GÜNDEM - 10 Temmuz 2014 Perşembe 12:54

Türkiye’de tehlikenin adı bonzai

A
A
A
Türkiye’de tehlikenin adı bonzai

Türkiye’de bonzai kullanımının son yıllarda küçük yaşlara kadar düşmesi tehlikenin boyutunu gözler önüne seriyor.

Uyuşturucu ekimi, üretimi, kaçakçılığı ve kullanımının büyük sorun olmaya devam ettiği dünyada artan fiyatlar, küçük eroin organizasyonlarını daha karlı olduğunu düşündükleri çeşitli uyuşturucu maddelerine yönlendirdi. 2010 ve 2011 yıllarında küçük miktarlarda internet üzerinden ülkemize getirilen bonzai, merdiven altı diye tabir edilen yerlerde yavşan otu, kimyasal madde ve tarımsal ilaçların karışımından elde edilerek üretilmeye başlandı. Türkiye’de kullanımın 8 yaşına kadar düştüğü gözlendiğinde tehlikenin boyutu oldukça büyük.

“BONZAİ İÇTİĞİM ZAMAN OTOBÜSTE İNDİĞİMDE KİLİTLENDİM SANKİ ROBOTLAŞTIM”
35 yaşındaki Y.M, 3 ay önce bonzai ile arkadaşının ikramı ile tanıştı. İHA muhabirine yaşadığı süreci anlatan Y.M, bazı sıkıntılarından dolayı bonzainin kendisini cezbettirdiğini ve sıkıntılardan arındırdığını belirterek, şunları aktardı:

“Bonzaiye 3 ay önce bir arkadaşımın sunumu ile başladım. İlk zamanlar bonzai içtiğim zaman sıkıntılarımdan arınıyor ve kendimi tamimiyle yalnız hissediyor, hiçbir şeyi umursamıyordum. Sıkıntılardan dolayı beni cezbedip kendine sürükledi. Bulunması çok basit olduğu için içine sürüklenmem daha kolay oldu. Aradan bir ay geçtikten sonra günde bir iki tane içerken bunu 10 dakikaya düşürmeye başladım. Çevremdeki insanların sağlığıma zarar verdiğini söylediklerinde anladım ama ilk zamanlar bunu umursamadım. Bonzai içtiğim zaman otobüste indiğimde kilitlendim sanki robotlaştım. Sağıma soluma dönüp insanlardan yardım istemedim. Bundan sonra çok kötü bir uyuşturucu madde olduğunu artık bunu bırakmam, arınmam gerektiğini düşündürdü.”

“5 LİRADAN 100 LİRAYA PAKETLENMİŞ UYUŞTURUCU PAKETLERİ VAR”
Türkiye’de bonzai bulmanın çok basit olduğunu ifade eden Y.M, şöyle devam etti:
“Mahallelerin belirli yerlerinde konuşlanmış, gidildiği zaman çok rahat şekilde temin edebiliyorsunuz. 5 liradan 100 liraya paketlenmiş uyuşturucu paketleri var. 5 lirayı bulmak günümüzde çok bir şey olmadığı için bonzai almak kolay oluyor. 8 yaşındaki bir çocuk bile bu yüzden gidip rahatlıkla alıp içebiliyor.”

“BONZAİYİ, TOPLUM ARASINDA İÇEBİLİYORSUN, KİMSE BUNUN FARKINA VARMIYOR”
Bonzai kullanım sonrası vücudu uyuşturduğunu söyleyen Y.M, “Kalbin çok hızlı atmasına neden oluyor. Siz de kendinizi tamamıyla saldığınız zaman ölümlerle sonuçlanabiliyor. Bonzai, sigara ucuna ufak bir parça konularak içiliyor. Yolda yürürken, toplum arasında içebiliyorsun, kimse bunun farkına varmıyor. Bu yüzden daha çok yaygınlaştı” diye konuştu.
Y.M, şöyle devam etti:

“Bağımlılık süresi yok. İnsanın boşluk anındaki bir içim ondan sonraki süreçte bağımlılığı tetikliyor. Diğer uyuşturucu maddeler gibi vücutta ani krizler yaşatmıyor ama insanları fark etmeden aşırı bir sinirlilik, bir anda ne yaptığının farkına varamama, aradan beş dakika geçtikten sonra yaptıklarınızın bilincine varıyorsunuz.” Ailesinin bonzaiden kurtulması için tam destek verdiğini ve UBAM sayesinde hiçbir kalıntının kalmadığını belirten Y.M, şunları söyledi:

“Ailem ilk zamanlar bilmiyorlardı benim kullandığımı. Öğrendikleri zaman çok şaşırdılar. Hiçbir zaman beni dışlayıcı bir davranışta bulunmadılar. Beni tekrar kazanmak için bana destek olup kendilerinin araştırmaları sonucu, ilaçlı tedaviye sokmak istemedikleri için Uyuşturucu Madde Bağımlılıkları ve Alkolizmle Mücadele Federasyonu (UBAM)’ı buldular. Burada ilaçsız rehabilite olunabileceğini söylediler. Yaklaşık 2 aydır buradayım ve geldiğim an ile şimdiki arasında bonzai ve uyuşturucunun hiçbir kalıntısını kendimde hissetmiyorum. Beynime olan baskılar artık yok ve onları kullanacak bir durumu artık hissetmiyorum.”

“BONZAİ KULLANIMIN SONU 5 YIL SONRA ÖLÜMDÜR”
Bonzai kullanımının 5’inci yılında ölümle sonuçlanacağını ifade eden Y.M, şunları kaydetti:
“Kardeşlerime buradan seslenmek istiyorum. Bu tamamıyla ölümcül bir illettir. Bunun bir rehabilitasyon süreci var. Bırakmaya karar verip bundan kurtulabilirler. Bunun sonu kesinlikle 5 yıl sonra ölümdür. Bir bonzai’yi bir insan 5 seneden fazla içemiyor. Bonzai zaman içerisinde yetmediği zaman diğer uyuşturucu maddelere de sürükleyecektir.”
18 yaşında olan M.Y, uyuşturucuya 13 yaşında başladı. 5 yıl boyunca uyuşturucu maddelerin her çeşidini kullanan M.Y, “İlk arkadaşlarımın ikramı ile esrarla tanıştım. Sonra alkol, esrar daha sonra extacy hap ve bunların bana yetmemesi sonucunda eroin kullanmaya başladım. Bunlar zaten bir hakla halindedir” şeklinde konuştu.

“TÜRKİYE’DEKİ BİRÇOK HIRSIZLIK VE GASP, UYUŞTURUCU TEMİN ETMEK İÇİNDİR”
Uyuşturucu kullanmasıyla birlikte hayatında birçok değişikli olduğunu, Türkiye’deki hırsızlık ve gasp olaylarına neden olduğunu ifade eden M.Y, şunları söyledi:

“Kullandığım zaman kalbimi katılaştırıyordu. Sağlıklı düşünemiyordum. Yaşadıklarımdan, hayattan koparıp alıyordu. İlk başlarda bunlar oluyor güzel hoş gidiyor ama bağımlı olduktan sonra iş işten geçmiş oluyor. İlk başlarda iki paket, iki hafta sonra üç paket, dört hafta sonra beş paket daha sonra grama kadar gidiyor. Bundan sonra maddi sıkıntılar başlıyor. Para bulamıyorsun ve hırsızlık yapıyorsun. Türkiye’deki birçok hırsızlık, gasp sebebi uyuşturucu temin etmek içindir. Türkiye’de marketten bir sigara almak kadar kolaylaştı.”

“YERİ GELİYOR EVİNDEN BİR ŞEY ÇALIP GÖTÜRÜP SATIYORSUN”
Uyuşturucu madde kullandığı zaman ailesi ile kavga ettiklerini söyleyen M.Y, şunları aktardı:
“Ailem uyuşturucu kullandığımı ben söyleyesiye kadar bilmiyordu. Krizlerimden dolayı şüpheleniyorlardı ama ben belli etmemeye çalışıyordum. Ev ile alakam olmuyordu, yeri geliyor gitmiyordum. Kafama göre hareket ediyordum. Durduk yere ailem ile kavgalar başlıyordu. Sinir krizleri geçiriyordum. Tavırlarım, hareketlerim değişiyordu. Yeri geliyor evinden bir şey çalıp götürüp satıyorsun. Yeri geliyor gasp yapıyorsun. Bir şekilde uyuşturucuyu tedarik ediyorsun.”

