EKONOMİ - 27 Temmuz 2021 Salı 13:55

Turizmde yeni trendler ve fırsatlar

A
A
A
Turizmde yeni trendler ve fırsatlar

Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü’nün özel elçisi ilan edilen Yavuz Selim Yükselir, “Türk turizmini bekleyen risklerden biri de pandemi öncesi artan turist sayısına rağmen, azalan kişi başı gelirlerdi. Kişi başı gelirler dövizdeki dalgalanmaya da bağlı olarak 2014 yılından beri azalarak 650 dolar civarına düştü. Türkiye’nin sahip olduğu kaynaklarla, kişi başı geliri arttırma konusunda çok büyük potansiyeli olduğunu düşüyorum” dedi.

2019’un sonlarında Çin Halk Cumhuriyeti’nde başlayan ve hızlıca diğer ülkelere yayılarak pandemi halini alan Koronavirüs salgını, son 2 yıldır gündemin en önemli maddesi. Bu süreçte insan sağlığı konusu başta olmak üzere, dünya çeşitli konularda mücadele veriyor. İş dünyası da salgından farklı şekillerde etkilendi. Pandemiden en çok etkilenen sektörlerin başında ise Turizm sektörü geliyor.

Turizm sektöründe yaşanan sıkıntıları çözmek ve sürdürülebilir bir turizm endüstrisi oluşturmak için Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) çeşitli çalışmalar yapıyor. Turizm sektörünün geleceğini şekillendiren bu çalışmalarda Yükselir Grup Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Selim Yükselir de yer alıyor. Bu yıl UNWTO Genel Sekreteri Zurab Pololikashvili tarafından Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü’nün özel elçisi ilan edilen Yavuz Selim Yükselir, turizm sektöründe var olan durum ve kısa vadeli stratejilere yönelik önemli bilgiler verdi.

Turizm değerlendirmesi yapan Yavuz Selim Yükselir, “STR verilerine göre dünyada oteller, 2019 cirolarının ancak yüzde 60’ına ulaşabiliyor. Aşılama kampanyalarının hızlanması ile birlikte bu oranın hızlıca yükseleceğini görüyoruz. Pandemi ile mücadelede elde edilecek başarı ile global turizm endüstrisini etkileyecek en önemli risk, ülkelerin politikaları olacak. 2020 ve kısmen 2021 kayıplarını telafi etmek için agresif bir tanıtım ve pazarlama stratejilerinin devreye alınacağını düşünüyoruz. Akdeniz Çanağı başta olmak üzere herkes turizm gelirlerinin önemini bu pandemi ile daha da iyi anladı. Ama acımasız bir rekabet ortamı oluşturulması durumunda, otellerin doluluk oranları yükselse bile karlılık oluşturmada büyük problemler doğabileceğini düşünüyorum. Bu süreç zaten pandemi de ağır yara alan ve yüksek bir borç yükü altına giren bazı turizm sektörü yatırımcılarını sektörden uzaklaştırabilir. UNWTO olarak sürdürülebilir turizm hedefimiz ile örtüşmeyecek durumlar ortaya çıkabilir” dedi.

