KÜLTÜR SANAT - 16 Ekim 2022 Pazar 13:59

Ünlü Tarih Yazarı Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil: 'Dünyanın en iyi dil bilen milletinin dilini yok ettiler'

A
A
A
Ünlü Tarih Yazarı Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil: 'Dünyanın en iyi dil bilen milletinin dilini yok ettiler'

Ünlü Tarih Yazarı Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil, “Dünyanın en iyi dil bilen milletinin dilini yok ettiler” dedi.

Ünlü Tarih Yazarı Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil, Çorum Belediyesi tarafından düzenlenen Kültür Günleri ve Kitap Fuarı’na katıldı. Kitap tutkunlarıyla söyleşide bir araya gelen Prof. Dr. Şimşirgil, etkinlik sonunda kitaplarını imzaladı.

Az okuyan bir toplum olduğumuzun altını çizen Şimşirgil, “Bazıları bunu Osmanlı dönemi için söylüyor. Okur yazar oranı yüzde 2-3 seviyelerinde deniyor. Cumhuriyet dönemi için söylüyorum okuma yazmayı biliyoruz ama okumuyoruz. Okuma yazmayı bilmek çok okuyor manasına gelmiyor. Bir şey ifade etmiyor. Dolaysıyla biz bazı şeyleri yanlış değerlendiriyoruz ve olaylara yanlış bakıyoruz. Son birkaç yıldır belediyeler kitap fuarlarına önem veriyor. Okuma aşkı hevesi oluşuyor. Bu fuarları Milli Eğitim Müdürlükleri iyi değerlendirmeli. Osmanlı okumuyor diyorlar. Nasıl okumaz Osmanlı. Osmanlı’nın dini İslam. İslam dini “oku” emri ile başlıyor. Alemi oku diyor. Bugün toplumda deist ve ateist çoğalıyor. Alemi okumayı bilmiyor ki. Okuduğu kitapta dinden imandan ediyor. Aleme bakacak, bu alem nasıl duruyor, nasıl yaratıldı, nasıl oldu, yaratıcısı olmadan bu alem nasıl olur. Kendini oku diyor. Kişi kendini tanıyamadan rabbini tanıyamaz. Kişi kendini bilecek. İlim erkek ve kadın her Müslümana farzdır. Kişinin rabbini bilmesi sadece erkeğe mi kadına da farzdır. Ya öğrenen ol. Ya dinleyen ol. Öğreten ol” diye konuştu”

“Bize Osmanlı'yı birinci sınıf dövüşen millet olarak anlattılar” diyen Şimşirgil, “O dönem Osmanlı'yı hakkıyla tanımak mümkün değildi. Tarih kitabını yazan yabacı çıktı. Türk dil kitabını yazan yabancı çıktı. Dilimizi mahvettiler. Dil diye birşey bırakmadılar. Dünyanın en iyi dil öğrenen milletinin dilini yok ettiler. Bir dili iyi konuşabilmek için kendi dilinizin çok iyi olması lazım. Adriyatik’ten Çin seddine kadar Türkçe konuşuluyordu. Elbette bu Türkçe’nin içerisinde Arapçası olacak, Farsçası olacak. Bizim kelimelerimiz de Arapça’ya, Farsça’ya bakan dillerine karışıyor. Macaristan’da, Arnavutluk’ta, Sırbistan’da, Bulgaristan’da yüzlerce Türkçe kelimeye rastlarsınız. Fethetmek gibidir kelime almak. Bir toprağı fethetmek gibidir. Zenginlik katar dile. Yabancı dillerden kelimeler geçmiş bize ama bunları Türkçeleştirmişiz. Oturdular kelimeleri attılar. Kelime yaşayan Türkçedir. Milletin hafızasıyla beraber girer ve yüzyıllar içerisinde yaşar. Bir kelimeyi atmakla yüzlerce binlerce deyimi atarsın. Atma niye atıyorsun. Toplamıyorsun, atıyorlar. Amaç ney, köklerimizi kesmek. Kökümüzle olan bağımızı kesmek. Osmanlı'yı bilmesin, yaşamasın, önünde örnek olmasın” diye konuştu.

