EĞİTİM - 27 Ocak 2016 Çarşamba 12:49

Türkiye’nin en iyi hukuk fakülteleri belirlendi

A
A
A
Türkiye’nin en iyi hukuk fakülteleri belirlendi

Türkiye’nin en iyi hukuk fakülteleri araştırması yapan ehukuk.org sitesi 2015 yılı sonuçlarını açıkladı. Araştırma sonuçlarına göre en iyi akademik kadroya sahip vakıf hukuk fakültesi İstanbul Kültür Üniversitesi (İKÜ) Hukuk Fakültesi olarak belirlendi. Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan İKÜ Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bahri Öztürk, “Hukuk Fakültesi, İstanbul Kültür Üniversitesi’nin amiral gemisidir, bu nedenle de başarı kaçınılmaz oluyor” dedi.

Türkiye'nin popüler hukuk bloglarından biri olan ehukuk.org sitesi 2012'den bu yana her yıl "En İyi Hukuk Fakülteleri" araştırması yapıyor. Geçtiğimiz günlerde 2015 yılı araştırma sonuçlarını açıklayan sitenin kriterleri arasında; öğrenci online anket sonuçları ve yorumları, akademik kadro, kampüs, burs ve barınma imkanları, ÖSYM taban puanları, prestij ve bilinirlik, fakülte kuruluş tarihi ve öğrenci sayısı yer alıyor. Genel sıralamanın 100 puan üzerinden değerlendirildiği araştırmada Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi 79, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi 73, İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi 68, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi 67, Bilkent Üniversitesi Hukuk Fakültesi 65, Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi 60, İstanbul Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi 58, Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi 57, Gazi Üniversitesi Hukuk Fakültesi 55, Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi 51 puan ile ilk ona girdi. İstanbul Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nin 2012 yılındaki ilk araştırma sonucundan beri her yıl listede yükselerek ilerlediğini dile getiren İKÜ Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bahri Öztürk, “Bu sitenin yaptığı araştırmaların ilki 2012 yılında yapıldı. İstanbul Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi olarak biz listeye onuncu sıradan girdik. 2013’te dokuzuncu, 2014’te sekizinci ve geçtiğimiz yıl yedinci sıraya yerleştik. Fakültemiz süratle kalitesini artırmakta ve Türkiye’de de haklı olduğu yere gelmektedir. Hukuk Fakültesi, İstanbul Kültür Üniversitesi’nin amiral gemisidir bu nedenle de başarı kaçınılmaz oluyor” diye konuştu.
Araştırmanın en iyiler kategorisinde ise en iyi akademik kadroya sahip devlet hukuk fakültesi Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi, en iyi akademik kadroya sahip vakıf hukuk fakültesi İstanbul Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi, en iyi kampüsü olan vakıf üniversitesi hukuk fakültesi Bahçeşehir Üniversitesi Hukuk Fakültesi, en iyi kampüsü olan devlet üniversitesi hukuk fakültesi Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi, en prestijli hukuk fakültesi Galatasaray Üniversitesi Hukuk Fakültesi ve en iyi çıkış yapan hukuk fakültesi Türk- Alman Üniversitesi Hukuk Fakültesi olarak sıralandı. “Kadrosu azalmayıp artan ve zaten başından beri yeterli öğretim üyesi kadrosuna sahip olan ender fakültelerden biri burası” diyen Prof. Dr. Bahri Öztürk, açıklamalarına şöyle devam etti: “Diğer fakültelere baktığınızda bazı dalgalanmalar görürsünüz. Bizde aksine öğretim üyeleri arasında, öğretim üyeleri ve öğrenciler arasında müthiş dayanışma vardır. Keza mütevelli heyeti ve üst yönetim ile fakültemiz arasında da müthiş bir dayanışma vardır. İşte bu dayanışma bizi sürekli yukarıya doğru başarılı bir performans sergileyerek çıkarıyor. Mütevelli heyetin özellikle fakültemize çok ilgisi var.”

