2015 GENEL SEÇİM - 09 Nisan 2015 Perşembe 09:38

Türkiye'nin ilk trans adayı AP'den

A
A
A
Türkiye'nin ilk trans adayı AP'den

Türk siyasi tarihinde ilk kez trans bir kadın, milletvekili aday adaylığından sıyrılarak aday listesine girdi.

Anadolu Partisi’nden (AP) İzmir 2. Bölge 5. sıra milletvekili adayı olan trans kadın Deva Özenen, milletvekili olursa özellikle lezbiyen, gay, biseksüel, trans, interseks (LGBTİ) bireylerin sorunlarına çözüm arayacağını, mağduriyet yaşayan tüm vatandaşların da temsilcisi olacağını söyledi. 

CHP’nin İzmir 1. bölge 5. sıradan ilk kez bir Roman aday göstermesinin ardından bir ilk de Emine Ülker Tarhan’ın kurduğu Anadolu Partisi’nden geldi. Türk siyasi tarihinde ilk kez trans bir kadın milletvekili adayı oldu. Anadolu Partisi’nden İzmir 2. bölge 5. sıra milletvekili adayı olan Ahura LGBTİ aktivisti trans kadın Deva Özenen, Meclis’e girerse LGBTİ bireylerin özellikle istihdam ve sağlık hizmetlerinde karşılaştığı sorunlara çözüm arayacağını belirtirken, mağduriyet yaşayan tüm vatandaşların da temsilcisi olacağını kaydetti.

İSTİHDAM VE SAĞLIK HİZMETLERİNDEKİ SORUNLARI GÜNDEME GETİRECEK
LGBTİ bireylerin her vatandaş gibi eşit olduğunu ifade eden Özenen, Meclis çatısında çözüme ulaştıracağı sorunları şöyle dile getirdi: “LGBTİ bireyler olarak vatanımız için üzerimize düşen görevleri yapacağımız gibi, eşit haklara biz de sahibiz. Kanunlarda bu eşitlik var gibi gözükse de pratikte kesinlik yok. İstihdam alanında dışlanma çok fazla. Sağlık hizmetlerine ulaşamıyoruz. Bunlar üzerinde çalışmak istiyorum. Şimdiye dek mağdur edilen ve siyasi partiler tarafından sahip çıkılmayan LGBTİ bireylerin mağduriyetinin suistimal edilmesinin önüne geçmek istiyorum. LGBTİ bireyler ve kadın cinayetlerinin önüne geçebilecek ve bunun takipçisi olabilecek oluşumların içinde olmak istiyorum. İstihdam olanakları çok kısıtlı. Özellikle translara iş verilmiyor. Ayrı cezaevi kuruluyor ama iş yeri kurulmuyor. Hastaneler bizim için dışlanma mekanı. Hasta olduğumuzda o dışlanmaya katlanmaktansa evimizde olmayı tercih ediyoruz.”

“MESELE VATANSA GERİSİ TEFERRUATTIR”
Cinsel kimliğinin önemli olmadığını kaydeden Özenen, “Mesele vatansa gerisi teferruattır. Tabii ki mağduriyet yaşayan bütün vatandaşların temsilcisi olarak Meclis’e gireceğim. Benim mağduriyetlerimi yaşayan tüm LGBTİ bireyleri de cumhuriyet için sahaya çıkmaya davet ediyorum” dedi. Özenen, aday olduğu ilk günden seçim çalışmalarına başladığını belirtirken, milletvekili adayı olmasının bile bir kazanım olduğunu söyledi.

“ÜZERİME DÜŞEN VAZİFEYİ YAPMAK DURUMUNDAYDIM”
Vatanını seven, cumhuriyet neferi Türk kadını olarak kendi üzerine düşen vazifeyi vicdanen yapmak durumunda olduğunu belirten Özenen, şöyle konuştu: “Emine Ülker Tarhan’ın kurmuş olduğu Anadolu Partisi; en genç, en temiz, en dinamik, en cesur parti olduğu için, bütün grupların cumhuriyet değerlerine sahip çıkmasında gerekli olan kucaklamayı sağladığı için aday oldum. Dinsel kimliği, cinsel kimliği, sosyal statüsü, gelir düzeyi ne olursa olsun bütün vatanseverlere seferberlik coşkusuyla buluşacağı tek adres olduğu için Anadolu Partisi’ndeyim” diye konuştu.