Gençlere kendilerini geliştirmeleri için çağrıda bulunan Şimşirgil, “Biz tarihi hep tek yönlü öğrendik. Televizyonlarda tek yönlü izledik. Tek yönlü okuduk. Gençler kendinizi geliştirin. İyi yetişin. Dünya karşınızda olsa eğer haklıysanız doğruyu söylemekten vazgeçmeyin. Osmanlı birinci sınıf dövüşen bir milletmiş ilimden uzakmış. Osman Gazi’nin hocası Şeyh Edebalı, Orhan Gazi’nin hocası Dursun Fakıh, Yıldırım Beyazıd Han’ın Emir Sultan, Somuncu Baba, Fatih Sultan Mehmet’in Akşemseddin, Molla Gürani dünyaca ünlülerini sayıyorum. Hocasına bak talebesini tanı. Osmanlı nasıl cahilmiş. Bazı proje adamlar var dikkat edin. Yavaş yavaş çıkıyor. Çıkmayanlarda var. Proje işi çok. Uyanık olmazsak gençlerimizi alıp götürüyorlar. Nereye götürüyorlar nerde bırakıyorlar belli değil. Çok okumalıyız ama doğru ölçüleri bilmemiz lazım. Bugün internete girdiğimizde önümüze yalan ve yanlış bilgiler geliyor. Doğruya ulaşmasın diye bu millet her türlü çalışmayı yapıyorlar. Tarihi niye bozuyorlar. Sultan Vahdettin Han’a neden vatanı sattı diyorlar. Sultan Abdulhamid Han’a neden Kızılsultan diye bağırıyorlar. Neden, çünkü okumasın, öğrenmeyin" dedi.

“Tarihimize bizi düşman ettiler” diyen Şimşirgil, şunları kaydetti;

“Gençlerimizin bu kadar Osmanlı’ya saldırmalarının anlamı yok. Kalpler mühürlenmesin. Tarihi dini edebiyatı bilmezsek bunları milleti millet yapan unsurlar. Bizi çok rahat alırlar bambaşka noktalara götürürler. Son yaşadığımız FETÖ belası çok önemliydi. İşgal meselesiydi. FETÖ gibi projeler hala çok. Birisi meşhur ediliyorsa önüne soru işareti koyun. Kitabımız oku dedi Mevlana dinle diyor. Şimdi hiç dinlemeyi bilmiyoruz. Anne ve babayı dinle. Bizim edebiyatımız baştan sona tasavvuf. Onun için edebiyatımıza da düşmanlık yapıyorlar. Aşkı hep mecazi olarak anlatıyorlar. Gerçek aşkı anlatmıyorlar. Tarihimizi kötüleyerek anlatıyorlar. Dini de bozdular. Fizikle kimya ile oynamazlar. Bu üçüyle oynarlar. Tarihçiyim diye edebiyattan tarihten dinden uzak olacak değilim. İlahiyatçı oldum diye tarihi edebiyatı bilmeyi ihmal etmeyeceğiz.”

Söyleşi sonunda Belediye Başkanı Dr. Halil İbrahim Aşgın, Ünlü Tarih Yazarı Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil’e hediye takdim etti. Konferansı Başkan Aşgın’ın yanı sıra Belediye Başkan Yardımcısı Turhan Candan, Düvenci Belde Belediye Başkanı Necmettin Yalçın ve kitapseverler katıldı.

