele ediyoruz. Elbette sorunlarımızı haykıracağız, taleplerimizi dile getireceğiz. Ama asla ülkemizi kaosa sürüklemeyeceğiz. Memur-Sen olarak her zaman milletimizin yanında yer aldık, milletimizin çıkarlarını gözeten bir anlayışı benimsedik. Memur-Sen milletin ta kendisidir, Memur-Sen Anadolu’dur" ifadelerini kullandı. "Emekçiye yaraşır şekilde 1 Mayıs’ı kutladık" Memur-Sen’in binlerce emekçinin katılımıyla 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü Samsun’da kutladığını dile getiren Doğan, "Binlerce emekçinin katılımıyla Samsun tarihi bir ana şahitlik etti. Sorunlarımızı haykırdık, taleplerimizi dile getirdik. Emekçiye yaraşır şekilde 1 Mayıs’ı kutladık. Gelir dağılımında ve vergide adaletin sağlanması, adil bölüşümün tesis edilmesi için ses yükselttik. Kira yardımı, dayanışma aidatı, 1. dereceye 3600 verilmesi, bayram ikramiyesi, yardımcı hizmetler sınıfının genel idari hizmetlere aktarılması gibi birçok genel talebimizi yineledik" diye konuştu. "Taleplerimiz sağlık sistemi açısından önemli" İnsanların sağlığı için gece gündüz görev yapan sağlık profesyonellerinin 1 Mayıs’ta da görevinin başında olduğunu hatırlatan Doğan, sözlerine şöyle devam etti: "Şu an hekimimiz, hemşiremiz, ebemiz, 112 çalışanımız, sosyal hizmet uzmanımız, yani tüm sağlık ve sosyal hizmet profesyonellerimiz görevlerinin başında insanımız için mücadele ediyor. Bizler sadece ve sadece alın terimizin ve emeğimizin karşılığını istiyoruz. Nöbet ücretlerinin günümüz ekonomik şartları dikkate alınarak artırılması, gece çalışma tazminatı ödenmesi, sağlık profesyonellerinin giydiği formanın özel görev kıyafeti sayılması, sosyal hizmet tazminatının kapsamının genişletilmesi gibi sağlık ve sosyal hizmet profesyonellerimiz için birçok talebimiz var. Bu taleplerimizi 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla bir kez daha yineliyoruz. Sağlık-Sen olarak taleplerimiz karşılık bulana kadar mücadele etmeye, gündemde tutmaya devam edeceğiz. Tüm emekçilerimizin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü tebrik ediyorum. Omuz omuza kutlayacağımız nice 1 Mayıslara. Yaşasın 1 Mayıs, yaşasın Sağlık-Sen, yaşasın Memur Sen."