GÜNDEM - 15 Şubat 2017 Çarşamba 10:31

Türk balıkçılar Norveç somonuna karşı

A
A
A
Türk balıkçılar Norveç somonuna karşı

İthal Norveç somonunun omega 3 bakımından daha zengin olduğunu ima eden reklamların gerçeği yansıtmadığını yapılan analizlerle ortaya koyduklarını belirten Türk balıkçılar, “Vatandaşlarımız Türkiye’de üretilen ve yakalanan balıkları tercih etsinler. Dünyada satılan omega 3 haplarının kaynağı bile Türk balıklarıdır. Norveç somonun hiçbir üstünlüğü yok. Türk balıklarını alın, döviz de Türkiye’de kalsın” dedi.

Türkiye’deki balıkların omega 3 bakımından zengin olduğunu, en fazla omega 3’ün hamsi başta olmak üzere Türk balıklarında olduğunu bildiren Ege Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçıları Birliği Başkanı Sinan Kızıltan, Karadeniz’de somon üretiminin başladığını bildirdi.

“Norveç somonunun Türk balıklarına hiçbir üstünlüğü yok”

Türkiye’nin hem balık avcılığında hem de üretiminde Avrupa’nın en önde gelen üreticileri arasına girdiğini ve bu seneki ihracat rakamlarının 800 milyon dolar civarında olduğunu kaydeden Kızıltan, “Bizim son zamanlardaki rahatsızlığımızın en büyük nedeni, özellikle Norveç’ten ithal edilen çiftlik somonlarının sanki Türk balıklarından daha üstünmüş gibi, oradaki omega 3 daha fazlaymış gibi yalan ve yanıltıcı beyanlarda bulunulmasıdır. Bunun böyle olmadığını biz ortaya koyduk, üreticiler olarak yaptırdığımız analizlerde Türkiye’deki hem denizden yakalanan, hem de üretilen balıklarda omega 3 oranı Norveç somonundan daha fazla. Özellikle bizim hamsimiz, istavritimiz, barbunumuz, dil balığımız, levreğimiz, çipuramız hepsi omega 3 zengini balıklar ve bizim kendi balıklarımız hem sağlık hem lezzet açısından da dünyanın 85 ülkesine ihraç ediliyor. Biz bundan gurur duyuyoruz. Halkımızın da özellikle Türk balıklarını tercih etmesini ve Türk balıkçılığının kazanmasını istiyoruz. Çünkü çok meşakkatli bir iş, hem o fırtınalarda, denizlerin dalgalı olduğu zamanlarda yapılan bir avcılık var. Üretimi de keza öyle, bugün bir levrek balığı 24 ayda büyüyor. 24 ay boyunca siz gözünüz gibi bakıyorsunuz ve daha sonra Amerika’da, Almanya’da, Londra’da bir insanın tabağına gidiyor. Çok dikkatli ve özenli yapılan bir üretim. O yüzden biz Türk balıklarının tercih edilmesini istiyoruz. Bizim yaptığımız araştırmalarda da Norveç somonunun hiçbir şekilde Türk balıklarına bir üstünlüğü yok. Vatandaşlarımız Türkiye’de üretilen ve yakalanan balıkları mutlaka tercih etsinler” diye konuştu.

“Dünyada satılan omega 3 hapları Türk balıklarından yapılıyor”

