İpekyolu ilçesi sınırları içerisinde bulunan 3 bin 200 rakımlı Erek Dağı eteklerinde uçkun toplamaya giden Fırat Samsa ve arkadaşları, karşılarına nesli tükenmekte olan porsuğu görünce şaşırdı. Samsa hemen cep telefonuna sarılarak porsuğu görüntülerdi. Porsuk, kısa sür sonra gözlerden kayboldu.
Konuyla ilgili İhlas Haber Ajansı (İHA) muhabirine bilgi veren Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) Yaban Hayvanları Koruma ve Rehabilitasyon Merkezi Müdürü Prof. Dr. Lokman Aslan, Van Gölü havzası bozulmamış yapısıyla sulak alanları ile göç yollarının üzerinde olması vesilesiyle hem kanatlı sucul hayvanlar yönünden hem de memeliler yönünden zengin bir popülasyona sahip olduğunu söyledi. Hem memeli, hem kanatlı yırtıcılar veyahut yerleşmiş ve göçmen kuşlar hepsi sayıca çok fazla olarak bölgede bulunduğunu ifade eden Prof. Dr. Lokman Aslan, “Porsuk da Sansargillerden bir hayvan. Yalnız bazı kuşlar, bazı hayvanlar geceleri faal. gündüzleri inlerinde yatarak hayatını devam ettirmekte. Porsuk da insanlar tarafından çok az görünen bir tür. Yani nesli tükenmek altında olduğundan değil, yaşam biçimi olarak insanlardan uzakta ve insanlar doğadan çekildiği zaman doğada faaliyetini yapmakta. Aslında çok insan dostu bir hayvan. Çünkü yılanları, kemiricileri, mantarları böcekleri temizler ekolojik sisteme çok büyük katkısı olan bir hayvan. Avrupa'da, Asya'da dünyanın çeşitli yerlerinde çeşitli türlerde Sansargillere bağlı olarak porsuk bulunmakta. Ülkemizde de ormanlık alanlarda, Karadeniz ve Trakya bölgesinde ve bizim Hakkari-Van vadisi üzerinde bulunan yerlerde porsuk görülmekte” dedi.
Yüzüncü Yıl Üniversitesi Yaban Hayvanları Merkezine daha önce Doğa Koruma ve Milli Parklar Müdürlüğü tarafından Hakkari ve Bitlis’ten 2 ölü porsuk getirildiğini ifade eden Prof. Dr. Lokman Aslan, “Bu 10 yılda 3’üncü vaka sizin söylediğiniz ile beraber. Ama bu genellikle geceleri faal olduğu için insanların çok az görebileceği bir durum. İnsanlar artık doğayla bütünleşme çabasında. Artık bireyselleşme ye doğru giderken toplumdan birey olmayan yalnız olmaya doğru giderken kendini doğaya atıyor. Doğadaki güzellikleri yeni keşfetmeye başladı. Bir de imkanları arttı. Eskiden bir fotoğraf makinesi ile bir sansarın fotoğrafını çekmek için yuvasının başında sabaha kadar bekleyecek, çıkacak, gelecek bu çok zordu. Ama şimdi cep telefonu ile anında herkesin yanında bir görüntülü aracı var. Eskiden bunu görebilmek için ormanlık bölgelerin derinliğine gitmek için yorulman gerekiyordu. Artık şimdi yollarla beraber oraya ulaşmak kolay oldu. Onun için az görünen, sayıları az olan veya insanlarla karşılaşmayan hayvanların günümüzde karşılaşır duruma gelmemizin sebeplerinden biri de bu. Her az görünen hayvanın nesli tükenmekte olan bir hayvan olduğu şeyi çıkmaz. Bunun bilimsel olarak araştırılması gerekir. Bir de porsuklar göçmen hayvanlar değil, yerleşik hayvanlar. Bir yerde görüldüyse orada muhakkak bir porsuk ailesi var. Bizim görevimiz ekolojik devreye, çevreye sahip çıkmak, bozmamak ve bu hayvanların yaşam alanlarını daraltmamak. Van ilinde çok görülmedi ama sansar var. Porsuk, balı çok sever. Ağaçlardaki mantarları çok sever. Engerek yılanı ile bile baş edebilecek güçtedir. Onun için doğa dostu bir hayvan. Van Gölü havzasında biz bir havza olarak bakıyoruz. Van Gölü havzasında yaban hayat çeşitliliği çok. Bu bize avantaj sağlamakta. Her çeşit hayvan rehabilitasyon merkezimize gelmekte ve bizi de o yönde çalışmalara itmekte” diye konuştu
Şükrü Akyüz - Yunus Tuğrul
