GÜNDEM - 29 Mayıs 2020 Cuma 15:22

Türkiye'nin Gürcistan sınırındaki Macahel'e göktaşı düştüğü iddiası yöre halkını heyecanlandırdı

A
A
A
Türkiye'nin Gürcistan sınırındaki Macahel'e göktaşı düştüğü iddiası yöre halkını heyecanlandırdı

Türkiye'nin Doğu Karadeniz ve Doğu Anadolu Bölgesi'nden önceki akşam görülen göktaşı yağmuru sırasında Erzurum semalarından gelen göktaşının Artvin üzerinden Gürcistan sınırında bulunan Camili (Macahale) köyü civarına düştüğü iddiaları köy sakinlerini heyecanlandırdı. Oldukça değerli olan göktaşı parçalarını köy sakinleri ormanlık alanlarda aramaya başladı.

Türkiye'nin birçok ilinde önceki gün akşam saat 20.30 sıralarında gökyüzünde parlayan bir cismin düştüğü görüldü. Meteor olduğu değerlendirilen cisim Doğu Karadeniz Bölgesi'nde özellikle Trabzon, Artvin ve Rize'hnin yanı sıra Elazığ, Bingöl, Diyarbakır, Erzurum, Sivas, Tunceli, Erzincan ve Ardahan başta olmak üzere birçok şehirde göründü.

Meteor parçaları Artvin’in Borçka ilçesinde bulunan Gürcistan sınırındaki Camili (Macahel) köyüne düştü iddiası ise bölge halkını yollara döktü. Oldukça değerli olduğu ifade edilen göktaşı parçalarını vatandaşlar ormanlık alanda kendi imkanlarıyla aramaya başladılar.

Camili köyü sakinlerinden Orhan Yavuz, uzmanların göktaşının Gürcistan üzerinden düştüğünü söylediğini belirterek ”En yakın köy bizim burası. Somut verileri haritaya yerleştirdiğimizde göktaşının nerede olacağını hesabını yaptık. Fakat alan çok sıkı bitki örtüsüyle kaplı olduğu için, bütün alanı derinlemesine gezemedik. Köyde bulunan bazı arkadaşlar çıplak gözle görmüş ve heyecanlanmışlar” dedi.

Köyde yaşayan vatandaşlar düştüğünü tahmin ettiği bölgelerde arama yaparken, jandarma tarafından yapılan incelemede herhangi bir meteor izine rastlanmadı.

Ziya Akyıldız
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adıyaman Depremde yaşadıklarını unutmak için sanata yöneldi Adıyaman’da 6 Şubat depremlerinde evi yıkılan ve çok sayıda akrabasını kaybeden 3 çocuk annesi Nazan Taştan Yapıcı, öğretmenlik mesleğini bırakarak seramik ustası oldu. Asrın felaketinden önce özel okulda ve kurs merkezinde öğretmenlik yapan Nazan Taştan Yapıcı, depremde evi yıkılınca ailesiyle Mersin’e yerleşti. Bir yıl Mersin’de yaşadıktan sonra tekrar memleketi Adıyaman’a dönen Yapıcı, öğretmenlik yerine seramik ve çini sanatına yöneldi. Depremin acılarını unutmak için başlarda terapi amaçlı başladığı seramik ve çini sanatında ustalaşan Yapıcı, öğretmenlik mesleğini bırakarak atölye kurdu. Kendi elleriyle yaptığı eserlere şekil veren ve bunları vitrin ve raflara dizerek satışını yapan Yapıcı, bir taraftan da başka kadınlara bu sanatı öğretmeye başladı. Çocuk ve eğitim üzerine kitap da yazan Nazan Taştan Yapıcı’nın hayatı depremden sonra değişti. Öğretmenliği bırakıp sanata yönlendiğini söylendiğini söyleyen Nazan Taştan Yapıcı, "Deprem sürecinde öğretmenlik mesleğini icra ediyordum. Depremden sonra hepimizin bir çıkış yolu araması gibi Mersin’e gittik. Bir yıl oraya yerleştik. Çocuklarım vardı. Sonra bir yıldan sonra memlekete dönmek zorunda kaldık. Sonra dönünce seramik sanatıyla, çini sanatıyla, öğretmenlik mesleği arasında gidip geldim. Hatta bir sürede devam ettim öğretmenliğe. Ancak sonrasında sanatın daha ağır bastığını gördüm. Çünkü belki depremden sonra yaşadığım tramvaydı, o acılarla o üzüntülerle inanılmaz derece ruhumu rehabilite ediyordu. Bana çok iyi geliyordu çini ve seramikle uğraşmak. Ve neden olmasın ki dedim? Başkaları da neden faydalanmasın? Başkaları da neden iyi gelmesin? Bana iyi geldiyse başkalarına da iyi gelebilir diye düşündüm. Bunu bir mesleğe dönüştürmeye karar verdim. Hali hazırda zaten gerekli eğitimleri almıştım. Ondan sonra işyeri açma kararı aldım. Çevremdeki insanların desteğiyle beraber. Sonra işyerini açtıktan sonra böyle güzel bir konseptimiz oldu. İnsanlar gelip burada isterlerse çini ve seramik yapabiliyorlar. Yardım isterlerse yardımcıda olabiliyorum veya ürün satın alıp götürebiliyorlar. Bende hem gelenlere yardımcı oluyorum, hem ürün yapıp satışını yapıyorum" dedi. Zozan Tümüç isimli vatandaş, "Sanatıyla da buluşturduğu eserleri görmek, böyle tanımak, iç detayını öğrenmek böyle bana çok şey kattı açıkçası. Buraya geldikten sonra bir çalışma yaptım. Bir bardak boyama yaptım. Bir de kendimce bir sevgi tabağı hazırladım. Kendi el emeğimle. Kendisi bu süreçte bana yardımcı oldu. Açıkçası çok keyif aldım. Tekrar da gelip yapmayı istiyorum. Fırsat buldukça ilk geldiğim yer açıkçası burası" diye konuştu.