“SİZ ÇOCUĞUNUZU KARŞINIZA ALIP ALKOL İÇERSENİZ, İKİ GÜN SONRA ÇOCUKLA UYUŞTURUCU İÇMEYE MAHKÛM OLURSUNUZ”
M.Y, şöyle devam etti:
“Ailelere tek diyeceğim çocuğunuza arkadaş olmayın. Siz çocuğunuzu karşınıza alıp alkol içerseniz, iki gün sonra çocukla uyuşturucu içmeye mahkûm olursunuz.”

Uyuşturucu Madde Bağımlılıkları ve Alkolizmle Mücadele Federasyonu (UBAM) Başkanı Dila Tezemir, bonzai’nin yavşan otu, tarım ilacı, kimyasal maddelerden oluştuğunu söyleyerek, şunları aktardı:
“Yurt dışında bonzai ağacının yapraklarından yapılarak elde edilen bir kimyasal uyuşturucudur. Ülkemizde tamamıyla yavşan otu dediğimiz bir bitkiden yapılıyor. Ülkemizde daha önce yurt dışından internet yoluyla sokuluyordu. Belli bir rakama kadar gümrük uygulanmıyordu. Ülkemizde fazlasıyla talep olmaya başlayınca merdiven altı dediğimiz yerlerde yapılmaya başlandı. Tarım ilacı, fare zehri, aseton, akla gelebilecek kimyasal ilaçlar ve sporcuların kullandıkları soğutucular dahil olmak üzere hepsini karıştırarak bunların içerisine yavşak otunu bekletiyor. Şişme yapıyor ve şişme yaptıktan sonra kurutuyorlar. Sonrasında toz haline getirerek piyasaya servis ediyorlar.”

“BONZAİ, UYUŞTURUCU MADDE DEĞİL, UYARICI MADDEDİR”
Bonzainin, uyuşturucu madde değil, uyarıcı madde olduğunu ifade eden Tezemir, “İlk kullandıklarında mutlu olduklarını zannediyorlar. Mutluluğu daha uzun süre yaşayabilmek için çok sık alıyorlar. Sık aldıklarında da o mutluluğu yakalayamıyorlar ve aynı kafayı yakalayamıyorlar” diye konuştu.

“BONZAİNİN EN BÜYÜK BELİRTİSİ GÖZLERİNİN BÜYÜYÜP DONUK BAKMASI”
Bonzainin krizlerinin olamadığını, sinir triplerinin olduğunu söyleyen Tezemir, “Eroin gibi kriz diye tabir edilen bel ağrısı, bacak ağrısı, terleme, titreme bunlar yok. Gözlerde inanılmaz derece büyüme oluyor. Bonzaide anlaşılabilecek en büyük özelliktir ve donuk bakar. Algılaması neredeyse sıfıra iner. Bir şey söylersiniz zihni toparlayamadığı için üçüncü de anca anlar” dedi.

Hiçbir uyuşturucu ve uyarıcı maddenin tedavisinin olmadığını ifade eden Tezemir, şunları söyledi:
“Her ikisi de bir hastalık değildir. Biz kesinlikle bunu savunuyoruz. Böyle olunca da dışarıda tedavi ettiremezsiniz. Sosyal rehabilitasyon programıyla biz bunu yapabiliyoruz. Düzelebiliyorlar, eski hayatlarına yeniden dönebiliyorlar. Bir daha kesinlikle hiçbir uyuşturucu ve uyarıcı maddeye bakmadan hayatlarını devam ettirebiliyorlar.”

“TELEVİZYONLAR DA FİLMLERDE SEYRETTİKLERİ ŞEKİLDE BİR KRİZ ASLA OLMUYOR”
Uyuşturucu madde kullanan kişileri krizlerinin göründüğü gibi olmadığını söyleyen Tezemir, şunları kaydetti:
“Kriz denilen şeyler, bacak ağrısı, titreme, bel ağrısı ve terlemedir. Bunların dışında hiçbir şey yaşamıyor çocuklar. Biz onu minimuma indiriyoruz. Dışarıda bir torbacının çocukları kandırdığı gibi bir kriz yaşamıyorlar. Televizyonlarda filmlerde seyrettikleri şekilde bir kriz asla olmuyor. Aylardır, yıllardır uğraşıyoruz ben daha öyle bir krize rastlamadım. Hastanelerde, saldırganlık maddeyi bırakmak istemeyen onu kılıf olarak kullanıyor.