Avrupa’da üretilerek dünyaya satılan omega 3 haplarında Türk balıklarının kullanıldığına dikkat çeken Sinan Kızıltan, “Karadeniz, Ege, Akdeniz hepsinde geçerli bu. Türkiye’nin 3 tarafı denizlerle çevrili. Denizlerimizdeki iyot oranı çok güzel, temizliği çok güzel. Avrupa’da böyle deniz yok, bizim denizlerimiz çok daha temiz ve bu yüzden de balıklarımız da çok sağlıklı. Mesela bugün Avrupa’da satılan omega 3 hapları var. Bunların kaynağı Karadeniz’den çıkan hamsi balığıdır. Hamsi balığını alıyor elin yabancısı, hap haline getiriyor ve bütün dünyaya omega 3 hapı diye satıyor. Demek ki en yüksek omega 3 içeriği hamside bulunuyor. Ama diğer balıklarımızın da hamsiden aşağı kalır yanı yok. Yani hamsideki protein oranı yüzde 73 ise diğerlerinde de yüzde 60-70 oranında bulunuyor. Dolayısıyla Türkiye’deki bütün balıklar Norveç’ten gelen çiftlik balıklarından mutlaka besin değeri olarak daha yüksektir” ifadelerini kullandı.
Norveç somonlarının sanki Türkiye’de denizlerden çıkmış gibi pazarlandığını belirten Kızıltan, vatandaşların ithal edilen somon balığına taleplerinin dövizin yurt dışına gitmesine sebep olduğunu dile getirdi.

“Norveç somonu 10 gün sonra tabağınıza geliyor”

Türkiye’de üretilen ve yakalanan balıkların omega 3 değeri olarak somondan aşağı olmadığını vurgulayan Sinan Kızıltan, şunları söyledi: “Norveç’ten gelen balık orada hasat ediliyor, paketleniyor en az bir gün geçiyor. En az dört gün de yolda geçiyor, beşinci, altıncı gün Türkiye’ye geliyor. Daha sonra gümrüğe giriyor, analizleri yapılıyor. Daha sonra Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından sertifikalarını alıyor ve Türkiye çapında dağıtımları yapılıyor. Türkiye’de bir vatandaşın tabağına somon balığın gelmesi minimum 6-7 günden başlıyor. Dağıtımına göre yedi, sekiz, dokuz hatta onuncu günde tüketilmeye başlıyor. Siz Türkiye’de onuncu gününde olan bir balığı hiçbir şekilde tüketmezsiniz. Ama balığın rengi kırmızı olduğu ve halka dilim olarak satıldığı, gözleri olmadığı ve solungaçlarını göremediğiniz için o şekilde satılan balığın bayat olduğunu anlayamıyorsunuz. Bu balıklar bazı reaksiyonlarla taze tutuluyor. Ama Türkiye’deki balıklar bir gün sonra vatandaşın marketine, sofrasına gelebiliyor. 2 gün sonra İstanbul’da, Ankara’da Erzurum’da, Kars’ta tüketilebiliyor. Bizim balıklarımız hem çok daha taze hem de çok daha besleyici. Bunu da vatandaşa söylemek zorundayız, taze balığı tüketerek sağlıklı balığı tüketsinler.”

Türkiye’de balık tüketiminin çok fazla olmadığını ve gittikçe obezitenin yaygınlaşmaya başladığına dikkat çeken Kızıltan, menülerde haftada en az 2 gün balığın ızgara ya da buğulama olarak tüketilmesini söyledi.

Bakanlıkla Türk balığı için çalışma

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile birlikte Türk balığının faydalarını ve sağlık açısından değerini anlatacak çalışmalar yapmak istediklerini kaydeden Kızıltan, “Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile son zamanlardaki en büyük isteğimiz daha önce çipura, levrek gibi balıkların üretimine kilo başına bir destek veriliyordu. Bu Avrupa Birliğinin açtığı soruşturmalar neticesinde kesildi, çünkü haksız rekabet yaratıldığı düşünülüyordu ve bakanlık tarafından kaldırıldı. Ama şimdi desteğin üreticilerimize, tüketimi artıracak kampanyalar, yani halkımıza balığın faydalarını, ne kadar sağlıklı, ucuz olduğunu anlatacak kampanyalarla, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığının sektörle beraber bu tanıtımı yapmasını istiyoruz” dedi. 

