EKONOMİ - 18 Eylül 2018 Salı 11:35

Türkiye’nin 'Emisyon Ticaret Sistemi'ne desteği incelendi

A
A
A
Türkiye’nin 'Emisyon Ticaret Sistemi'ne desteği incelendi

İstanbul Bilgi Üniversitesi Çevre, Enerji ve Sürdürülebilirlik Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Ayşe Uyduranoğlu ve Konstanz Üniversitesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Zahide Eylem Gevrek, ‘Emisyon Ticaret Sistemi’ne işletmeler tarafından verilen desteği inceledi. 404 işletme ile yapılan anket, işletmelerin nasıl bir ‘Emisyon Ticaret Sistemi’ beklentisi içinde olduğuna dair önemli çıkarımlarda bulundu.

BİLGİ öğretim üyesi Doç. Dr. Ayşe Uyduranoğlu ve Konstanz Üniversitesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Zahide Eylem Gevrek’in TÜBİTAK 1001 tarafından desteklenen Küresel İklim Değişikliği ve Emisyon Ticareti: Yeşil Ekonomi Tasarımına Önermeler çalışması, halihazırda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlıkları sürdürülen Emisyon Ticaret Sistemi’ne (ETS) işletmeler tarafından verilen desteği inceledi, beklentileri ortaya koydu. 

"İşletmeler, fiyat dalgalanmalarına karşı hükümetin önlem aldığı bir sistemi tercih ediyor" 

Proje kapsamında işletmelerle iki bölümden oluşan bir anket çalışması yapıldığının bilgisini veren Doç. Dr. Uyduranoğlu, "Anket, aralarında İstanbul, Kocaeli, Bursa ve Gaziantep’in de olduğu 13 sanayi ilinde faaliyette bulunan 404 işletme ile yapıldı. İşletmeler faaliyet gösterdikleri cam, çelik, çimento, demir, enerji, kağıt ve karton, metal, seramik ve benzeri diğer sektörlerden rastgele örneklendi. İşletmelerin bu sektörlerden özellikle tercih edilmelerinin nedeni, enerji yoğun sektörler olmalarından dolayı emisyon miktarlarının yüksek olması. Diğer bir deyişle, sektörler Avrupa Birliği ETS'sinde yer alan sektör yapısına uyum sağlayacak şekilde seçildi. Anketin ilk bölümünde işletmelerin iklim değişikliğiyle mücadele uygulamalarının ETS’ye verdikleri desteği nasıl etkilediğini, ikinci bölümde ise ETS tasarımına ait tercihlerini sorguladık. ETS’nin iklim değişikliği ile mücadelede etkili bir politika aracı olarak görülmesi ve karbon ayak izi hesaplaması yapılması ETS’yi destekleme olasılığını sırasıyla yüzde 50,2 ve yüzde 3,3 oranlarında artırıyor. Anketten elde ettiğimiz veriler ile oluşturduğumuz Yeşil Uygulama Pratikleri Endeks’i, ekolojik sürdürebilirlik ve yeşil uygulama pratiklerine önem veren işletmelerin, daha yüksek bir olasılıkla ETS’yi desteklediklerini göstermekte" dedi.

İşletmelerin ETS niteliklerine ilişkin tercihleri ise dikkat çekici. İşletmeler, kendilerine tanınacak kotanın geçmiş emisyon hacimlerinin dikkate alınarak tayin edilmesini bekliyor. Tercih ettikleri sistemde kullanmadıkları kotanın kullanım süresinin üç yıl olması, kotanın bitmesi halinde istedikleri kadar alım yapılabilmesi, kota fiyatının serbest piyasada belirlenmesi ancak aşırı fiyat dalgalanmalarının önlenmesi için taban ve tavan fiyatlarının hükümet tarafından belirlenmesi gibi kriterler öne çıkıyor.

