GÜNDEM - 17 Mart 2018 Cumartesi 15:47

Uçak rötar yaptı, manevi tazminat kazandı

A
A
A
Uçak rötar yaptı, manevi tazminat kazandı

Uçağı bir saat 3 dakika rötar yapan iş adamı, iş görüşmesini gerçekleştirememesi sebebiyle havayolu şirketinden şikayetçi oldu. Mahkeme, yaptığı ücretlerin iadesinin yanı sıra 500 liralık manevi tazminat ödenmesine karar verdi. Karar Yargıtay tarafından onandı.

Antalyalı iş adamı, bir havayolu şirketinden İstanbul aktarmalı yurt dışına bilet aldı. Antalya’dan vaktinde hareket eden iş adamı, İstanbul’dan kalkan uçağın bir saat 3 dakika rötar yapması sebebiyle büyük şok yaşadı. Planlanan iş görüşmesini kaçıran yolcu, mağduriyetinin giderilmesi için hava yolu şirketiyle iletişime geçti. Zararı karşılanmadığını iddia eden yolcu Manavgat 4. Asliye Hukuk Mahkemesine başvurdu. Uçuşunun 1 saat 3 dakika gecikmesi nedeniyle büyük sıkıntı yaşadığını belirten yolcu, 6 bin 306 liralık otel ve ulaşım masrafının iadesiyle bin lira manevi tazminat talep etti.

"TARİFEYE UYULACAĞI ŞEKLİNDE BİR YÜKÜMLÜLÜK DÜNYANIN HİÇBİR HAVAYOLUNUN TAŞIMA ŞARTLARINDA YOKTUR"

Mahkemede savunma yapan havayolu şirketi avukatı ise ilginç ifadeler kullandı. Dünya üzerinde hiçbir hava yolu şirketinin vaktinde kalkmayı taahhüt etmediğini söyleyen avukat, "Uluslararası genel havayolu kurallarına bağlı kalmak kaydı ile her havayolu şirketi kendi uçuş hareketinin güvenle icrası için kurallar koymaya yetkilidir. Her ne pahasına ve hangi şartlarda olursa olsun tarifeye uyulacağı şeklinde bir yükümlülük dünyanın hiçbir havayolunun taşıma şartlarında yoktur. Yolcunun bilet almakla şartlarını kabul ettiği taşıma sözleşmesinde, taşıyıcı müvekkilinin uçuş saati konusunda bir garanti vermediği bu şartların bilet almakla yolcu tarafından kabul edildiği ortadadır. Davacı, uçuşta gecikmenin olabileceğini ve gecikmeme konusunda bir garanti verilmediğini bilmektedir. Davacıya yapılan herhangi bir hukuk dışı uygulamanın söz konusu olmadığı, uçuşun gecikmesinden kaynaklı olduğu ima edilen iş görüşmesi zararına ilişkin talebinin de hukuka aykırı olduğu ortadadır. Davacının manevi tazminat talebi yerinde değildir" dedi.

Tarafları dinleyen mahkeme, davacının 175 dolar bilet ücreti, otel konaklama bedeli ve taksi ücretinin iadesine hükmetti. Mahkeme, davalının kusur durumu, uğranılan mağduriyet nazara alınarak 500 lira manevi tazminata da karar verdi. Kararın temyiz edilmesiyle devreye giren Yargıtay 11. Hukuk Dairesi kararı onadı.

