ÇEVRE - 12 Şubat 2014 Çarşamba 15:29

‘Tükenen enerji kaynakları Türkiye'nin stratejik önemini 10 kat artırdı’

A
A
A
‘Tükenen enerji kaynakları Türkiye'nin stratejik önemini 10 kat artırdı’

Çevre Kuruluşları Dayanışma Derneği (ÇEKÜD) ve Çevre Vakfı işbirliği ile düzenlenen “Enerjinin Stratejik Önemi” konulu konferans, İstanbul Feshane Kültür Merkezi'nde gerçekleştirildi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü Müdür Yardımcısı Hayati Çetin'in misafir olduğu konferansın açılış konuşmasını yapan ÇEKÜD Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Yorulmaz, ekolojik döngünün sağlıklı işlemesinin insan hayatı açısından önemine değindi ve dünyada tükenen enerji kaynaklarının Türkiye'nin stratejik değerini 10 kat artırdığını söyledi.
Yaşam alanımıza giren tüm konuların enerjiyle bağlantılı olduğuna dikkat çeken Yorulmaz, “Enerji, günlük yaşamı saran üretim ve tüketim faaliyetlerimizin bileşkesi durumunda. Tükettiğimiz her bir damla su, içtiğimiz her bir bardak çay, her bir dilim ekmeğin maliyetinde enerji girdisi var” dedi.

Ekosistemin önemine değinen Yorulmaz, “Bakteriler, leş kargaları, akbabalar, tilkiler, sırtlanlar olmasa ortalık leş kokardı. Solucanlar, organik atıkları çok kısa sürede organik gübre haline getiriyorlar. Arılar en büyük organik tarım ilacı. Örnekleri çoğaltmak mümkün. Bozulan ekosistemden en çok insanoğlu etkileniyor. Her nefes alışımızda azot, kurşun gibi ağır metalleri ciğerlerimize taşıyor olabiliriz. Her el yıkayışımızda bir miktar arsenik veya siyanürü gıdalarımıza taşıyor olabiliriz. Bizler ekosisteme muhtacız. Ama insanoğlu bu sistemin bozulmasını maalesef kendi eliyle yapıyor” diye konuştu.

Enerjide yüzde 70 dışa bağımlı bir ülke olduğumuzu vurgulayan Yorulmaz, “Doğadaki ayak izimizi azaltmak, asgari seviyelere indirmek zorundayız. Bunu da israfın minimize edildiği sade yaşam tarzı ile sağlayabiliriz. Yerel üretimin, geleneksel yapıların, geleneksel kültürün korunduğu sakin şehirlere ihtiyacımız var. Bunun bir örneği Almanya’da hayat buluyor. Hamburg önümüzdeki 10-15 yıl içinde arabasız bir şehir olmanın hayalini kuruyor. ‘Gruenes netz’ (yeşil ağ) adı verilen proje kapsamında, şehrin yüzde 40’ını kaplayan açık alanlar arasında arabaların girmesinin yasak olacağı yeni yollar oluşturulacak. Kamu yararı statüsünde hizmet veren ÇEKÜD, buna benzer projelere katkı sunmaya hazırdır” ifadelerinde bulundu.

“Bilinçli nesil oluşturmalıyız”
Yorulmaz'ın ardından kürsüye gelen Çevre Vakfı Başkanı Debik, Çevre Vakfı'nın Türkiye'nin sahip olduğu tabii varlıkları korumayı, yaşatmayı ve geliştirmeyi, çevre değerlerini özgün bir halde gelecek kuşaklara aktarmayı, çevre meselelerine sahip çıkarak çevre bilinci oluşturmayı amaçladığını vurguladı. Enerjinin yaratıcımızın insanlığın hizmetine sunduğu büyük bir nimet olduğunu söyleyen Debik, “Bizler ise hak ölçülerinde bu nimeti kullanmak, korumak ve değişik formlara sokarak yine insanlığın faydasına sunmakla mükellefiz” dedi.

Aşırı tüketimin devam ettiği dünya genelinde verimsizlik ve israfın en büyük sorun olduğunu kaydeden Debik, önerilerini şöyle sıraladı: “Önceliğimiz; üretimin ve kalitenin düşürülmesi, insanların yaşam standartlarının düşürülmesi olmamalı; ancak üretimdeki miktar ve kaliteyi düşürmeden, ekonomik kalkınmayı ve sosyal refahı engellemeden tüketilen hammadde ve enerji miktarının en aza indirilmesi olmalıdır. Ülkemizde kullandığımız enerjinin yaklaşık yüzde 70’inin ithal kaynaklardan üretildiği dikkate alındığında enerjinin stratejik önemi ve verimli kullanılma zorunluluğu algılanacaktır. Diğer taraftan, enerjide dışarıya bağımlılığı azaltmak ve enerji üretim miktarımızı artırmak maksadıyla kaynak çeşitliliğine de gidilmesi bir zorunluluk olarak karşımıza çıkmaktadır. Buradan hareketle, nükleer enerjiden yenilenebilir enerjiye, termik santrallerden hidroelektrik santrallerine bütün enerji alternatiflerini çevresel faktörleri ihmal etmeden kullanmak zorunda olduğumuzun idrakinde olmalı, enerji üretimi ile ilgili yapılan spekülasyonları kritik ve analitik olarak değerlendirmeliyiz.”

