POLİTİKA - 03 Mayıs 2021 Pazartesi 17:39

Türkiye Bakü Büyükelçisi Bağcı: “Türkiye tereddütsüz Azerbaycan’ın yanında olmaya ve destek vermeye devam edecek”

A
A
A
Türkiye Bakü Büyükelçisi Bağcı: “Türkiye tereddütsüz Azerbaycan’ın yanında olmaya ve destek vermeye devam edecek”

Türkiye’nin Bakü Büyükelçisi Cahit Bağcı, Karabağ’ın ermeni işgalinden kurtarılması için Türkiye’nin kardeşliğin gereğini yaptığını vurgulayarak, Türkiye’nin Azerbaycan’ın haklı davasında yanında olarak her türlü desteği vereceğini ve bundan sonra da tereddütsüz Azerbaycan’ın yanında olmaya ve destek vermeye devam edeceklerini söyledi.

Türkiye Bakü Büyükelçisi Cahit Bağcı, güven mektubunu Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'e sunduktan sonra basın toplantısı düzenledi. Sözlerine göreve atadığı için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a teşekkürler ederek başlayan Büyükelçi Cahit Bağcı, “Azerbaycan halkı Cumhurbaşkanı, Muzaffer Ali Baş Kumandan Sayın İlham Aliyev’e, önderliği ve kendi muzaffer ordusunun gücü ile kazanılan şanlı zafer, Karabağ’ın işgalden kurtarılması nedeniyle samimi tebriklerimi sunarak başlamak istiyorum” dedi.
Bu zaferin elde edilmesinde canlarını feda eden aziz şehitlerimize yüce Allah’tan rahmet, acılı ailelerine ve kardeş Azerbaycan halkına sabır ve başsağlığı dileyen Bağcı, “Şairlerin ve ozanların dili, sözü ve nağmeleri Hocalı’nın ve Karabağ’ın acısını ve sızısını 30 yıldır iki kardeş halkın yüreklerine taşımıştır. Cenap Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in Karabağ’ın ermeni işgalinden kurtarılması için verdiği mücadele, televizyon ekranlardaki kararlı çıkışları, ordularına seslenişi sadece Azerbaycan halkının değil bizim halkımızın da kalplerinin derinliklerine işlemiş, yüreklerde yanan ateşi söndürerek bir coşku salmıştır. Sayın Aliyev’in yumruğunun her kalkıp inişi yeni bir köyün ve kasabanın kurtarılmasını sağlamıştır. Kurtarılan her köyde dalgalandırılan, istiklalin ve istikbalin sembolü üç renkli bayrak ve minarelerden okunan ezanlar, “Allahuekber” nidaları, Türkiye’de de gözyaşlarıyla sevince ve coşkuya dönüşmüştür” diye konuştu.

“Türkiye kardeşliğin gereğini yaptı”

Bağcı, Karabağ’ın ermeni işgalinden kurtarılması için Türkiye’nin kardeşliğin gereğini yaptığını vurguladı. Türkiye’nin Azerbaycan’ın haklı davasında yanında olarak her türlü desteği verdiğini belirten Bağcı, bundan sonra da tereddütsüz Azerbaycan’ın yanında olmaya ve destek vermeye devam edeceklerini söyledi. Bu zafer ile Türkiye-Azerbaycan kardeşliğini yeni bir boyuta taşındığını ifade eden Bağcı, “Bundan sonra kardeşlik sağlamlaşacaktır, bu zaferle yeni köprüler salınacaktır. Azerbaycan halkı gördü ve emin oldu ki, her zaman yanında kaya gibi sağlam duran bir kardeşi vardır. Sayın İlham Aliyev’in de ifade ettiği gibi Azerbaycan halkının gönül hoşluğu ile galip ve gururlu bir toplum olarak Nevruz ateşini yaktıkları topraklarına ve evlerine zafer ve bayram sevinciyle dönmeleri için kardeşiniz Türkiye her türlü desteği verecektir” dedi.

