SAĞLIK - 07 Mayıs 2021 Cuma 15:26

Tüp mide ameliyatı sayesinde 148 kilodan 87 kiloya düştü

A
A
A
Tüp mide ameliyatı sayesinde 148 kilodan 87 kiloya düştü

Tüp mide ameliyatı sayesinde 145 kilodan 58 kilo vererek 87 kiloya düşen Gürcistan Yabancı Yatırımcılar Derneği Başkanı Osman Çalışkan, fazla kilolardan kurtulmanın sevincini yaşıyor.

Çalışkan, ameliyat sonrası artık daha rahat nefes alabildiğini belirerek daha rahat hareket edebildiğini söylüyor.

7 ay önce gerçekleşen tüp mide ameliyatı sonrası fazla kilolarından kurtulmanın mutluluğunu yaşayan Çalışkan, “Kilolarım yüzünden büyük sıkıntı yaşıyordum, hareket etmekte ve nefes almakta güçlük çekiyordum. Farklı diyetler ve egzersiz programları uygulamama rağmen bir sonuç alamıyordum. Uzun süren araştırmalarım sonucunda tüp mide ameliyatı olmaya karar verdim. Şuan ameliyatın üzerinden 7 ay geçti ve toplamda 58 kilo vererek 87 kiloya ulaştım. Bu süreçte başta başarılı operasyonu gerçekleştiren Op. Dr. Sezgin Mumcu ve Op. Dr. Orhan Şahin olmak üzere, beslenme ve diyet uzmanı ile hastane yönetimi ve ekibine çok teşekkür ederim" dedi.

Tedavi süreci hakkında bilgiler veren Özel İmperial Hastanesi Genel Cerrahi uzmanları Op. Dr. Sezgin Mumcu ve Op. Dr. Orhan Şahin, "Osman bey 7 ay önce fazla kiloları sebebiyle bizlere başvurdu. Geldiğinde 145 kiloydu. Biz kendisine kapalı yöntem laparoskopik sleeve gastrektomi (tüp mide) ameliyatı uyguladık. Sonra hem kendisinin uyumu hem de ameliyattaki süreçle beraber yaklaşık 60 kilo verdi” dediler.
Tüp mide ameliyatının, obezite cerrahisinde en etkili ve en tercih edilen yöntemlerinden olduğunu belirten Dr. Orhan Şahin “Cerrahi operasyon ile hastanın gıda alımı azaltılır ve bu sayede kontrollü biçimde, sağlığını muhafaza ederek kilo vermesi sağlanır. Normal halinde bir keseye benzeyen mide, ameliyat sonrasında uzun ve ince bir tüp formunu alır. Bu sebeple, bu cerrahi operasyon halk diline 'tüp mide ameliyatı' olarak yer etmiştir. Sleeve gastrektomi, yiyecek alımını kısıtlayarak kilo kaybına neden olan cerrahi bir işlemdir. Genellikle laparoskopik olarak yapılan bu işlemde, midenin yaklaşık yüzde 75-80’i çıkarılır. Bu midenin çok daha az yiyecek alan bir tüp veya muz şeklini almasına neden olur" bilgisini paylaştı.

Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de morbid obezitenin artarak büyüyen bir problem olduğunu hatırlatan Dr. Sezgin Mumcu ise “Bu kozmetik bir problem olmaktan ziyade oldukça ciddi kardiyovasküler hastalıklar, hipertansiyon, eklem ve omurga hastalıkları, meme, rahim, böbrek vb. kanser türlerinde artış, tip 2 diyabet gibi hastalıklara yol açmaktadır. Obezite yaşam süresini kısaltan, başlı başına bir hastalıktır. Tüp mide ameliyatı laparoskopik yöntemle yapıldığı için ameliyat sonrası süreç daha rahat geçer. Çünkü laparoskopi, kapalı bir yöntemdir ve 0,5-1 cm'lik minik deliklerden yapılır. Küçük kesi demek daha hızlı iyileşmek demektir. Ağrı daha az hissedilir, normal hayata dönüş çok hızlıdır. Hastalar ameliyat oldukları gün ayağa kaldırılır. 3. gün evlerine gidebilirler. Ameliyat sonrası düzenli takipler aksatılmamalı, uzman eşliğinde belirlenen beslenme planına mutlaka uyulmalı ve bilinçsiz spor yapmaktan kaçınılmalıdır” diye konuştu.

