SAĞLIK - 23 Şubat 2018 Cuma 16:07

Uyurken boyun fıtığı olmayın!

A
A
A
Uyurken boyun fıtığı olmayın!

Beyin ve Sinir Cerrahisi Bölümü Op. Dr. Kadir Oktay, "Yanlış bir uyuma pozisyonunda geçirilen süre, boyun fıtığına yakalanma riskini artırmaktadır" dedi.

"3 gün boyunca süren ve geçmeyen boyun ağrıları ise mutlaka bir uzmandan yardım almayı gerektiriyor" diyen Medical Park Gaziantep Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Op. Dr. Kadir Oktay, boyun fıtığının nedenleri ve tedavi yöntemleri hakkında şu bilgileri verdi:

"Boyun, bele göre daha narin bir yapıda olduğundan, boyundaki deformasyonlar daha erken yaşlarda ortaya çıkmaktadır. Sürekli aynı noktaya bakma, boynu uzun süre aynı noktada tutma, bilgisayar karşısında uzun çalışma süreleri geçirme, soğuk esen klimanın karşısında durma boyun fıtıklarının en önemli nedenleri arasında yer almaktadır. Uzun süre televizyon izleyen kişiler, masa başında saatlerini geçirenler, egzersiz yapmayanlar ve hareketsiz yaşayanlar da boyun fıtığı riski altındadır. Boyun fıtığı bazı kişilerde yapısal özelliklere bağlı olarak da ortaya çıkabilir. Genellikle ince, narin ve uzun boyunlu insanlarda boyun fıtığı, kısa boyunlu insanlara oranda daha çok görülmektedir. Bu tip insanların kas yapıları daha zayıftır ve çevresel faktörler ile yaşam biçiminden çok daha kolay etkilenir. Boynun kötü kullanımı da söz konusuysa, bu kişiler daha yüksek oranda boyun fıtığı riski altındadır. Kısa boyunlu ve basık kafa yapısına sahip olan kişilerde ise boyun fıtığının görülme oranı çok daha yüksektir."

Sigara kullanımı ve genetik faktörlere dikkat

Sigara kullanan kişilerde özellikle genç yaşlarda sigaraya başlayanlarda boyun yapısı çok kısa sürede bozulduğunu belirten Dr. Oktay, "Sigara, akciğer kanserine genellikle 20 yıl gibi uzun bir dönemde neden olurken, sigara içen kişilerde ilk 5 yıl içinde boyun fıtığı vakalarına rastlanmaktadır. Genetik faktörler de boyun fıtığı üzerinde etkilidir. Eğer kişinin ailesinde boyun fıtığı vakaları varsa fıtık olma riski de artmaktadır" dedi.

Ortopedik yastık tercih edilmeli

Uygunsuz çalışma ve uyuma pozisyonlarının boyun fıtığının oluşmasına zemin hazırladığını söyleyen Dr. Oktay, "Oturur vaziyette uyuyakalmak, önemli bir fıtık faktörüdür. Bu tür alışkınlığı olan kişilerde boyun yastığı kullanılması gereklidir. Gece uykusunda en az 6-8 saat vakit geçirildiği için boynu destekleyen ve boyun boşluğunu dolduran ortopedik yastıklar kullanılmalıdır. Yanlış bir uyuma pozisyonunda geçirilen süre, boyun fıtığına yakalanma riskini artırmaktadır" şeklinde görüş bildirdi.
Her boyun fıtığının ameliyat gerektirmediğini belirten Oktay, Halk arasında boyun fıtığının iyileşmeyeceği ve sürekli tekrar eden bir durum olduğu inancı hakim olmasına rağmen, hastalığın ameliyatla iyileşme oranı son yıllarda daha da yükselmiştir. Günümüzde artık 10 boyun fıtığı hastasından yalnızca biri ameliyat edilmektedir. Hasta medikal tedaviden yarar görmüyor ve felç durumu riski ile karşı karşıyaysa, cerrahi müdahale uygulanmaktadır. Cerrahi müdahale sonrası ise hastanın aynı noktadan tekrar boyun fıtığı olma oranı ise son derece düşüktür. 1-1,5 saatlik ameliyatlar sonrası hasta 10 gün içinde normal yaşantısına geri dönmektedir" ifadelerini kullandı.

