ÇEVRE - 02 Ekim 2019 Çarşamba 10:36

Türkiye’nin kabak ambarında hasat başladı

A
A
A
Türkiye’nin kabak ambarında hasat başladı

Türkiye’de kabak üretiminin önemli merkezlerinden biri olan Düzce’de lezzetiyle ön plana çıkan bal kabağının hasadı başladı. Bu yılki rekolte memnun ederken, fiyatlar ise üreticilerin yüzünü güldürmedi. Üreticiler, ilerleyen günlerde fiyatların artmasını bekliyor.

Kış aylarının vazgeçilmezleri arasında yer alan ve Türkiye’nin üçüncü büyük üreticisi durumundaki Düzce’de önemli bir yere sahip olan bal kabağının hasadı başladı. Tarlalarda hasadı yapılan bal kabakları toplanmaya başladı. Ankara, Sakarya’nın ardından Türkiye’nin en önemli bal kabağı yetiştiren ili Düzce’de geçen yıl 8 bin 200 ton bal kabağı yetiştirilmişti. Bu sene ise rakam 8 bin 400 ton oldu.

Düzce kabağı ile ilgili bilgiler veren emekli Ziraat Teknikeri Hüseyin Çukur, yapılan çalışmalar sonucunda kabak üretiminin arttığını dile getirdi. Çukur, ilerleyen günlerde bal kabağının fiyatının artacağını belirterek, “Bal kabağı ülkemiz genelinde her yerde hemen hemen yetişir ama en yoğun yetiştirilen yerlerin arasında Ankara, Sakarya ve Düzce gelir. Son zamanlarda özellikle Düzce ilimizde değişik çalışmalar sonucunda kabak ekilişinin arttığını görüyoruz. Ekilişi, üretimi arttırmak için mutlaka ve mutlaka vatandaşı kurtaracak şekilde maliyeti düşürüp, vatandaş eğer para kazandığını anlarsa güzel olur. Anlamazsa bu işi niye yapsın. Geçen yıl Düzce’de yapılan etkinlik kabak ekilişini bir hayli artırmış gözüküyor. Fiyatlar şu anda başlangıç. Çok fazla iyi değil ama ilerleyen günlerde fiyatların artacağını düşünüyoruz. Kabak tanıtımı Düzce için çok önemli, çiftçi için çok önemli. Her şey için bunu teşvik etmemiz gerekiyor. Kabak çok iyi bir besin maddesi. Eğer bunu pazarlayabilirsek. Öncelikle pazar ve pazarlama sorununu çözmemiz gerekiyor. Pazarlama çözümünde hem fiyat artışı, hem çiftçinin kazanımı hem Düzcemizdeki ekiliş alanlarının artacağına eminim. Bundan hiçbir kuşkum yok. Çünkü para kazanılacak. Çiftçi hangisinden para kazanacaksa ona gider. Bu sene kabak para etmedi, gelecek sene mısır yapar. Ama biz bal kabağı ekimini devamlı hale getirmek istiyoruz. Kabakta istikrarlı bir fiyat olsun, her sene ekiliş artsın, üretim artsın, kalite artsın, bizim derdimiz bu” diye konuştu.

"8 bin 400 ton bal kabağı üretildi”

Hüseyin Çukur, bal kabağı ile ilgili olarak Düzce’de yapılan festival ve programlarla üretimin arttığına dikkat çekerek, “Düzce’de geçen sene bildiğim kadarıyla 8 bin 8 bin 200 ton civarlarında bir üretim oldu. Bu yıl biraz daha üzerinde 8 bin 300, 8 bin 400 ton civarında üretimini bekliyoruz. İnşallah bu hedefe ulaşacağız” şeklinde konuştu.

“Aroması ile üstünlük sağlıyor“

Emekli Ziraat Teknikeri Hüseyin Çukur, Düzce’de yetişen bal kabaklarının aroması ile diğer illerde yetiştirilen bal kabaklarına üstünlük sağladığını dile getirerek, “Düzce kabağı aroması bakımından, gösterişi bakımından, lezzeti bakımından diğer kabaklara üstünlük sağlıyor. Lezzeti güzel, aroması güzel. Tüketicinin damak tadına hitap etmesi gerekiyor. Tüketicinin damak tadına hitap ederse devamlı buradan gelip alır. Tüketici bunu tüketmezse biz bunu zaten yapamayız. Çünkü ürettiğimizi satmamız gerekiyor. Hepsini kendimiz yiyemeyeceğimize göre satmamız gerekiyor. Şu anda bildiğim kadarıyla kilosu 1 lira ile 1,5 lira arasında gidip geliyor. Fiyat sürekli oynuyor” dedi.

