SAĞLIK - 16 Nisan 2021 Cuma 16:51

Uzmanlardan Ramazan ayına özel öneri ve uyarılar

A
A
A
Uzmanlardan Ramazan ayına özel öneri ve uyarılar

İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Engin Yurt ve Gastroenteroloji Uzmanı Dr. Ayşegül Öziş, şeker hastalarının oruç tutmaları ile ilgili açıklamalarda bulundu. Uzman doktorlar, şeker hastalarının Ramazan ayı boyunca dikkat etmesi gereken konulara dikkat çekti.

Medicana Çamlıca Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı, Uzm. Dr. Engin Yurt ve Gastroenteroloji Uzmanı Uzm. Dr. Ayşegül Öziş, şeker hastalarının oruç tutmaları ile ilgili açıklamalarda bulundu. Şeker hastalarının Ramazan ayı boyunca dikkat etmesi gereken konulara dikkat çeken Dr. Engin Yurt, "Şeker hastalığı düzenli yemek yemeyi gerektiren bir hastalıktır. Şeker hastalarının sabah, öğle, akşam öğünleri düzenli olmalıdır. Sabahları mutlaka kahvaltıdan sonra ara öğün olarak meyve, öğleden sonra kahvaltı, gece yatmadan yarım saat önce bir bardak süt içilmelidir. Dışarıdan verilen ilaçların kan şekeri düzeyinde, günün muhtelif saatlerine göre dalgalanmaları olur. Sabah 10:30-11:00'e doğru, öğleden sonra 16:30-17:00 saatlerinde ve yatmadan önce kanda şeker seviyesi düşer. Şeker düzeyinin düştüğü anlarda beslenme yolu ile şeker alınmadığı takdirde, metabolik aktivite sonucu Glukagom hormonu salgılanmaya başlar ve kan şeker düzeyini vücudun kendi kaynaklarından aniden yükseltir. Bu vücudun tedavi ile oluşturulan bütün dengesini alt üst eder" dedi.

Ramazan ayı boyunca düzenli yemek yeme ritminin bozulduğunu belirten Dr. Yurt, "Sabah 04:30 ile akşam 19:30 arasında 14-15 saat süre ile hiçbir gıda almadığınız takdirde şekeriniz normalin çok altına düşmektedir. Oral antidiyabetik kullandığınızda bu düşüş daha fazla olacaktır. Böyle bir durumda glukagom hormonu, kan şekerinizi yükseltmek için vücudunuzun kaynaklarını harekete geçirecektir. Kontrolsüz yükselen şekeriniz insülin hormonunuz yetersiz olduğundan, kanda taşınacak ve tahribat yol açacaktır. Bunun üstüne yüklü bir iftar yemeği ile karbonhidrat yüklemesi yaptığınızda durum metabolizmanız için içinden çıkılamaz bir hale gelecektir. Oral antidiyabetik etkisini 4 saat içinde gösterir ve saat 11:00 civarı şeker en alt seviyesine iner. Bu esnada beslenme yolu ile karbonhidrat alınamadığı takdirde ki oruç sırasında böyle olmaktadır, baş ağrısı ve baş dönmesi başlayacaktır. Hafif seyir gösteren hastalar denilen diyet veya en fazla bir antidiyabetik tablet alarak kan şekeri düzeylerini düzenleyebilen hastaların oruç farizalarını yerine getirmeleri, iyi kontrollü sahur ve iftar ile bir oranda mümkün olmaktadır" diye konuştu.

"Ramazanda yanlış beslenme hayati tehlike oluşturabilir"
Ramazan ayının gelmesiyle birlikte günlük beslenme şekillerinin ve öğün sayılarının değişiklikler yaşandığını belirten Dr. Ayşegül Öziş, oruç tutmanın sağlıklı insanların metabolik dengesini değiştirmeyeceğini ancak, Ramazan’da şeker hastalarının uzun süre aç kalmalarının hayati tehlikeler doğurabileceğini söyledi.