“PARTİMİZDE ÖTEKİLEŞTİRME YOK”
Deva Özenen’in adaylığı hakkında konuşan Anadolu Partisi İzmir İl Başkan Yardımcısı Gökhan Cantürk de, “Bizim partimizde dil, din, ırk, cinsel kimlik ayrımı kesinlikle yapılmamaktadır. Siyasette yeni yüzlerle bu yola çıktık. Genel Başkanımız Emine Ülker Tarhan bizim için çok önemli bir vizyon. Bu vizyonda biz de alt kademe olarak Meclis’e girmek için çalışmalara başladık. Partimizde ötekileştirmek gibi bir zihniyet yok. İnsanlara değer veriyoruz” ifadelerini kullandı. 

CEREN ATMACA - HALİL KARAHAN
İZMİR 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun OMÜ’de idari personele Kapsayıcı Üniversite Yaşam Eğitimi Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Engelli Öğrenci Birimi tarafından üniversite idari personeline yönelik "Kapsayıcı Üniversite Yaşam" başlıklı bir eğitim programı düzenlendi. Etkinlik, üniversite genelinde kapsayıcı yaklaşımın güçlendirilmesi, engellilik alanında farkındalığın artırılması ve hak temelli bakış açısının yaygınlaştırılması amacıyla yapıldı. Eğitim programı Öğr. Gör. Dr. Uygar Bayrakdar tarafından sunuldu. Sunumda; engellilik alanında değişen yaklaşımlar, yardım temelli anlayıştan hak temelli yaklaşıma geçiş, kapsayıcı dil kullanımı, sosyal model ve yetkinlik yaklaşımı çerçevesinde kapsayıcı üniversite yaşamının temel ilkeleri ele alındı. Katılımcılara, engelliliğin bireysel bir eksiklikten ziyade çevresel ve yapısal düzenlemelerle ilişkili toplumsal bir mesele olduğu vurgulandı. Etkinlik kapsamında ayrıca, engelli öğrenci temsilcilerinin katılımıyla bir panel düzenlendi. Doç. Dr. Meryem Vural Batık moderatörlüğünde gerçekleştirilen panelde, engelli öğrenciler ile idari personel bir araya gelerek üniversite yaşamında karşılaşılan deneyimler, iyi uygulama örnekleri ve geliştirilmesi gereken alanlar üzerine karşılıklı görüş alışverişinde bulundu. Panel, kapsayıcı üniversite ortamının güçlendirilmesinde katılımcı ve diyaloga dayalı yaklaşımların önemini ortaya koydu. OMÜ Engelli Öğrenci Birimi tarafından düzenlenen bu eğitim etkinliği, üniversitede erişilebilir, kapsayıcı ve eşitlik temelli akademik ve idari yaşamın geliştirilmesine yönelik çalışmaların önemli bir parçası olarak değerlendirildi.
Samsun Öğrencilerden öğretmene şiddete sendikalardan tepki Samsun’un Canik ilçesinde okul sporları müsabakasında öğrencilerden öğretmene yönelik şiddet olayına sendikalar tepki gösterdi. Canik ilçesindeki bir halı sahada oynanan Gülizar-Hasan Yılmaz Spor Lisesi ile Atakum Anadolu Lisesi arasındaki futbol müsabakasında çıkan tartışmanın büyümesi üzerine, iddiaya göre sahaya inen bazı öğrenciler, Beden Eğitimi Öğretmeni B.Z.’yi darbetmişti. Cep telefonu kameralarına yansıyan olay, eğitim camiasında büyük tepkiye neden oldu. Yaşanan saldırının ardından Eğitim-Bir-Sen, Türk-Eğitim-Sen, Eğitim-İş, Hürriyetçi Eğitim-Sen, Eğitim Sen ve Anadolu Eğitim-Sen Samsun şubeleri, Samsun Valiliği önünde toplanarak ortak bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Sendikalar