“İSTANBUL KÜLTÜR ÜNİVERSİTESİ HALK ÜNİVERSİTESİ TARZINDADIR”
Öğrenci profillerine değinen Prof. Dr. Öztürk, “Bizim öğrenci kitlemiz de çok enteresandır. Vakıf üniversitesi olmasına rağmen burada son model arabalar, markalar değil hukuk konuşulur. Halk üniversitesi tarzındadır ve hukuk okumak isteyen öğrenci buraya gelir. Kendi aralarındaki dayanışma ile ve onların lise çağındaki arkadaşlarına verdiği bilgilerle biz bu noktaya geldik. Bu en önemli tanıtımdır. Eğer öğrenci memnuniyeti üst düzeydeyse başarı kendini gösterir” dedi. 

“ÖĞRENCİLERİN YÜZDE 35’İ BURSLU”
İstanbul Kültür Üniversitesi’nin sağladığı burs imkanlarını anlatan Öztürk, “Okuldaki öğrencilerin tamamının yüzde 35’i burslu öğrencidir. Ayrıca ekonomik sıkıntısı baş gösteren öğrencimizi biz bugüne kadar asla yolda bırakmadık, bırakmayız da. Çocukların başına çeşitli sebeplerden gelen olumsuz durumlarda onları asla yalnız bırakmadık” diye konuştu. Hukuk öğrencilerinin birçoğunun ailelerinin de yargı mensubu olduğunu söyleyen Öztürk, Örneğin geçen sene 25 öğrencimizin sınava girdiğini gördük. Bunların 12 tanesi şuanda hâkim ya da savcı oldu. Bu çok önemli bir şey, kıstas bu olmalı. Hâkimlik savcılık sınavı ya da merkezi sınavlarda öğrencileri ne kadar başarılı oluyor? Sorusu kıstas alınmalı. ‘Ben dünya üniversitesiyim’ demekle dünya üniversitesi olunmuyor” dedi.