Dr. Öziş, “Ramazan ayında günlük beslenme şekli ve öğün sayısı değişmektedir. Öğün sayısı 3 ana öğünden 2 ana öğüne düşmektedir. İftar ve sahur şeklinde olan bu 2 öğünde birdenbire ve tıka basa yemek yenilmemelidir. İftar açıldıktan sonra birden bire çok miktarda yemek yenilmemeli, aralıklı olarak az ve sık yemek yemeli, aşırı tatlı, bol yağlı ve tuzlu besinlerden kaçınılmalıdır. Erişkin bir insan günde 2.5-3 litre su içmelidir, iftar-sahur arasında günlük ihtiyaç olan sıvı tüketilmeye çalışılmalıdır. Hamileler, emziren anneler, akli dengesi yerinde olmayan insanlar, seyahat halinde olanlar, çok yaşlı ve hasta olanlar, ağır kalp ve böbrek hastalığı olanlar, mide ülseri, karaciğer yetmezliği rahatsızlığı olanlar oruç tutmamalıdır. Şeker hastalarında oruç tutmak sakıncalı olabilir, iftardan sonra aşırı yemek yeme sonrasında kan şekeri yükselebilir, bu durum hiperglisemi komasına sebep olabilir. Ramazan'da şeker hastaları uzun süre aç kalırsa hipoglisemi denilen kan şekeri düzeyinin düşmesi ile hayati tehlikeler olabilir" açıklamalarında bulundu.

