TEKNOLOJİ - 08 Temmuz 2016 Cuma 10:27

Türk bilim adamından milli teknoloji

A
A
A
Türk bilim adamından milli teknoloji

TÜBİTAK desteği ile çevreci otomobilleri ucuzlatacak ‘milli teknoloji’ üretildi.

Elektrikli ve hibrit otomobiller için buluşa imza atan Gediz Üniversitesi’nden Doç. Dr. Selim Solmaz, çevre dostu bu araçların yüksek maliyetini aşağıya çeken, performansını ve güvenliğini de artıran sistem geliştirdi.

Yerli otomotiv teknolojileri çalışmalarına bir katkı da Gediz Üniversitesi’nden geldi. Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Makine Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Selim Solmaz, geleceğin araçları olan çevre dostu elektrikli ve hibrit otomobiller için TÜBİTAK desteğiyle ‘yeni nesil aktif güvenlik kontrol sistemi’ geliştirdi. Doç. Dr. Solmaz, yeni teknolojinin, ülkemizde otomotiv sektörü için bir ilk olduğunu ifade etti. Gedizli bilim adamı, elektrikli ve hibrit araçların maliyetini tahmini olarak yüzde 10 aşağıya çekeceğini, aynı zamanda da performansı ve güvenliği artıracağını dile getirdi.

“Çalışma mekanizması tamamen farklı”
Doç. Dr. Selim Solmaz, prototip bir araç üzerinde ilk testlerini başarıyla gerçekleştirdikleri buluş hakkında şu bilgileri verdi: “Otomotiv markalarının şu an uyguladığı ABS, ESP, EBD, ASR ve ROP gibi aktif güvenlik kontrol sistemleri, hidrolik fren altyapısını kullanıyor. Bu sistemler maliyeti önemli ölçüde artırırken, aracı da ağırlaştırıyor. Elektrikli ve hibrit araçların zaten yüksek olan maliyeti, mevcut sistemlerin pahalılığı yüzünden daha da artıyor. Bu otomobillerin çevre dostu olmalarına ve düşük yakıt tüketimlerine rağmen istenen düzeyle yaygınlaşmamasında pahalı olmalarının yanında bir diğer neden de performanslarının henüz istenen düzeye ulaşamamış olması. Bizim geliştirdiğimiz teknoloji, elektrik motorundan destek alıyor, çalışma mekanizması tamamen farklı ve oldukça hafif. Bu yeni sisteme geçildiğinde araçlar ucuzlayacak, ağırlığı azaldığı için yakıt tüketimi daha da düşecek, performansı yükselecek. Ayrıca benzer aktif güvenlik sistemleri bulunmayan araçlara göre daha güvenli sürüş imkanı sunacağı için kazaları da azaltacak.”

