EKONOMİ - 25 Kasım 2015 Çarşamba 14:02

TÜSİAD Başkanı: 'Yeni hükümetin reform hükümeti olacağı konusunda ümitliyim'

A
A
A
TÜSİAD Başkanı: 'Yeni hükümetin reform hükümeti olacağı konusunda ümitliyim'

TÜSİAD Başkanı Cansen Başaran Symes, "hükümet programının reform için hizmet edecek bir reform hükümeti olacağı konusunda ümitli olduğunu belirterek, “Bu reformlar konusunda gerekli adımları atarsak, biz potansiyel büyümeyi yakalayabileceğimizi, hatta belki de biraz üstüne çıkabileceğimize inanıyoruz” dedi.

Perakende Günleri 2014, İstanbul Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda başladı. Programa TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Cansen Başaran Symes de katıldı. Burada bir konuşma yapan Symes, “Türkiye’nin mutlaka ve mutlaka bu küresel gelişmeleri uygun bir yol haritası içinde ilerlemesi gerekiyor, zamanı ciddi bir şekilde de son yıllarda harcadık. Bunun acısını aslında hepimiz birlikte yaşıyoruz. Yoğun ve gergin geçen bir seçim döneminin ardından yeniden reform gündemine odaklanacağımız günlerdeyiz. Sayın Ahmet Davutoğlu iş dünyasında temsilen bu ay oldukça uzun saatler geçirdik. Yaptığımız görüşmelerden ben şahsen açıklanacak hükümet programının bu amaca hizmet edecek bir reform hükümeti olacağı konusunda ümitliyim. Buna hepimiz iş dünyası olarak inanmak istiyoruz. Burada gerekli katkıları vermeye hazırız. İktisadi reformlardan, yolundan hiç çıkmamız gereken AB yolunda atılması gereken adımlara eğitimden hukuk sisteminin iyileştirilmesine kadar uzun bir liste önümüzde duruyor. Yeni dönemde bu reformları kararlı bir şekilde uygulayan siyasi iradeyle ancak bütün bu gelişimlerle rekabet edebileceğimizi hepimiz çok net biliyoruz. Türkiye maalesef potansiyel büyümesini yeteri kadar gerçekleştiremedi. Eğer bu reformlar konusunda gerekli adımları atarsak biz potansiyel büyümeyi yakalayabileceğimizi, hatta belki de biraz üstüne çıkabileceğimize inanıyoruz. Aslında bu fırsat penceresi de bizi ileriye dönük heyecanlandıran yegane yol haritasıdır” dedi.

“TÜRKİYE’NİN YARGI BAĞIMSIZLIĞINI SAĞLAYACAK KAPSAMLI REFORMA İHTİYAÇ VAR”
Cansen Başaran Symes konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Burada ihtiyacımız olan sağlam temellerden bahsedeceğimiz listelerin başında hukuk reformu geliyor. Hukuk reformunun bu ihtiyaç listenin en tepesinde koymak durumundayız. TÜSİAD olarak sürekli tekrarladığımız gibi bir ilkenin ekonomik geliştirilmesi, demokratik bir hukuk devleti olmadan olmaz. Hukukun istikrarlılığı ve öngörülebilir olması, temel hak ve hürriyetlerin teminatı, girişim özgürlüğü ve elbette yatırım ortamı için çok önemli bir ön koşuldur. Adaletin ve adaletin gerçekleşeceğine dair inancın oluşabilmesi için devletin yargı işlevini etkin bir biçimde yerine getiriyor olması zorunludur. Bunu hepimiz en temel şart olarak biliyoruz. Türkiye’nin hem yargı bağımsızlığını sağlayacak hem de yargıda etkinliğini ve sürati artıracak kapsamlı reforma ihtiyaç var. Adalet Bakanlığı da bu konuda reform paketini bizlerle paylaştı. Bunu son derece önemsiyoruz. Bu konunun aslında AB süreciyle de son derece önemli bir ilişkisi var. Hukuk devleti ve hukuk güvenliği ilkelerinin harekete geçirilmesi ve yargının adil, hızlı ve istikrarlı yapıya kavuşturulması AB’ye tam üyelik yolunda atılması gereken en önemli adımlarında başındadır. AB müktesebatının 23’üncü müzakere başlığı olan temel haklar, özgürlük ve güvenlik başlığının müzakereye açıldığı ve başarıyla kapatıldığını varsaydığımız takdirde hukuk tarihi ve hukuk güvenliği açısından tarihi bir dönüşümü tamamlamış olacağız.”

