POLİTİKA - 02 Aralık 2015 Çarşamba 04:39

Türkiye'nin Rusya'yı korkutan kozu!

A
A
A
Türkiye'nin Rusya'yı korkutan kozu!

IUC Kurucu Başkanı Prof. Dr. Orhan Hikmet Azizoğlu, 'Bugüne kadar bazı değişiklikler yapılmasına rağmen Türkiye'nin boğazlarla ilgili stratejik, küresel hak ve hukuku devam ediyor. Rusya ile muhatap olduğumuza göre Rus savaş gemilerinin boğazı kullanma hakkı asla olamaz' dedi.

Türkiye'nin 1936 yılında Bulgaristan, Fransa, Büyük Britanya, Avustralya, Yunanistan, Japonya, Romanya, Sovyetler Birliği ve Yugoslavya ile imzaladığı Montrö Boğazlar Sözleşmesi, savaş veya savaş tehdidi halinde Türkiye'ye önemli imkanlar sağlıyor. Türkiye'ye savaş gemilerini engelleme hakkını veren sözleşmeye göre, Rusya'ya yönelik tehdit algısının daha da yükselmesi halinde Türkiye, boğazları Rus gemilerine tamamen kapatabilir.

Türkiye ile Rusya arasındaki gerilime ilişkin değerlendirmelerde bulunan Uluslararası Üniversiteler Konseyi (IUC) Kurucu Başkanı Prof. Dr. Orhan Hikmet Azizoğlu, büyük devletler kategorisine giren ve bu coğrafyada paydaş olan iki ülke yani Türkiye ve Rusya'nın, evrensel ve ulusal haklara saygı göstermesi gerektiğini belirtti. Ortadoğu'da ilk olarak Kürt, Sünni ve Şii olarak Irak'ın üçe bölündüğünü anlatan Azizoğlu, bunun bölgede yaşayan toplumları daha çok emperyalist sömürgecilerin himmetine muhtaç eden bir proje olduğunu vurguladı. Daha sonra Suriye'de projenin devamı olarak DEAŞ denilen bir terör örgütü yaratıldığını söyleyen Azizoğlu, "Öncelikle İslam coğrafyasında tüm terörist yapılanmalar asla hiçbir etnik yapıya, mezhebe ve dine hizmet eden yapılanmalar değildir" dedi.

"RUSYA'NIN GÜÇ GÖSTERİSİ YAPMA ÇABALARINI GÖRÜYORUZ"

Emperyalist güçlerin bölge yer alan devletleri zayıflatarak güç alanı oluşturmak istediğini dile getiren Azizoğlu, "Bu bakış açısıyla bakıldığında Sovyetler Birliği'nin devam olan Rusya'nın şu anda bir güç gösterisi yapma çabalarını görmekteyiz. Suriye ve Irak semalarında uçan ABD, Rusya, Fransız, İngiliz veya diğer ülkelere ait uçakların kanatları havada birbirine değmiyor ama yerde bombalar birleşiyor. Suriye bölüştürülmüş, Irak bölüştürülmüş, emperyalist kazanımlar için bir kaos yaratılmış. Rusya'nın yapmak istediği Batı bloğuna veya NATO'ya karşı Akdeniz'deki kaygılarını güç kullanarak canlı tutmaktır. Bunları vesile ederek Türkiye'ye karşı hasmane bir tutum göstermektedir" ifadelerini kullandı.

"RUSYA'NIN TEHDİTKAR TAVIRLARI 'BÜYÜK DEVLET' SAYGINLIĞINA YAKIŞMIYOR"

"Zaman artık ülkelerin evrensel hukuku, ulusal hakları çiğneyerek, tabiri caizse kabadayı edarıyla sınırları tanımayan yapıda hareket etmelerini hoş gören bir çağ değildir" diye konuşan Azizoğlu, şöyle devam etti:

"Türkiye defalarca diplomatik nezaket, komşuluk hukukunu ön plana çıkartarak sınır ihlallerini dünya kamuoyunun gündemine taşıdı, kararlar aldı, muhatabıyla görüşmeler yaptı. Buna rağmen 'Bizi misafir olarak kabul edin' şeklinde devletlerarası ilişkilerde var olmayan bir yaklaşımla karşılaştı. Üzülerek söylüyorum, keşke böyle olmasaydı. Keşke Rus uçağı düşmeseydi ve Türkiye bu coğrafyada müttefiği olan Rusya ile yaşadığı ilişkileri yaşamamış olsaydı. Maalesef bu olay yaşandı. Sonrasında sınırları ihlal edilen Türkiye'nin tüm ılımlı, olumlu yaklaşımlarına rağmen Rusya'nın sert reaksiyon ve tehditkar tavırlarla karşı çıkması devletler hukukuyla hiçbir şekilde bağdaşmayan, büyük devlet saygınlığına yakışmayan davranış kalıplarıdır."

