SAĞLIK - 10 Nisan 2023 Pazartesi 13:27

Uzmanından kalp hastalarına uyarı!

A
A
A
Uzmanından kalp hastalarına uyarı!

Uzmanlar, kalp hastalığının Kovid-19 gibi bulaşıcı bir hastalıkla birleştiğinde daha ölümcül hale gelebileceği konusunda uyarılarda bulundu. Sağlık Bilimleri Üniversitesi Koşuyolu Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji bölümünden Doçent Doktor Mehmet Emirhan Işık, Kovid-19’a bağlı ölümlerin yaklaşık 3’te 1’inin kalp hastalıkları sonucu görüldüğünü ve aynı zamanda kalp hastalığı olan kişilerde Kovid-19’un daha ağır seyrettiğini aktardı.

Özellikle yaşlı bireylerle, hipertansiyon, akciğer, şeker ve kalp hastalığı olan kişilerin bu virüsten daha fazla etkilendiğine ve hastalığın bu kişilerde daha ağır seyrettiğinin bilindiğine işaret eden Doç. Dr. Işık, hastalığın aynı zamanda kanın pıhtılaşmasını artırarak, kalp krizi, kalp kası iltihabı, ritim bozuklukları, pıhtılaşma ve emboli gibi birçok kalp damar sistemine ait komplikasyonlara neden olduğunu söyledi.

“Kovid-19’a bağlı ölümlerin 3’te 1’i kalp hastalarında görülmekte”

Doç. Dr. Mehmet Emirhan Işık, "Kovid-19’un koronavirüsün kalp hastalıklarıyla ilişkisi kanıtlanmış durumda, tabii diğer bulaşıcı hastalıklar da yine kalp hastalıklarına neden olabilmektedir. Kovid-19’a bağlı ölümlerin yaklaşık 3’te 1’i kalp hastalıkları sonucu görülmekte ve aynı zamanda kalp hastalığı olan kişilerde Kovid-19 daha ağır görünmekte ve kalp hastalıklarını ağırlaştırılmaktadır. Bunun yanında Kovid-19 geçirilmesi sırasında ve sonrasında da yine aritmi gibi hipertansiyon gibi kalp krizi ve ritim bozuklukları da artmaktadır" dedi.

"Bulaşıcı hastalıklardan korunmanın en iyi yolu hijyen ve temizlik"

Bulaşıcı hastalıklardan korunmanın en önemli yolunun el hijyeni ve temizlik olduğunu belirten Işık, "Kişisel hijyene önem verilmesi bunu sağlayabilmektedir. Aynı zamanda eğer kendimizde bir bulaşıcı hastalık riski varsa veyahut kendimizde bir bulaşıcı hastalık olabileceğini düşünüyorsak mutlaka kendimiz de maske kullanmalıyız. Yoğun yerlerden, toplu yerlerden kaçınmalıyız. Bunun yanı sıra gıdaları taze tüketmeli, bol meyve ve sebze yemeliyiz. Gıdalarımızı yıkamalıyız çünkü özellikle gıdalardan bulaşabilecek hastalıklar için gıdaları iyi yıkamak çok önemli. Bunun yanı sıra aşıyla korunabilecek hastalıklarımız var. Aşılarımızı mutlaka zamanında olmalıyız. Çocukluk aşılarını eğer çocuklarımıza zamanında yaptırırsak, ileride de gerektiği hallerde yine aşı yapılabilmektedir" diye konuştu.

"Kalp hastalıklarında hareket etmek önemli"

Bulaşıcı hastalığa yakalananların, özellikle kalp sağlığını koruması için hareketsiz kalmaması gerektiğini ifade eden Doç. Dr. Mehmet Emirhan Işık, "Mutlaka spor yapmalılar. Beslenmelerine çok dikkat etmeliler. Hareketsizlik, gelecekte şişmanlığa, şişmanlık da kalp hastalıklarına neden olmakta. Özellikle Kovid-19 döneminde yaşadığımız hareketsiz kalma, eve kapanma nedeniyle giderek şişmanlık arttı. Obezite arttı. Buna bağlı olarak da insanlardaki kalp krizi, kalp hastalıkları riski artmış durumdadır. Özellikle viral hastalıklarda antibiyotik kullanımından kaçınılması, doktorların tavsiyesi dışında ilaç kullanılmaması gerekmektedir. Kalp hastalarının özellikle farklı ilaçlar kullanması, diğer ilaçları veya etkileşebileceği için mutlaka ve mutlaka doktor tavsiyesiyle alınması gerekmektedir. Antibiyotik direncinde gelecekte önemli bir sorun olması nedeniyle antibiyotik kullanımından kaçınmamız da toplumsal sağlık açısından önemlidir" şeklinde konuştu.