“TÜRKİYE’DE BÜYÜME POTANSİYELİ YÜZDE 3’ÜN ÜZERİNDE”
Türkiye’nin büyüme potansiyelinin yüzde 3’ün üzerinde olduğunu belirten Symes, "Gerçek büyüme potansiyelini kullanmamamızın küresel faktörlerin de etkisi var. Ancak biz Türkiye’nin büyüme potansiyelinin yüzde 3’ün üzerinde olduğuna ciddi bir reform acentesiyle de bir potansiyelin gerçekleştirebildiğini biliyoruz. Şunu da biliyoruz ki, kontrollü bir enflasyon ve tasarruf açığımız üzerindeki yapılacak çalışmalar aslında bizleri içinde bulunduğumuz ülke grubundan ayırma imkanından pozitif olarak ayrışabiliriz” diye konuştu. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri CZN Burak, kazada ölen Kayserili fenomenin taziyesine katıldı CZN Burak, kendisiyle görüşmek için İstanbul’a yürüyerek giden ve canlı yayın yaptığı sırada kamyonun çarpması sonucu hayatını kaybeden ’Yürüyen Adam’ lakaplı sosyal medya fenomeni Neşet Turan’ın taziyesine katıldı. Geçtiğimiz günlerde CZN Burak ile görüşmek için Kayseri’den yola çıkan ve İstanbul’a yürüyerek gitmeye çalışan ’Yürüyen Adam’ lakaplı sosyal medya fenomeni Neşet Turan’a, Aksaray-Ankara karayolu Sapmaz köyü yakınlarında kamyon çarptı. Kamyon şoförü kaza yerinden kaçarken, ihbar üzerine bölgeye jandarma ve sağlık ekibi sevk edildi. Jandarma ekipleri yolda güvenlik önlemi alırken, ağır yaralanan Turan, ambulansla Aksaray Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Talihsiz adam burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Kayseri’de toprağa verildi Feci kazada hayatını kaybeden sosyal medya fenomeni Neşet Turan, öğle namazını müteakip Hulusi Akar Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından Erkilet Bülbülpınarı Mezarlığı’nda toprağa verildi. Cenazeye Turan’ın yakınları ve vatandaşlar katıldı. CZN Burak taziye evinde Turan’ın cenazesine katılmadığı için sosyal medyada tepki alan ’CZN Burak’ olarak dünyaca tanınan Burak Özdemir, Neşet Turan’ın Kayseri’de bulunan taziye evine geldi. Burada aileye başsağlığı dileyen Burak Özdemir; taziye evinde dağıtılması için irmik helvası pişirdi. Özdemir, Neşet Turan’ın sosyal medyada çok sevildiğini söyleyerek, "Gerçekten çok seveni var. Ben mesajlarla tanıdım. Rahmetli olduktan sonra belki de milyonlarca mesaj aldım. Allah mekanını cennet eylesin. Günahlarını affetsin. Kendisi gerçekten ailesinde, arkadaşlarında ve tüm Kayseri’de çok güzel iz bırakmış. Rahmetli olduktan sonra 5 kardeş kalmışlar. Artık yine 6 kardeşler. Ben de onların bir kardeşi sayılırım" dedi. Neşet Turan’ın 1988 doğumlu ve çok da genç olduğunu dile getiren Özdemir, sosyal medyadan kaza ile ilgili kötü yorumlar yapıldığını, bu tür yorumların yapılmaması gerektiğini söyledi. Kazada hayatını kaybeden fenomen Neşet Turan’ın kardeşi Ahmet Turan ise, "Biz yürüyüşe çıktığımızda Burak ağabey bizi bilmiyordu. Videolardan bizi görmedi. Yani kaza olduktan sonra bizden haberi oldu. Bugün de taziye için Burak ağabey buraya geldi" ifadelerini kullandı. Ayrıca Özdemir’in hayranları da taziye evinde yoğunluk oluşturdu.