"STRATEJİK DÜŞMANLIKLARIN GÜÇ GÖSTERİSİNE DÖNÜŞMEDİĞİ BİR DÜNYA..."

Türkiye ile Rusya'nın coğrafi bir kader birliği yaptığına işaret eden Azizoğlu, "Yani her alanda stratejik ortaklıklar yapabilirsiniz, vazgeçebilirsiniz, değişkenlikler yaşayabilirsiniz ama coğrafi kader birliği, sizin taahhütünüzde olmayan birlikteliklerdir. Bizler de Rusya ile aynı coğrafyayı paylaşan stratejik, tarihsel ve coğrafi ortaklıkları olan iki kürenin önemli ülkesiyiz. Türkiye'nin gösterdiği sağduyuyu umarım Rusya da gösterir. Rusya'nın da içinde olduğu Batı toplumunun, stratejik düşmanlıklarını bizim üzerimizde güç gösterisine dönüştürmedikleri bir dünya diliyorum" diye konuştu.

"TÜRKİYE'NİN BOĞAZLARLA İLGİLİ HAK VE HUKUKU DEVAM EDİYOR"

Barış zamanında belirli kurallara uyulması şartıyla boğazları ticaret gemileri ve savaş gemilerinin geçişinde özgür bırakan Montrö Sözleşmesi'ne göre, "savaş zamanında Türkiye savaşan ülke ise savaş gemilerinin boğazlardan geçişi konusunda dilediği gibi davranabildiğini" vurgulayan Azizoğlu, "Bugüne kadar bazı değişiklikler yapılmasına rağmen Türkiye'nin boğazlarla ilgili stratejik, küresel hak ve hukuku devam ediyor. Rusya ile muhatap olduğumuza göre Rus savaş gemilerinin boğazı kullanma hakkı asla olamaz" dedi.

"RUSYA STRATEJİSİNİ TÜRKİYE ÜZERİNDEN YÜRÜTÜYOR"

Rusya'nın stratejik güç gösterisinin Türkiye'den çok NATO ve Batı toplumlarına karşı olduğunu savunan Azizoğlu, Rusya stratejisini Türkiye üzerinden yürüttüğünü belirtti.

Azizoğlu, Rusya'nın Ukrayna, Kırım ve Suriye'deki kabadayı tavrını Türkiye'ye karşı kullanmasının düşen uçakla sonuçlandığını ifade ederek, şöyle devam etti:

"Dikkat edilmesi gereken bir şey var: Türkiye'nin Rusya ile ihracatı 4.6 milyar dolar olmasına karşın ithalatı 21 milyar dolar. Bizim ülkemizin kuruluşunda 'Yurtta sulh, cihanda sulh' felsefesi vardır ve bunu hep uyguluyoruz. Rusya'nın uygulaması öngörülen doğalgaz, petrol veya ticari, ekonomik yaptırımlarının aslında Türkiye üzerinde çok büyük etkisi olan şeyler değil. Rusya'nın şu anda çok tehlikeli ve stratejik bir hamle yaptığına inanıyorum. Türkiye'ye karşı uyguladığı yaptırım reaksiyonu daha çok iç siyasete, Rus kamuoyuna dönük bir politika da olabilir."