Doç. Dr. Uyduranoğlu, ETS’nin yeni ve çok bilinmeyen bir sistem olmasından dolayı işletmelerin bu tercihleri ile riskleri minimize etmeyi düşündüklerini vurguladı ve hükümetin ilk aşamada işletmelerin tercih ettikleri şekilde ETS’yi kurgulamasının sistemin etkinliğini artırabileceğini belirtti. İlk aşamada elde edilen veriler ile de sistemin uygulanmaya başladığı yılları takiben yeniden yapılandırılabileceğini de vurguladı.

"İklim değişikliğiyle mücadelede Türkiye’nin de sorumluluk alması bekleniyor" 

Birçok gelişmiş ülkenin Kyoto Protokolü ile sera gazı azaltımında sorumluluk aldığını, protokolün 17’nci maddesinin öngördüğü emisyon ticaretinden faydalandığını belirten Doç. Dr. Ayşe Uyduranoğlu, "Dünyadaki sıcaklık artışının, bu yüzyıl sonuna kadar 20C ile sınırlandırılması için 2020 sonrasında sadece gelişmiş ülkelerin değil, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu gelişen ülkelerin de iklim değişikliğiyle mücadelede sorumluluk alması bekleniyor. Son yıllarda Türkiye’de küresel iklim değişikliği ile mücadele konusu tartışılmaya başlandı, Emisyon Ticaret Sistemi’nin (ETS) kurulması konusunda adımlar atıldı. İklim değişikliğine neden olan sera gazları emisyonunun azaltılmasında ETS ve Karbon Vergisi gibi piyasaya dayalı mekanizmaların etkinliği litaretürde uzun süredir tartışılıyor. ETS’nin sanayi kaynaklı emisyonları regüle ettiği AB üyelerinde sera gazı emisyonlarında azalma kaydediliyor" dedi.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Dallas Mavericks yarı finale yükseldi NBA’de Batı Konferansı’nda a Dallas Mavericks evinde karşılaştığı Los Angeles Clippers’ı 114-101 mağlup ederek, seriyi 4-2 yaptı ve yarı finale yükseldi. Dallas bu turda Oklahoma City Thunder ile mücadele edecek. NBA’de play-off ilk turunda heyecan iki karşılaşma ile devam etti. Doğu Konferansı’nda Orlando Magic, konuk ettiği Cleveland Cavaliers’ı 103-96’lık skorla mağlup etti ve seride durumu 3-3’e getirdi. Orlando’da Paolo Banchero 27 sayı, 8 ribaund ve 4 asist, Franz Wagner da 26 sayı, 5 ribaund ve 2 asistlikle mücadele ederek, galibiyette önemli rol oynadı. Cleveland’da ise Donovan Mitchell’in 50 sayı 4 ribaundluk performansı mağlubiyet önleyemedi. Serinin 7. maçı yarın TSİ 20.00’de Cleveland Cavaliers’ın ev sahipliğinde oynanacak. Dallas yarı finale yükseldi Batı Konferansı’nda Dallas Mavericks serinin 6. maçında evinde karşı karşıya geldiği Los Angeles Clippers’ı 114-101 yenerek, seriyi 4-2 yaptı ve yarı finale yükseldi. Dallas bu turda Oklahoma City Thunder ile mücadele edecek. Dallas’ta Luka Doncic 28 sayı, 13 asist ve 7 ribaund, Kyrie Irving de 30 sayı ve 6 ribaund ile oynayarak galibiyeti getirdi. Clippers’ta ise Norman Powell’ın 20 sayı, 4 ribaund, Paul George’un da 18 sayı, 11 ribaund ve 5 asistlik performansı galibiyet için yeterli olmadı. Oklahoma City Thunder ile Dallas Mavericks arasındaki eşleşmesinin ilk maçı 8 Mayıs Çarşamba günü TSİ 02.00’de oynanacak.
