EĞİTİM - 19 Temmuz 2018 Perşembe 13:21

“Ürdün ve Lübnan’daki Suriyeli Mülteciler” konferansı

A
A
A
“Ürdün ve Lübnan’daki Suriyeli Mülteciler” konferansı

İSTANBUL (İHA) - Yakın Doğu Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Siyaset Bilimi Bölüm Başkanı Doç. Dr. Nur Köprülü, Suriyeli mülteciler konusunu incelediği “Akdeniz’deki Mülteci Krizi Çerçevesinde Ürdün ve Lübnan’daki Suriyeli Mülteciler” konulu çalışmasını Lizbon Üniversitesinde gerçekleştirilen “6. Uluslararası Göç Konferansı”nda sundu.

Prof. Dr. Yücel Vural’ın oturum başkanlığını yaptığı ve göçün siyasi dinamiklerinin irdelendiği panelde Doç. Dr. Nur Köprülü, "Akdeniz’deki Mülteci Krizi Çerçevesinde Ürdün ve Lübnan’daki Suriyeli Mülteciler” başlıklı bildirisini sundu. Doç. Dr. Köprülü, konuşmasında Arap ayaklanmalarının başladığı 2011 yılından bu yana Suriye’de başlayan iç çatışmaların ülkede ve bölgede oluşturduğu belirsizlik ortamı ile mültecilerin göçünün hem Akdeniz coğrafyasını hem de Avrupa Birliği’ni tanık olabilecekleri en büyük mülteci sorunu ile karşı karşıya getirdiğini belirtti. Doç. Dr. Köprülü, ayrıca Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliğinin (UNHCR) verdiği rakamlar gözönüne alındığında başta Türkiye olmak üzere Ürdün ve Lübnan’ın çok sayıda mülteciye ev sahipliği yaptığını ifade etti.

9 milyondan fazla Suriyelinin Mart 2011’de savaşın patlak vermesiyle evlerini terk ederek komşu ülkelere gitmek veya Suriye içinde yer değiştirmek durumunda kaldığını aktaran Doç. Dr. Köprülü, UNHCR’a göre yaklaşık 2,5 milyon kişinin Suriye’den en yakın komşu ülkeleri olan Türkiye, Lübnan, Ürdün ve Irak’a göç ettiğini, 6,5 milyon kişinin ise Suriye içinde yer değiştirdiğini vurguladı. Doç. Dr. Köprülü, “Özellikle işsizlik ve ekonomik problemlerle başa çıkmaya çalışan Ürdün’de Arap-İsrail Savaşları sonrası göç eden Filistinliler, ardından 2003 yılında ABD’nin Irak’a müdahalesi ile göç eden Iraklı mültecilerden sonra ülke bu sefer de Suriyeli mültecilere kapısını açmıştır. Nüfusuna göre dünya ölçeğinde en fazla mülteciye ev sahipliği yapan ülkelerin başında gelen Ürdün Krallığı ve Lübnan gibi ülkelerde halihazırda yaşanan kimlik tartışmaları, ekonomik sorunlar ve Lübnan özelinde siyasi istikrar gibi meseleler mülteci sayısının her geçen gün artmasıyla daha da derinleşiyor” dedi.