“Yenilenebilir enerjiye ihtiyacımız artıyor'”
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı Yenilenebilir Enerji Genel Müdürlüğü Müdür Yardımcısı Hayati Çetin de, sunumunda dünyanın ve Türkiye'nin enerji kaynakları potansiyelinden ve bunların kullanımı için ortaya konulan stratejilerden söz etti. Yenilenebilir enerji ihtiyacına ve önemine değinen Çetin, bu konuda Bakanlık olarak yapılan çalışmalar hakkında bilgi verdi. Çetin, Türkiye’nin 10 yıl öncesine göre yüzde 75 daha fazla enerji tükettiğini ve 10 yıl sonra ise bugüne göre yine en az yüzde 75 daha fazla enerji tüketimi olacağını belirterek, enerjinin verimli ve etkin bir şekilde kullanılması gerektiğini vurguladı.

Hedeflerinin yerli kaynaklara öncelik vermek olduğunu kaydeden Çetin, yenilenebilir enerjiye ihtiyacının daha da arttığını aktararak müdürlük olarak belirledikleri politikaları şöyle sıraladı: “Yerli kömür ve yenilenebilir enerji kaynaklarının payını arttırmak, jeostratejik konumumuzu etkin kullanarak, ülkemizi enerji koridoru ve terminali haline getirmek, petrol ve doğalgaz alanlarında kaynak ülke ve güzergah çeşitliliğini sağlamak ve ithalattan kaynaklanan riskleri azaltacak tedbirleri almak, nükleer enerjinin sisteme entegrasyonunu sağlamak, enerji arz ve talep zincirinin her halkasında enerji verimliliğini artırmak ve liberal enerji piyasa yapısı içinde yatırım ortamını iyileştirmek.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Büyükçekmece’de kontrolden çıkan araç tırın altına girdi: 1 ölü, 2 yaralı Büyükçekmece’de gece saatlerinde kontrolden çıkan otomobil, seyir halindeki tırın altına girdi. Kazada araç içerisinde sıkışan 1 kişi hayatını kaybederken tırın ve kaza yapan aracın sürücüleri ise yaralandı. Kaza, saat 01.45 sıralarında Büyükçekmece E5 Karayolu Edirne istikametinde gerçekleşti. İddiaya göre kontrolden çıkan E.M. (42) idaresindeki 35 KH 1721 plakalı otomobil, E5 üzerinde seyir halinde olan S.G. idaresindeki 76 DE 334 plakalı tıra arkadan çarparak tırın altına girdi. Kazayı görenlerin ihbarı üzerine olay yerine polis, itfaiye ve sağlık ekipleri intikal etti. Kazada tır sürücüsünün yaralandığı öğrenilirken tırın altına giren otomobilin sürücüsü E.M. ve yan koltukta bulunan Ahmet Andırın (58) araç içerisinde sıkıştı. İtfaiye ekiplerinin kurtarma çalışmaları sonucu sürücü E.M. bulunduğu yerden yaralı şekilde kurtarılarak ambulansla hastaneye kaldırıldı. Sağlık ekipleri yan koltuktaki Ahmet Andırın’ın ise olay yerinde hayatını kaybettiğini tespit etti. Olay yeri inceleme ekipleri ve nöbetçi savcının incelemelerini tamamlamalarının ardından Ahmet Andırın’ın cenazesi ceset torbasına koyularak ambulansla en yakındaki hastane morguna götürüldü. İtfaiye ekiplerinin çalışması sonucu tırın altına sıkışan araç bulunduğu yerden çıkarılırken polis ekipleri kazayla ilgili inceleme başlattı.
Ankara AJet’in Ankara-Erzincan seferi yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara’ya geri döndü AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan uçağı bomba ihbarı nedeniyle Ankara Esenboğa Havalimanına geri döndü. Edinilen bilgilere göre AJet’in VF4150 numaralı Ankara-Erzincan seferini yapan Boeing 737 tipi uçakta bomba ihbarı yapıldı. Ankara Esenboğa Havalimanından saat 23.55’te kalkan uçak, ihbar nedeniyle yaklaşık 40 dakika sonra Ankara Esenboğa Havalimanına döndü. Yolcuları tahliye edilerek güvenli bölgeye alınan uçakta güvenlik güçleri tarafından arama yapıldı. Yarım saat süren incelemenin ardından ihbarın asılsız olduğu öğrenildi. Uçakta bulunan yolculardan Murat Bozdelen ise o anları, “AJet firmasından Erzincan için biletimizi aldık. Saat 23.55’te bindik. Biz 40 dakikada indiğimizi sandık. Bize bilgilendirme yapılmadı. İndikten sonra sadece, kadınlar ve çocuklar çıksın, dediler. Biz de internete girip öğrendik ki bomba ihbarı varmış. Sonra buraya geldik, mağdur olduk. Bana kalsa ben biletin parasını isterim ama öyle bir şey yapmıyorlar. 7 gün bekletiyorlarmış” şeklinde anlattı. Uçakta bulunan başka bir yolcu Ayhan Akkaya ise “Saat 12’ye beş kala bindik. Uçak Ankara’ya geri indi. Bize hiçbir şey söylenmedi. 2 saat uçağın içerisinde bekledik. Yetkililerden cevap alamadık. Biz neden beklediğimizi sorduk. Pilot bey bilgi verecek, dediler ama bilgi veren olmadı. Güvenlik güçleri silahları ile gelince biz tedirgin olduk zaten. İlk önce bayanları aldılar. Sonra bizi aldılar. Buraya getirdiler bizi ama burada da yetkili bulamıyoruz” dedi.