Şanlıurfa Bereketli topraklarda soğan hasadı başladı Tarım kenti Şanlıurfa’da soğan hasadı başladı. Tarlada birinci ürün olarak ekilen soğanda yüksek verim üreticisinin yüzünü güldürdü. Şanlıurfa’nın Ceylanpınar, Harran, Akçakale ve Suruç ilçelerinde Güneydoğu Anadolu Projesinin (GAP) hayata geçirilmesiyle birlikte tarımda ekilebilir ürün çeşitliliği her geçen gün artmaya devam ediyor. Daha önceleri çiftçilerin buğday, arpa, mercimek gibi tek ürün ile yıllı kapatması bölgede tarihe karıştı. GAP projesiyle sulanabilir arazileri sayılarının artması çiftçileri farklı ürünlere teşvik etti. Bölge çiftçisi yer fıstığı, kornişon, soğan, sarımsak ve patates gibi alternatif ürünler yetiştirmeye başladı. Ürün çeşitliliğinin arttığı bereketli topraklarda, sezonun gelmesiyle birinci ürün olarak ekilen soğanın hasadı başladı. Tarım işçileri tarafından yapılan soğan hasadı bu yıl yüksek verimi ile çiftçisinin yüzünü güldürdü. İşçileri tarlada ziyaret ederek, onlarla beraber hasat yapan Şanlıurfa Tarım ve Orman Müdürü Mehmet Aksoy, hasadın bereketli olduğunu, dekarda 6 ile 6,5 ton arasında verim aldıklarını söyledi. “Verimler çok iyi hastalık yok” Verimin iyi olduğunu belirten Aksoy, “Şanlıurfa ilimizin toplam 9 bin dekar soğan alanı mevcut. Biz şu anda Ceylanpınar ilçemizde sınırdayız. Bu bölgemizde de 2 bin 500 dekardan fazla bir alanda soğan üretimi yapılmaktadır. Soğanı biz birinci ürün olarak ekimini yapıyoruz. Soğandan sonra pamuk, karpuz veya herhangi bir sebzeye devam ediliyor. Dolayısıyla bizim şu anda soğanla ilgili dekara aldığımız verim 6 ile 6,5 ton arasında, verimlerimiz çok iyi, bölgemizde hastalık yok. Bu sene bereketli ve verimli yağışlar olduğu için çiftçimiz de bu ürettiği soğandan şimdiye kadar memnun. İnşallah tarladaki fiyatlarda uygun bir durumda olur ve hem tüketici hem de üretici mutlu bir şekilde bu sezonu bitirmiş olur” dedi. Tarım işçisi Ali Kıran, “Sabahları saat 06.00 ile 06.30 gibi tarlaya geliyoruz, söküm yapıyoruz. Ondan sonra tekrardan makasa geçiyoruz, makastan sonra çuvallamaya geçiyoruz. Ortalama öğle araları bir saat falan mola veriyoruz. Verim bu yıl baya yüksek. Verimin yüksek olması bizim açımızdan da iyi oluyor. Güzel yani yevmiyelerimiz çıkıyor. Hava sıcak ama biz alıştık” diye konuştu.
Ankara Boğazından bıçaklanan kadının saldırıya uğradığı anlar kamerada Ankara’nın Sincan ilçesinde bir kadının ölümüne sebep olan bıçaklı saldırı an be an güvenlik kamerasına yansıdı.Sincan’da dün akşam saatlerinde meydana gelen olayda S.K. (34) isimli şahıs, bilinmeyen bir nedenden dolayı kavga ettiği Edanur K.’yi (28) boğazından ve vücudunun çeşitli yerlerinden bıçakladı. Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Ağır yaralanan Edanur K., hastanedeki tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Saldırgan S.K. ise polis ekiplerince kısa sürede yakalanarak gözaltına alındı. Dün yaşanan olay ise çevredeki güvenlik kamerasına yansıdı. Görüntülerde S.K.’nin Edanur K.’ye saldırdığı anlar an be an kaydedildi.