POLİTİKA - 05 Ekim 2015 Pazartesi 12:54

Türkeş: 'Babam hayatta olsaydı...'

A
A
A
Türkeş: 'Babam hayatta olsaydı...'

Başbakan Yardımcısı Tuğrul Türkeş, babası rahmetli Alparslan Türkeş’in hayatta olması halinde Türkiye’nin bu krizi yaşamamış olacağını belirterek, “10 Haziran’da MHP-AK Parti koalisyonu kurulmuş olurdu” dedi.

Televizyon ve gazetelerin Ankara temsilcileri ile kahvaltıda bir araya gelen seçim hükümetinin Başbakan Yardımcısı ve AK Parti Ankara Milletvekili Adayı Tuğrul Türkeş, “Rahmetli Türkeş hayatta olsaydı, MHP’nin de genel başkanı olsaydı, Türkiye bu krizi yaşamazdı. 7 Haziran’dan üç gün sonra 10 Haziran’da MHP-AK Parti koalisyonu kurulmuş olurdu” diye konuştu.

AK Parti’nin seçim beyannamesinin 1 Kasım’dan sonra kurulacak olan yeni AK Parti hükümetinin de hükümet programının temeli niteliğinde olduğunu kaydeden Türkeş, “Diğerlerinin yaptığı gibi afaki, havada açıklamalar yerine realist ve kaynağı belli önerilerde bulunulmuştur” şeklinde konuştu.

“CHP’NİN ‘BLOK SİYASETİ, MHP’NİN ‘HAYIR’ SİYASETİ”

AK Parti’ye yönelik büyük bir ilgi olduğunu kaydeden ve “Vatandaş 7 Haziran’da uyarı niteliğinde farklı bir oy kullandı” açıklamasında bulunan Türkeş, bu farklı oy kullanımının Meclis’te 4 partili bir yapıyı ortaya çıkarttığını ve hiçbir partinin tek başına iktidar olmasına imkan vermediğini söyledi. Türkeş, “Bu geçen üç ay süre içinde CHP’nin ‘blok’ siyaseti, Bahçeli’nin ‘hayır’ siyaseti haliyle vatandaşta koalisyonun çok başarılı olmayacağını gösterdi. Kamuoyu yoklamaları şimdi tekrar AK Parti’ye bir yöneliş olduğunu, Allah’ın izni ile 1 Kasım’da tek başına AK Parti iktidarı çıkacağını gösteriyor” ifadelerini kullandı.

“SAYIN BAHÇELİ BENİM DEVŞİRİLEMEYECEĞİMİ BİLİR”

Devlet Bahçeli’nin “İçimizden devşirdikleri ile hisarlarımıza gedik açmaya çalıştılar” ifadesinin hatırlatılması üzerine Türkeş, “Bunun benimle ilgili olduğunu zannetmiyorum. Sayın Bahçeli benim devşirilemeyeceğimi bilir. Onun kendi adamlarından bir devşirilmiş olan varsa onu kastetmiştir, bunu asla üstüme almam. Beni kastettiğini söylüyorsa da benim ona cevabım çok farklı olur. MHP’deki saygıdeğer yöneticilerin siyaseten cevap vermelerini tercih ediyorum. Hakareti bir cevap olarak kabul etmem. Bu tarzda çirkin girişimleri onların basiretsizliğini ve politika üretemediklerini gösterir” dedi.

“BENİM TAPULU ARAZİME BAŞKALARINA GECEKONDU KURDURMAM”

AK Parti’ye geçmesine rağmen MHP’den ihraç edilmesine yönelik bir dava sürecinin devam edip etmeyeceğinin sorulması üzerine Türkeş, “O bir hak kaybının telafisi niteliğindedir. Ben bugün itibariyle AK Partiliyim. Ancak hiç kimse beni MHP’den atamaz, atamamıştır, yaptıklarında büyük usul hataları vardır. Atılmak başkadır, istifa başkadır. O yanlış ve usulsüz atma kararından sebep onların bunun neticelerine katlanmaları lazım, bu benim bir yasal hakkımdır. Benim tapulu arazime başkalarına gecekondu kurdurmam. Ben AK Partiliyim ve bundan sonra da AK Parti’de siyasete devam edeceğim” diye konuştu.

