ÇEVRE - 10 Haziran 2021 Perşembe 14:14

Türkiye’nin en büyük obrukları arasında bulunuyor, ziyaretçilerini bekliyor

A
A
A
Türkiye’nin en büyük obrukları arasında bulunuyor, ziyaretçilerini bekliyor

Türkiye’nin en büyük obrukları arasında bulunan Ege’nin ise en büyük obruğu olan Denizli’de bulunan Gümüşdere Obruğu vatandaşlar tarafından turizme kazandırılması isteniyor. Mahalle sakinlerinden Ali Kozluca, “Biz böyle bir yerin kaybedilmesini istemiyoruz. Turizme kazandırılmasını istiyoruz” dedi.

Denizli’nin Tavas ilçesine bağlı Gümüşdere Mahallesi sınırları içinde bulunan Ege Bölgesinin en büyüğü Gümüşdere Obruğu, yerli ve yabancı ziyaretçilerini bekliyor. Ne zaman ve nasıl oluştuğuyla ilgili bir bilginin olmadığı obrukla ilgili mahalle sakinleri bölgenin meteor çukuru olduğunu, bazıları ise yeraltı su havzasının çökmesi sonucu ortaya çıktığını söylüyor.

Türkiye’nin en büyük obrukları arasında bulunuyor, ziyaretçilerini bekliyor

Kış aylarında yağan kar ve yağmur sularıyla dolan, ancak son yıllarda yaşanan kuraklık nedeniyle şuan içinde su bulunmayan obruk 60 metre derinliğe ve 150’ye 400 metre genişliğe sahip. Obruğun içine iki farklı noktadan kayalık alanlar geçilerek iniliyor. Horasanlı Mahalle sakinlerinden Ali Kozluca, “Köyümüz buraya üç kilometre yakınlıkta Gümüşdere’ye 700 veya 1 kilometre civarında. Burası 60 metre derinliğinde 150’ye 400 metre yani yaklaşık 60 dönüm genişliğindedir.

Türkiye’nin en büyük obrukları arasında bulunuyor, ziyaretçilerini bekliyor

Ne zaman ve nasıl olduğu bilinmeyen bir obruktur. Türkiye’nin 3’üncü Ege’nin de 1’inci obruğu büyüklük bakımından. Tabi ki biz böyle bir yerin kaybedilmesini istemiyoruz. Turizme kazandırılmasını istiyoruz. Yani bu Mersin’de olduğu gibi buraya bir asansörlü iniş çıkış sistemi olabilir. Buraya genelde çok gelen giden oluyor, genelde öğrenci topluluğu geliyor.

Gerek Adnan Menderes Üniversitesinden, gerekse Pamukkale Üniversitesinden gelenler oluyor. Yani araştırılıyor, ama ne zaman, nasıl olduğu da belli değil yani geçmişi belki de 500, 600 yıllıktır. Burası kışın su doluyor, birkaç yıldır olmuyor ama su dolduğunda ileride 10 köyü bağlayan Barza Ovası var orayı dolduruyor ve tarım arazilerine zarar veriyor. Bu tabi 10 yılda, 20 yılda olan bir olay olduğunda değişiklik olabiliyor” dedi.

Türkiye’nin en büyük obrukları arasında bulunuyor, ziyaretçilerini bekliyor

“Obruğun korunup korunma altına alınmasını istiyoruz”

Obruğun çevresinde düzenleme yapılarak korunması gerektiğini bölgenin eşsiz bir doğal güzelliğe sahip olduğunu anlatan Kozluca, “Bu obruk bizim, bölge için çok önemli, buranın asla ve asla kaybedilmesini istemiyoruz. Burasının mutlaka turizme kazandırılmasını istiyoruz. Çevrenin komple çevresiyle birlikte bu obruğun korunup korunma altına alınmasını istiyoruz” diye konuştu.