Yurtdışı imkânlarının da çok geniş olduğunu ifade eden Öztürk, “İzmir’de gerçekleştirdiğimiz 9 gün süren bir yaz akademimiz var. Almanya’dan gelen 50’ye yakın konuk ve bizden de 50’ye yakın katılımcı gelerek toplanıyoruz ve 1 hafta boyunca Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin kararlarını orada tartışıyoruz. Ayrıca Hukuk Fakültesi kadar adını duyurmuş bir müessese olan Ceza Hukuku Merkezleri Birliği (CEHAMER) var. CEHAMER bünyesinde 12 ülkeyle irtibat halindeyiz ve bu 12 ülkenin tamamı bizim CEHAMER’in yönetmeliğini alıp kendileri için yeniden çıkardılar. Böylece bir Cehamerler Birliği oluşturduk. İtalya, ispanya, Bulgaristan, Hırvatistan, Mali, Burkina Faso gibi ülkelerin yanında yakında eklenecek olan birkaç ülke daha var. Birliğin başkanı da İstanbul Kültür Üniversitesi Hukuk Fakültesi” açıklamalarında bulundu.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Kocaeli İtfaiyesi, AFAD’ın en üst düzey arama kurtarma akreditasyonunu aldı Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi, kapsamlı hazırlık ve tatbikatların ardından AFAD’ın ağır seviye arama kurtarma akreditasyonunu kazanarak afetlere karşı tam donanımlı hale geldi. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı, uzun süreli hazırlıklar ve kapsamlı saha çalışmaları sonucunda AFAD’ın uluslararası standartlardaki en zor seviyesi olan "Kentsel Arama Kurtarma Ağır Seviye Ekip" Akreditasyon sınavını başarıyla tamamladı. Bu kapsamda büyükşehir itfaiyesi, zorlu süreci tamamlayarak iki ayrı enkaz alanında 10 gün boyunca kesintisiz görev yapabilme kapasitesine sahip ağır seviye akredite ekipler arasına girdi. AFAD standartlarında en üst yeterlilik seviyesi AFAD’ın uluslararası akreditasyon kuralları doğrultusunda oluşturduğu sistem kapsamında, Türkiye genelindeki arama kurtarma ekipleri ortak bir operasyon dili ve koordinasyon anlayışıyla sınava tabi tutuluyor. Ekipler; hafif, orta ve ağır olmak üzere üç seviyede sınıflandırılırken, ağır seviye akreditasyon arama kurtarma alanında ulaşılabilecek en üst yeterlilik olarak kabul ediliyor. Bu kapsamda büyükşehir itfaiyesi, bu zorlu akreditasyon testine katılarak, yetkinliğini ve başarısını bir üst seviyeye taşıdı. Tüm birimler sürece tam destek verdi Akreditasyon sürecinde büyükşehir belediyesinin ilgili tüm birimleri koordinasyon içerisinde görev aldı. Buna göre Afet İşleri ve Risk Yönetimi Dairesi Başkanlığı, Sağlık ve Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı, Yol Yapım Bakım ve Onarım Dairesi Başkanlığı, Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı, Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Dairesi Başkanlığı, Destek Hizmetleri Dairesi Başkanlığı ve Antikkapı Hızır 41 ekipleri süreç boyunca tüm imkanları ile destek verdi. Ana kamp alanı kuruldu Akreditasyon kapsamında oluşturulan ana kamp alanında ekiplerin tüm ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde kapsamlı bir kamp altyapısı kuruldu. Ana kamp alanında; yönetim ve haberleşme çadırları, sanitasyon ve arındırma alanları, banyo ve tuvaletler, 120 kişilik barınma alanı, yemekhane ve dinlenme alanları, arama kurtarma köpeği alanı ve köpek tedavi ünitesi, sağlık alanı ve bulaşıcı hastalık izolasyon bölgesi ve çay ocağı yer aldı. Gerçeği aratmayan zorlu saha uygulamaları Sahada gerçekleştirilen uygulamalarda ekiplerin teknik kapasitesi ve koordinasyon kabiliyeti test edildi. Gerçeği aratmayan zorlu saha çalışmaları kapsamında; 5 tonluk enkaz kütleleri domuz damı yöntemiyle kaldırılarak vinçle taşındı. Beton, çelik ve ahşap elemanları kesim yapılarak kontrollü şekilde ayrıldı. Oksijen-asetilen ile sıcak kesim uygulamaları yapıldı. İple erişim teknikleri kullanılarak yatay ve dikey kazazede tahliyeleri gerçekleştirildi. Temiz ve kirli çalışma yöntemleriyle beton kütlelerde enkaza giriş boşlukları 60x60 ölçülerinde açıldı. Güvenli çalışma için ahşap tahkimat ve destekleme yöntemleri uygulandı. Yaslama, kapı, pencere ve eğik tavan tahkimatları ile t-spot tahkimat uygulamaları başarıyla tamamlandı. Tüm bu zorlu aşamaları başarıyla tamamlayan ekipler AFAD’ın en üst yeterlilik seviyesine ulaştı. Büyükşehir afetlere karşı güçlü ve hazır Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin tüm birimlerinin birbirleriyle koordine şekilde yürüttüğü bu süreç, Kocaeli’nin ağır seviye arama kurtarma kapasitesini güçlendirirken, afetlere karşı kurumsal hazırlık ve müdahale seviyesini en üst noktaya taşıdı. Türkiye’de afetlere karşı güçlü ve her daim hazır bir kent olarak bilinen Kocaeli, büyükşehir ekipleri sayesinde bu niteliğini bir kez daha ortaya koydu.