Türkeş, Rus uçaklarının Türk hava sahasını ihlal etmesine yönelik de şu açıklamalarda bulundu:

“Rusya önce hava birliği yolladı Suriye’ye, ondan sonra da sadece IŞİD’i vurduğunu söyleyerek hava operasyonlarına başladı. Fakat bunun Türkiye tarafından hoş karşılanmadığını defaten söyledik. Zaman zaman Yunanistan tarafında da hava sahası ihlalleri olur, ondan sonraki süreç rutin bir işlemdir. Orada istisnai bir durum yok.”

SANDIK GÜVENLİĞİ TARTIŞMALARI

Muhalefetin seçimlerden iyi netice alamayacağını bildiği için 2-3 ildeki güvenlik sorununu Türkiye’nin genelinde güvenlik sorunu var gibi sunduğunu kaydeden Türkeş, “Türkiye’nin 55 milyon seçmeni var, 55 milyon insan oy kullanacak. Güvenlik sorunu yaşadığımız bölgelerdeki adet bunun yüzde 1’ine tekabül ediyor. Seçimin bütününü, seçimin sonuçlarını ve genelini etkileyecek bir şey yok. Cizre’de, Silvan’da terör örgütünün yuvalanması, mayınlı tuzaklar kurması ve oranın insanına yönelik hayati tehdit arz etmesi sebebiyle bir güvenlik tedbiri geliştirilmeye çalışılmıştır. YSK bunu uygun görmediğini söylemiştir. Buralardaki seçimin neticesi şuanda tartışmalı gibi olmakla birlikte, sanıyorum ki önümüzdeki bir ay içinde buralarda güvenlik kuvvetleri ve yerel yönetim bir formül bulacak ve buradaki vatandaşlarımızın da güvenlik içinde oy kullanması sağlanacaktır. 55 milyon Türkiye’de sandığa gidecektir, bunun içinde yüzde 1 değildir güvenlik tehdidi olan il ve ilçelerimizdeki durum” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kilis Gina Mercimek davasında karar açıklandı Kilis’te 9 yaşındaki Gina Mercimek cinayeti davasında bir sanık kasten öldürme suçundan ağırlaştırılmış müebbet, cinsel istismar suçundan 30 yıl ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan 12 yıl hapis cezası alırken, diğer sanık hakkında beraat kararı verildi. Kilis’te 4 Nisan 2023 tarihinde okuldan çıktıktan sonra kaybolan 9 yaşındaki yabancı uyruklu Gina Mercimek’in cinsel istismar sonrası boğularak, briket bağlanıp su kuyusuna atılması ile ilgili davanın karar duruşması görüldü. Kilis 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davaya tutuklu sanıklar SEGBİS’le bağlandı. Duruşmada sanık Hüseyin Boğuç, Azittin Altınöz ve Gina Mercimek’in avukatları ve vatandaşlar yer aldı. “Savunmalar suçtan kurtulmaya yöneliktir” Ailenin gönüllü avukatlığını üstlenen Avukat Sümeyye Gökçe, ‘‘Sanıklar soruşturma ve aşamasında hiçbir şekilde pişmanlık göstermemişlerdir. Sanıklar cezadan kurtulmak için sürekli olarak birbirlerini suçlamışlardır. Emniyette verilen ifadeleri ile mahkemede verilen ifadeleri tamamen farklıdır. Sanıklar üzerlerine atılı olan suçları fikri ve eylemsel birliktelik içerisinde işlemişlerdir. Sanıkların üzerlerine atılı suçların en üst haddinden ve indirim yapılmaksızın ceza almaları gerekmektedir’’ dedi. Savunmasına ekleme yapmayan sanık Hüseyin Boğuç, bir önceki mütalaaya katıldığını belirterek, mahkeme heyetinden tahliyesini talep etti. Sanık Azittin Altınöz de, "Mütalaayı kabul etmiyorum. Beratımı ve tahliyemi istiyorum" dedi. 4 Nisan 2023 tarihinde 9 yaşında olan ve hep 9 yaşında kalacak olan Gina Mercimek’in okuluna forması, defteri kalemi ile gittiğini, bir daha evine, okuluna gitmediğini söyleyen Yeryüzü Çocukları Derneği (YEÇED) Avukatı Betül