Gerçek anlamda bırakmak istiyorsa eğer hepimizden çok daha uysal oluyorlar. Yoksunluk dediğimiz süreç madde kullanımına göre değişiyor. Bu eroin de 5 ile 7 gün arası, alkolde bu rakam 12-15 güne kadar çıkabiliyor. Bir bonzai de zaten böyle bir şey söz konusu değil. Tripleri oluyor onun dışında herhangi bir şey olmuyor. Sadece vücudu toparlıyorsunuz. Eksilen vitaminleri yerine koyuyorsunuz.”
Dünyanın 48 ülkesinde 48 yıldır uygulanan, hiç ilaç kullanmadan bir programla 2 milyon insanın kurtulduğunu belirten Tezemir, “Bu kadar insan kurtulmuşsa benim ülkemdeki insanlarında kurtulabilir. Biz o program 2012 yılında Türkiye’ye getirdik. Mevzuat henüz belli olmadığı için çok fazla kardeşimize yardım imkanımız varken biz sadece kendi imkanlarımızla bir kaç tanesine yardım edebiliyoruz” şeklinde konuştu.

ÖMER ÇETİN
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Kemaliye’nin asırlık mirası "Gazenne kumaşı" dünyaya açılıyor Kemaliye’nin coğrafi işaretli Gazenne kumaşı, modern dokunuşlarla yeniden hayat buluyor. Kaymakamlık koordinesinde hazırlanan projeyle, asırlık kumaşın markalaşması ve kadın istihdamına katkı sağlaması hedefleniyor. Erzincan’ın tarihi ve kültürel dokusuyla ünlü ilçesi Kemaliye (Eğin), geleneksel el sanatlarını ekonomiye kazandırmak için dev bir adım attı. Kemaliye Kaymakamı Emirhan Arıkan başkanlığında gerçekleştirilen toplantıda, "Gazenne Kumaşının Geliştirilmesi ve Markalaşması Projesi"nin yol haritası belirlendi. Kültürel miras modern tasarımla buluşuyor Yüzyıllardır Kemaliye yöresindeki el tezgâhlarında, kendine özgü desenlerle dokunan Gazenne kumaşı, coğrafi işaret tesciliyle koruma altına alınmıştı. Kemaliye Nimet Talu Halk Eğitimi Merkezi Müdürü Kübra Akay tarafından sunumu yapılan projeyle, bu geleneksel üretimin modern tasarımlarla birleştirilerek ulusal ve uluslararası pazara sunulması hedefleniyor. Toplantıda öne çıkan temel stratejiler şunlar oldu: Sürdürülebilir Gelir: Kadın emeğinin istihdama dönüştürülerek yerel ekonominin güçlendirilmesi. Markalaşma: Katma değerli ürünlerle Gazenne kumaşının bir dünya markası haline getirilmesi. Tanıtım: Geleneksel kumaşın modern moda ve ev tekstili dünyasına entegre edilmesi. Kaymakam Arıkan: "Ekonomik Değere Dönüştüreceğiz" Toplantıya Kemaliye Kadınlar Derneği Başkanı Nurcan Özçelik, dernek yöneticileri ve akademisyenler katıldı. Kaymakam Emirhan Arıkan, kültürel mirasın sadece korunmasının yeterli olmadığını, bu mirasın gelecek nesillere aktarılması için ekonomik bir değer kazanması gerektiğini vurguladı. Arıkan, "Kaymakamlık olarak bu projenin en büyük destekçisiyiz" dedi. Gazenne kumaşından ilk ürün takdim edildi Programın sonunda, Kemaliye Kadınlar Derneği tarafından tamamen (%100) Gazenne kumaşından el emeğiyle dikilen özel bir gömlek, Kaymakam Emirhan Arıkan’a takdim edildi.
Adana Şehitlerin ismi geleceğe nefes oldu Adana’nın Kozan ilçesinde yangın sonrası küle dönen ormanlık alanda, şehit ve gazilerin isimlerini taşıyan fidanlar yeniden yeşertilmek üzere toprakla buluştu. Kozan Şehit Aileleri ve Gaziler Derneği koordinesinde düzenlenen etkinlikte, Kozan Bucak Ortaokulu öğretmenleri, öğrencileri, şehit yakınları ve gazilerle bir araya gelerek anlamlı bir çevre hareketine imza attı. Kozan Köseli Mahallesi’nde geçmişte meydana gelen orman yangınlarından zarar gören alana fidan dikimi gerçekleştirdi. Her