“Türkiye bütün tecrübesi ve imkanları ile desteğini vermeye hazır”

Cahit Bağcı, Azerbaycan’ın tarihi abidelerinin, kutsal mekanlarının ve özel mülklerinin Ermeniler tarafından vahşice yıkılmasının insanlık adına cinayet olduğunu vurguladı. Karabağ’ın yeniden gelişmesi için Türkiye’nin destek sağlayacağını ifade eden Bağcı, “Türkiye, Karabağ’ın süratli bir şekilde inkişafı için, imarında, iskanında ve terakkisinde desteğini verecektir. Binlerce yıl medeniyetlere beşiklik eden Karabağ’ın yeniden muhteşem bir medeniyet merkezine dönüştürülmesi için Türkiye bütün tecrübesi ve imkanları ile desteğini vermeye hazırdır. Yurtlarından ayrı düşen Azerbaycanlı kardeşlerimizin evlerine geri dönecek, toprakları çiçeklenecek ve bereketlenecek, kuş seslerine çocuk sesleri karışacak, Karabağ gelişecektir. Kafkasların incisi Şuşa’nın ve işgalden kurtarılmış tüm Karabağ’ın kısa zamanda Türk dünyasının en güzel yurtlarından birisi haline gelmesi için bütün gücümüzle el birliğiyle çalışacağız” diye konuştu.

Görevinin Azerbaycan ve Türkiye halkları arasındaki dostluk ve kardeşlik köprülerini sarsılmaz temellerle güçlendirmek olduğunu söyleyen Bağcı, “İlişkilerimizi siyasi, ekonomik ve kültürel başta olmak üzere bütün alanlarda derinleştirmek ve artırmaktır. Daha fazla geliştirilecek ve güçlendirilecek olan dostluk ve iş birliğinin dünya barışına ve güvenliğine olduğu kadar iki ülkenin ortak çıkarlarına da katkıda bulunacağına yürekten inanıyoruz. Ticaret hacminin artırılması kadar eğitim ve kültür alanında iş birliğini de geliştirmenin, ortak tarih, kadim kültür ve gelenekten beslenen halklarımız arasındaki dostluğu ve kardeşliği perçinlemek gerektiğine inanıyoruz. Devletimiz ve milletimiz yararına dostlukları daha kavi kılacağız” diye konuştu.

Türkiye-Azerbaycan arasındaki kardeşliğin dünyada bir örneği daha olmadığını belirten Cahit Bağcı, “Dünya Karabağ zaferi ile iki kardeş ülkenin birliğine ve gücüne şahit olmuştur. Görevimiz, dostluk ve kardeşlik mayası ve harcıyla yoğrulan bu ilişki ve iş birliğinin çıtasını daha da yükseltmektir, bölgesinde ve dünyada güçlü olmalarına katkı sağlamak görevimizdir” ifadelerini kullandı.

Bağcı konuşmasını şöyle tamamladı:

“Birlikten kuvvet doğar. Gayretimiz birlik ve dirlik için olacaktır. Biz gücümüzün birliğimizde, birliğimizin gücümüzde olduğuna inanıyoruz. Hiçbir güç Türkiye-Azerbaycan birliğini sarsamayacaktır. Bize düşen görev, iki kardeş halkın sonsuza dek bir vücutta çarpan tek yürek gibi olmasını sağlamaktır. Allah yar ve yardımcımız olsun ve gücümüzü artırsın.”

