GÜNDEM - 21 Şubat 2023 Salı 15:15

Üç depremden sağ olarak kurtuldu, stresten iki kez kalp krizi geçirdi

A
A
A
Üç depremden sağ olarak kurtuldu, stresten iki kez kalp krizi geçirdi

Daha önce 2 kez depreme yakalanan ve son olarak Kahramanmaraş merkezli 11 ilde hissedilen 'asrın felaketi' olarak adlandırılan yıkıcı depremlerin ardından iki kez de kalp krizi geçirerek Aydın Devlet Hastanesinde tedavi altına alınan depremzede, "Daha önce de 2 kez depreme yakalanmıştık. Bu üçüncü oldu. Servetimiz gitseydi de bu kadar can kaybı yaşanmasaydı" dedi.

6 Şubat Pazartesi günü saat 04.17'de Kahramanmaraş'ın Pazarcık ilçesi merkezli 7,7 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi. İlk depremin ardından aynı gün içerisinde yine Kahramanmaraş'ın Elbistan ilçesinde 7,6 büyüklüğünde ikinci bir deprem daha yaşandı. 'Asrın felaketi' olarak nitelendirilen depremlerde Kahramanmaraş başta olmak üzere Gaziantep, Şanlıurfa, Diyarbakır, Adana, Adıyaman, Osmaniye, Hatay, Kilis, Malatya ve Elazığ illeri de hasar gördü. Depremde 40 binin üzerinde kişi hayatını kaybederken, on binlerce kişi de yaralandı. Yaşanan yıkıcı depremlerin ardından vatandaşlar yardım için seferber oldu. Yapılan planlamalar çerçevesinde depremden sağ kurtulanlar bölgeden tahliye edilmeye başlandı. Aydın'a getirilen kimi Adıyamanlı depremzedeler, ilçelerdeki yurtlara ve kamu kurumlarının misafirhanelerine yerleştirilirken, kimileri de kendi yakınlarının yanına gelerek ikamet etmeye başladı.
Asrın felaketinden sağ kurtularak Aydın'a gelen depremzedelerden biri de 63 yaşındaki Mehmet Zeki Polat ve eşi oldu. Aydın'ın Kuşadası ilçesindeki kızının yanına yerleşen Polat ailesi, Kahramanmaraş merkezli deprem dahil olmak üzere 3 kez depreme yakalandı. Mehmet Zeki Polat, son depremin ardından yaşadığı aşırı üzüntü ve stres yüzünden 2 kez kalp krizi geçirdi. Aydın Devlet Hastanesine sevk edilen Polat, doktor ve hemşirelerin gözetimi altında hastanede tedavi altına alındı.

"Kelimelerle anlatılacak bir durum değil"

Kendilerinin üçüncü kez depreme yakalandığını ve Kahramanmaraş merkezli deprem gecesi yaşadıklarının kelimelerle ifade edilemeyecek derecede zor bir durum olduğunu ifade eden Polat, "O gün yaşadıklarımız kelimelerle ifade edilebilecek bir şey değil, o anı yaşayan bilir. Bir yandan karla karışık yağmur yağıyordu, bir yandan depremin korkusu çok zordu. Geçtiğimiz yıllarda da depremlere yakalandık. Üçüncü depremi de çok şükür atlattık. Birinci depremde evlerimiz yattı, ikinci depremde yıkıldı. O zamanlar konteynerlerde ve çadırlarda 3-4 yıl yaşadık. Devlet evlerimizi yaptı kendi evlerimize geçtik. Bir yıl sonra üçüncü depreme de yakalandık" diye konuştu.

"Depremin stresinden dolayı 2 kez kalp krizi geçirdim"

Depremin kendisini çok fazla etkilediğini ve stresten dolayı 2 kez kalp krizi geçirdiğini ifade eden Polat, "Depremde birçok akrabamız ve dostlarımız enkaz altında kalarak hayatlarını kaybettiler. Bütün sevdiklerimizi toprağa verdik. Çoğumuz cenazelerimizin yerini bilmiyoruz. Benim amca çocuklarım, yeğenlerim, baldızımın çocukları hepsi vefat ettiler. Mezarlarının yerini dahi bilmiyoruz. O kadar çok vefat eden var ki, hayatını kaybedenleri gömecek yer bile kalmadı. Evimizi, yurdumuzu bırakıp buraya geldik. Havaalanına kadar geldik, sonra devlet imkanları ile Ankara'ya, oradan kendi imkanlarımız ile Kuşadası'na kızımın yanına geldik. Bu süreç içerisinde 2 kez stresten ötürü kalp krizi geçirdim. Birini Ankara'da uçaktan inerken, diğerini de otobüsle Kuşadası'na geldiğimde terminalde geçirdim. Beni apar topar doktora götürdüler. Oradan da buraya Aydın Devlet Hastanesine getirdiler" şeklinde konuştu.

"Bu şartlar altında geri dönmeye niyetimiz yok"

Adıyaman'da doğup büyüdüğünü ancak yaşadıkları deprem felaketlerinin ardından geriye dönmek istemediklerini kaydeden Polat, "Benim diğer kızım da Adıyaman Gölbaşı ilçesinde yaşıyordu. Eşi orada görevli ve enkaz altında kaldılar. Evleri 6 katlıydı ve komple yıkıldı. Çok şükür kızımı sağ olarak çıkarttık. Sadece bir arkadaşları hayatlarını kaybetti apartmanda. Biri de bir, bini de bir. İnsan kendi doğup büyüdüğü memleketini bırakmaz ama bu yaşananlardan sonra, hele ki bu şartlar altında hiç dönmeye de niyetimiz yok şimdilik. Yine hem Adıyaman'da hem de Hatay'da depremler oldu. Bir servet bıraktık orada. Servetimiz yine gitseydi de bu can kayıpları yaşanmasaydı. Allah kimseye bir daha yaşatmasın, düşmanımın başına da vermesin" ifadelerini kullandı.