fidana bir kahraman ismi "Geleceğe Nefes" sloganıyla gerçekleştirilen etkinlikte, her bir fidana Kozanlı bir şehit veya gazinin ismini verdi. Dikilen fidanların üzerine isim levhaları asılırken, duygu dolu anlar yaşandı. Öğrenciler, vatan savunmasında canını ortaya koyan kahramanların isimlerini yaşatmanın gururunu yaşarken, şehit aileleri de evlatlarının adının bu fidanlarla büyüyecek olmasından dolayı memnuniyetlerini dile getirdi. "Vatan ve Doğa Sevgisini Birleştirdik" Kozan Şehit Aileleri ve Gaziler Derneği Başkanı Gazi Ali Rumi Küntaş, etkinliğin hem çevre bilinci oluşturmak hem de milli değerlere sahip çıkmak adına büyük önem taşıdığını ifade ederek, "Yanan orman alanlarımızı yeşertirken, bu topraklar için canını feda eden kahramanlarımızı da unutmadık. Her fidan bir can, her isim bir onur vesilesidir. Bu etkinliğe destek veren Bucak Ortaokulu ailesine teşekkür ediyoruz," ifadelerini kullandı. Etkinlik, dikilen fidanların ardından toplu fotoğraf çekimi ve dualar eşliğinde sona erdi.
Aydın Kuşadası’nda ‘Doğal Yaşam Alanı’ için çalışmalara başlandı Kuşadası Belediyesi kısırlaştırılan can dostların sıcak bir yuvaya kavuşana kadar doğal ve konforlu bir ortamda kalabilmelerini sağlamak amacıyla kollarını sıvadı. Bu kapsamda Başkan Ömer Günel, Yaylaköy Mahallesi’nde yapılması planlanan ‘Doğal Yaşam Alanı’ arazilerinde incelemelerde bulundu. Kuşadası Belediyesi, Başkan Ömer Günel’in "hayvan dostu kent" hedefi doğrultusunda çalışmalarına ara vermeden devam ediyor. Bu kapsamda bir süre önce kurulan Veteriner İşleri Müdürlüğü’nde de can dostların sağlığı ve konforu için yeni projeler üretiliyor. Bu amaçla Kuşadası Belediyesi, kısırlaştırıldıktan sonra kayıt altına alınan sokak köpeklerinin sahiplendirilinceye kadar doğal bir ortamda kalabilmelerini sağlayacak olan ‘Doğal Yaşam Alanı’nın yapımı için düğmeye bastı. Başkan Ömer Günel de Yaylaköy Mahallesi’nde oluşturulması planlanan ‘Doğal Yaşam Alanı’nın arazilerinde incelemelerde bulundu. Kuşadası Belediyesi olarak can dostlar için önemli bir projeyi yaşama geçireceklerini belirten Başkan Günel, "Sokak hayvanlarımızın ömürlük sıcak yuvalarına kavuşana kadar kafes veya padok içerisinde değil de özgürce dolaşabilecekleri bir alanda yaşamalarını istiyoruz. Doğal Yaşam Alanı projemiz gerçekleştiğinde can dostlarımızın konforuna da önemli bir katkı sunacak. Bugün de Yaylaköy Mahallesi’nde Doğal Yaşam Alanı yapmayı planladığımız arazilere baktık. Eğer gerekli kurumlardan onay gelir de araziler bize tahsis edilirse sokak hayvanları için yine Türkiye’ye örnek olacak bir Doğal Yaşam Alanı yapacağız" diye konuştu.
Gaziantep Gençlik ve Spor Bakanı Bak: "Savunma sanayisinde her alanda yatırım yapan bir Türkiye var" Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Gaziantep’in kurtuluşunun 104. yılı kutlama programında yaptığı açıklamada, "Savunma sanayisinde her alanda yatırım yapan bir Türkiye var" dedi. Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, Gaziantep’in kurtuluşunun 104. yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen programa katıldı. Bakan Bak, yaptığı konuşmada, "Bizim için en önemli husus, destansı mücadelemizi unutmamaktır. Gençlerimize verdiğimiz en büyük tavsiyelerden biri de budur. Çünkü bu millet, tarih boyunca büyük ve destansı bir mücadele vermiş; bu mücadelenin sonunda Türkiye Cumhuriyeti’ni kurmuş ve bu topraklarda ülkesinin başarısı ve gelişimi için var gücüyle çalışmıştır. Elbette hedeflerimiz var. Türkiye Yüzyılı hedeflerimiz var. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde ortaya konulan Türkiye Yüzyılı vizyonu çerçevesinde ülkemiz; yatırımlara, üretmeye ve çalışmaya kararlılıkla devam etmektedir. Bugün de bir spor tesisinin açılışı vesilesiyle burada bulunuyoruz. Aynı zamanda bugün Gaziantep’in düşman işgalinden kurtuluşunun yıl dönümü. Gaziantep’in verdiği destansı mücadeleyi anlatan hologramı izlerken gerçekten çok mutlu oldum ve derinden etkilendim. Bu çalışmada emeği geçen herkese yürekten teşekkür ediyorum. Bu destansı mücadeleyi anlatmak zorundayız. Bu şehrin çocuklarına da, bu ülkenin tüm çocuklarına da anlatmak zorundayız. 14 yaşında şehit düşen Şehit Kamil’i, Şahin Bey’i, Karayılan’ı, Tüfekçi Yusuf’u burada öğreniyoruz. Bunlar bu toprakların destansı kahramanlarıdır ve bütün gençlerimizin bu kahramanları tanıması, bilmesi gerekir. Çünkü bizim tarihimiz destanlarla doludur ve tarihimizle gurur duymalıyız. Gaziantep’teki bu direniş, Kurtuluş Savaşı’nın adeta fitilini ateşlemiştir. Bir milletin ne kadar güçlü olduğunu, bir şehrin tüm imkanlarıyla nasıl topyekun bir mücadele ortaya koyduğunu göstermiştir. Aynı duruşu bugün de görüyoruz Gazze’de. Gazze’nin direnişini tüm dünya izlemiştir. Türkiye Cumhuriyeti olarak, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bu haklı direnişi tüm dünyaya anlattık. Birleşmiş Milletler kürsüsünden anlattık, katıldığımız her uluslararası toplantıda dile getirdik. Çünkü Türk milleti her zaman mazlumun yanında, zalimin karşısındadır. Ancak bunu yapabilmek için güçlü olmak gerekir. Bugün ifade edildiği gibi, savunma sanayisinde kendi İHA ve SİHA’sını üreten, dünyada sayılı ülkelerden biri olan güçlü bir Türkiye vardır. Kendi TCG Anadolu gemisini, KAAN’ı, uçağını, füzesini üreten; savunma sanayinde her alanda yatırım yapan bir Türkiye vardır. Gaziantep’in gücü de tam olarak buradan gelmektedir. Birlik ve beraberliğinden, çalışkanlığından ve vatanına olan sarsılmaz bağlılığından" dedi. "Önümüzdeki virajları geçecek Dünya Kupası’na katılacağız" "Gaziantep aynı zamanda vefasını da gösteren bir şehir" ifadelerini kullanan Bakan Bak, "Kamil Hoca’nın hayat hikayesini ben de okumuştum. Türk sporuna büyük hizmetler vermiş, Devlet Bakanlığı görevinde bulunmuş, bir spor adamı, bir futbolcu. Görev aldığı her dönemde gençlerin gelişimi için spor tesislerine öncelik vermiştir. Bugün kızı da burada bir konuşma yaptı. Pek çoğumuzun anılarında yer etmiş, törenlerine katılmış olduğu bu tesis, Gaziantep tarafından yeniden Kamil Hoca’nın adıyla hizmete açıldı. Bu çok anlamlı bir duruştur. Hayırlı, uğurlu olsun diyorum. İnşallah bu tesislerde nice şampiyonluklar, nice başarılar ve büyük organizasyonlar yapılacak. Bugün bizimle birlikte Türkiye Basketbol Federasyonu Başkan Vekili Sayın Harun Erdenay da burada. Türk basketbolunun efsanelerinden, ’Altın Bilek’ lakaplı Harun Erdenay’ın aramızda olması da ayrı bir değer kattı. Gaziantep’te sporda gerçekten çok güzel gelişmeler yaşanıyor. Büyükşehir Belediyemiz, Şahinbey Belediyemiz, Şehitkamil Belediyemiz spora ciddi yatırımlar yapıyor. Şehrimizde sporda büyük bir potansiyel ve ivme var. Gaziantep, spor şehri olma yolunda hızla ilerliyor. Gençlerimizi sporla buluşturarak, sporu tabana yayarak çok önemli faaliyetler gerçekleştiriliyor. Bunun güzel bir örneği de bugün başlattığımız 4. Gazi Turnuvası’dır. Şehre hizmet etmiş, ismini kabul ettirmiş kıymetli isimlerin adının bu turnuvalara verilmesi son derece anlamlıdır. Binlerce gencimizin bu turnuvalarda mücadele edecek olması, hem Gaziantep hem de Türk sporu adına çok güzel bir tablodur. 