Günde 5 dakikalık egzersizle fıtık riskinden korunun

Dr. Oktay, "Genelde boynu sağa sola bükmeden, boyun adalesini güçlendiren egzersizler, boyun fıtığına yakalanma riskini azalmaktadır. İzometrik denilen elin; alnın ortası, şakak ve enseye konularak itilmesi şeklinde yapılan ve her bir itmede 10’a kadar sayılan egzersizler, boyun kaslarını güçlendirmektedir. Önerilen bu hareketler, günde en az 2 ya da 3 kez yapılarak bir yaşam tarzı haline getirilmelidir. Kişi, gün içinde 5 dakikayı kendine ayırarak boyun fıtığı riskinden korunabilir. Bunun yanında; boyun fıtığına yakalanma riski olanlar, bilinçli ve düzenli olarak yüzerek bu riski azaltabilir. Yüzme boyun yapısının bozulmasını engelleyen önemli bir faktördür. Masa başında çalışan kişiler ise sırt ve bel desteği olan sandalyeler kullanmalıdır. Mümkün olduğu kadar klimalardan uzak durulmalı ve bilgisayarlar göz hizasında olacak şekilde çalışılmalıdır" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Yağmurlu havalarda ıslanmak istemeyen depremzede Meriç’in sesini duyan sağlıkçı Havva’dan afetzede aileye sıcak yuva Hatay’da depremin ilk günlerinde enkaz altındaki vatandaşları yaşatmak amacıyla görev alan sağlıkçı Havva Aydanur Ertuğrul, yağmurlu havada bir daha ıslanmak istemeyen 9 yaşındaki Meriç Altunay ve ailesini sıcak yuvasına kavuşturmayı başardı. Kahramanmaraş merkezli depremlerde Hatay yerle bir olmuş, 25 bine yakın insan vefat etmişti. Afetin ilk saatlerinden itibaren Türkiye’nin dört bir yanından kurtarma ekipleri ve sağlık çalışanları bölgeye yardıma koşmuştu. Antalya İl Sağlık Müdürlüğü’nde görevli 38 yaşındaki Acil Tıp Teknisyeni Havva Aydanur Ertuğrul, asrın felaketinin ilk saatlerinden itibaren bölgedeki afetzede vatandaşları hayata tutundurmak için mücadele etti. Sağlık personeli Ertuğrul, depremin yaralarını sarmak için kurucusu olduğu Ülkem Kitap Okuyor Derneği aracılığıyla afet bölgesine 21 çadır okul açtı ve 7 bin 700’den fazla öğrenciye 100 binden fazla kitap ulaştırdı. ATT Ertuğrul, depreme Antakya ilçesi Karaali Mahallesi’nde yakalanan 9 yaşındaki Meriç Altunay ve ailesinin isteği üzerine afetzede aileye yuva yapabilmek için çalışma başlattı. Dernek aracılığıyla Altunay ailesine ev yaptırmayı başaran Ertuğrul, 2 odası ve 1 salonu olan evi Altunay ailesine teslim etti. "Yeterli maddi destek sağladığında yıl sonuna kadar 12 ev yapmayı istiyoruz" Ülkem Okuyor Derneği olarak 2’nci evi teslim ettiklerini ifade eden Ertuğrul, "Depremin 37’nci gününde çadır okul açmıştık. Bugün ev yaptığımız öğrencimiz de o çadır okula gelen ilk öğrencilerimizden biriydi. Talent ve Meriç okulu açtığımızda koşa koşa gelmişti. Bu enkazlar bir gün kalkıp Hatay normale dönecek dememize neden oldular. Biz 2 aydır ev yapıyoruz. Öğrencilerimiz ve depremzede çocuklarımızın yaşam koşullarını düzeltmeye dert edindik. Çadırda ve barakada yaşayan öğrencilerimize ev yaparak hak ettikleri yaşamları sürmelerini istiyoruz. Bu depremden en çok çocuklar etkilendi. 15 aydır baktıklarında enkaz görüyorlar. Çadırda yaşıyorlar. Deprem üzerine oyunlar kuruyorlar. O yüzden buradaki çocukların daha iyi yaşam koşullarından yaşamaları için emek veriyoruz. ‘Ülkem Okuyor Derneği’ olarak ev yapmaya devam edeceğiz. Haftaya 4 ve 5’inci evlerimizin temelini atacağız. Durmadan yorulmadan Hatay’daki son çocuğun yüzünü güldürene kadar güldürmeye devam edeceğiz. Yeterli maddi destek sağladığında yılsonuna kadar 12 ev yapmayı istiyoruz” dedi. "Yeni evim için çok heyecanlıyım ve çok mutluyum" Yeni evlerine kavuşan anne Esmeray Altunay, "Depremde evimiz yıkıldı. Çok kötü bir durumdaydık. Havva abla çocuklara mont ve ayakkabı getirmişti. Okula çağırdı. Oğlum Meriç’in doğum günüydü. O esnada Havva ablayı tanıdım. Eşimle beraber çadırdan suları dışarı atmaya çalışıyorduk. Ellerimiz, ayaklarımız ve çocuklar berbat bir haldeydi. Çocuklar sırılsıklamdı. Çocukların ayaklarında ne ayakkabı ne de çorap vardı. Yeni evim için çok heyecanlıyım. Çok mutluyum" ifadelerini kullandı.