Ali Yıldız - Selçuk Akyol

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz: “Fonun başlangıç sermayesini 500 milyon dolar olarak belirledik” Türk Yatırım Fonu Guvernörler Kuruluşu toplantısında konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, “Toplamda 170 milyonu aşan genç ve dinamik nüfusumuz, 1,2 trilyon doları aşan ticaret hacmimiz ve müşterek zengin kültür mirasımız, büyük atılımlarımızı gerçekleştirmek için sağlam bir temel teşkil etmektedir” dedi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türk Yatırım Fonu Guvernörler Kurulu toplantısına katılım gösterdi. Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde gerçekleştirilen toplantının ikinci oturumunda konuşan Yılmaz, “Bu tarihi açılışın gerçekleşmesinde payı olan kardeş Türk devletlerinin tüm değerli temsilcilerini yürekten tebrik ediyorum. Sözlerimin başında sizlere Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın en kalbi selamlarını ve kutlama dileklerini iletiyorum” dedi. “Teşkilatımızın, uluslararası arenada görünürlüğü her geçen gün artmaktadır” 1992’de "Türk Dili Konuşan Ülkeler Devlet Başkanları Zirveleri" olarak başlattığımız sürecin ilerlemesiyle bugün tam teşekküllü bir teşkilata sahip olmaktan onur duyduğunu belirten Yılmaz, “Türk Devletleri Teşkilatları güçlü bağlarımızın üzerinde yükselen Teşkilatımızın, uluslararası arenada görünürlüğü ve etkinliği de her geçen gün artmaktadır. Müşterek çabalarımız sayesinde aile meclisimiz, kurumsal yapısını sağlamlaştıran, uluslararası arenada takip edilen ve üçüncü ülkelerin işbirliği yapmak istediği güçlü ve saygın bir teşkilat haline gelmiştir. Hedefimiz, Türk dünyasını her alanda güçlendirmek ve farklı sınamalar karşısında daha dayanıklı hale getirmektir. Toplamda 170 milyonu aşan genç ve dinamik nüfusumuz, 1,2 trilyon doları aşan ticaret hacmimiz ve müşterek zengin kültür mirasımız, büyük atılımlarımızı gerçekleştirmek için sağlam bir temel teşkil etmektedir. 2002 yılına baktığımızda üye devletlerimizin 558 milyar dolar ihracat yaptıklarını görüyoruz” ifadelerini kullandı. “Fonun başlangıç sermayesini 500 milyon dolar olarak belirledik” Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 2019 yılında Türk Yatırım Fonu’nun kurulmasına yönelik niyetlerini ortaya koyduğuna değinen Yılmaz, “2021 yılında ise üye devletlerin ilgili Bakanlıklar Türk Yatırım Fonu’nun Kuruluş Anlaşmasını nihai hale getirmekle görevlendirilmiştir. Üye devletlerimizin ilgili Bakanlıkları son iki yıldır, Kuruluş Anlaşmasını nihai hale getirmek üzere çalıştılar. Uzun dönem üzerinde çalışılan Türk Yatırım Fonu’nun (TYF) Kuruluş Anlaşmasının Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Olağanüstü Ankara Zirvesi’nde devlet başkanlarımızın himayesinde imzalanmış olması bu süreci taçlandıran somut ve tarihi bir adım olmuştur. Kuruluş Anlaşmasının, üye devletlerimizin yüce Meclislerinde onaylanmasının ardından açılış gününe ulaşmış bulunuyoruz. Fon’dan beklentimiz, Türk coğrafyasının daha müreffeh yarınları için ekonomik gelişmesine en yüksek katkıyı sunacak şekilde destek olması ve finansal sürdürülebilirliğini korumasıdır. Ortak kimliğimizi, devletlerin eşitlik prensibine dayanarak geliştirmeyi amaçlıyoruz. Bu noktadan hareketle Türk Yatırım Fonu ’Eşit Sermaye Katkısı ve Eşit Oy’ ilkesiyle kurulmuştur. Fonun başlangıç sermayesini 500 milyon ABD dolar olarak belirledik. Bu sermaye tabanı; etkili projeler, güçlü kurumsal yapı ve şeffaf iş modeliyle birlikte, diğer yatırımcıları çekerek daha da artacaktır. Özellikle, diğer uluslararası ve bölgesel kalkınma kuruluşlarının ve özel sektörün kaynaklarının mobilize edilmesini öngörüyoruz. TYF, uluslararası ve ulusal finans ve kalkınma kurumlarının yanı sıra ticaret odaları ve özel kuruluşlarla da işbirliği içerisinde faaliyet gösterecektir” ifadelerine