SİNAN USLU- ADEM ÖZTÜRK

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Dursun Özbek’ten Ali Koç’a: "Cesaretin varsa gel, buradayım" Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’un stat çalışanını darp ettiğini belirterek, "İnsanlara ağza alınmayacak küfürler etmiş. Darp etmiş, video kayıtları var. Darp ettiği kim, burada sahadaki görevli çalışan arkadaş. Şu kadar cesaretin varsa gel, buradayım" dedi. Trendyol Süper Lig’in 37. haftasında Galatasaray sahasında karşı karşıya geldiği Fenerbahçe’ye 1-0 mağlup oldu. Karşılaşmanın ardından Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’un, RAMS Park’a geldikten sonra yaşanan olaylarla ilgili Galatasaray Başkanı Dursun Özbek basın mensuplarına sert açıklamalarda bulundu. Olayları duyunca stada geri geldiğini söyleyen Başkan Özbek, "Bir maç oynandı, bitti. Her iki takımın taraftarı da stattan ayrıldı. Ben de ayrıldım. Sonra olayları duyunca geri geldim. Ali Koç’un yaptıkları 40-50 kişi ile buraya gelip, burada çalışanları darp etmesi, ağza alınmayacak küfürlerle şey yapması kabul edilebilir değil. Sözde polis koruması altındayız. Maç başladığından, maç bitene kadar bu seyirci dağılana kadar polis koruması altındayız. Bir defa Ali Koç bu cesareti nerden buluyor. Lig başladığından beri, ’Hakemleri tartaklayın, hakemlere tokat atın, İzmir’de hakemlerin peşine düşün’ diyen bu zat maç bittikten, insanlar dağılmış, burada sadece iki görevli kalmış. Maç da yok, belli güruh ile gelip insanları tartaklamak haddini nereden, kimden alıyorsun, kim destekliyor seni? Buradan devlete, İçişleri Bakanlığı’na, Emniyet Müdürlüğü’ne sesleniyorum, polisler nerede? Polis nezaretinde içeriye girip, bizim adamlarımızı tutmak suretiyle, Ali Bey’in sahaya çıkmasının maksadı ne? Bu provokasyon niye? Neticede bir maç oynadık. Bizim için şampiyonluk maçı. Hiç merak etmesin ama Ali Bey bak, ben haberi aldım geldim. Bu vandalizmin Türkiye futbolu açısında kabul edilebilir tarafı yok. Ben geldim, eğer yüreğin yetiyorsa gel burada seni bekliyorum. Devletin artık bunun hesabını sorması lazım. Polisin, Adalet Bakanlığı’nın, İçişleri Bakanlığı’nın bu işe müdahale etmesi lazım. Bu şımarıklık, bu hukuk tanımaz, insanlara ağza alınmaya küfürler etmiş. Darp etmiş, video kayıtları var. Darp ettiği kim, burada sahadaki görevli çalışan arkadaş. Şu kadar cesaretin varsa gel, buradayım. Şu kadar delikanlılığın varsa gel, buradayım” diye konuştu.
Ankara Başörtülü hakimi reddeden uyuşturucu sanığı avukatına suç duyurusu Mahkeme başkanı kendisini başörtülü olmasından dolayı reddeden uyuşturucu sanığı avukatı hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ile Ankara Barosuna suç duyurusunda bulundu. Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki uyuşturucu duruşmasında mahkeme başkanının ‘başörtülü’ olmasından ötürü reddi hakim talebinde bulunan sanık avukatı Alperen Demirdiş hakkında, mahkeme başkanı, ’Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret’, ’Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılamak’ ve ’Haksız gerekçe ile hakimleri reddetme ve bu sebeple davanın bilerek ve isteyerek gereksiz yere uzamasına neden olması ile görevi kötüye kullanma’ suçlarından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ile Ankara Barosuna ayrı ayrı suç duyurusunda bulundu. “Başörtüsünün yasaklılığına dair yasal bir düzenleme bulunmamaktadır” Konuya ilişkin Başsavcılığa sunulan dilekçede, 1982 tarihli Türkiye Cumhuriyeti Anayasası hatırlatılarak, “Herkes vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir’ ve ’kimse dini inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz ve suçlanamaz’. Yürürlükte olan kanunlarda ve Kılık Kıyafet Yönetmeliği’nde kamu kurumlarında ve bir kamu kurumu olan adliyelerde başörtüsünün yasaklılığına dair yasal bir düzenleme bulunmamaktadır” denildi. "Başörtüsü takan kadınlara karşı gerçekleştirilen bu hareketi kabul etmek mümkün değildir" Avukat Demirdiş’in reddi hakim talebinin, din ve vicdan hürriyetine aykırı bir durum olduğu belirtilen dilekçede, "Avukat Alperen Demirdiş’in pek çok kişinin önünde inancının gereği ve bir