2025 yılında Türk sporu önemli başarılara imza attı. Basketbolda ’12 Dev Adam’ Avrupa ikincisi oldu. Filenin Sultanları dünya ikinciliğini elde etti. İnşallah olimpiyatlarda ve dünya şampiyonalarında daha büyük başarılar bizleri bekliyor. Bireysel sporlarda da gurur verici sonuçlar alıyoruz. A Milli Futbol Takımımızı da hep birlikte büyük bir heyecanla takip ediyoruz. Dünya Kupası yolunda Romanya ve ardından Slovakya ile oynanacak kritik maçlar var. İnşallah bu virajları da başarıyla geçecek ve Dünya Kupası’na katılacağız. O gün geldiğinde hep birlikte sokaklara dökülüp bu başarıyı coşkuyla kutlayacağız. Bugün burada gördüğümüz tablo; birlik, beraberlik ve spora verilen değerin en somut göstergesidir. Emeği geçen herkese bir kez daha teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı. Gaziantep Valisi Kemal Çeber, 104 yıl önce vatan uğruna can veren şehitleri rahmet ve minnetle andıklarını söyleyerek, Gaziantep için daha çok çalışacaklarını ifade etti. Açılışta konuşan AK Parti Grup Başkanvekili Abdülhamit Gül, 104 yıl önce vatan uğruna can veren şehitleri rahmet ve minnetle andıklarını söyleyerek, gazilere de uzun ömür diledi. AK Parti Gaziantep Milletvekili Bünyamin Bozgeyik de, vatan uğruna can veren şehitleri rahmet ve minnetle andıklarını söyledi. Gaziantep’in önünde Gazi ünvanından başka hiçbir şeyin duramayacağını söyleyen Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Gaziantep için her zaman çalışacağını ifade etti.
Bursa Bursa’da metal işçileri ayağa kalktı: Prysmian’da eylem başladı Bursa’da metal işçileri toplu sözleşme görüşmelerinde istediklerini alamayınca eylem süreci başlattı. Mudanya’da bulunan Prysmian Fabrikası çalışanları da üretimden gelen güçlerini kullanıp üretimi durdurdu. Disk Birleşik Metal İş Başkanlar Kurulu, 24 Aralık 2025 Çarşamba günü toplanıp işyerlerinde ve ülkede yaşanan sorunların yanı sıra MESS ile sürdürülen grup toplu iş sözleşmesi görüşmelerinde gelinen aşamayı değerlendirdi. Yapılan değerlendirme sonrası Genel Yönetim Kurulu tarafından bir dizi eylem kararı alındı. Buna göre metal işçileri, üretimden gelen gücü kullanarak 1 saatlik üretim durdurma eylemi gerçekleştirecek. Eylemlerin 25 Aralık 2025 Perşembe, 2 Ocak 2026 Cuma ve 8 Ocak 2026 Perşembe günlerinde de devam edeceği bildirildi. Bu karar doğrultusunda Mudanya’daki Prysmian Fabrikası çalışanları iş bırakma eylemi yaptı. Ayrıca 26 Aralık Cuma günü Bursa’nın Mudanya ilçesinde yürüyüş ve kitlesel basın açıklaması yapılacağı belirtildi. İşyerlerinde kokart takma eyleminin sürdürüleceği ifade edildi. Genel Yönetim Kurulu kararları kapsamında, 29 Aralık 2025 Pazartesi gününden itibaren ikinci bir karara kadar fazla mesailerin durdurulacağı, fazla mesaiye kalınmayacağı açıklandı. Öte yandan grev kararlarının alınmasının ardından, tüm temsilcilerin tam gün izinli sayılacağı ve grev hazırlıklarının etkin şekilde yürütüleceği kaydedildi. Açıklamada, metal işçilerinin hakları için mücadeleyi kararlılıkla sürdüreceği vurgulandı.