Doğa dostu teknoloji
Gediz Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Selim Solmaz, iki yıllık çalışmanın ürünü olan projeyi otomotiv sektörünün kullanımına sunmaya hazır olduklarını da dile getirdi, şöyle konuştu:
“Gerekli tüm testleri başarıyla tamamladık. İleri teknolojinin kullanıldığı otomotiv sektörünün en gelişmiş aşaması olan elektrikli ve hibrit araçlar alanına bir Türk teknolojisini kazandırmış olmanın sevincini yaşıyoruz. Akaryakıta bağımlılığı ortadan kaldıran, doğaya zarar vermeyen çevre dostu elektrikli otomobillerin kullanımının artmasına katkıda bulunacağımız için gururluyuz.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Bitki özlerinden ekmekte küflenmeyi geciktirecek katkı maddesi ürettiler Zonguldak’ta 6. sınıf öğrencisi Ayşe Eslem Yangın, bitkilerin küflenme üzerindeki etkisine bakmak için çalıştığı projesiyle, TÜBİTAK Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması’nda bölge birinciliği kazandı. Prof. Dr. Şaban Teoman Duralı Bilim ve Sanat Merkezi 6. sınıf öğrencisi Ayşe Eslem Yangın, ekmeklerin daha geç küflenmesini sağlayacak doğal bir madde üretti. Danışman öğretmeni Burcu Atabey Özdemir ile birlikte çalışmaya başlayan Yangın, doğadaki bitkileri ve özelliklerini araştırdı. Yangın, çevresinden öğrendiği tüketilebilir bitkilerin özelliklerine yoğunlaşarak bitki özütleri elde etti. Bu özütleri kullanarak ekmekler hazırladı. Özütlerin bitkilerde küflenme süresi üzerindeki etkisini inceledi. Ot çayı özütünün küflenmeyi geciktirdiğini gözlemleyen Yangın, aynı özütleri kullanarak oluşturduğu biyobozunur ambalajlarında ekmeklerde aynı etkiyi gösterdiğini gözlemledi. Ayşe Eslem Yangın, projesiyle TÜBİTAK 2204-B Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması Ankara Bölge Finali’nde 1. olarak Türkiye Finali’ne katılmaya hak kazandı. Projesini gazetecilere anlatan Yangın, “Doğal gıda katkı maddeleriyle küflenmeyi önleyelim adlı proje yaptım. Bu projeyi yapmamın sebebi de bitkilerin küflenmeye olan ilgisine bakmak. Küflenme dünyanın bir sorunu olduğu için ben bu sorunu biraz da olsa engellemek istedim. Bazı bitkileri kullanarak bunların özlerini çıkartıp hem biyobozunur ambalaj hem de bunlardan ekmek yaptım. Bitki özütlerini soxhlet ekstraksiyon cihazında özütledim. Özütleme işlemi sonunda da özütleri kahverengi cam şişelere koyarak +4 derecede buzdolabında sakladım. Sonra bunlardan ekmek yaptım. Ekmekte sadece su yerine bitki özütlerini kullandım. Kullandığım bitkiler ot çayı, kuşburnu, ayva yaprağı, çakal eriği bu bitkilerin özütleriyle hazırlanan ekmekleri streç filme sararak her hafta boyunca ne kadar küflenip küflenmediğine baktık. Sonra bunları bir grafik haline getirdik. Ot çay özütü katkılı ekmek üç hafta boyunca küflenmeden dururken diğerleri küfleniyor. Ot çayı özütü katkılı ekmek dördüncü hafta başlarında küfleniyor. Ekmekleri desteklemek için biyobozunur gıda ambalajları yaptık. Biyobozunur gıda ambalajlarının içerisine gliserin, saf su, bitki özütü ve jelatin kattık. Bunları yaptıktan sonra kalıplara dökerek 24 saat boyunca oda koşullarında beklettik. Katkısız ekmekleri bunların içerisinde iki hafta boyunca beklettik. Ne kadar küflenip küflenmediğine baktık. Ot çayı özütü katkılı biyobozunur ambalajına sarılı ekmek dilimlerinde hiç küflenme olmuyorken katkısız biyobozunuru gıda ambalajına sarılı ekmek diliminde küflenme en fazla oluyor. Benim önerilerim ot bitkisinin kimyasal içeriği konusunda üst derece bilimsel araştırmalar yapılabilir. Küflenmeyi önleme mekanizması anlaşılabilir. Hem sadece ekmekte değil diğer gıdalar ve raf ömrünün arttırılıp arttırılmayacağına bakılabilir. Ben bu projem ile TÜBİTAK Ankara bölge birinciliğini elde ettim” dedi. Projesinin ekmek israfına da olumlu katkılarının olabileceğini sözlerine ekleyen Yangın, “İnsanlar ekmeği çok alıyor. Çok alınınca da yenmeden çöpe atılıyor. Ayrıca bu bitki özütlerini katarak ekmeğin ömrünü uzattıkça yenme süresini arttırıyor. Bu bitkileri ben amcamla yazın tarlaya çıktığımda topluyordum. Bu bitkilerden ot çayı bölgemize has bir bitkidir” ifadelerini kullandı.