Süleyman Aydın 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, “Başka ülkelerin sularında da avcılık yapabilmeniz için önemli çalışmalar yürütüyoruz” Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, “Kendi sularımızda olduğu gibi, sizlerin başka ülkelerin sularında da avcılık yapabilmeniz için önemli çalışmalar yürütüyoruz” dedi. Su Ürünleri İstişare Toplantısı Tarım ve Orman Bakanlığı konferans salonunda gerçekleştirildi. Toplantıya balıkçılar tarafından yoğun katılım gösterildi. Deniz ve iç sulardaki su ürünleri kaynaklarının korunması ve sürdürülebilirliğinin sağlanmasının da hedeflendiği toplantı da yol haritaları belirlendi. “Bütün çalışmalarımızı sektörlerin bizzat kendisi ile bir araya gelerek, istişare ederek gerçekleştiriyoruz” Toplantıda konuşan Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, 2020 yılından bu yana su ürünleri kaynaklarımız koruma ve kullanma dengesi içinde yürüttüğümüz iki tebliğ vardı. Bu iki tebliğin süresi 31 Ağustos’ta sona erecek. Belirli bir aşamaya getirdiğimiz ticari balıkçılığımızın yol haritasını belirleyecek olan yeni tebliğe sizlerin de görüşlerini alarak son şeklini vermiş olacağız. 2024 - 2028 yılları arasında dört yıllık süre ile yürürlükte olacak bu tebliğ için hem balıkçılığımıza hem ülkemize hem de milletimize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Bakanlık olarak bütün çalışmalarımızı sektörlerin bizzat kendisi ile bir araya gelerek, istişare ederek gerçekleştiriyoruz. Bu gün de onlardan birisini örnek olarak burada yaşamış olacağız” dedi. “Unutulmamalı ki doğal kaynaklarımız sonsuz değil” Yumaklı, “Dünya’da avcılık yolu ile elde edilen su ürünlerinde sınır noktasına ulaşıldığı artık kabul gören bir yaklaşım. Sadece bizim ülkemizde değil dünyanın dört bir yanında bu konuda alarm zilleri çaldığı herkes tarafından kabul edilmiş durumda. Bu yaklaşım avcılık yolu ile üretimi arttırmaktan ziyade sabit bir seyirde devamlılığını sağlamaya yönelik bir husus. Bu nedenle su ürünleri avcılığında dünya genelinde çok sıkı koruma tedbirlerinin geldiğini herhalde sizlerde yakinen takip ediyorsunuz. Bizim politikalarımızın temeli de deniz ve iç sularımızda ki su ürünleri kaynaklarımızı koruyup bunların sürdürülebilirliğini sağlamak olacaktır. Unutulmamalı ki doğal kaynaklarımız sonsuz değil. Bu kaynaklar sadece bu gün için değil bizler için gelecekteki nesillerimizden aldığımız bir emanet. O yüzden bütün doğal kaynaklarımıza aynı yaklaşımla uygulamalarımızı oluşturmaya çalışıyoruz” şeklinde konuştu. "Ülkemiz 100’ün üzerinde ülkeye su ürünleri ihracatı gerçekleştiriyor” 2022 yılında dünyadaki su ürünleri üretiminin 185 milyon ton olarak gerçekleştiğini ifade eden Yumaklı, “Bunun 91 milyon tonu avcılıktan, 94 milyon tonu da yetiştiricilikten elde edilmiştir. Kayıtlarımıza göre, 2023 yılı su ürünleri üretimimiz ise yaklaşık 1 Milyon ton olarak gerçekleşmiş, bunun 400 bin tonu avcılıktan elde edilmiştir. Bugün ülkemiz 100’ün üzerinde ülkeye su ürünleri ihracatı gerçekleştiriyor. Toplam ihracatımızın yüzde 40’ını ise AB ülkelerine yapıyoruz. 2023 sonu itibarıyla bunun rakamsal karşılığı da 1.7 Milyar doların üzerindedir. Ayrıca, kendi sularımızda olduğu gibi, sizlerin başka ülkelerin sularında da avcılık yapabilmeniz için önemli çalışmalar yürütüyoruz. Afrika ülkeleri başta olmak üzere 15 ülke ile anlaşmalarımızı imzaladık. 