GÜNDEM - 25 Mart 2023 Cumartesi 10:09

Uzmanından depremzede çocuklar için 'psikolojik destek' önerileri

A
A
A
Uzmanından depremzede çocuklar için 'psikolojik destek' önerileri

Merkez üssü Kahramanmaraş olan ve birçok ili etkileyen deprem Türkiye’yi derinden yaraladı. Bölgede yaşayanlar fiziksel ve psikolojik açıdan ciddi şekilde etkilendi. Özellikle çocukların bu süreci daha zorlu atlattığını belirten Prof. Dr. Bilge Uzun, konuya ilişkin tavsiyelerde bulundu.

Depremzede çocukların öncelikle fiziksel güvenliğin sağlanması gerektiğini vurgulayan Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bilge Uzun, olumsuz durumlarda çocukların duygularını daha yoğun yaşamakta olduğunu ve yetişkinlere nazaran daha kaygılı hissetmekte olduklarını vurguladı. Depremde ebeveyn kaybı olması halinde haberin çocuğa en uygun ve en kısa zamanda iletilmesi gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Bilge Uzun konuya ilişkin: “Afet sonrasında çocukları dinlemek ve duygularını onaylamak önemlidir. Çocukların depremden sonra pek çok soruları ve endişeleri olabilir. Duyguları ve endişeleri hakkında konuşmaları için onları cesaretlendirmek ve onları yargılamadan dinlemek önemlidir” dedi.

“Mevcut durumu inkâr eden söylemlerden uzak durulmalıdır”

Yapılması gereken ilk şeyin çocukların en temel ihtiyacı olan fiziksel güvenliklerinin sağlanması olduğunu söyleyen Prof. Dr. Bilge Uzun konuya ilişkin şunları ekledi: “Deprem riski devam eden bölgelerde çocuğu tehlikeden uzak, güvenli bir yerde tutmak önemlidir. Afet sonrasında çocukları dinlemek ve duygularını onaylamak gerekir. Çocukların depremden sonra pek çok soruları ve endişeleri olabilir. Duyguları ve endişeleri hakkında konuşmaları için onları cesaretlendirmek ve onları yargılamadan dinlemek önemlidir. Çocuklarla iletişim kurarken ‘Bir şey yok, hiçbir şey yok, korkma, sakin ol’ gibi mevcut durumu inkâr eden söylemlerden uzak durulmalıdır. Çocuğa neler olduğu basitçe açıklanmalı ‘Deprem oldu, evimiz hasar aldı, şimdi güvendeyiz’ gibi kısa ve somut ifadelerle durum açıklanmalıdır."

“Travma konusunda çalışan uzmanlar müdahale etmeli”

Çocukların etrafta neler olduğunu ve ne yapması gerektiklerini ebeveyne ya da yakınındaki yetişkine bakarak karar verdiğine değinen Uzun, “Ebeveynler ya da çocuğun yanında olan yetişkinler kendi kaygılarını kontrol etmelidir. Çocuklar duygularını sözel olarak ifade edemeyebilirler. Duygularını ifade edebilmeleri için sanat, müzik gibi etkinliklerle durumu ve duygularını ifade etmeye teşvik etmek önemlidir. Uyumakta, yemek yemekte zorlanıyorsa veya özellikle endişeli veya içine kapanık tavırlar sergiliyorsa, travma konusunda uzmanlaşmış bir ruh sağlığı uzmanından profesyonel yardım almayı düşünmek doğru olacaktır” dedi.

“Çocuklara uygun destek sağlanırsa stresli olayları atlatırlar”

Çocukların doğaları gereği hem kırılgan hem dirençli olduğunu ve uygun destek sağlandığında stresli olayları atlattıklarını söyleyen Prof. Dr. Bilge Uzun, çocukların olumsuz yaşam deneyimleri karşısında esnek ve dayanıklı olma becerisini arttırmak için öncelikle ebeveynlerin duygu yönetimi becerilerinin yeterli olmasının önemine değindi. Ardından çocuklara depremin nasıl anlatılması gerektiğini şu ifadelerle açıkladı: “Doğrudan ya da dolaylı olarak depreme maruz kalmış çocuklara depreme ilişkin bilinç kazandırırken gelişim düzeyinin göz önünde bulundurulması gerekmektedir. On yaşından daha küçük çocuklara, depremi tanımlarken gereğinden fazla ayrıntıya girmemek, anlayabileceği somut ifadeler kullanmak, yalın ve basit bir dil kullan önemlidir. ‘Büyük bir deprem oldu. Bu depremin şiddetinden evimiz hasar gördü. Hepimiz hâlâ şoktayız. Sen de sarsıldın ancak hep yanında olacağız’ benzeri ifadeler kullanılabilir.”