“Pandemi ile birlikte turizmde trendler de değişti”
Pandemi ile birlikte turizmde trendlerin değiştiğine vurgu yapan Yükselir, “Airbnb benzeri platformların hayatımıza girmesi ile birlikte, turizmde kullanmadığın dönemde kirala konseptinin daha da yaygınlaşacağı düşünülüyor sektör temsilcileri tarafından. Bunun yanında iş yapış tarzındaki değişimler yeni trendleri de ortaya çıkardı. Turizmdeki yeni trendler iş hayatındaki değişimlerden etkilenmeyi sürdürecek. Pandemi ile birlikte evden çalışma konsepti çok yaygınlaştı. Bazı soru işaretleri ve bazı memnuniyetsizlikler olsa da çalışanların büyük çoğunluğu bu konsepte alıştı. Ofis ortamlarının diğer şirketlere kıyasla daha da ön planda olduğu ABD’deki büyük teknoloji şirketleri bile çalışanlarını ofislere geri getirmeye ikna edemiyor. İş dünyasındaki evden çalışma ya da hibrit modeller standart hale gelirse turizmdeki etkileri çok daha fazla olacak. Eskiden anne-babanın izin dönemine denk getirilen tatiller artık çocuklarının okullarının olmadığı daha uzun bir zamanı kapsayacak. Uzun dönemli turist dönemi başlayacak. Teknoloji sektörünün ortaya çıkardığı dijital göçebeler daha da yaygınlaşacak. Belki de toplantı-ofis-otel dengesini daha iyi kurgulayan turizm tesisleri ön plana çıkacak. UNWTO olarak hedefimiz sürdürülebilir turizm olduğundan, turizmde değişen trendleri ve olası dönüşümleri hesaba katmamız gerekiyor. Bu yüzden bu beklentiler doğrultusunda reskill ve upskill denilen şekilde turizm sektörü çalışanlarını yeteneklerinin geliştirilmesi ve yeni yetenekler kazandırılması konusu gündemimizin en üst sırasında yer alıyor” şeklinde konuştu.

“Turizm sektörünün kaybının en çok hissedildiği ülkelerin başında Türkiye geliyor”
Turizm sektörünün kaybının en çok hissedildiği ülkelerin başında Türkiye’nin geldiğini belirten Yükselir, “Verilere göre 2020 yılındaki kayıp 30 milyar dolara yakın. Rusya’nın kararları ve AB’de yaşanan gelişmelere göre benzer bir kayıp 2021 yılında da oluşabilir. Güvenli turizm sertifikasyonu başta olmak üzere hızlı aksiyon alan sektör oyuncularına rağmen, yatırımcılar tedirgin. Yavuz Selim Yükselir turizm yatırımcılarının ve yöneticilerinin artık bakış açısını değiştirmesi gerektiğini düşünüyor. “Finans dünyasındaki profesyonellerin tahminlerine göre önümüzdeki 3 yılda piyasaları en çok etkileyecek risk, pandemi çağına girilmesi ve başka salgın hastalıkların türemesi. Turizm sektöründeki profesyoneller de artık sezonluk ve uzun vadeli düşünme yapısını değiştirip, içinde bulundukları durumda potansiyellerini maksimize etmek için, haftalık senaryolar ile ilerlemeyi öğrenmesi gerekebilir. Her krizin yeni fırsatlar çıkardığı bir denklemde Türk yatırımcısının üreticiliğini beklenmedik başarılar elde etmemize yardımcı olacağını düşünüyorum” açıklamasında bulundu.

“Türkiye’nin sahip olduğu kaynaklarla, kişi başı geliri arttırma konusunda çok büyük potansiyeli olduğunu düşüyorum”
Yükselir, sözlerine şöyle devam etti: “Türk turizmini bekleyen risklerden biri de pandemi öncesi artan turist sayısına rağmen, azalan kişi başı gelirlerdi. Kişi başı gelirler dövizdeki dalgalanmaya da bağlı olarak 2014 yılından beri azalarak 650 dolar civarına düştü. Türkiye’nin sahip olduğu kaynaklarla, kişi başı geliri arttırma konusunda çok büyük potansiyeli olduğunu düşüyorum.