yansıması olarak başörtüsü takan tüm kadınlara karşı gerçekleştirdiği bu hareketi kabul etmek ve sindirmek mümkün değildir. Bu davranışa göz yummanın veya görmezden gelmenin benzer davranışlarla karşılaşılmasının önünü açması muhtemeldir" ifadeleri yer aldı. "Avukata disiplin işlemlerinin yapılması talep edildi" Öte yandan, Ankara Barosu Başkanlığı’na sunulan dilekçedeyse, "Avukat Alperen Demirdiş hakkında bu davranışı ve avukatlık mesleğine yakışmayan duruşmadaki hal ve tavırları sebebiyle disiplin işlemlerinin yapılması hususunda gereğinin takdir ve ifası Baro Başkanlığı’nızdan rica olunur" ifadeleri yer aldı. Olayın geçmişi Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen uyuşturucu duruşmasında sanık avukatı Alperen Demirdiş, mahkeme başkanı ve üye hakimin başörtülü olması sebebiyle reddi hakim talebinde bulunmuştu. Mahkeme başkanıysa reddi hakim talebi doğrultusunda savunma almayarak yargılamayı durdurmuştu. Olayın ardından Adalet Bakanı Yılmaz Tunç konuya ilişkin açıklama yaparak, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından avukat Demirdiş hakkında soruşturma başlatıldığını ifade etmişti.
Bursa 19 Mayıs coşkusu caddelere sığmadı Osmangazi Belediyesi’nin 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kutlamaları kapsamında düzenlediği 1. Osmangazi Gençlik Yürüyüşü, binlerce kişinin katılımıyla gerçekleşti. Ünlü şarkıcı Haluk Levent de yürüyüşte yer alarak Bursalıların 19 Mayıs coşkusuna ortak oldu. Osmangazi Belediyesi, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk gençliğine armağan ettiği 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı coşkusunu, 1. Osmangazi Gençlik Yürüyüşü ile zirveye taşıdı. 19 Mayıs coşkusunu, 7’den 70’e tüm Osmangazililere yaşatmak adına düzenlenen 1. Osmangazi Gençlik Yürüyüşü saat 19.19’da Fomara Meydanı’ndan başladı. Bando eşliğinde yürüyen vatandaşlar, metrelerce uzunluğunda Türk bayrağı taşıdı. Yürüyüşe katılan binlerce Bursalı, ellerinde fenerler ve bayraklar, ağızlarında marş ve şarkılar ile Fevzi Çakmak Caddesi üzerinden Osmangazi Meydanı’na kadar yürüdü. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı coşkusunun Bursa caddelerine taştığı yürüyüşe, Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın ile birlikte Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, CHP Osmangazi İlçe Başkanı Cengiz Çelikten, meclis üyeleri ve on binlerce vatandaş katıldı. Ünlü şarkıcı Haluk Levent de kortejde yer alarak, Bursalı gençlerin bayram coşkusuna eşlik etti. "Bu ülke bize durup dururken gelmedi” Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’nin temelinin 105 yıl önce 19 Mayıs tarihinde atıldığının altını çizerek, "105 yıl önce Galata Limanı’ndan demir alan Bandırma Vapuru, içerisinde Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları ile birlikte 19 Mayıs tarihinde Samsun’a yanaştı. Bu topraklar bize durup dururken gelmedi, onlar o gün Bandırma Vapuru ile Samsun’a çıkmasalardı, bugün hiçbirimiz burada olmazdık. Bugün bu etkinlikleri düzenleyebiliyorsak, camilerimizde ezanlar okunuyorsa, ibadetlerimizi yapabiliyorsak, onların sayesindedir. Başta Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere bu toprakları bizlere vatan olarak sunan tüm kahramanları şükranla, minnetle ve rahmetle yad ediyoruz. 19 Mayıs’ı da, Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve tüm şehitlerimize yakışır şekilde kutluyoruz. Hep birlikte onların mirası Türkiye Cumhuriyeti’ne sahip çıkacağız” dedi. "Milli ve dini bayramlarımızı coşku içerisinde kutlayacağız” Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey de Bursa’da 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nın coşku içerisinde kutlandığını ifade ederek, "105 yıl önce 16 Mayıs günü İstanbul’dan Bandırma vapuru ile hareket eden ve 19 Mayıs günü Samsun’a ulaşan Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş meşalesinin yakıldığı bir süreci başlatmıştır. Başta, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere bu toprakları bize vatan olarak sunan herkese, minnet borçluyuz. 