Aykut Zor - Elyesa Karatepe
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Çameli’nin titrek kavak ormanları bulutların arasında görsel şölen sunuyor Denizli’nin Çameli ilçesi, zengin florası ve yüksek endemik tür çeşitliliğiyle dikkat çekiyor. İlçenin önemli doğal alanlarından biri olan titrek kavak ormanları ise özellikle ziyaretçilerine görsel bir şölen sunuyor. Sarı, kızıl, turuncu ve yeşilin tonlarıyla oluşan renk cümbüşü havadan görüntülendi. Denizli’nin Çameli ilçesi, zengin florası ve yüksek endemik tür çeşitliliğiyle dikkat çekiyor. Yaklaşık 750 ile 2 bin 300 metre rakımda yer alan ilçe; vadileri, meraları ve yüksek dağlarıyla çok sayıda bitki türüne ev sahipliği yapıyor. Çameli florasında 200’a yakın endemik bitki türünün bulunması, bölgenin coğrafi yapısının sağladığı doğal zenginlikten kaynaklanıyor. İlçenin önemli doğal alanlarından biri olan titrek kavak ormanları ise özellikle sonbahar ve kış aylarında ziyaretçilerine görsel bir şölen sunuyor. Sarıdan kahverengiye uzanan tonların hâkim olduğu bölgede yüksek ağaçların oluşturduğu renk cümbüşü doğaseverler tarafından yoğun ilgi görüyor. Türkiye’de bu denli yoğunlukta görülen titrek kavak topluluklarına nadiren rastlandığını belirten uzmanlar, Çameli’nin bu açıdan önemli bir ekolojik değere sahip olduğuna dikkat çekiyor. Bölge hem biyolojik çeşitlilik hem de doğal güzellik açısından eşsiz bir zenginlik sunuyor. "Bu orman Çameli orman sınırları içerisindedir ve titizlikle korunmaktadır" Titrek kavak ağaçlarının titizlikle korunduğunu ifade eden Endemik Bitkiler Araştırmacısı Rıfat Özdemir, "Bu gördüğünüz titrek kavak ormanları sonbahar ve kış aylarında renk cümbüşü oluşturuyor. Bütün renkleri hemen hemen görürsünüz. Türkiye’deki dağılımı oldukça seyrektir. Bu saha, Çameli orman sınırları içerisindedir ve titizlikle korunmaktadır. Çameli ilçemiz flora açısından çok zengindir" dedi. "Yapılan çalışmalar sonucunda 200’ün üzerinde endemik tür bitki tespit edildi" Çameli’de 200’ün üzerinde endemik tür bitki tespit edildiğini ve çalışmaların devam edeceğini belirten Çameli Belediye Başkanı Cengiz Arslan ise, "Çameli ilçemiz endemik türler bakımından en zengin bölgelerden bir tanesi. Özellikle Gargın Yaylası bölge dediğimiz rakamı 2 binin üzerinde olan bir bölgemiz var. Bu bölgemizde şu anda Hasan Hocamızla beraber yapmış olduğumuz çalışmalarla 200’ün üzerinde endemik tür bitki tespitini yaptık. İnşallah yakın bir zamanda da bunların kitap basımını açıklamasını yapmış olacağız. Şu anda özellikle Fethiye-Çameli arasında Akta bölgesi dediğimiz bölgede bir Akkavak orman bölgemiz var. Gerçekten doğanın bir harikası, güzel bir şekilde orada yetişmiş çoğalmış bu ormanımız özellikle sonbahar ve kış aylarında trekking yapmak isteyen yürüyüş yapmak isteyen gruplar için çok güzel bir görsel şölen sunuyor" ifadelerini kullandı. "Vatandaşlarımızı bu güzel doğa harikasını görmeye Çameli’ye davet ediyoruz" Vatandaşları bu güzel doğa harikasını görmeye Çameli’ye davet eden Başkan Cengiz Arslan, "Orman İşletme ile beraber bu bölgenin korunması ile ilgili yerel yönetimler belirli olarak elimizden gelen çabayı sarf ediyoruz. İnşallah buranın doğa turizmine kazandırılması ile ilgili de güzel düşüncemiz projemiz var. Bu bölge bizim yürüyüş rotalarımız alanında en güzel rotalarımız bir tanesi. Bütün bizi izleyen vatandaşlarımızı bu güzel doğa harikasını görmeye Çameli’ye davet ediyoruz" dedi.
Düzce Fındıkta verim ve kalite artırılıyor DÜZCE(İHA) – Düzce’de Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından fındık budama eğitimleri, merkez ve ilçelerde devam ediyor. Düzce’de fındıkta verim ve kaliteyi artırmaya yönelik çalışmalar aralıksız devam ediyor. Düzce İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından yürütülen Fındık Budama Eğitimleri, merkez ve 7 ilçede, 90 köy ve mahallede toplam bin 200 üreticiye ulaşması hedefleniyor. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Düzce İl Tarım ve Orman Müdürü Esra Uzun, fındığın Düzce için stratejik bir ürün olduğunu vurgulayarak şu ifadeleri kullandı: "İlimizde yaklaşık 75 bin hektar tarım arazisi bulunmakta olup, bunun yüzde 85’i, yani yaklaşık 63 bin hektarı fındık alanlarından oluşmaktadır. Fındık, Düzce’nin ana ürünüdür. Bu nedenle verim ve kaliteyi artırmaya yönelik eğitim çalışmalarımıza büyük önem veriyoruz. Merkez ve 7 ilçemizde yürüttüğümüz budama eğitimleriyle bir budama seferberliği başlattık ve bugüne kadar yaklaşık 1.000 üreticimize eğitim verdik. Amacımız, üreticilerimizin daha kaliteli ve daha yüksek verim elde etmesini sağlamak ve bu yolla gelirlerini artırmaktır." Fındığın dünya markası bir ürün olduğunu da belirten Uzun, Düzce’den yıllık yaklaşık 20 bin ton fındık ihracatı gerçekleştirildiğini ifade ederek, "Üreticilerimizin bol ve bereketli bir üretim sezonu geçirmesini istiyoruz. İl Müdürlüğü olarak teknik ekibimizle birlikte fındık verimini artırmaya yönelik çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz" dedi. Eğitim programları kapsamında üreticilere doğru budama teknikleri uygulamalı olarak anlatılarak, fındık bahçelerinde verim ve kalite artışının sağlanması hedefleniyor.