EĞİTİM - 06 Haziran 2023 Salı 11:30

Üniversite sınavında avantaj sağlayacak yöntem: 'Stratejik çözüm'

A
A
A
Üniversite sınavında avantaj sağlayacak yöntem: 'Stratejik çözüm'

YKS’ye sayılı günler kala sınav başarısını artıracak önerilerde bulunan Uzman Psikolojik Danışman Elif Ünal, üniversite adayı öğrencilerin soruları kolay, orta zorlukta ve çok zor olarak belirleyip, kolaydan zora doğru stratejik test çözümü yapmalarının başarılarını artıracağını kaydetti.

Milyonlarca gencin geleceğini belirleyecek olan üniversite sınavına az bir zaman kaldı. Sınav hazırlıklarına ara vermeden çalışmalarını sürdüren gençlerin başarı elde etmeleri için sadece çok çalışmalarının yeterli olmadığını ifade eden İstanbul Gelişim Üniversitesi’nden Uzman Psikolojik Danışman Elif Ünal, motivasyon, ve sınav kaygısına dikkat çekti. Ünal, adaylara sınavda motive olmaları ve sınav kaygılarını yenmeleri için tavsiyelerde bulundu.

Sınav öncesinde yapılması gerekenleri sıralayan Uzman Psikolojik Danışman Elif Ünal, “Öncelikle, öğrencilerin müşahhas ve gerçekçi hedefler belirlemeleri gerekiyor. Hangi üniversiteye ve bölüme gitmek istediklerini, müşahhas hedeflerini belirlesinler. Motive olmaları için hedeflerini küçük kâğıtlara yazıp, çalışma masalarına yapıştırsınlar. Böylece, her ders çalıştıklarında o kâğıtları görmeleri tekrar motive olmalarını sağlayabilir. Buna ek olarak da sınavda çıkacak konuları böl, parçala, yönet sisteminde çalışmalarını tavsiye ediyoruz. Kalan zamanlarında konuları bölüp, kademeli olarak soru çözümlerini artırabilirler. Önemli olan hareket hâlinde olmaları, sınav için her gün çaba göstermeleri ve bu çabanın devamlılığının olmasıdır.

Ders çalışırken dikkat etmeleri gereken nokta ise; istekleri zirvedeyken çalışmaları ve yine istekleri bu seviyedeyken yorulduklarında ders çalışmayı bırakmalarıdır. Çünkü öğrencinin ders çalışmayı ‘isteği zirvedeyken’ bıraktığında bir sonraki gün daha istekli ve hevesli ders çalıştığı görülmüştür. Bunun yanı sıra sınavın son haftalarında deneme çözmeye başlayabilirler. Unutmasınlar ki deneme sınavlarındaki başarıları, sınav başarıları da olacak. Deneme sınavları yapmaları sınav için deneyim kazanmalarını ve sınava daha motivasyonlu başlamalarını sağlayacaktır.”

Üniversite sınavında avantaj sağlayacak yöntem: 'Stratejik çözüm'

Kaygı belirtileri
Sınav kaygısının fizyolojik belirtilerini sıralayan Ünal, “Sınavda kaygı ve korku yaşayabilirler. Kaygı ve korku arasındaki farka bakacak olursak da korku gözle görülen ve bilinen şeylerdir. Fakat kaygı, görülmeyen ve bilinmeyen şeylerden korkmaktır. Öğrenciler sınavda neler yaşayacaklarını düşünüp, korku ve endişe hissedebilir. Sınav anında endişelerinin yükseldiğini ise ellerinin terlemesinden, ağızlarının kurumasından, karın ağrılarından yani vücutta normalin dışındaki bir reaksiyondan anlayabilirler“ diye konuştu.