Halil Karahan - Mihrap Düzöz

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Kur’an-ı Kerim öğrenmek isteyen öğrenciler engel tanımadı Görme Engelli Kur’an Kursunda eğitim gören 10 öğrenci, başarıyla tamamladıkları dönem sonunda öğrenmiş olduklarını sergileme fırsatı buldu. Görme Engelli Kur’an Kursu dönem sonu programı, Altıeylül Belediyesi Abdülhamid Han Gelişim Merkezi çok amaçlı salonda yapıldı. Altıeylül Müftülüğü’nün desteklediği ve Sultan Abdülhamid Han Gelişim Merkezi’nde açılan kursta eğitim-öğretim gören 10 görme engelli öğrenci, yaşadıkları mutluluğu yakınlarıyla paylaşma fırsatı buldu. Altıeylül Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Derdiman, “Bu güzel günü bizlere yaşatan siz değerli öğrencilerimize ve hocalarımıza teşekkür ediyorum. Oku emrini yerine getiren ve yerine getirmek için çaba sarf eden, bu imkanları bu kardeşlerimize sunan herkesten Allah razı olsun. Engel diyorlar, engel insanların kalbinde, imanlarında olmasın. Kuran’ı Kerim’i öğrenmek için çaba sarf eden sizlere hayatlarınız boyunca başarılar diliyorum. Kıymetli kardeşlerimizin çabasından dolayı Allah razı olsun. Bizlerin üzerine ne görev düşüyorsa yapmaya hazırız. Cenab-ı Hak hiçbir engel tanımayan bu kardeşlerimizin hayat boyu yüzlerinin gülmesini tebessüm etmesini nasip eylesin” diye konuştu. Diyanet İşleri Başkanlığı Altıeylül İlçe Müftüsü Hayati Yelkovan ise, “Görme engelli öğrencilerimizin Kur’an-ı Kerimi öğrenme konusundaki gayretlerini ve azimlerini takdirle karşılıyor, başta kurs hocamız olmak üzere tüm emeği geçenlere ve ailelerine can-ı gönülden teşekkür ediyoruz” dedi. Görme Engelliler Kuran Kursu Öğretmeni Feyza Arslan da, “Engelli insanların da sağlıklı olanlardan herhangi bir farkı yoktur. Onlara doğru eğitim verildiğinde en az sağlıklı insanlar kadar başarılı olmaktadırlar. Burada bulunan arkadaşlarımız bu durumun en güzel örneğidir. Onlar parmak uçlarıyla Kur’an-ı kerimi harf harf okuma konusunda büyük gayret gösterdi ve başardılar. Birey alfabesi ile görme engellilere yönelik Kuran-ı Kerim’den sureler, Kuran-ı Kerim’den seçme dualar, 40 hadis gibi eserleri hazırlayan kendisi de görme engelli olan ve birey alfabesinde büyük emek harcayan Rıdvan Cinkaya hocamıza, Diyanet İşleri Başkanlığımızın müftülüklerimizin vesilesiyle açmış olduğu kurslarla Türkiye’nin bir çok yerinde eğitim ve öğretim faaliyetleri devam etmektedir. Bunlardan biri de il ve ilçe müftülüklerimizin bu konudaki hassasiyetleri ve Sultan Abdülhamit Han Gelişim Merkezi’nde bizlere sınıf açarak verdiği destek ile açılan Kur’an kursumuzdur. Bizlere desteklerini esirgemeyen herkese sonsuz teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu.
Balıkesir Balıkesir’de 19 Mayıs coşkuyla kutlandı Balıkesir’de 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı coşkuyla kutlandı. Tren Garı önünden başlayan kortej yürüyüşü ile Balıkesir Atatürk Anıtında son buldu. Atatürk Anıtında saygı duruşu, istiklal marşı ve çelenk sunumu ile devam eden program, daha sonra Balıkesir Kurtdereli Kapalı Spor Salonunda devam etti. Şiirlerin ve geleneksel halk oyunlarının oynanması ile devam eden program, Balıkesir Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü’ne bağlı sporcuların gösterileri ile devam etti. Program protokol ile gençlerin şarkı söylemesi ile son buldu. Programda konuşan Balıkesir Gençlik ve Spor İl Müdürü Adem Özalp, “Milli mücadelemizi başlatan 19 Mayıs 1919’da Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün milletimizin kuvvet kaynağı, istikbalimizin en güçlü teminatı, gençlerimize armağan ettiği bu anlamalı günü 105’inci yıl dönümünde sizleri saygıyla selamlıyorum. 