Türkiye’nin en büyük obrukları arasında bulunuyor, ziyaretçilerini bekliyor

Türkiye’nin en büyük obrukları arasında bulunuyor, ziyaretçilerini bekliyor

Semih Can Yılmaz - Hasan Durna
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Yağmurlu havalarda ıslanmak istemeyen depremzede Meriç’in sesini duyan sağlıkçı Havva’dan afetzede aileye sıcak yuva Hatay’da depremin ilk günlerinde enkaz altındaki vatandaşları yaşatmak amacıyla görev alan sağlıkçı Havva Aydanur Ertuğrul, yağmurlu havada bir daha ıslanmak istemeyen 9 yaşındaki Meriç Altunay ve ailesini sıcak yuvasına kavuşturmayı başardı. Kahramanmaraş merkezli depremlerde Hatay yerle bir olmuş, 25 bine yakın insan vefat etmişti. Afetin ilk saatlerinden itibaren Türkiye’nin dört bir yanından kurtarma ekipleri ve sağlık çalışanları bölgeye yardıma koşmuştu. Antalya İl Sağlık Müdürlüğü’nde görevli 38 yaşındaki Acil Tıp Teknisyeni Havva Aydanur Ertuğrul, asrın felaketinin ilk saatlerinden itibaren bölgedeki afetzede vatandaşları hayata tutundurmak için mücadele etti. Sağlık personeli Ertuğrul, depremin yaralarını sarmak için kurucusu olduğu Ülkem Kitap Okuyor Derneği aracılığıyla afet bölgesine 21 çadır okul açtı ve 7 bin 700’den fazla öğrenciye 100 binden fazla kitap ulaştırdı. ATT Ertuğrul, depreme Antakya ilçesi Karaali Mahallesi’nde yakalanan 9 yaşındaki Meriç Altunay ve ailesinin isteği üzerine afetzede aileye yuva yapabilmek için çalışma başlattı. Dernek aracılığıyla Altunay ailesine ev yaptırmayı başaran Ertuğrul, 2 odası ve 1 salonu olan evi Altunay ailesine teslim etti. "Yeterli maddi destek sağladığında yıl sonuna kadar 12 ev yapmayı istiyoruz" Ülkem Okuyor Derneği olarak 2’nci evi teslim ettiklerini ifade eden Ertuğrul, "Depremin 37’nci gününde çadır okul açmıştık. Bugün ev yaptığımız öğrencimiz de o çadır okula gelen ilk öğrencilerimizden biriydi. Talent ve Meriç okulu açtığımızda koşa koşa gelmişti. Bu enkazlar bir gün kalkıp Hatay normale dönecek dememize neden oldular. Biz 2 aydır ev yapıyoruz. Öğrencilerimiz ve depremzede çocuklarımızın yaşam koşullarını düzeltmeye dert edindik. Çadırda ve barakada yaşayan öğrencilerimize ev yaparak hak ettikleri yaşamları sürmelerini istiyoruz. Bu depremden en çok çocuklar etkilendi. 15 aydır baktıklarında enkaz görüyorlar. Çadırda yaşıyorlar. Deprem üzerine oyunlar kuruyorlar. O yüzden buradaki çocukların daha iyi yaşam koşullarından yaşamaları için emek veriyoruz. ‘Ülkem Okuyor Derneği’ olarak ev yapmaya devam edeceğiz. Haftaya 4 ve 5’inci evlerimizin temelini atacağız. Durmadan yorulmadan Hatay’daki son çocuğun yüzünü güldürene kadar güldürmeye devam edeceğiz. Yeterli maddi destek sağladığında yılsonuna kadar 12 ev yapmayı istiyoruz” dedi. "Yeni evim için çok heyecanlıyım ve çok mutluyum" Yeni evlerine kavuşan anne Esmeray Altunay, "Depremde evimiz yıkıldı. Çok kötü bir durumdaydık. Havva abla çocuklara mont ve ayakkabı getirmişti. Okula çağırdı. Oğlum Meriç’in doğum günüydü. O esnada Havva ablayı tanıdım. Eşimle beraber çadırdan suları dışarı atmaya çalışıyorduk. Ellerimiz, ayaklarımız ve çocuklar berbat bir haldeydi. Çocuklar sırılsıklamdı. Çocukların ayaklarında ne ayakkabı ne de çorap vardı. Yeni evim için çok heyecanlıyım. Çok mutluyum" ifadelerini kullandı.