Zağlı Topal, ‘‘Bir kız çocuğunun eğitim yolculuğu acımasız kişilerin elleriyle bir kuyunun dibinde sona erdi. O gözlerini yumduğunda ailesinin adalet arayışı başladı, bugün itibarıyla bir seneden fazla sürdü. Bizler de karar duruşması sonrasında Gina’yı ve tüm çocukları hatırlatmak için buradayız. Gina, tüm diğer çocuklar gibiydi. Masum, hayat dolu ve sevimliydi. Gina tüm diğer çocuklar gibi haklara sahipti ve yine tüm diğer çocuklar gibi korunması gerekiyordu. Ancak Gina acımasız şahıslardan korunamadı. Çocukların korunması ve haklarının güvenceye alınması adına suçların caydırıcılığının arttırılması, sokakların güvenliğinin sağlanması zaruridir. Gina Mercimek katilinde de olduğu üzere bu gibi vahşi eylemleri işleyenlerin ilk suç eylemi olmadığı ve verilen cezaların yetersizliğini ve herhangi bir ıslah ediciliği olmadığını gözlemliyoruz. Bu durum özellikle çocuklarımız için hayatı güvensiz kılmaktadır. Çocuklar toplumun en masum yanıdır. Çocuklarını koruyamayan bir toplumun sağlıklı geleceği de olmayacaktır. Sokakları ve toplumu güvenli kılmadıkça çocukların haklarını onlara teslim edemeyiz. Gina, eğitim almak için evine yakın bir okula giden kız çocuğuydu. Gina’nın gidebileceği bir okulu hiç olmayacak, sokakta yürüdüğü, oyunlar oynadığı günler hiç geri gelmeyecek. Suçlular neden Gina’yı seçtiklerini söylemeseler de bizler onun savunmasız bir kız çocuğu olduğu için seçildiğini anlıyoruz. Savaştan ve onun getirdiği ölümden kaçan Gina, eğitim için çıktığı yolda katledildi. Yaşam hakkı alınan çocukların eğitim hakkı söz konusu olmayacaktır. Sokakları ve toplumu suçlardan ve suçlulardan temiz kılmak çocuklarımıza ve geleceğimize yönelik görevimizdir. Aksi halde savunmasız masum çocuklara yönelik bu gibi vahşi eylemlerin sonu gelmeyecektir’’ dedi. Görülen karar duruşmasında tutuklu sanık Hüseyin Boğuç, "kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "cinsel istismar" suçundan 30 yıl, "kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçundan 12 yıl olmak üzere toplamda müebbet ve 42 yıl hapis cezası alırken, Azittin Altınöz ise beraat kararıyla serbest bırakıldı. Ne olmuştu Kilis’te Okçular Mahallesi Selvili Medrese Sokak’ta yaşayan 9 yaşındaki yabancı uyruklu Gina Mercimek, 4 Nisan 2023’te okuldan çıktıktan sonra kayboldu. Gina’nın cesedi, 6 Nisan’da aynı sokakta yaşayan Hüseyin Boğuç’a ait evin bahçesindeki su kuyusunda bulundu. Gina’nın boynuna briket bağlanarak su kuyusuna atıldığı tespit edildi. Olayın ardından gözaltına alınan Hüseyin Boğuç ve Azittin Altınöz tutuklandı. Sanıklar hakkında ’kişiyi hürriyetinden yoksun kılma, çocukların cinsel istismarı, kasten öldürmek’ suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis talebiyle dava açıldı.
Yalova Başkan Gürel’den borç açıklaması: “Bu durumu alacağımız tedbirlerle çözeceğiz” Yalova Belediye Başkanı Mehmet Gürel, belediyenin nisan ayı itibarı ile 1 milyar 594 milyon liralık bir borcunun bulunduğunu belirterek, “Bu durumu alacağımız tedbirlerle çözeceğiz” dedi. Yalova Belediye Meclisi Mayıs ayı olağan toplantısı Mehmet Gürel başkanlığında gerçekleştirildi. Raif Dinçkök Kültür Merkezi’ndeki Meclis Toplantı Salonu’nda gerçekleşen birleşimde konuşan Başkan Gürel, Yalova Belediyesi’nin Nisan 2024 itibarı ile net borç dökümünü