Bekir Koca
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Hepsiburada ve Samsung’dan iş birliği E-ticaret platformu Hepsiburada ve Samsung Türkiye, Türkiye’deki tüketicilerin en yeni Galaxy AI yetenekleri ve katlanabilir cihazlar gibi son teknolojilere daha kolay ulaşabilmesi için stratejik iş birliği yapma kararı aldı. Güney Kore’deki şirket genel merkezinde imzalanan stratejik ortaklık iyi niyet anlaşması kapsamında mevcut işbirliklerini derinleştirme kararı alan Samsung Türkiye ve Hepsiburada, teknoloji sektöründe birlikte büyüme sağlamayı hedefliyor. Bu çerçevede ortak pazarlama faaliyetlerinin kapsamını genişletmek ve yeni satış modelleri geliştirerek tüketicilerin son teknoloji cihazlara erişimini kolaylaştırmak amaçlanıyor. Anlaşma kapsamında markanın her kullanıcıya ve segmente hitap eden, tüketicilerin farklı ihtiyaçlarını karşılayabilen mobil teknolojilere ve Galaxy AI yeteneklerine sahip tüm telefon ve tablet (Galaxy S24, S23, S23 FE, S22, Tab S9, Tab S8) serileri Hepsiburada’ya özel kampanyalarla sunulacak. Tüketicilerin teknolojiye erişimini kolaylaştıran alternatif satış modelleri geliştirilecek Her iki şirket, gerçekleştirdikleri iş birliğini, tüketicilerin teknolojiye erişimini kolaylaştıracak alternatif satış modelleriyle destekleyecek. İlk etapta uygulamaya geçmesi planlanan “Kapıda Eskiyi Ver Yeniyi Al” ve “Kapıda Ödeme” modeliyle, yeni bir Samsung mobil cihaz alırken takas sistemini kullanmak isteyen tüketicilerin eski mobil cihazlarının kapıdan teslim alınabilmesini ve ayrıca tüketicilerin kapıda ödeme yapabilmesini sağlayacak. Samsung Türkiye Başkanı ve CEO’su Jeff Jo, e-ticaret platformu ile yapılan stratejik iş birliğiyle ilgili olarak şunları söyledi: “Şirket olarak en yeni mobil teknolojileri ve bu teknolojilerin olanaklı kıldığı yaşam tarzını dünyanın her yerinde tüketicilerle buluşturmanın yeni yollarını geliştirmeye devam ediyoruz. Galaxy AI ile mobilde yapay zeka çağını başlattığımız 2024 yılında böyle bir iş birliğini Türkiye’nin önde gelen online alışveriş platformlarından Hepsiburada ile gerçekleştirmek ve Türkiye’deki tüketiciler için mobil ürün ve teknolojilerimizi daha da erişilebilir kılmak bizim için önemli bir adım. Bu anlaşmayla derinleşen Hepsiburada - Samsung Türkiye iş birliğinin, her iki marka için verimli ve uzun soluklu bir eşgüdümün temelini oluşturacağına inanıyorum. Mobil ürünlerimiz özelinde başlattığımız bu stratejik işbirliğini ilerleyen dönemde TV ve beyaz eşya ürünlerimizle geliştirmek istiyoruz.” Hepsiburada CEO’su Nihan Onal Gökçetekin ise, şirket ile yapılan iş birliğiyle ilgili olarak şu açıklamalarda bulundu: “Müşterilerimize en yeni teknolojileri en iyi fırsatlarla sunmak için çalışıyoruz. Şirket ile derinleşen iş birliğimiz, bu doğrultuda çok kıymetli bulduğum ve herkes için büyük fayda oluşturacağına inandığım bir adım. Şirketin geniş ürün yelpazesini ve Galaxy AI yeteneklerini, Hepsiburada’nın sunduğu özel kampanyalarla ve ödeme çözümleriyle birleştirerek, müşterilerimizin en iyi mobil deneyimi yaşamalarını sağlamak için çalışacağız. Bu iş birliği, sadece ticari anlamda değil, aynı zamanda teknolojiye erişimi artırarak, toplumumuzun dijital dönüşümüne de katkı sağlayacak. Hepsiburada ve Samsung arasındaki bu güçlü ortaklığın her iki marka için de büyük fırsatlar barındırdığına ve uzun vadeli başarılı bir iş birliğinin temellerini attığımıza inanıyorum.” Yapay Zeka gibi gelişen teknolojilerin bilinirliğinin ve erişiminin artması için 2 şirket birlikte çalışacak Yapılan anlaşma kapsamında her iki şirket yapay zeka gibi son dönemde büyük bir ivmeyle gelişim gösteren son teknolojilere ilişkin bilinirliğin artması ve toplumun bu teknolojilerden faydalanabilmesi için ortak iletişim ve pazarlama faaliyetleri yürüterek, Türkiye’nin tüm dünyada değişen teknoloji ekosisteminin önemli bir parçası olması için çalışmalar yürütecek. Samsung Türkiye’nin satışlarının artması hedefleniyor Galaxy AI yeteneklerinin, katlanabilir cihaz yeniliklerinin ve Galaxy mobil ekosisteminin üstün bağlantı özelliklerinin Türkiye’deki tüketicilere daha zahmetsiz bir biçimde ulaştırılmasını amaçlayan her iki şirket; yenilikçi pazarlama çözümleriyle Hepsiburada’nın 12 milyon müşterisine ulaşarak markanın satışlarını da artırmayı hedefliyor.