Kamil Nadirli

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep 11. Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi SANKO Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi, Tıbbi Onkolog Prof. Dr. Mustafa Yıldırım, 11. Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi’nde “Testis Kanserinde High Mobility Group Box-1 Ekspresyonu ve Tedavi Hedefi Olarak Rolü” konusunda yaptığı sunumla Türk Tıbbi Onkoloji Derneği tarafından geçen yıl olduğu gibi bu yıl da “En İyi Çalışma Ödülü”nü aldı. KKTC’nin Girne kentinde 24-28 Nisan 2024 tarihleri arasında düzenlenen kongrede ödül alan Prof. Dr. Yıldırım, “Ülkemizde ilaç tasarımı ve ilaç Ar-Ge’si konusunda çalışmaların teşvik edilmesi açısından bu ödülün değeri çok büyük” dedi. “Ben ve ekibim, yaklaşık üç yıldır onkolojide ilaç tasarımı ve ilaç Ar-Ge’si konusunda çalışmalar yapıyoruz. Yaptığımız çalışmaların ürünlerini Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi’nde sunduk” diyen Prof. Dr. Yıldırım, şöyle devam etti: “Geçen yıl 10. Türk Tıbbi Onkoloji Kongresi’nde sunmuş olduğumuz ilaç çalışması ile yine en iyi çalışma ödülünü almıştık. Bu yıl da farklı bir kanser türünde gerçekleştirdiğimiz ilaç çalışmamız en iyi çalışma ödülüne değer görüldü. Ülkemizde ilaç tasarımı ve ilaç Ar-Ge’si konusunda çalışmaların teşvik edilmesi açısından bu ödülün değerinin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Kendimize ait, ekonomik ve inavasyon değeri yüksek ürünler elde edebilmek için bu alandaki çalışmaların daha fazla desteklenerek artırılması gerekiyor.”
Hatay Eşini yormamak için otomobiliyle ot taşıyan yaşlı adam yürekleri ısıttı Hatay’da büyükbaş hayvanları için ot biçen yaşlı adam, eşini yormamak için otları aracıyla taşıdı. Otla kaplanan otomobil ortaya ilginç bir görüntü çıkarırken, Nihat Gülen’in “Hanımımı yormamak için biçtiğimiz otları bu şekilde arabanın üzerine atıp getiriyoruz” sözleri yürekleri ısıttı. Defne ilçesi Tavla Mahallesi’nde yaşayan 64 yaşındaki Nihat ve 63 yaşındaki Vecihe Gülen çifti, evlerinin yan tarafında bulunan ahırlarında inek ve iki yavrusunu besliyorlar. Emekli olan aileye ekonomik destek sağlayan inek ve yavruları, baharın gelmesiyle birlikte yeşeren otlarla besleniyorlar. Yaşlı çift, gündüz yaylıma çıkan hayvanların akşam yemi için de ot biçiyor. Biçilen otları yaklaşık 150 metre mesafedeki tarladan ahıra getirmek için traktörü olmayan Nihat Gülen, otları eşini yormamak için otomobiliyle taşıyor. Otlarla kaplanan otomobil ilginç bir görüntü oluştururken, Nihat Gülen’in “Hanımımı yormamak için biçtiğimiz otları bu şekilde arabanın üzerine atıp getiriyoruz” sözleri yürekleri ısıttı. Trafiği tehlikeye sokmadan ve aracına zarar vermeden 150 metre mesafedeki tarlasından otomobiliyle ahırına ot getirdiğini ifade eden Nihat Gülen, “Aracımla tarladan 150 metre mesafedeki evimize ot taşıyoruz. Bu işlem yılda birkaç sefer gerçekleşiyor. Hanımımı yormamak için bu şekilde arabanın üzerine atıp getiriyoruz. Arabaya ve trafiğe zarar vermeden yavaş yavaş getiriyoruz. Bir ineğimiz ve iki yavrusu var. Onlara ot getirdik, hanımım ve ablam biçti. Eşim düşer dedi ama ben yavaş yavaş giderim dedim” ifadelerini kullandı. Hayvanları için tarladan ot taşıdıklarını belirten Vecihe Gülen, “Üç tane hayvanımız var. Bir ineğimiz ve iki yavrusu var. Tarladan onlara ot getiriyoruz” dedi.