19 Mayıs milletimizin tüm onur ve asaleti ile, Atatürk’ün önderliğinde tarih sahnesinde var oluş ve yükselişin başlangıcıdır. 19 Mayıs Samsun ufkundan kara günlerin üstüne doğan, bir ışıktır, aydınlıktır. Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş, Türk milletinin kurtuluş müjdesi olan 19 Mayıs tarihi milletimiz için bir iftihar kaynağıdır. 19 Mayıs 1919 esaret altındaki bir geleceği reddederek, milletin bağımsızlığını ve milletin azim ve kararlılığı ile kurtulacağına inanan, Atatürk’ün cumhuriyet ile taçlanan bağımsızlık mücadelesine başladığı gündür. 19 Mayıs ya istiklal, ya ölüm anlayışı ile başlayan kurtuluş savaşının ilk adımı, hürriyet ve istiklalin ilk haykırışı tüm dünyaya ilanıdır” ifadelerine yer verdi. Programa Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, Balıkesir Valisi İsmail Ustaoğlu, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Balıkesir Milletvekili Belgin Uygu, CHP Balıkesir Milletvekili Serkan Sarı, AK Parti Balıkesir Milletvekili Mustafa Canbey, Altıeylül Belediye Başkanı Hakan Şehirli, Karesi Belediye Başkanı Mesut Akbıyık, siyasi parti temsilciler, vatandaşlar ve çok sayıda genç katıldı.
Antalya Alanya’da 19 Mayıs coşkusu yaşandı Alanya Belediye Başkanı Osman Tarık Özçelik, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutlama törenine katıldı. Atatürk Anıtı’na çelenk sunumuyla başlayan program, Gençlik Yürüyüşü ve İskele Şelale Meydanı’ndaki gösterilerle devam etti. Kutlama programı, Hükümet Meydanı’ndaki Atatürk Anıtı önünde saygı duruşunda bulunulup, İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Anıta çelenk sunumunun ardından, Atatürk Caddesi istikametinden İskele’deki Şelale Meydanı’na Gençlik Yürüyüşü gerçekleştirildi. Protokol üyelerinin yer aldığı ve bando takımı eşliğinde yapılan yürüyüşte gençler, ellerinde Türk bayraklarıyla büyük bir coşkuyla marşlar söylediler. Buradaki etkinlikte, İlçe Gençlik ve Spor Müdürü Emre Kıldırgıcı günün anlam ve önemini belirten bir konuşma yaptı. Daha sonra öğrenciler, Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi ve Türk Gençliğinin Ata’ya Cevabını okudular. Renkli anların yaşandığı program, şiir okunması, Halk Oyunları Ekibi Gösterisi, Judo, Cimnastik ve Tekvando gösterileriyle sürdü. Öğrencilerin sergilediği performans, protokol üyeleri ve vatandaşlardan büyük beğeni topladı. Ardından ödül törenine geçildi. Alanyalı Dünya Eskrim Şampiyonu Doruk Erolçevik’e Kaymakam Fatih Ürkmezer ve Alanya Belediye Başkanı Osman Tarık Özçelik tarafından ödül verildi. Kaymakam Ürkmezer, Başkan Özçelik ve protokol, Alanya Gençlik Merkezi ile Gençlik ve Spor İlçe Müdürlüğü tarafından hazırlanan spor branşları tanıtım stantlarını gezdi. Gençler ve vatandaşların katıldığı yat gezisi, su sporları gösterisiyle buradaki kutlama etkinlikleri sona erdi.