Sınav anında kaygıyla başa çıkmanın yolları
Ünal, sınav anında görülen kaygı durumunu azaltmak için şu tavsiyelerde bulundu:

“30 saniye ile 1 dakika arası nefes alma molaları verebilirler. Nefes alma molası öğrenciye iyi gelmiyorsa sınav salonundaki objelere göz gezdirebilirler. Sınav kâğıdından bir nebze de olsa dikkatlerini uzaklaştırmalarıyla kaygılarının biraz daha azaldığını hissedeceklerdir. Sınava başlandığı anda ilk 10 dakika sakin kalmak önemli. Bu sakinliği sağlamak için de aday en iyi bildiği dersten sınava başlamalı. Öğrenci, yapabildiğini gördükçe sınav kaygısı da azalacaktır. Öğrenciler kendilerine göre kolay olan sorulara tek ünlem (!), biraz daha zorlandığı sorulara iki ünlem (!!) ve çok zorlandığı sorulara üç ünlem(!!!) koysunlar ve soru çözümünü buna göre yapsınlar. Sorular bittiğinde, yapmadıkları sorular için tekrar başa döndüklerinde de yine bu sıraya göre sınavı stratejik olarak tamamlasınlar. Bu yöntem adaylara başarı için destek sağlayacaktır.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Bursa’da ücretsiz fide için uzun kuyruklar oluştu Nilüfer Belediyesi “Fide Bizden Ürün Sizden” kampanyası çerçevesinde bu yılda yerel tohumlardan üretilen yüz binlerce fideyi vatandaşlara ücretsiz olarak dağıtıyor. Kampanyada domates, biber ve patlıcanın çeşitli türlerinden 300 binden fazla fide vatandaşla buluşacak. Nilüfer Belediyesi, 5 yıldır olduğu gibi bu yılda “Fide Bizden Ürün Sizden” kampanyasıyla vatandaşları yüz binlerce fideyle buluşturarak üretime teşvik ediyor. Nilüfer Belediyesi Halk Evi önünde dağıtımı devam eden fidelere vatandaşlar, yoğun ilgi gösterirken, çeşitli türlerden domates, biber ve patlıcan fideleri 3 gün boyunca vatandaşla buluşacak. Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir de dağıtım ekiplerine katılarak vatandaşlara ücretsiz fide dağıttı. Kampanya gösterilen ilginin memnuniyet verici olduğunu ifade eden Başkan Özdemir, hedeflerinin kentte tarım bilincini geliştirip gelecek nesillerle tanıştırmak olduğunu belirtti. Sağlıklı gıdaya erişim ve tarımın önemini adaylık sürecinde hep dile getirdiğini kaydeden Özdemir, “Toprağına, tohumuna sahip çıkan bir Nilüfer için çalışacağımızı söyledik. İklim değişikliği tarım ve sağlıklı gıdaya erişim gelecekte çok daha fazla önem kazanacak. Tarım alanlarının talan edilmesi üretimi azaltacak ve erişim krizine yol açacak. Tarımın desteklenmesi ve toprakların aktif hale getirilmesini istiyoruz. Bu konularda kırsal bölgelerle ortak çalışmalar içerisindeyiz. Üreticinin girdi ve pazarlama sorunu var. Onların örgütlenmesi ve desteklenmesi çok önemli. Doğru üretim, toprak analizi gibi konularda işbirliği yaparak kooperatifimiz aracılığıyla pazarlama desteği sunacağız. Bizim amacımız tarım topraklarının daha aktif hale gelmesidir. Tarım alanlarının korunması için gereken adımları atacağız. Talan edilmesine müsaade etmeyeceğiz. Bizler sizlere hizmet etmek için buralardayız” dedi. Nilüferli çiftçilerin yerel tohumlardan zirai ilaç kullanmadan yetiştirdiği fideleri ücretsiz dağıttıklarını ifade eden Başkan Özdemir, “3 gün boyunca çeşitli türlerden domates, biber ve patlıcan fidelerinden bu yıl 300 binin üzerinde fideyi dağıtmaya başladık. Dilerim birçok Nilüferli ürün yetiştirmenin keyfine varır. Bu kampanyada emek veren herkese, özellikle de dağıtımız bu fideleri üreten çiftçilerimize ve çalışma arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum. Diktiğiniz fideler bol ürün versin, bereketli olsun” şeklinde konuştu. Başkan Şadi Özdemir daha sonra fide üretimi gerçekleştiren çiftçilere teşekkür sertifikası verdi.