Pandeminin olmadığı bir dünyada her sene turist olarak 1 milyar ziyaretçi farklı ülkeleri geziyor. Bu sayının yüzde 3’ünü lüks seyahat edenler oluşturuyor. Bu yüzde 3’lük kesimden ne kadar çok pay alırsak, kişi başı geliri de o kadar arttırmamız mümkün. Pandemide en çok dikkat çeken olaylardan biri sadece kum, güneş, deniz konsepti ile oluşturulan destinasyonlardaki otel doluluklarının inanılmaz şekilde düştüğü ama farklı konseptleri bir arada barındıran destinasyonlardaki doluluklarının o kadar etkilenmediğini gördük. Farklı konseptleri aynı anda barındıran merkezlerin, turizmde daha da ön plana çıkacağını düşünüyorum. İspanya’nın futbolu turizme linklemesi gibi bizim de ülke olarak Antalya gibi turizm merkezlerimizi linkleyebileceğimiz konular ortaya çıkabilir. Örneğini 7/24/365 alternatifli global müzik konserlerinin olduğu bir şehir olarak konumlandırabilirsek Antalya’yı, hem turisti otelden çıkarmış oluruz hem de lüks seyahat eden turistlerden aldığımız oran yükselir. Türkiye tematik turizmde bu ve buna benzer bir sürü alternatif oluşturabilecek kapasitede bir ülke”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Erbakan ile Gelecek Partisi Genel Başkanı Davutoğlu bir araya geldi Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan ile Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ile bir araya geldi. Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, beraberindeki heyetle Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan’ı parti genel merkezinde ziyaret etti. Yaklaşık 1,5 saat süren görüşme sonrası iki lider basın mensuplarına açıklamada bulundu. Konuşmasına Davutoğlu’na teşekkür ederek başlayan Erbakan, “Bu sohbet esnasında elbetteki iki siyasi parti olarak 31 Mart yerel seçimlerini ve bir önceki 14-28 Mayıs genel seçimlerini ve bunların sonuçlarını değerlendirme imkanını bulduk. İktidar 31 Mart’ta neden böyle bir yenilgiye uğradı, muhalefetin başarısı neye dayanıyor ve bundan sonra nasıl gelişmeler olabilir, bunlar üzerine istişare ve müzakere yapıldı. Bununla beraber yeni Anayasa konusunda ve Türkiye’nin en önemli problemi olarak ifade edebileceğimiz ekonomik kriz ve yoksulluk noktasında bir değerlendirme yapıldı. Yine bütün bunlarla birlikte hepimizin ortak yarası olan Gazze’de ve Refah’ta yapılan katliamlar ve soykırımla ilgili Türkiye ve İslam aleminin atabileceği adımlar görüşüldü” dedi. Davutoğlu ise, “Yeniden Refah Partisi ile kurulduğumuz andan beri istişare zemini hep oldu. Sık sık görüştük. Bugün gerçekleştirdiğimiz görüşmede birçok hususu ele alma imkanı oldu. 31 Mart seçimlerinin çıkardığı tabloyu detaylı olarak ele aldık. Bu siyasi tabloda iktidar partisinin yaşadığı yenilgi sonrasında iktidar ve muhalefet cenahında ortaya çıkan gelişmeleri, Türkiye’nin genel siyasi gidişatı açısından ele aldık. Önümüzdeki dönem Türkiye’deki siyasi denklemin yeniden kurulduğu bir dönemdir” ifadelerini kullandı.