yer verdi. “Fonun şeffaf ve sonuç odaklı olarak faaliyet göstereceğinden de eminiz” Geçtiğimiz yıl Türk Devletleri Teşkilatı’nın Astana Zirvesinde İstanbul’un 2025 yılında Türk dünyası finans merkezi olarak ilan edildiğini söyleyen Yılmaz, “İstanbul Finans Merkezi (İFM), İstanbul’un bölgesinde ve dünyada uluslararası bir finans merkezi olmasına katkı sağlayacaktır. Tüm bu özellikleriyle ve avantajlarıyla İstanbul TYF’ye şüphesiz ki güç katacak ve gerek Türk dünyasına gerekse Fon’a yatırımcı çekilmesinde önemli katkılar sunacaktır. Fon’un üye ülkelerin kalkınma ihtiyaçlarına azami düzeyde cevap verecek şekilde, şeffaf ve sonuç odaklı olarak faaliyet göstereceğinden de eminiz. Türk Yatırım Fonu’nun faaliyetlerine başlaması, ülkelerimiz arasında daha fazla ekonomik iş birliği ve bütünleşmeye yönelik yolculuğumuzda tarihi bir mihenk taşını temsil etmektedir. Fon, halklarımız arasındaki birlik ve iş birliğinin ve ekonomik ilişkilerimizi derinleştirmeye yönelik kararlılığımızın önemli bir sembolüdür. Fonu, gelecek nesillere umut ve refah aşılayan bir başarı öyküsü haline getirmek için kararlılıkla birlikte çalışmaya devam edeceğiz. TYF’nin kuruluş sürecinde tüm üye ülkeler tarafından gösterilen çabaları takdirle karşılıyoruz. TYF Başkanı Sayın Bağdat Amreyev’in bu konudaki her daim özverili çalışmalarını özellikle vurgulamak istiyorum. Huzurlarınızda kendisine şükranlarımı sunuyor, muvaffakiyetler diliyorum” dedi. Toplantı, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ve Türk Yatırım Fonu Başkanı Bağdat Amreyev’in imzaladığı anlaşmayla sona erdi.
Muğla Bodrum FK, play-off yarı final ilk maçında Çorum FK’ya konuk olacak Bodrum Futbol Kulübü, Trendyol 1. Lig Play-Off yarı final ilk maçında Çorum FK’ya konuk olacak. Maçın hazırlıklarını sürdüren yeşil-beyazlı ekip Çorum’dan avantajlı skorla dönüp rövanş maçında turu geçen taraf olmak istiyor. Maçın zorlu geçeceğini belirten Bodrum FK Teknik Direktörü İsmet Taşdemir, “İlk maçı doğru şekilde bitirip içerideki maça avantajlı gelmek istiyoruz, elimizden gelen her şeyi yapacağız” dedi. Trendyol 1. Lig Play-Off yarı final ilk karşılaşmasında Bodrum FK, 20 Mayıs Pazartesi saat 20.00’de Çorum FK’ya konuk olacak. Yalıçiftlik İsmail Altındağ Tesislerinde mücadelenin hazırlıklarını sürdüren yeşil-beyazlı ekip Çorum karşısında avantajlı skor elde edip evinde oynayacağı rövanş maçında adını finale yazdıran taraf olmak istiyor. Yeşil-beyazlı ekipte kart cezası bulunan Omar İmeri Çorum karşısında forma giyemezken sakatlıkları bulunan Celustka ve Erkan’ın durumunun ise maç günü netlik kazanacağı belirtildi. İsmet Taşdemir: "Maç kolay olmayacak" Play-Off yarı final ilk maçı ile ilgili değerlendirme yapan Bodrum FK Teknik Direktörü İsmet Taşdemir, “Çok güzel bir oyunun karşılığında turu geçen taraf olduk. Oyuncu kardeşlerimi bir kere daha tebrik ediyorum. Bu sene ligimize renk katan çıktığı ilk senede çok başarılı olan çok iyi de futbol oynayan Çorum FK ile oynayacağız. Sezon başından beri çok inişli ve çıkışlı bir grafik sergilemediler. Serkan hocayla beraber iyi bir gidişatları var. Onlar da hak ettikleri yerde ve zorlu bir rakibe karşı mücadele edeceğiz. İlk maçı doğru şekilde bitirip içerideki maça avantajlı gelmek istiyoruz. Rakibi seyrettikten sonra bunun o kadar kolay olmadığını düşünüyorum ama elimizden gelen her şeyi yapacağız” dedi. Samet Yalçın: "Takım olarak iyi durumdayız" Takımın tecrübeli oyuncularından Samet Yalçın, “Boluspor maçının zor geçeceğini biliyorduk. Maç zor geçti ve çok zorladılar bizi kendi oyunlarının dışında bir oyun oynamaya çalıştılar. Galip geldik ve tur atladık. İnşallah Çorum’dan da iyi bir skorla dönüp burada avantajlı şekilde sahaya çıkmak istiyoruz. Takım olarak iyi durumdayız ve böyle devam edersek Çorum’u da eleyip finale kalabiliriz” diye konuştu.