“Sadece sevgiye ihtiyacı olan bir kızdı”Öte yandan, Edanur K.’nin arkadaşı olan Kader Düzgün, olayın ardından açıklamalarda bulundu. Düzgün, Edanur’un psikolojik sıkıntıları olabilir fakat hiçbir insan bu şekilde öldürülmeyi hak etmiyor. Cinayete kurban giden birçok kadınlarımız, çocuklarımız var. lütfen kadınlarımıza ve çocuklarımıza sahip çıkalım. Edanur daha 27 yalındaydı. Arkadaşları tarafından sevilen, sayılan bir kızdı. Ailesi paramparça durumda, eşi de aynı şekilde. Tabi ki hepimiz hata yapabiliyoruz. Hepimizin psikolojik olarak sorunlarımız var. Kendisi de aynı şekilde psikolojik destek de alıyordu. Sadece sevgiye ihtiyacı olan bir kızdı” açıklamasında bulundu.
Erzurum ETÜ deprem felaketinde hayatını kaybeden Rabia’yı unutmadı Asrın felaketi olarak nitelendirilen Kahramanmaraş merkezli depremlerde hayatını kaybeden Erzurum Teknik Üniversitesi (ETÜ) öğrencisi Rabia Elmacı anısına futsal turnuvası düzenlendi. ETÜ Spor Bilimleri Fakültesi ile öğrenci topluluklarından Eğitim ve Kültür Kulübü iş birliğiyle yarı yıl tatili için memleketi Hatay’a giden ve 6 Şubat’ta yaşanan deprem felaketinde yaşamını yitiren ETÜ Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü 1. sınıf öğrencisi Rabia Elmacı’nın hatırasını yaşatmak amacıyla futsal turnuvası düzenlendi. Turnuvanın final programına ETÜ Rektörü Prof. Dr. Bülent Çakmak, Dekanlar, akademisyenler ve çok sayıda öğrenci ile Rabia Elmacı’nın yakınları katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programda Rabia anısına hazırlanan video gösterimi ve Kur’an-ı Kerim tilaveti gerçekleştirildi. Açılışta konuşan Rektör Çakmak, yaşanan felaketin derin yaralar açtığını belirterek: “Böylesi zamanlarda konuşmak gerçekten zor. Her nefis ölümü tadacak. Ancak Rabia kızımız diğer depremzede kardeşlerimiz gibi şehadet mertebesine erişti. Ne mutlu siz yakınlarına ki şehit olan bir evladınız var. Rabia’mızın kıymetli hatırası her zaman bizlerle beraber olacak. Bu vesileyle afetlerde hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımıza Allahtan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Programın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkürlerimi sunuyorum” dedi. Rektör Çakmak’ın ardından konuşan Eğitim ve Kültür Kulübü Danışmanı, Spor Bilimleri Fakültesi Öğretim Elemanı Arş. Gör. Furkan Öget, yaşanan felakette hayatını kaybedenlerin üzüntüsünün hala çok taze olduğunu ifade ederek: Bizler şunu biliyoruz ki ölüm bedenin sonlanmasıyla değil, sevginin ve hatıraların son bulmasıyla başalar. Biz kardeşimizi her daim aramızda ve yakınımızda hissedeceğiz” diye konuştu. Son olarak söz alan Rabia’nın Dayısı Osman Köylü ise ETÜ’de olmaktan büyük mutluluk duyduklarını dile getirerek, Rabia’nın hatırasına sahip çıkan ve etkinliğin düzenlenmesinde emeği geçenlere teşekkür etti. Konuşmaların ardından başlayan final müsabakasında Mühendislik ve Mimarlık Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü penaltı atışlarında İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü’nü 6-5 mağlup ederek şampiyonluğa ulaştı. Şampiyon takım kupasını Rektör Çakmak’ın elinden aldı.