Balıkesir Ayvalık’ta genel temizlik yoğun tempoda devam ediyor Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde; Ayvalık Belediyesi Park-Bahçeler ve Temizlik İşleri Müdürlükleri ekiplerinin ortak yürüttüğü çalışmalarla; Sarımsaklı sahil, Altınova merkez, Altınova sahil, Çamlık merkez, Armutçuk 150 Evler Mahallesi, Cunda (Alibey) Adası, Şirinkent, Sahilkent ve Ayvalık’a bağlı köylerde sezon hazırlıkları sürdürülüyor. Ekipler hafta boyunca ot temizliği, makilik alan ve sahil mıntıkalarında genel temizlik çalışmalarını, yaz sezonuna kadar tamamlamak amacıyla yoğun bir tempoda yürütüyor. Sahil şeritlerindeki kum temizleme işlerini titizlikle tamamlayan ekipler; kent içinde yeşil alan ve parklardaki ot biçme; konteyner, cadde ve sokakların yıkama çalışmalarına düzenli aralıklarla devam ediyor. Ayvalık genelindeki tüm bölgelerde; yeşil alanlar, ana caddeler ve ara sokaklar, yol ve kaldırım kenarlarında bulunan yabani otların temizliği de aksatılmıyor. Bahar ilaçlamalarını kısa sürede tamamlayan ekipler, yabani ot temizliği öncesi kentin mahalle, sokak ve caddelerinde haşereleri önleyici ot ilaçlama çalışmalarını da gerçekleştirdi. Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin; yabani otla mücadelenin yanı sıra, bu alanlarda oluşabilecek karasinek, sivrisinek, bit, pire, kene, yeşil alan biti ve kırmızı örümcek gibi haşerelere karşı ıslah çalışmalarının da aralıksız sürdürüldüğünü söyledi.
İstanbul İTO Başkanı Avdagiç’ten “enflasyon hedefi” açıklaması İTO Başkanı Şekib Avdagiç, “Enflasyonla mücadele çok önemli. Bu süreçte aynı zamanda ihracatçının rekabetçiliğini zora sokacak ve ithalatın cazibesini artıracak kur politikasının oluşturduğu riskleri de yakından takip etmek ve bu konuda gerekli tedbirleri almak çok önemlidir” dedi. İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç, enflasyon hedefleriyle ilgili değerlendirmede bulundu. İstanbul Ticaret Odası’ndan (İTO) yapılan yazılı açıklamaya göre Avdagiç, TCMB’nin 2024 yıl sonu TÜFE tahminini yüzde 36’dan yüzde 38’e çıkarmasını, "Merkez Bankası’nın yaptığı bu yukarı yönlü güncelleme ekonomik programın başarısına gölge düşürecek boyutta değildir. Bilakis, cari piyasa koşullarını eş zamanlı olarak programa ve hedeflere yansıtan bu dinamik ve tutarlı yaklaşım hem yurtiçi hem de uluslararası piyasada ekonomi programına olan güveni pekiştirecektir. Enflasyonun temmuz ayı ile birlikte baz etkisinin de desteğiyle zirve seviyesinden hızla geri çekilmesini bekliyoruz. Böylece Türkiye dezenflasyonist sürece girmiş olacaktır." diye konuştu. “Yeni ekonomi programını yeni bir kalkınma hikayesine dönüştürmeliyiz” Enflasyonla mücadeleye dikkati çeken Avdagiç, enflasyonun baz etkisi ile yıllık bazda düşüyor olmasının önemli olmakla beraber, asıl takip edilmesi gereken verinin aylık enflasyon oranları olduğunu vurguladı. Avdagiç, “Önemle üzerinde durduğumuz bir husus da, daha evvel de ifade ettiğimiz gibi döviz kuru ile enflasyon arasındaki korelasyonun bozulmaması gerektiğidir. Enflasyonla mücadele çok önemli. Bu süreçte aynı zamanda ihracatçının rekabetçiliğini zora sokacak ve ithalatın cazibesini artıracak kur politikasının oluşturduğu riskleri de yakından takip etmek ve bu konuda da gerekli tedbirleri almak çok önemlidir.” değerlendirmesini yaptı. "Yeni ekonomi programını yeni bir kalkınma hikayesine dönüştürmeliyiz" diyen Şekib Avdagiç, sürdürülebilir büyümeyi gerçekleştirmek için, ’yüksek teknolojiye dayalı üretim ve ihracat stratejileri geliştirmemizin’ zorunlu hale geldiğini kaydetti. “Son gelişmeler de iyimser beklentilerimizi artırıyor” Avdagiç, "Biz Türkiye’nin, sadece