İstanbul İleri yaş grubuna uygulamalı spor aktivitesi Yakın Doğu Üniversitesi ile Yaşlı Hakları ve Ruh Sağlığı Derneği iş birliğiyle düzenlenen etkinlikte, egzersizin sağlıklı yaş alma sürecindeki kritik rolü bilimsel veriler ve uygulamalı çalışmalarla ele alındı. Sağlıklı yaş alma sürecine bütüncül bir bakış sunmak amacıyla düzenlenen "Sağlıklı Yaş Alma Yolculuğunda Egzersiz" etkinliği, Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi ile Yaşlı Hakları ve Ruh Sağlığı Derneği iş birliğinde, Lefkoşa Türk Belediyesi ev sahipliğinde Merkez Lefkoşa’da gerçekleştirildi. Akademisyenler ve uzmanların katılımıyla düzenlenen etkinlikte, egzersizin yaşlanma sürecindeki önemi teorik bilgiler ve uygulamalı çalışmalar eşliğinde ele alındı. Egzersiz yaşlanma sürecini yavaşlatıyor Etkinlik, Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Adile Öniz Özgören ile Yaşlı Hakları ve Ruh Sağlığı Derneği Başkanı Prof. Dr. Hatice Jenkins’in açılış konuşmalarıyla başladı. Konuşmalarda, artan yaşlı nüfusla birlikte sağlıklı yaş alma kavramının giderek daha fazla önem kazandığı vurgulandı. Prof. Dr. Adile Öniz Özgören, sağlıklı yaş almanın yalnızca fiziksel değil, zihinsel ve sosyal boyutları da kapsadığını belirterek "Sağlıklı yaş almak; bedeni, zihni ve ruhu birlikte koruyabilmekten geçer. Doğru yaklaşımlar benimsendiğinde ileri yaşlar daha üretken ve anlamlı bir yaşam dönemine dönüşebilir" dedi. Beslenmenin sağlıklı yaş alma sürecindeki rolüne de değinen Prof. Dr. Özgören, dengeli ve bilinçli beslenmenin kronik hastalık riskini azaltmada belirleyici olduğunu vurguladı. Akdeniz diyetinin yaşlılık döneminde en uygun beslenme modellerinden biri olduğunu ifade eden Özgören, düzenli ve basit egzersizlerin kas-iskelet sistemi sağlığını koruduğunu ve yaşam kalitesini artırdığını söyledi. Kas gücü bağımsız yaşamın anahtarı İnsan ömrünün uzadığını ancak bu uzamanın büyük ölçüde yaşlılık döneminde gerçekleştiğini belirten Prof. Dr. Hatice Jenkins, bu sürecin sağlıklı geçirilmesinin bilinçli tercihlere bağlı olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Hatice Jenkins, "Ne kadar yaşadığımızdan çok, uzayan bu yılları nasıl yaşadığımız önemlidir. Yaş aldıkça kaslarımızı nasıl çalıştıracağımızı bilmek hayati önem taşıyor. Kas gücünün korunması, bireyin bağımsızlığını ve yaşam kalitesini doğrudan etkiler" diye konuştu. Son 30 yılda insan ömrünün ortalama 10 yıl uzadığına dikkat çeken Jenkins, gerçekleştirilen etkinliğin temel amacının, bireylerin yaşlanma sürecini daha sağlıklı ve aktif geçirebilmeleri konusunda farkındalık oluşturmak olduğunu belirtti. Teorik bilgiler uygulamayla desteklendi Etkinlik kapsamında, Kıbrıs Türk Fizyoterapistler Derneği Genel Sekreteri ve Yakın Doğu Üniversitesi öğretim üyesi Uzm. Fzt. Yelda Kıngır, "Kas-iskelet sistemi yaşa bağlı emekli olur mu?" başlıklı sunumunda, yaşlanmayla birlikte kas ve iskelet sisteminde meydana gelen fizyolojik değişimleri bilimsel veriler ışığında değerlendirdi. Kıngır, düzenli ve doğru egzersizin hareketsizliğin olumsuz etkilerini azalttığını ve fonksiyonel bağımsızlığın korunmasında kritik rol oynadığını vurguladı. Etkinliğin uygulamalı bölümünde ise Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü Öğretim Üyesi Fzt. Nima Jabri, "Aktif Yaş Almada Egzersiz" başlığı altında katılımcılarla birlikte grup egzersizleri gerçekleştirdi. Jabri, ileri yaş bireyler için güvenli ve etkili egzersizlerin nasıl planlanması gerektiğini uygulamalı olarak gösterdi.