adına açıklamayı yapan Eğitim-İş Samsun Şube Başkanı Onur Gündüz, öğretmenlere yönelik şiddetin münferit olmadığını vurgulayarak, "İlimizde gerçekleştirilen okul sporları müsabakaları sırasında yaşanan saldırı ve bu olayın hemen ardından başka bir okulumuzda bir velinin gerçekleştirdiği saldırı sonucu görevini yapan öğretmenlerimizin darp edilmesi, gelinen vahim tabloyu bir kez daha gözler önüne sermiştir. Öğretmene atılan her yumruk, yalnızca bir eğitim emekçisine değil; eğitime, kamu hizmetine ve toplumsal barışa yönelmiş açık bir şiddet eylemidir. Bugün gelinen noktada öğretmenlerimizin okulda, spor salonunda, sahada; kısacası hiçbir yerde can güvenliği kalmamıştır. Öğretmeni koruyamayan bu sistem, aynı zamanda öğrencileri de koruyamamaktadır. Olayın yaşandığı gün futbol sahasında yeterli güvenlik ve sağlık önlemlerinin alınmadığı, öğrencilerin ve öğretmenlerin göz göre göre tehlikeye atıldığı açıktır. Müsabaka sırasında yapılan ahlak dışı tezahüratlara göz yumulması, herhangi bir önleyici müdahalede bulunulmaması, bu saldırılara adeta zemin hazırlamıştır. Bizler, tüm sendikalar olarak şiddetin her türlüsüne karşıyız. Bu saldırıların faillerinin derhâl tespit edilmesini, ihmali bulunan herkes hakkında idari ve adli süreçlerin gecikmeksizin başlatılmasını; Öğretmenlik Meslek Kanunu ile Ortaöğretim Disiplin Yönetmeliği’nde gerekli düzenlemelerin yapılmasını talep ediyoruz" dedi. Basın açıklamasında ayrıca CHP Samsun Milletvekili Murat Çan, CHP Samsun İl Başkanı Mehmet Özdağ ve öğretmenler katıldı.
Muş Muş’ta 1 milyon 820 bin TL’lik sahte ürün ele geçirildi Muş İl Jandarma Komutanlığı ekiplerince sahte ve taklit ürün satanlara yönelik düzenlenen operasyonda, piyasa değeri yaklaşık 1 milyon 820 bin TL olan çok sayıda ürün ele geçirildi, 2 şüpheli gözaltına alındı. Muş İl Jandarma Komutanlığı Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Şube Müdürlüğü ile İstihbarat Şube Müdürlüğü ekiplerince sahte ve taklit ürün ticareti yapan şahıslara yönelik operasyon gerçekleştirildi. Yürütülen istihbarat çalışmaları kapsamında, Muş Merkez ilçesinde M.M. isimli şahsın kiraladığı depoda sahte ve taklit temizlik ürünleri bulundurduğu ve satışını yaptığı bilgisine ulaşıldı. Şüpheli şahıslar 10 gün süreyle takibe alındı. Takip sonucunda, depodan deterjan yüklü bir kamyonun çıkış yaptığı tespit edildi. Adli makamlardan alınan arama kararı doğrultusunda, V.V. isimli şahsın idaresindeki kamyon durduruldu. Merkez Jandarma Karakol Komutanlığı ile müşterek olarak icra edilen operasyonda, M.M. ve A.İ. isimli şahıslara ait olduğu tespit edilen ürünler ele geçirildi. Operasyonda; 9 bin 490 kilogram sahte deterjan, 5 bin 396 adet sahte şampuan, bin 800 adet sahte bulaşık deterjanı, bin 170 adet sahte çamaşır yumuşatıcısı ile 221 adet taklit kazak olmak üzere piyasa değeri yaklaşık 1 milyon 820 bin TL olan ürünlere el konuldu. Olayla ilgili olarak Muş Cumhuriyet Savcılığının talimatıyla şüpheli şahıslar gözaltına alınarak tahkikat başlatıldı.