rakamsal büyümeyi değil, gerçek refahı tesis edecek kalkınma hikâyesini yazacağına inanıyoruz" dedi. Bu hikâyenin iki temel unsurunun, ’iyi yönetişim’ ile ’kaynak-harcama dengesi’ olduğuna inandıklarını kaydeden Şekib Avdagiç, "Bu kapsamda yatırım ortamını iyileştirecek iklimin tesisi, eğitim sisteminin yüksek teknolojili üretimi ve mesleki eğitimi güçlendirecek şekilde yeniden kurgulanması, rekabetçi üretimin desteklenmesi, denk bütçe ve hukuksal reformlar da son derece önemli başlıklar" diye konuştu. Avdagiç, mevcut ekonomi programının iyi çalışmasının gelecek için iş dünyasını ümitlendirdiğini kaydetti. Avdagiç, "Son gelişmeler de iyimser beklentilerimizi artırıyor. Ayrıca uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarından gelen not artışları, enflasyonla mücadele ve finansal istikrar programına güveni teyit ediyor. Fitch Ratings’in ardından S&P de Türkiye’nin kredi notunu yükseltti. İlave olarak her iki kuruluşun değerlendirmesinde de görünümün “pozitif” olması, bir sonraki notun potansiyel olarak artışa işaret etmesi bakımından ayrıca önem taşıyor." değerlendirmesinde bulundu. “Temmuz ayı ile Türkiye dezenflasyonist sürece girmiş olacaktır” Avdagiç, hem IMF hem de Dünya Bankası yetkililerinin “Türkiye’nin doğru yolda ilerlediği” yönündeki beyanlarının, programın uluslararası alanda da kabul gördüğünü ortaya koyduğunu belirtti. Avdagiç, şunları söyledi: "Bunları çok önemsiyoruz. Çünkü bize iki fayda sağlıyor: Birincisi Türkiye’nin ve Türk şirketlerin yurtdışı borçlanma maliyetini aşağı çekiyor. İkincisi de yabancı yatırımcı girişinde önemli bir katalizör işlevi görüyor. Bunlar bileşik kaplar gibi birbiriyle bağlantılı. Gerek yabancı sermaye girişi, gerekse dış kaynak maliyetindeki ucuzlama döviz kurundaki oynaklıkları da azaltacaktır."
Muğla Türkiye Yüzyılı maarif modeli Muğla’da tanıtıldı Millli Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanan ve Türk eğitim sisteminde köklü değişiklikler öngören "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli", Muğla’daki eğitim yöneticilerine tanıtıldı. Toplantının ilk yarısında, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin farklı başlıklar altında masaya yatırılarak eğitim yöneticilerine tanıtıldığı belirtildi. Yapılan sunumda, modelin beceri odaklı, sadeleştirilmiş içeriğe sahip olduğu ve öğrenciyi zihinsel, sosyal, duygusal, hissi, fiziksel ve ahlaki açıdan bir bütün olarak gören bütüncül eğitim yaklaşımını benimsediği vurgulandı. Maarif Modeli’nin uygulanmasıyla birlikte, temel eğitim süresinin 12 yıla çıkarılması, anaokulu eğitiminin zorunlu hale getirilmesi, mesleki eğitime daha fazla önem verilmesi, yabancı dil eğitiminin geliştirilmesi, öğretmenlik mesleğinin statüsünün yükseltilmesi gibi gelişmelerin kaydedileceği ifade edildi. Toplantının ikinci yarısında ise Millî Eğitim Bakanı Yusuf Tekin başkanlığında, Ankara’da düzenlenen toplantının gündem maddelerinin görüşüldüğü belirtildi. İl Milli Eğitim Müdürü Emre Çay, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’nin uzun soluklu bir çalışmanın ürünü olduğunu ve Türkiye’nin vizyonuna uygun bireyler yetiştirmeyi amaçladığını belirterek, modelin bireysel farklılıklara ve yetkinliklere dayalı eğitim sistemine geçişi sağlayacağına vurgu yaptı. Yeni müfredatın, 2024-2025 eğitim öğretim döneminden itibaren okul öncesi, ilkokul birinci sınıf, ortaokul beşinci sınıf ve lise dokuzuncu sınıflarda kademeli şekilde uygulanacağı belirtildi. Tanıtım toplantısı, İl Millî Eğitim Müdürü Emre Çay başkanlığında, il müdür yardımcıları ve ilçe millî eğitim müdürlerinin katılımıyla gerçekleştirildi.