12 ülkeyle de anlaşma imzalamak üzere çalışmalarımıza devam ediyoruz” ifadelerini kullandı. “Sizlerin ekmeğine ortak olmaya çalışan, ruhsatsız olarak kaçak av yapan 601 gemiye el konuldu” Bakanlık olarak su ürünleri ile ilgili uygulanan politikaların ve verilen desteklerin olumlu etki ve yansımalarının görüldüğünü söyleyen Yumaklı, “Bildiğiniz gibi, 49 yıl sonra Su Ürünleri Kanunu’nda değişiklik yapıldı. Bu sayede sektörün günümüz ihtiyaçlarını karşılayan mevzuatı hayata geçirildi. Yapılan bu değişiklikle, özellikle yasadışı balıkçılıkla mücadele konusunda çok önemli mesafeler katedildi. Kanunun güncellenerek yürürlüğe girdiğinden beri, sizlerin ekmeğine ortak olmaya çalışan, ruhsatsız olarak kaçak av yapan 601 gemiye el konuldu. Yaptığımız bu uygulamaların olumlu etkilerini de sektör tarafından gözlemlendiğini ve bizlere bu memnuniyetin iletildiğini de söylemek istiyorum” dedi. Balıkçılık ile alakalı getirilen önlemlerin verdiği olumlu sonuçlara değinen Yumaklı, “Hopa’da mavi yüzgeçli orkinos, Karadeniz’in birçok yerinde mersin balığı, uzun bir aradan sonra Marmara’da uskumrunun görülmesi de ve kırlangıç balığının artması da bu güzelliklere sizlerle birlikte şahit olmamıza sebep oldu. Getirilen balıkçılık yönetim önlemleri, ilk başta aleyhe gibi görünse de daha sonraki pozitif sonuçları hepimizi memnun eder durumda” dedi.
Ankara ASO Başkanı Ardıç: "İş dünyamızın sesine kulak veren Bakan Şimşek’e teşekkür ediyorum" Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın enflasyon düzeltmesi işlemlerinin 2024 yılı birinci geçici vergi döneminde uygulanmaması kararını değerlendiren Ankara Sanayi Odası Başkanı Seyit Ardıç, "İş dünyamızın sesine kulak veren Hazine ve Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek’e teşekkürlerimizi sunuyorum. Enflasyon düzeltmesi işlemlerinin 2024 yılı geçici vergi dönemlerinde uygulanmayarak, 31 Aralık tarihli bilançolara uygulanmasının ülkemiz ekonomisi açısından daha faydalı olacağına inanıyoruz" dedi. Hazine ve Maliye Bakanlığı, kamuoyunda enflasyon muhasebesi olarak bilinen enflasyon düzeltmesi uygulamasının 2024 yılı birinci geçici vergi dönemlerinde uygulanmamasına karar verdi. Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Seyit Ardıç, karara ilişkin sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, 24 Nisan Çarşamba günü ASO’nun Nisan Ayı Meclis Toplantısı’nda yaptığı konuşmayı hatırlattı. Başkan Ardıç, “Öz kaynağı yetersiz olan birçok işletmenin üretimini sürdürebilmek ve yeni yatırımlar için krediye ihtiyaç duyduğunu, ancak borçlanma suretiyle aktiflerinde gerçekleşen artış üzerinden enflasyon vergisi ödemek zorunda kaldıklarını belirtmiştim” dedi. Ticarete konu olmayan ancak aktifte yer alan bir varlığın enflasyon nedeniyle artan değerinin vergilendirilmesinin, sanayicilere ilave bir maliyet getireceğini, özü itibariyle bir varlık vergisine dönüşeceğini ifade ettiğini hatırlatan Başkan Ardıç, enflasyon düzeltmesi uygulamasının 2024 yılı birinci geçici vergi dönemlerinde uygulanmaması kararından dolayı Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e teşekkür etti. "2024 yılı geçici vergi dönemlerinde uygulanmamalı" Ardıç, şunları kaydetti: "İş dünyamızın sesine kulak veren, reel sektörün gerçeklerini dikkate alan Hazine ve Maliye Bakanlığımız, enflasyon düzeltmesinin 2024 yılı birinci geçici vergi döneminde uygulanmaması kararı aldı. Bu karardan dolayı başta Hazine ve Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek olmak üzere Bakanlık bürokratlarımıza teşekkürlerimizi sunuyorum. Enflasyon düzeltmesi işlemlerinin 2024 yılı geçici vergi dönemlerinde uygulanmayarak, 31 Aralık 2024 tarihli bilançolara uygulanmasının ülkemiz ekonomisi açısından daha faydalı olacağına inandığımızı ve beklentimizin de bu yönde olduğunu belirtmek istiyorum."