Muhammed Muttalip Yalçın
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Kocaeli İtfaiyesi, AFAD’ın en üst düzey arama kurtarma akreditasyonunu aldı Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İtfaiyesi, kapsamlı hazırlık ve tatbikatların ardından AFAD’ın ağır seviye arama kurtarma akreditasyonunu kazanarak afetlere karşı tam donanımlı hale geldi. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığı, uzun süreli hazırlıklar ve kapsamlı saha çalışmaları sonucunda AFAD’ın uluslararası standartlardaki en zor seviyesi olan "Kentsel Arama Kurtarma Ağır Seviye Ekip" Akreditasyon sınavını başarıyla tamamladı. Bu kapsamda büyükşehir itfaiyesi, zorlu süreci tamamlayarak iki ayrı enkaz alanında 10 gün boyunca kesintisiz görev yapabilme kapasitesine sahip ağır seviye akredite ekipler arasına girdi. AFAD standartlarında en üst yeterlilik seviyesi AFAD’ın uluslararası akreditasyon kuralları doğrultusunda oluşturduğu sistem kapsamında, Türkiye genelindeki arama kurtarma ekipleri ortak bir operasyon dili ve koordinasyon anlayışıyla sınava tabi tutuluyor. Ekipler; hafif, orta ve ağır olmak üzere üç seviyede sınıflandırılırken, ağır seviye akreditasyon arama kurtarma alanında ulaşılabilecek en üst yeterlilik olarak kabul ediliyor. Bu kapsamda büyükşehir itfaiyesi, bu zorlu akreditasyon testine katılarak, yetkinliğini ve başarısını bir üst seviyeye taşıdı. Tüm birimler sürece tam destek verdi Akreditasyon sürecinde büyükşehir belediyesinin ilgili tüm birimleri koordinasyon içerisinde görev aldı. Buna göre Afet İşleri ve Risk Yönetimi Dairesi Başkanlığı, Sağlık ve Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı, Yol Yapım Bakım ve Onarım Dairesi Başkanlığı, Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı, Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Dairesi Başkanlığı, Destek Hizmetleri Dairesi Başkanlığı ve Antikkapı Hızır 41 ekipleri süreç boyunca tüm imkanları ile destek verdi. Ana kamp alanı kuruldu Akreditasyon kapsamında oluşturulan ana kamp alanında ekiplerin tüm ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde kapsamlı bir kamp altyapısı kuruldu. Ana kamp alanında; yönetim ve haberleşme çadırları, sanitasyon ve arındırma alanları, banyo ve tuvaletler, 120 kişilik barınma alanı, yemekhane ve dinlenme alanları, arama kurtarma köpeği alanı ve köpek tedavi ünitesi, sağlık alanı ve bulaşıcı hastalık izolasyon bölgesi ve çay ocağı yer aldı. Gerçeği aratmayan zorlu saha uygulamaları Sahada gerçekleştirilen uygulamalarda ekiplerin teknik kapasitesi ve koordinasyon kabiliyeti test edildi. Gerçeği aratmayan zorlu saha çalışmaları kapsamında; 5 tonluk enkaz kütleleri domuz damı yöntemiyle kaldırılarak vinçle taşındı. Beton, çelik ve ahşap elemanları kesim yapılarak kontrollü şekilde ayrıldı. Oksijen-asetilen ile sıcak kesim uygulamaları yapıldı. İple erişim teknikleri kullanılarak yatay ve dikey kazazede tahliyeleri gerçekleştirildi. Temiz ve kirli çalışma yöntemleriyle beton kütlelerde enkaza giriş boşlukları 60x60 ölçülerinde açıldı. Güvenli çalışma için ahşap tahkimat ve destekleme yöntemleri uygulandı. Yaslama, kapı, pencere ve eğik tavan tahkimatları ile t-spot tahkimat uygulamaları başarıyla tamamlandı. Tüm bu zorlu aşamaları başarıyla tamamlayan ekipler AFAD’ın en üst yeterlilik seviyesine ulaştı. Büyükşehir afetlere karşı güçlü ve hazır Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin tüm birimlerinin birbirleriyle koordine şekilde yürüttüğü bu süreç, Kocaeli’nin ağır seviye arama kurtarma kapasitesini güçlendirirken, afetlere karşı kurumsal hazırlık ve müdahale seviyesini en üst noktaya taşıdı. Türkiye’de afetlere karşı güçlü ve her daim hazır bir kent olarak bilinen Kocaeli, büyükşehir ekipleri sayesinde bu niteliğini bir kez daha ortaya koydu.