Lübnan’ın mültecilere yönelik uyguladığı açık kapı politikasının ülkedeki mezhepsel kimliklere dayalı siyasal güç paylaşım modeli nedeni ile sürekli tartışılan bir mesele olduğunun altını çizen Köprülü, ülkede değişen nüfus yapısının siyasal istikrar ile ilişkilendirildiği bir noktaya geldiğini vurguladı. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Giresun Pembe kimlikle 38 yıl yaşayan Kumral Bodur’un hayatı film oluyor Giresun’da nüfus memurunun yaptığı hatadan dolayı pembe kimlik verilen ve 38 yıl boyunca erkek olduğunu ispatlamaya çalışan 52 yaşındaki Kumral Bodur’un hayatı beyaz perdeye ilham kaynağı oldu. Yazar Aziz Nesin’in filmlere de konu olan “Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz” romanının ardından, nüfus müdürünün hatası nedeniyle nüfusa kadın olarak kaydedilen Kumral Bodur’un 38 yıl boyunca erkek olduğunu ispatlamaya çalıştığı hayat hikayesi de filme konu oluyor. Filim yapımcılarının kendisini aradığını anlatan Kumral Bodur, “Trajikomik bir film hikayesi için hayatımın bir film senaryosuna ilham kaynağı olmuş. Bununla ilgili filmin yönetmenliğini yapacak olan Abbas Karatekin ve Yapımcısı Ulaş Karadeniz beni aradılar ve projelerinden bahsettiler. Ben de olumlu yaklaştım. Önümüzdeki günlerde Giresun’a gelip senaryo yazımı için detaylı görüşmeler yapacağız” dedi. 15 hakim, 19 savcı değişmiş, kimliği değişmemişti Giresun’un Bulancak ilçesinde yaşayan 52 yaşındaki Kumral Bodur nüfus memurunun yaptığı hatadan dolayı nüfusa kadın olarak yazılmış ve pembe kimlik verilmişti. Ancak yapılan hatanın düzeltilmesi ise tam 38 yıl sürmüş bu süre içerisinde evlenip çocuk sahibi olmasına rağmen ne resmi evlilik yapabilmiş ne de çocuklarını nüfusuna yazdırabilmişti. Çocuklarını kardeşlerinin nüfusuna yazdıran Kumral Bodur, sigortalı bir işe girip çalışamamış ve askerlik görevini de yapamamıştı. 15 hakim, 19 savcının değiştiği hukuk mücadelesi ise tam 38 yıl sürmüştü. Kumral, mahkeme sürecinde yaşadığı psikoloji sorunlar nedeniyle aldığı hapis cezasını da, kadın kimliğiyle, erkek cezaevine girdiğinde ise yanlışlığın fark edilmesi sonucu cezaevinden dışarı çıkartılmıştı.
Amasya Amasyalı öğrenciler okulda ata tohumu ekip fide yetiştirdi Amasya’nın Taşova ilçesinde Emine Bursalı İmam Hatip Ortaokulu öğrencileri ve öğretmenleri okulda ektikleri ata tohumlarından fide yetiştirdi. Çileklerin ve diğer sebzelerin hasadı yapılırken ata tohumu domates fideleri de okul bahçesinde oluşturulan seraya dikildi. "Ata tohumlarını burada yetiştiriyoruz" Fen ve teknoloji laboratuvarında yetiştirilen ata tohumları, ‘Eğitimde Rehberlik ve Destekleme Modeli (ERDEM) Destek 2022 Programı’ çerçevesinde sağlanan 25 bin liralık destekle okul bahçesinde oluşturulan 25 metrekarelik seraya taşınarak öğrencilerin elinde toprakla buluştu. Çok heyecanlandıklarını belirten 7. sınıf öğrencisi Abdullah Ensar Sarıbaş, “Getirdiğimiz ata tohumlarını burada yetiştiriyoruz. Burada çilek, marul, maydanoz gibi bir sürü çeşit bitki bulunuyor” dedi. Arkadaşı Tuğçe Naz Aşık da, “Köyümüz uzak olduğu için git, gel yapamıyoruz. Okulumuzda bunun gibi sera olduğu için tarımdan da yararlanabiliyoruz. Laboratuvarda üretiyoruz. Sonra gelip buraya dikiyoruz” diye konuştu. "Amacımız akademik başarının yanı sıra evlatlarımızı hayata da hazırlamak" Çalışmanın öğrencilerinin gelişimi için fırsat olduğuna işaret eden Fen Bilimleri Öğretmeni Bayram Atalay, “3 sene önce kurulan serada çilek, domates, salatalık, karnabahar, roka yetiştiriyoruz. Çocuklara eğitim, öğretim faaliyetinin haricinde yaparak ve yaşayarak öğrenmeyi de öğretiyoruz” şeklinde konuştu. Amaçlarının akademik başarının yanı sıra evlatlarını hayata da hazırlamak olduğunu vurgulayan Okul Müdürü Ali Buğalı ise, “Son yıllarda küresel ısınmayla beraber gıdaya erişim konusundaki sıkıntıları göz önüne aldığımızda toplumumuzun üreten, kendi kendine yeten bir toplum olması açısından tarım faaliyetlerine yönelip her türlü sebze ve meyveyi yetiştirmeye çalışıyoruz. Onlara da örnek olmaya çalışıyoruz” diye konuştu.