meclis üyeleri ile paylaştı. Yalova Belediyesi’nin mali durumunun hiç de iç açıcı olmadığını söyleyen Gürel, şöyle konuştu: “Yalova Belediyesi’nin nasıl bir mali tabloda devraldığımızı herkesin doğru bir şekilde bilmesi lazım. O nedenle borçları maddeler halinde sizlerle paylaşacağım. Belediyemizin kısa vadeli banka kredileri 38 milyon 768 milyon TL, uzun vadeli banka kredileri 116 milyon 142 bin TL, bütçe emanetleri 425 milyon TL, 1 Nisan 2024 itibarı ile sisteme girilmemiş fatura tutarları 105 milyon, depozito ve teminatlar 37 milyon, emanetler hesabı 8 milyon 741 bin TL, ödenek ve sosyal vergi fonlar borcu 42milyon 727 bin TL, kamu idareleri ve paylar borcu 113 milyon TL, vadesi geçmiş yapılandırılmış kamu borçları 64 milyon, dış mali borç 594 milyon TL, kısa vadeli faiz giderleri 21milyon, uzun vadeli faiz giderleri 26 milyon TL olmak kaydı ile 01 Nisan 2024 tarihi itibarı ile belediyenin toplam borcu 1 milyar 594 milyon 176 bin TL’dir. Kasamızda 2 milyon nakit para, 108 adet 0,25 gram altın ve 4 adet 1 gram altın bulunuyor.” Başkan Gürel, mali durumunu birlikte alınacak tedbirlerle çözeceklerini belirterek, “O günden sonra her hangi bir ciddi harcamamız yok. Bu 1 milyar 594 milyon borcun 600 milyona yakını ana ishale hattının ödemesidir. Ben bir bilgi kirliliği olmasın ve siyaseten birileri olayı çarpıtmasın diye bunu söylüyorum. Geri kalan cari borcun yaklaşık 800 milyon lirası birliklere, Personel A.Ş’ye, vergi dairesine, SGK’ya ait olan borçlar. Yaklaşık piyasaya da 192 milyon TL borcumuz var. Toplamda birikmiş ve aylık bazda nasıl bir mali durumda olduğumuzu herkesin görmesini istediğim için bunları detaylarıyla açıklıyorum. Bu sorunlu durumu hep birlikte bazı tedbirler alarak ve tasarruflarda bulunarak çözeceğiz” dedi. 104 milyon TL kredi izni Yalova Belediye Meclisi’ndeki bir diğer önemli gündem maddesi ise Yalova Belediyesi’nin cari giderleri ve kamu ödemelerini karşılamak için İller Bankası ya da İller Bankası Teminat Mektubu ile özel ya da kamu bankalarından 104 milyon TL’lik kredi kullanması konusu oldu. Bu krediyi almak zorunda olduklarını ifade eden Gürel, teklifi meclis onayına sundu. Yapılan oylamada Cumhur İttifakının hayır ve CHP’nin evet oyları ile teklif oy çokluğu ile kabul edildi. İshale hattı için 8 milyon Euro kredi çekilecek Yalova Belediye Meclisi yapımı devam eden Ana İshale Hattı çalışmalarının tamamlanabilmesi için ihtiyaç duyulan 8 Milyon Euro için kredi kullanılması için de Gürel’e yetki verdi. Burada konuşan Gürel, “Şehir için doğru yatırım ama şartları riskli bu krediyi almak zorundayız. Kısa vadede aylık 5-6milyon bir KDV yükü getirecek. Belediyenin bozuk olan mali yapısında bu çok riskli. Aylık gelir gider denklemi bozuk.38 milyon İller Bankası olmak üzere gelirlerinin var. 57 milyon net 71 milyon brüt personel giderimiz var. Temmuz ayında toplu sözleşmelerle yüzde 20 artış yaşanacak. Yani personel gideri 90-100 milyona çıkacak. Acilen belediye gelirlerini arttırmak ve gideri azaltacak tedbirler almamız lazım” ifadesini kullandı. Cumhur İttifakı adına söz alan Fatih Şahin ise, “Yalova’daki su sıkıntısının önüne geçmek adına bu proje çok önemlidir. Hatta şehir içi şebekesinin de acilen tamamlanması lazım. Bunlar şehrimiz için olmazsa olmaz yatırımları” dedi.