İstanbul İleri yaş grubuna uygulamalı spor aktivitesi Yakın Doğu Üniversitesi ile Yaşlı Hakları ve Ruh Sağlığı Derneği iş birliğiyle düzenlenen etkinlikte, egzersizin sağlıklı yaş alma sürecindeki kritik rolü bilimsel veriler ve uygulamalı çalışmalarla ele alındı. Sağlıklı yaş alma sürecine bütüncül bir bakış sunmak amacıyla düzenlenen "Sağlıklı Yaş Alma Yolculuğunda Egzersiz" etkinliği, Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi ile Yaşlı Hakları ve Ruh Sağlığı Derneği iş birliğinde, Lefkoşa Türk Belediyesi ev sahipliğinde Merkez Lefkoşa’da gerçekleştirildi. Akademisyenler ve uzmanların katılımıyla düzenlenen etkinlikte, egzersizin yaşlanma sürecindeki önemi teorik bilgiler ve uygulamalı çalışmalar eşliğinde ele alındı. Egzersiz yaşlanma sürecini yavaşlatıyor Etkinlik, Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Adile Öniz Özgören ile Yaşlı Hakları ve Ruh Sağlığı Derneği Başkanı Prof. Dr. Hatice Jenkins’in açılış konuşmalarıyla başladı. Konuşmalarda, artan yaşlı nüfusla birlikte sağlıklı yaş alma kavramının giderek daha fazla önem kazandığı vurgulandı. Prof. Dr. Adile Öniz Özgören, sağlıklı yaş almanın yalnızca fiziksel değil, zihinsel ve sosyal boyutları da kapsadığını belirterek "Sağlıklı yaş almak; bedeni, zihni ve ruhu birlikte koruyabilmekten geçer. Doğru yaklaşımlar benimsendiğinde ileri yaşlar daha üretken ve anlamlı bir yaşam dönemine dönüşebilir" dedi. Beslenmenin sağlıklı yaş alma sürecindeki rolüne de değinen Prof. Dr. Özgören, dengeli ve bilinçli beslenmenin kronik hastalık riskini azaltmada belirleyici olduğunu vurguladı. Akdeniz diyetinin yaşlılık döneminde en uygun beslenme modellerinden biri olduğunu ifade eden Özgören, düzenli ve basit egzersizlerin kas-iskelet sistemi sağlığını koruduğunu ve yaşam kalitesini artırdığını söyledi. Kas gücü bağımsız yaşamın anahtarı İnsan ömrünün uzadığını ancak bu uzamanın büyük ölçüde yaşlılık döneminde gerçekleştiğini belirten Prof. Dr. Hatice Jenkins, bu sürecin sağlıklı geçirilmesinin bilinçli tercihlere bağlı olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Hatice Jenkins, "Ne kadar yaşadığımızdan çok, uzayan bu yılları nasıl yaşadığımız önemlidir. Yaş aldıkça kaslarımızı nasıl çalıştıracağımızı bilmek hayati önem taşıyor. Kas gücünün korunması, bireyin bağımsızlığını ve yaşam kalitesini doğrudan etkiler" diye konuştu. Son 30 yılda insan ömrünün ortalama 10 yıl uzadığına dikkat çeken Jenkins, gerçekleştirilen etkinliğin temel amacının, bireylerin yaşlanma sürecini daha sağlıklı ve aktif geçirebilmeleri konusunda farkındalık oluşturmak olduğunu belirtti. Teorik bilgiler uygulamayla desteklendi Etkinlik kapsamında, Kıbrıs Türk Fizyoterapistler Derneği Genel Sekreteri ve Yakın Doğu Üniversitesi öğretim üyesi Uzm. Fzt. Yelda Kıngır, "Kas-iskelet sistemi yaşa bağlı emekli olur mu?" başlıklı sunumunda, yaşlanmayla birlikte kas ve iskelet sisteminde meydana gelen fizyolojik değişimleri bilimsel veriler ışığında değerlendirdi. Kıngır, düzenli ve doğru egzersizin hareketsizliğin olumsuz etkilerini azalttığını ve fonksiyonel bağımsızlığın korunmasında kritik rol oynadığını vurguladı. Etkinliğin uygulamalı bölümünde ise Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölümü Öğretim Üyesi Fzt. Nima Jabri, "Aktif Yaş Almada Egzersiz" başlığı altında katılımcılarla birlikte grup egzersizleri gerçekleştirdi. Jabri, ileri yaş bireyler için güvenli ve etkili egzersizlerin nasıl planlanması gerektiğini uygulamalı olarak gösterdi.