“Afetler, bilinçaltına sıkışmış travmaları tetikleyebilir”

Afetler, daha önce yaşanmış ve hatırlanmasa da bilinçaltına sıkışmış travmaları tetikleyebileceğini söyleyen Uzun, “Göçük altında kalma endişesi, ölüm kaygısı, çaresizlik ve güçsüzlük hissi yoğun bir biçimde yaşanabilir. Olumsuz düşünceler zihni meşgul etmeye başlayabilir. Sürekli olarak muhtemel deprem düşünceleri, bu düşünceleri yoğun bir biçimde paylaşma ihtiyacı, depreme dair haberleri takip etme ihtiyacı oluşabilir. Bu yüzden travmaya maruz kalan çocuklarda kaygı, donakalma, yerinde duramama, dikkat eksikliği, zihinde bulanıklık, ne yapacağını bilememe, ortamdan kopuk hissetme, güvensiz hissetme gibi durumlar meydana gelebilir. Afetler, daha önce yaşanmış, hatırlanmasa da bilinçaltına sıkışmış travmaları da tetikleme riski taşır. Depremin üzerinden geçen zamana rağmen çocuklarda dikkatini toplama, organize olma, kendini günlük akışa bırakma ya da işe odaklanamama ve hafıza ile ilgili sorunlar yaşanıyorsa bir uzmana danışılmalıdır” dedi.

“Hedef ve hayalleri hala gerçekleştirebileceklerini söylemek önemlidir”