105 yıl önce Anadolu’ya atılan o adım sayesinde Türk halkı bağımsızlığına kavuşmuştur. Bu sebeple, 19 Mayıs, çok önemli. Atatürk’ün gençlere armağan ettiği bu bayrama sahip çıkmak ve coşku içerisinde kutlamak çok önemli. Bu bayramı gelecek kuşaklara aktarmak bizim boynumuzun borcu. Bundan sonra milli bayramlarımız da, dini bayramlarımız da Bursa da coşku içerisinde kutlanacak” diye konuştu. "Atamızın emanetine sahip çıkıp, ilelebet yaşatacağız” CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, 19 Mayıs’ın sadece bir tarih olmadığına vurgu yaparak, “19 Mayıs emperyalizme karşı bir isyan ve başkaldırıdır. 19 Mayıs, tam bağımsız bir ülke kurmak için mücadele eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının, bu hayali gerçekleştirmek için ilk adımı attığı gündür. Birileri İngiliz gemilerine binip kaçarken, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Samsun’dan yola çıkarak Anadolu halkını örgütledi ve tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’nin temelini attı. Kurduğu bu ülkeyi de bizlere emanet etti. Bizler de gençlerimizle birlikte bu emanete sahip çıkıp, ilelebet yaşatacağız” dedi. "19 Mayıs, tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti demek” Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir de, "19 Mayıs, bağımsızlık demek, özgürlük demek. Kadınların seçme ve seçilme hakkı demek. 19 Mayıs, demokrasi demek, tüm gençlerimize fırsat eşitliği demek. Bugün, demokrasiden, özgürlüklerden bahsediyorsak, bunu 105 yıl önce 19 Mayıs günü Samsun’a ayak basan Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına borçluyuz. Atatürk, gençlerin kıymetini biliyordu. Gençlerimiz de Atalarının kıymetini çok iyi biliyor. Bugün de Atalarının onlara armağan ettiği bayramı coşku içerisinde kutluyorlar” ifadelerini kullandı. Ünlü şarkıcı Haluk Levent de yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Bugünü anlamlı kılan, sadece bir bayram olması değil; yarınlara coşku, yarınla umut, yarınlara ümit olması. Her zaman, biz bu ülkeyi daha ne kadar güzel yerlere getirebilirizin cevabını aramalıyız. Tüm gençlerimizin, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutluyorum.”
Bursa Haluk Levent Gazze’deki soykırıma dikkat çekti Osmangazi Belediyesi tarafından düzenlenen 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kutlamalarına katılan ünlü şarkıcı Haluk Levent, Filistin’de yaşanan soykırıma dikkat çekti. Ünlü şarkıcının isteği üzerine on binlerce kişi, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarında, başta çocuklar olmak üzere tüm hayatını kaybedenler için saygı duruşunda bulundu. Osmangazi Belediyesi tarafından düzenlenen 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı etkinliklerinde, Filistin’de İsrail zulmü altındaki çocuk ve gençler unutulmadı. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kutlamaları kapsamında Osmangazi Meydanı’nda konser verecek olan ünlü şarkıcı Haluk Levent’in öncülüğünde, on binlerce Osmangazili, bir dakikalık saygı duruşunda bulunarak, Filistin’de yaşanan zulme sessiz kalmadı. "Gençlerimiz Filistin’deki soykırıma dur diyecektir” Konser öncesinde Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın ile birlikte sahneye çıkan Haluk Levent, yaptığı konuşmada, "Çok hassas günlerden geçiyoruz. Dünyanın dört bir yanında hiç olmasını istemediğimiz olayların yaşandığını görüyoruz. Ben Atatürk gençliğinin, onun gösterdiği yoldan ilerleyen gençlerimizin, dünyadaki zulme dur diyeceğine inananlardanım. Türkiye Cumhuriyeti devletinin güzel gençleri olarak sizlerin, hiçbir şeyi görmezlikten gelmeden, etrafımızda yaşanan soykırımlara dur diyeceğinizi biliyorum. Bugün, yurt genelinde 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı çeşitli etkinliklerle coşku içerisinde kutluyoruz. Ancak, hemen yanı başımızda bu coşkuyu yaşayamayan on binlerce aile var. Atatürk gençliği olarak sizlerden bugün bir dakikalığına Filistin’deki soykırıma dikkat çekmek için saygı duruşunda bulunmamızı istiyorum” diye konuştu. Haluk Levent’in isteği üzerine konser alanın dolduran on binlerce kişi, Gazze için saygı duruşunda bulundu. Haluk Levent’in bu duyarlı hareketi Osmangazililer tarafından uzun süre alkışlandı.