Karabük Karabük İl Genel Meclisi Haziran Ayı Toplantısı yapıldı Karabük İl Genel Meclisi Haziran Ayı Toplantısı 1. oturumu, İl Genel Meclis Başkanı Ahmet Sözen başkanlığında yapıldı. Toplantıda konuşmasına İsrail’in Gazze’de Filistinlilere yaptığı soykırıma tepki göstererek başlayan Sözen, tarihin vicdanının hiçbir dönemde zalimin yanında olmadığını ifade etti. Sözen, “Bugün, bu zulmü gerçekleştirenler bilsinler ki onların isimleri, kıskançlığı ve hırsı yüzünden çocukları katleden Nemrud’un, yüzlerce yeni doğanı öldüren Firavun’un yanında anılacak. El-şifa Hastanesi’nde çalışan doktorun en zor şeyin ölmüş küçük bir bebeğin vücuduna ‘meçhul bebek’ yazmak’ olduğunu söylemesi, Gazzeli çocukların içinde bulunduğu dehşeti özetliyor" dedi. Karabük İl Genel Meclisi’nin önemli kararlar alarak sahada bu kararları uyguladığını vurgulayan Başkan Sözen, “Karabük İl Genel Meclisi olarak çok önemli kararlar aldık ve alınan bu kararları sahada uygulayacağız. Her bir meclis üyemizde sahadaki uygulanmaların takipçisi olacak. İl Genel Meclis üyelerimiz, bu planların ve programların yapılmasında kendi ilçelerinin hassasiyetlerini ve önceliklerini en iyi bilen kişilerdir. Bu doğrultuda da planlar, programlar hazırlanıp İdaremize teslim edildi. İdaremizin sahada yaptığı çalışmaların en iyi takipçisi yine İl Genel Meclis üyelerimizdir. Yapmış olduğumuz plan ve programlarda 277 köy, 870 mahalle ile kırsalda yaşayan vatandaşlarımıza hizmet anlamında bu çalışmaları hep birlikte, yüzümüzün akıyla bu yılda gerçekleştireceğiz" diye konuştu. “İl Özel İdaremizin yaptığı çalışmalar üç ana başlıkta toplanmaktadır” İl Özel İdaresi olarak sorumluluk sahasında yapılan hizmetlerin üç ana başlıkta toplandığını belirten Başkan Sözen, şunları kaydetti: “Sorumluluk sahamızda kırsal da yaşayan vatandaşlarımıza hizmet anlamında çalışmalarımız üç ana başlıkta toplanmaktadır. Bunlar sırasıyla İl Özel İdaremizin bütçe imkanları dahilinde doğrudan yaptığı yatırımlar, ikinci olarak KÖYDES ödenekleriyle hayata geçen projeler, üçüncü olarak da bakanlıklar tarafından İl Özel İdaremize verilen hibeler ve destekler ile yapılan yatırımlardır. Bu üç bileşenin toplamıyla ortaya konan yatırımların tamamını hizmet olarak vatandaşlarımıza sunmaktayız.” “Güçlü makine parkımız ve personelimiz ile afetlere hazırlıklıyız” Bölgenin ve ilin en büyük ve en güçlü makine parkına sahip olduklarını aktaran Başkan Sözen, “Karabük İl Özel İdaresi olarak sorumluluk sahamızda yaşanan her olaya müdahale ediyoruz. Görevlerimiz arasında sadece alt ve üstyapı yok. Doğal afetlerde de ekiplerimiz her daim hazır ve olaylara müdahale edecek güçte. Bu kapsamda da İlimiz genelinde 25 Mayıs 2024 Cumartesi günü etkili olan aşırı yağışlar sonrası meydana gelen taşkınlar neticesinde; ekiplerimiz merkez ilçeye bağlı Şenler, Salmanlar, Demirciler ve Acıöz köylerinde yol temizleme ve genişletme, menfez giderlerini açma gibi birçok alanda çalışma yaparak köylerde yaşayan vatandaşlarımızın sıkıntılarını anında gidermişlerdir. Aşırı yağışların sebep olduğu taşkınlarda sorumluluk sahamızda acilen olaylara müdahale ederek herhangi bir aksaklığa ve mağduriyet yaşanmasına fırsat vermeyen ekiplerimize ve idaremize özverili çalışmalarından dolayı ayrıca teşekkür ederim" diye konuştu. İl genelinde ve sorumluluk sahasında yapılan çalışmaları değerlendiren Başkan Sözen, “Çalışmalar değerlendirildiğinde isabetli ve hızlı kararlar alabilen, aldığı her kararın takipçisi olan İl Genel Meclisimiz ve Meclisimizin aldığı tüm kararları aksatmadan uygulayabilen İl Özel İdaremiz ile kırsaldaki yaşayan vatandaşlarımıza sunduğumuz hizmetler her geçen yıl artarak devam etmiştir. Vatandaşlarımızın meclisimize olan teveccühüne ve güvenine layık olma adına çalışmalarımız ve gayretimiz artarak devam edecektir” dedi.