Zonguldak Prostat ve meme kanserinde umut ışığı Zonguldak’ta prostat ve meme kanseri gibi yumuşak doku kanserinin tedavisinde kullanılabilecek olan ilaç adayı patent aldı. Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (ZBEÜ) Fen Fakültesi Kimya Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Zuhal Gerçek ile İstanbul Medipol Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mustafa Güzel ve öğrencisi Betül Yaşin’in "Kanser Tedavisinde İlaç Adayı Olarak Kullanılabilecek Arilidin Barbitürat Türevi Özgün Moleküller" başlıklı ortak çalışmasına Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından patent verildi. Çalışmanın sentez kısmı Prof. Dr. Gerçek tarafından gerçekleştirilirken; sentetik olarak üretilen özgün moleküllerin anti-kanser aktivitesi ise Prof. Dr. Güzel ve doktora öğrencisi Yaşin tarafından tespit edildi. Yapılan testler sonucunda, bu moleküllerin tirozin kinaz inhibitörü olarak kullanılabileceği belirlendi. “Sentezlenen moleküller yumuşak doku kanserinde çok etkili oldu” Anti kanser ilaçları üzerinde yapılan çalışmalarda sentezlenen maddelerin kanserli hücrelerin üzerinde etkili olduğunu ifade eden Gerçek, “Yeni sentezlediğimiz maddelerin tirozin kinaz enzim inhibisyonunu kanıtlayarak sonuçlandırdık. Bu proje kapsamında pek çok yeni ürün sentezledik. Bunların sentezi üniversitemizde gerçekleştirildi. Sentezlenen ürünlerin anti kanser aktivitelerini Prof. Dr. Mustafa Güzel ve doktora öğrencisi Betül Yaşin çalıştılar. Pek çok kanserli hücre hakkında moleküllerin aktivitesi çalışıldı. Özellikle yumuşak doku kanserlerinde çok etkili olduğu bulundu. Bunun üzerine biz de patent başvurumuzu gerçekleştirdik. Patentimizi de aldık, çok mutluyuz. Dileriz pek çok ortak çalışmayla bu buluşlarımız devam eder” diye konuştu. “Dünyanın en çok zarar gördüğü kanserin tedavisine bir ışık da biz yakmış oluruz” Prof. Dr. Gerçek, günümüzde en çok meme ve prostat kanserinin zarar verdiğini ve bu kanser türlerinin tedavisine bir ışık da kendilerinin yaktığını belirtti. Üç yıldır devam eden projenin henüz tamamlanmadığını belirten Gerçek, “Şu anda dünyanın en çok zarar gördüğü kanserin tedavisine bir ışık da biz yakmış oluruz. Özellikle yumuşak doku derken meme ve prostat kanserinde çok etkili olduğunu kanıtladık. Bizim sentezlediğimiz 8-9 molekül vardı. Bunların türevlerinin aktivitesi de çalışılacak tabi ki. Proje burada bitmedi aslında. Bu bir başlangıçtı. Türevlerine de çalışacağız. Projeyi yaklaşık üç sene boyunca çalıştık. Sonuçlarını daha yeni alıyoruz. İnşallah ilaç olarak görürsek de hepimiz için daha mutluluk verici bir sonuç olacaktır” şeklinde konuştu. Patenti alınan ilaç adayı; eczacılar ve ilaç enstitüleri tarafından ilaca dönüştürülerek satışa sunulabilecek.