Depremde fiziksel olarak zarar gören çocukların psikolojik sağlığına ilişkin önemli uyarılarda bulunan Prof. Dr. Bilge Uzun, “Depremde bir uzuv kaybetmek, çocuklar için travmatik ve yaşamı değiştiren bir deneyimdir. Çocuğun fiziksel ihtiyaçlarının karşılandığından ve gerekli tıbbi bakıma erişebildiğinden emin olunması gereklidir. Uzvunu kaybetmiş çocuklarda keder, öfke, hayal kırıklığı ve üzüntü gibi yoğun duygular olağandır. Bu nedenle onların güçlü yanlarına ve yeteneklerine odaklanmalarına yardımcı olup hedeflerini ve hayallerini hâlâ gerçekleştirebileceklerini bilmelerini sağlamak önemlidir. Çocukların duygularını ifade edebilmeleri için sanat, müzik gibi etkinliklerle durumu ve duygularını ifade etmeye teşvik etmek önemlidir” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Medical Point’te 19 Mayıs coşkusu İzmir Ekonomi Üniversitesi Medical Point Hastanesi Spor Kulübü ‘Medical Point Run’ 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutlamak için bir araya geldi. Medical Point Hastaneler Grubu Yönetim Kurulu Başkan Vekili Veysi Kubba, “Medical Point Ailesi olarak spora ve sporcuya verdiğimiz destek devam edecek” dedi. İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Medical Point Hastanesi’nin bahçesinde düzenlenen etkinlik, fonksiyonel egzersizle başladı. Sporcular, zumba ve yoga yaptı. Medical Point Hastaneler Grubu Yönetim Kurulu Başkan Vekili Veysi Kubba, sporun toplum sağlığı üzerindeki olumlu etkilerine vurgu yaptı. Veysi Kubba, “Medical Point Ailesi olarak, spora verdiğimiz değer çok kıymetli. Çocuklarımızın küçük yaşlardan itibaren kötü alışkanlıklardan uzaklaşarak spora teşvik edilmesini çok önemsiyoruz. Türkiye’nin en önemli spor kulüpleriyle iş birlikleri yapıyor, sporcularımızın sağlığını çok önemsiyoruz. Kısa sürede kurulan Medical Point Run Koşu Kulübü, çok başarılı işlere imza atıyor. Kentin ve Türkiye’nin en önemli maratonlarına katılıyor, ter döküyor” ifadelerini kullandı. “Her zaman destekleyeceğiz” Spora olan desteklerinin artacağını ifade eden Veysi Kubba, “Spor, sadece fiziksel sağlık için değil, aynı zamanda ruhsal sağlık ve sosyal bağların güçlenmesi için de çok önemlidir. Bu yüzden çalışanlarımızı ve sporcularımızı her zaman destekleyeceğiz” diye konuştu.
İstanbul Galatasaray’da hedef derbi galibiyetiyle şampiyonluk Galatasaray, Trendyol Süper Lig’de yarın evinde oynayacağı Fenerbahçe derbisinden galip ayrılıp, şampiyonluğunu ilan etmek istiyor. Trendyol Süper Lig’in 37. haftasında Galatasaray ile Fenerbahçe yarın saat 19.00’da RAMS Park’ta karşı karşıya gelecek. Ligde sarı-kırmızılılar 32 galibiyet, 3 beraberlik ve 1 mağlubiyetle aldığı 99 puanla zirvede yer alıyor. Süper Lig’de son iki haftaya girilirken, Galatasaray, Fenerbahçe’nin 6 puan önünde bulunuyor. Sarı-kırmızılılar derbiden galibiyet ya da beraberlik aldığı takdirde sezonu şampiyon tamamlayacak. Kaybetmesi durumunda ise son hafta Konyaspor deplasmanında en az 1 puan şampiyonluk için yetecek. Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, derbiyi kazanarak şampiyon olmak istediklerini söylemişti. Son 24 lig maçını kaybetmedi Galatasaray, Süper Lig’de oynadığı son 24 maçta yenilmedi. Son olarak ligin ilk yarısında Hatayspor’a kaybeden sarı-kırmızılılar daha sonraki karşılaşmalarda 22 galibiyet, 2 beraberlik aldı. Öte yandan son 17 lig karşılaşmasını da kazanan Aslan, üst üste kazanma rekorunu geliştirmeye devam ediyor. Evinde yenilmiyor Süper Lig’de evinde son olarak geçtiğimiz sezonun 2. haftasında Giresunspor’a 1-0’lık skorla yenilen Galatasaray, bu maçtan sonra sahasında kaybetmedi. Sarı-kırmızılılar, bu süreçte oynadığı 35 lig maçında 33 galibiyet, 2 beraberlik aldı. Cimbom, bu sezon ligde RAMS Park’ta oynadığı 18 karşılaşmada da 3 puan aldı ve bu alanda sahasında puan kaybetmeyen tek takım olarak yer alıyor. Galatasaray derbiyi kazanması durumunda sezonu evinde puan kaybetmeden tamamlayacak. Ligin en az gol yiyen takımı Galatasaray, Süper Lig’de bu sezon gösterdiği başarılı savunma performansıyla da dikkat çekiyor. Sarı-kırmızılılar oynadığı 36 maçta kalesinde 24 gol gördü. Aslan bu performansıyla da ligin en az gol yiyen takımı konumunda bulunuyor. Cimbom ayrıca bu müsabakaların 18’inde de kalesini gole kapadı. Mauro Icardi’den son 8 maçta 9 gol Galatasaray’ın Arjantinli futbolcusu Mauro Icardi, ligde son haftalarında attığı gollerle şampiyonluk yolunda önemli bir katkıya verdi. Icardi bu süreçte ligde son 8 haftada rakip fileleri 9 kez havalandırırdı. Bu sezon ligde 32 maça çıkan 31 yaşındaki futbolcu, toplam 23 gol kaydetti ve krallık yarışında ilk sırada yer alıyor. Arjantinli golcünün 8 de asisti bulunuyor. Mauro Icardi ayrıca Fenerbahçe’ye karşı oynadığı 4 müsabakada ise 3 gol kaydetti. Ligdeki son 3 derbide gol yemedi Fenerbahçe ile oynadığı son karşılaşmalarda rakibine kaybetmeyen Galatasaray bu maçlarda savunma performansıyla da öne çıktı. Sarı-kırmızılılar, 10 Nisan 2022 tarihinde Kadıköy’de 2-0 kaybettiği müsabakanın ardından Süper Lig’de rakibiyle oynadığı 3 derbide gol yemedi. Aslan bu derbilerin ikisini 3-0 kazanırken, 1 mücadele de 0-0 sona erdi. 7 futbolcu sarı kart sınırında Galatasaray’da, Fenerbahçe derbisi öncesinde 7 futbolcu sarı kart sınırında bulunuyor. Sarı-kırmızılılarda Lucas Torreira, Victor Nelsson, Hakim Ziyech, Kerem Aktürkoğlu, Kaan Ayhan, Sergio Oliveira ve Davinson Sanchez, sarı kart sınırında yer alıyor. Bu futbolcular sarı kart görmesi durumunda ligin son haftasında deplasmanda oynayacakları Konyaspor maçında cezalı duruma düşecek.