Ankara Bakan Yumaklı: "(Orman yangınları) İnsansız hava aracı kullanıyoruz, bu konuda dünyada iki ülkeden birisiyiz Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Türkiye’nin dünyada orman yangınları ile mücadelede insansız hava aracı kullanan iki ülkeden bir tanesi olduğunu söyledi. Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı, Yapay Zeka Politikaları Derneği tarafından düzenlenen ‘Al Tomorrow Summit 2024’ programına katıldı. Ankara’da bir otelde gerçekleşen programın açılış konuşmasını gerçekleştiren Bakan Yumaklı, Türkiye’deki kaynakların sonsuz olmadığına işaret ederek, bunun bilincinde olarak birim alandan daha çok verim alınması gerektiğini ifade etti. Yumaklı, teknolojik gelişmeleri yakından takip ederek bakanlık faaliyetlerine entegre etmek istediklerini dile getirdi. Doğru karar alma ve doğru sonuçlara ulaşma için yapay zekanın kullanılması gerektiğine işaret eden Bakan Yumaklı, verimlilik ve teknoloji konularında bakanlık faaliyetleri hakkında bilgi verdi. “Derin öğrenme algoritmaları bitki sağlığını izlemek için kullanılıyor” Bakanlık olarak tarımsal araştırma ve geliştirme birimleri ve AR-GE destek programlarının olduğu bilgisini veren Yumaklı, kamu, üniversite ve özel sektör işbirliğini geliştirmek için kurulan enstitüler de dahil olmak gençleri programlara katılmaya davet ederek, “Tohumlarla alakalı verimliliği en üst düzeye sağlayacak çalışmalarınız devam etmeli. İşte bizim de bununla ilgili gerçekten dünyada örnek olarak gösterilen bir tohum gen bankamız var. Bu tohum gen bankamızda ülkemizin bitkisel üretimle ilgili geleceğini tutuyoruz. Yine Anadolu’nun hem bitkisel hem de hayvansal genetik zenginliğini bu bankalarda saklıyoruz. Sebzede, meyvede, tarla bitkilerinde verimli, kaliteli, kuraklığa, soğuğa ve hastalıklara toleranslı üretim materyalleri geliştiriyoruz. Ülkemizdeki kullanılan sertifikalı tohumların yüzde 40’ı bu merkezlerde geliştirilmeye devam ediyor. Yine derin öğrenme algoritmaları ve görüntü işleme teknikleri bitki sağlığını izlemek ve hastalıkları test etmek için kullanılıyor. Sadece coğrafi bilgi sistemlerinin üzerinden aldığınız veriler, belki de dosyalara sığmayacak düzeylere ulaşabiliyor. Önemli olan bunları toplamak değil, bunları işlemek ve sizin karar mekanizmasına doğru bir şekilde aktarılmasını sağlamak” şeklinde konuştu. AR-GE çalışmalarıyla bitkisel üretim 1 yılda 8 milyon ton arttı Tarımsal üretimde kullanılmak üzere yeni nesil ekipmanlar konusunun da yakından takip edildiğini belirten Yumaklı, “Bu kapsamda paketlemeden ilaçlama helikopterine, buzağı besleme robotundan gübre sıyırma robotuna kadar ticarileşen birçok prototipte yine bakanlığımızın kamu, üniversite, özel sektör işbirliğinde geliştirilmiş durumda. Bugün geldiğimiz noktada eğer biz 2022 sonu itibarıyla 129 milyon ton olan bitkisel üretimimizi 2023 sonunda 137 milyon tona çıkarmışsak bu AR-GE çalışmalarının çok önemli bir yeri var” dedi. “Yangınlara müdahale süresi 40 dakikadan 11 dakikalara inmiş durumda” Orman yangınlarını tespit etme konusunda yapay zeka temelli yazılımlar ve uygulamalar kullanılmaya başlandığını kaydeden Yumaklı, “Özellikle akıllı kuleler olmak üzere bu yangın karar destek sistemlerine veri temin eden, bunları bir arada yürüten sistemler bizim orman yangınlarıyla daha etkin bir mücadele yapmamıza yardımcı oluyor. İnsansız hava aracı kullanıyoruz. Bu konuda dünyada iki ülkeden birisiyiz. Yine akıllı yangın kuleleri var. 776’ya yakın kulemiz var, bunlardan 184’ü akıllı kule. Yani herhangi bir şekilde bir yangın ya da yangın emaresi gördüğünde o sensörler vasıtasıyla karar destek sistemlerine hızlıca bu bilgileri iletiyor. İşte bu sayede Türkiye’de yangınlara müdahale etme süresi 40 dakikadan 11 dakikalara inmiş durumda” ifadelerini kullandı.