Murat Uçkaç - Uğur Eser
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muş Bakan Yardımcısı Eminoğlu, Muş’ta sporun geleceğini gençlerle konuştu Gençlik ve Spor Bakan Yardımcısı Enes Eminoğlu, Muş Spor Lisesi’ndeki öğrencilerle bir araya geldi. Muş Spor Lisesi Öğrencileriyle Söyleşi programı kapsamında buluşan Eminoğlu, Sultan Alparslan’ın şehrinde olmaktan büyük mutluluk duyduklarını ifade etti. Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak’ın birkaç ay öncesinde Muş’ta milli sporcularla bir araya geldiğini söyleyen Eminoğlu, "Özellikle spor lisemizde genç arkadaşlarımızla buluşmak istedik. Dereceye giren arkadaşlarımıza yürekten tebrik ediyorum. Biz bu buluşmalarda sizleri dinlemek istiyoruz. Sizlerden gelen geri dönüşleri, sizlerin önerileri, katma değerleri, eleştirileri varsa onları dinlemek istiyoruz. Gerçekten spor anlamında Türkiye son 20 yılda, çok büyük şansımız var, Sayın Cumhurbaşkanımız sporu seviyor, futbolu seviyor, bütün branşları seviyor. Medyadan takip ederseniz her ay başarılı olan dünya şampiyonlarımızı külliyede misafir ediyor. Dünyada sporu böyle yakından takip eden ve seven belki nadir cumhurbaşkanlarından biri. Muş’ta, Bitlis’te, Van’da, 81’in tamamında sporda sessiz bir devrim yaşandı. Bugün baktığımızda spor tesisleri, yüzme havuzları, gençlik merkezlerimiz var" dedi. "Son 20 yılda, 200 yıllık iş yapıldı" Eminoğlu, "2002’de yurt kapasite sayısı 100 bindi, şimdi 1 milyonu geçti. Gençlik Merkezi sayısı 9’du, 600’e yaklaştı. Son 20 yılda, 200 yıllık iş yapıldı. Burada Sayın Cumhurbaşkanımızın gençlere verdiği değerin en büyük karşılığıdır. Balkanlar, Avrupa, dünya ve olimpiyatlara katılacak arkadaşlarımız bu sıralardan çıkacak. Ülkemizi en güzel şekilde temsil edecekler ve bayrağımızı göndere çekeceksiniz. İstiklal Marşı’mızı bütün dünyaya okuyacaksınız. O yüzden yaptığınız iş çok önemli arkadaşlar. Diğer genç arkadaşlarımıza rol model oluyorsunuz. Bu büyük bir emek, büyük bir özveri. O yüzden her birinizi hayranlıkla tebrik ediyorum. İnşallah daha güzel başarılar da imza atacaksınız. Bu ülkede sporda sessiz bir devrim yaşandı. Hala da devam ediyor. Yatırımlar, tesisler her alana gittiğinizde Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın özellikle yatırımları görünüyor. Havuzlar, sentetik sahalar, basketbol salonları, atletizm pistleri, statlar vesaire baktığımızda doğusu, güneyi, batısı, kuzeyi tamamen tesislerle çevrilmiş vaziyette. Bu oranları da artırmamız lazım. Spor ile meşgul olan gençler, dijital, madde ve diğer bağımlılıkta önleyici faktör olarak bir rol oynuyorsunuz. Ben her birinizi tebrik ediyorum" ifadelerini kullandı. "Spor lisesinde geçtiğimiz dönemde ilimizin gururu oldular" Muş Valisi Avni Çakır da, Muş’un genç ve dinamik nüfus yapısının sporu doğal olarak ön plana çıkardığını belirterek, ilde sporun hem eğitimle hem de sosyal hayatla bütünleştiğini ifade etti. Vali Çakır, "Hem ilimizdeki gençlerimizin beklentileri, hayalleri, hem Muş’un spordaki konumu, durumu, hem ihtiyaçları çok güzel bir söyleşi olmuştu. Muş bir öğrenci şehri. Türkiye’nin en genç nüfuslarından birine sahip bir ilimiz. Nüfusumuz yaklaşık 400 bin. Bunun 200 bini 22 yaş altı diye söyleyebiliriz. Genç yoğun nüfusuna sahip olunca da bu da spor demek. Hem eğitimde hem de sporda çok güzel adımlar atıldı. Spor lisesinde geçtiğimiz dönemde ilimizin gururu oldular. Diğer branşlarda sporcu kardeşlerimiz var. Çok tercih edilen okulumuz. Sporla bütünleşmiş bir şehir. Spor yatırımları anlamında da çok iyi bir imkanlara sahibiz. Özellikle spor alanının güzel yatırılar yaptığı için teşekkür ediyoruz. Amacımız gençleri yarınlara çok daha güçlü bir şekilde hazırlamak" şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından sporcuların talep ve önerileri dinlendi. Söyleşiye, Muş Gençlik ve Spor Müdürü Yusuf Kılıç, İl Milli Eğitim Müdürü Abdulkadir Altay ve sporcular katıldı.