Samsun 3. Karadeniz Aile Hekimliği Kongresi Türkiye’nin birçok farklı şehrinden 400’e yakın hekim ve akademisyen "3. Karadeniz Aile Hekimliği Kongresi" için Samsun’a geldi. Samsun Üniversitesi Tıp Fakültesinin ev sahipliği, Türkiye Aile Hekimleri Uzmanlık Derneği (TAHUD) Samsun girişimi ve organizasyonu ile Türkiye’nin çeşitli şehirlerinden çok sayıda hekimin katılımıyla düzenlenen “3. Karadeniz Aile Hekimliği Kongresi” açılış töreni gerçekleştirildi. Türkiye’nin birçok farklı şehrinden 400’e yakın hekim ve akademisyenin bir araya geldiği kongrede “Aile Hekimliği ve Güncel Tıp” ana temasıyla aile hekimliğindeki mevcut şartlar ve klinik pratikler ele alınarak iyileştirilmesi gereken hususlara ilişkin öneriler gündeme getirilecek. Dört gün sürecek kongrenin ana teması ise “Aile Hekimliği ve Güncel Tıp” olarak belirlendi. Kongrede “Aile Hekimliği ve Güncel Tıp” temasına uygun olarak aile hekimlerinin araştırmalarını sunacakları sözlü bildirilerden oluşan oturumların yanı sıra, zengin bilimsel program ışığı altında, alanının uzmanı bilim insanları tarafından sağlık hizmetlerinde baş döndürücü bir hızda gerçekleşen gelişmeler ayrıntılı olarak irdelenecek. Kongrenin açılış konuşmasını yapan Samsun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Aydın, “Aile hekimliği, sağlık sistemimizin temel taşlarından biridir. Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığına giden yolda ilk adımın atıldığı bu tarihi günde, aynı zamanda gençlik haftasında, genç aile hekimlerimizin katılımıyla bu kongrenin düzenlenmesi büyük bir anlam taşıyor” dedi. Samsun İl Sağlık Müdürü Uzm. Dr. Mustafa Uras aile hekimliğinin tüm hastaları kabul eden tek branş olduğunu belirterek, aile hekimliğine sağlık sorunların çözümünde çok önemli bir avantajlar sunduğunu kaydetti. Türkiye’de bir ilk Samsun Üniversitesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı Başkanı ve 3. Karadeniz Aile Hekimliği Kongresi Başkanı Prof. Dr. Erdinç Yavuz ise “Aile hekimliğinin birinci basamağında güncel tedavi yöntemlerini ele alarak, meslektaşlarımızın bu yenilikleri takip etmesini amaçlıyoruz. Bu yıl kongremizde ilk kez kurslar düzenledik. Evde sağlık hizmetleri kursu, Türkiye’de bir ilk olma özelliğini taşıyor. Son iki kongremizde olduğu gibi bu yıl da çok sayıda bilimsel araştırma ve değerlendirme sunulacak” diye konuştu. Türkiye Aile Hekimleri Uzmanlık Derneği (TAHUD) Başkanı Prof. Dr. Güzin Zeren Öztürk, aile hekimliğinin önemine ve derneğin çalışmalarına vurgu yaptı. Kongre, açılış konuşmalarının ardından bilimsel oturumlarla devam etti. 3. Karadeniz Aile Hekimliği Kongresi 19 Mayıs Pazar günü sora erecek.
Bursa Mustafakemalpaşa’da hayat konforunu bozan yollar tamamlanıyor Bursa’nın Mustafakemalpaşa ilçesinde bozuk yollar tamir ediliyor İlçenin 14 mahallesini kapsayan ve vatandaşın günlük yaşamını kâbusa çeviren yağmursuyu, içme suyu ve kanalizasyon altyapı çalışmaları, Mustafakemalpaşa Belediye Başkanı Şükrü Erdem’in talimatlıyla hız kazanarak sorun olmaktan çıkıyor. İlçenin en büyük sorunlarından biri olan, yağmurlu havalarda çamur, güneşli havalarda toza teslim olan yollar, ekiplerin çalışmalarıyla hızlı bir şekilde tamamlanıyor. Altyapı çalışmalarının tamamlanmasının ardından hız kazanan üst yapı projeleri, modern asfalt, parke ve kaldırım düzenlemeleriyle ilçeye yepyeni bir çehre kazandırıyor. Barış Mahallesi, Fevzidede Mahallerinde kanalizasyon çalışmaları tamamlanan sokaklarda komple sökülüp düzeltilirken, içme suyu altyapısı için kazılan sokaklarda tamir parke kilit uygulamasıyla sokaklar yeni çehrelerine kavuşuyor. Vatandaşların yıllardır sabırla beklediği konfor devrimini Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey’in destekleriyle hayata geçirdiklerini dile getiren Başkan Erdem’’ Vatandaşlarımızın yıllardır süren çilesi nihayet sona eriyor. Çalışmalar tamamlandığında, Mustafakemalpaşa’mız modern ve yaşanabilir bir ilçe olarak parlayacak. Alt yapı çalışmalarımız da üst yapı çalışmalarımız da Büyükşehir Belediyemizle sağlanacak koordinasyonun sayesinde sağlıklı bir şekilde tamamlanacak “ dedi.