Yemekten sonra midenin boşalması için en az 30-60 dakika süreye ihtiyaç olduğunu söyleyen Dr. Öziş, "Reflü denilen mide içeriğinin yemek borusuna kaçışını engellemek için yemekten sonra hemen yatılmamalı, en az yarım saat ila 1 saat oturur veya ayakta pozisyonda durulmalıdır. İftar açıldığında bol miktarda yemek yemek, gazlı içecek, aşırı çay-kahve tüketimi, aşırı yağlı yemek yemek, çikolata tüketimi reflü hastalarının şikayetini artıracaktır. İftar yemeğinden hemen sonra televizyon veya bilgisayar karşısına geçmek yerine, biraz hareket etmek, yürüyüş yapmak sindirimi rahatlatır. Ramazan ayının özellikle kronik hastalığı olanlar oruç tutarken mutlaka doktorlarına danışmalıdır" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Hekim adayları Akdeniz Tıp Öğrenci Günleri’nde eğlendi Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından 12. Akdeniz Tıp Öğrenci Günleri gerçekleştirildi. Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Bahçesinde gerçekleşen 12. Akdeniz Tıp Öğrenci Günleri kapsamında Tıp Fakültesi öğrencileri tarafından gerçekleştirilen Toplumsal Duyarlılık ve Özel Çalışma Modülleri projelerinin sunumları yapıldı. Öğrencilere pilav dağıtımının ardından dans gösterileri ve konserler düzenlendi. Proje Sonuçlarının Değerlendirilmesi ve Ödül Töreni’nde konuşan Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, "Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi olarak burada olmaktan inanın çok büyük bir heyecan duyuyorum. Çok güzel, bu kadar güzel bir günde bu kadar güzel öğrencileri görmek çok büyük bir mutluluk verdi. İyi ki varsınız. Doktor olmak sadece hasta muayene etmek değil aslında. Siz bir mesleği sabah 8 akşam 5 icra etmeyeceksiniz. Siz bir hayat tarzına doğru yol alıyorsunuz ve yaptığınız şey aslında toplumla her an iç içe olmak ve toplumun bütün sorunlarını özellikle sağlıkla ilgili elbette kulak kabartmak ve bir şekilde onlara rehberlik etmek ve çözüm bulmak" şeklinde konuştu. "Toplum için duyarlılık ve empati gerektiren bir meslek" Çok güzel projeler gördüğünü söyleyen Rektör Özkan, "Tıp bilimi sadece bilgi ve beceri değil. Aynı zaman toplum için duyarlılık ve empati gerektiren bir meslek. Bu etkinlik tıp eğitiminin bu değerde ne kadar önemli olduğunu tekrar bize hatırlatıyor. Başarılarınızın devamını diliyorum. Hakikaten çok keyifli bir ortam ben devamını diliyorum. Sadece toplumsal duyarlılık değil, birçok sanatta, festivallerde bir arada olmak üzere bir festival planlıyoruz inşallah hepiniz için. Sizi çok seviyoruz, başarılar diliyorum, hepinizi öpüyorum, sağ olun" ifadelerini kullandı. "Hedefimiz Türkiye’nin en iyi hekimlerini yetiştirmek" Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erol Gürpınar, "Bizim fakültenin gerçekten diğer fakültelerden ayıran en güçlü noktalarından bir tanesi toplumsal duyarlılık projeleri ve özel çalışma modülleri. Temel hedefimiz Türkiye’nin en iyi hekimlerini yetiştirmek, her zaman öğrenci arkadaşları buluştuğumuzda söylüyorum. Hastalıklara doğru tanı koyan, doğru tedavi eden, koruma yollarını bilen acil müdahaleyi doğru yapan bilimsel araştırmaları yapabilen iyi hekimler yetiştirmek ama iyi hekim sadece bu kapsamda değil. Bunun dışında sosyal, sanatsal, kültürel açıdan da kendini yetiştiren, geliştiren hekimler ancak en iyi hekimlerdir işte bu projelerin temel hedefleri aslında biraz bunlar sizlere sosyal sanatsal yönden toplumsal yönden geliştirmek ve bu alanlardaki öngörülerinizi topluma bakıcısını daha da geliştirmek. Biz aynı zamanda yaklaşık 13 yıldır akredite bir fakülteyiz. Akreditasyonda da örnek gösterilen Türkiye’de bizi diğer fakültelerden ayıran en önemli özelliklerden bir tanesi” dedi. Projesini başarıyla bitiren herkesin dereceye girdiğini söyleyen Dekan Gürpınar, en iyi ilk üçe de bir ödül belgesi vereceklerini söyleyerek emek veren hocaların, öğrencilerin eline emeğine sağlık dileklerini iletti. Konuşmaların ardından dereceye girenlere ödüller takdim edildi. 12. Akdeniz Tıp Öğrenci Günleri’ne Akdeniz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Özlenen Özkan, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ayşe Gülbin Arıcı, Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Erol Gürpınar, Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Yıldıray Çete, Tıp Fakültesi Dekan Yardımcıları Prof. Dr. Levent Sarıkcıoğlu, Prof. Dr. Neval Boztuğ, Hastane Başhekim Yardımcıları Prof. Dr. Banu Nur, Doç. Dr. Muhittin Yaprak, Doç. Dr. Murat Uçar, Dr. Öğr. Üyesi Ali Ünal, Dr. Öğr. Üyesi Mustafa Gökhan Ertosun, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.
Bitlis Ahlat’ta ‘Örgün Eğitimle Birlikte Hafızlık Projesi’ başladı Bitlis’in Ahlat ilçesinde ‘Örgün Eğitimle Birlikte Hafızlık Projesi’ kayıtları başladı. Diyanet İşleri Başkanlığı Eğitim Hizmetleri Genel Müdürlüğü ile Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürlüğü arasında imzalanan ve hafızlık eğitiminde işbirliğini amaçlayan protokol çerçevesinde bölgede ilk olarak Ahlat ilçesinde de Şehit Eren Öztürk Hafızlık Külliyesi ve Şehit Murat Sarıgül İmam Hatip Ortaokulu tarafından uygulamaya konulan ‘Örgün Eğitimle Birlikte Hafızlık Projesi’ kayıtları başladı. Ahlat Şehit Eren Öztürk Hafızlık Külliyesini ziyaret eden Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, başlatılan projeye destek verip ilk kayıt olarak oğlu Osman Akif Gülmez’in ‘Örgün Eğitimle Birlikte Hafızlık Projesi’ne kaydını yaptı. Kayıt sonrası gazetecilere açıklamada bulunan Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Kubbet-ül İslam Ahlat’a yakışır hafızların buradan yetişeceğini söyledi. Gülmez, “Şehidimizin mekanındayız. Şehidimizin vasiyeti olan külliyedeyiz. Allah yapanlardan ve emeği geçenlerden razı olsun. Ahlatlılar olarak bu külliyenin yapılmasından mutluyduk, gururluyduk. Sabah uyandığımda bir sosyal medya paylaşımında hafızlık proje eğitiminin Ahlat Şehit Eren Öztürk Hafızlık Külliyesi’nde yapılacağını görünce hakikaten bu mutluluğumuz kat kat arttı. Çocukluktan beri benim hayalimde hafız olmaktı ama bir takım sebeplerden dolayı olamamıştım. Biz olamadıysak en azından alimizden biri olsun diye yıllarca o hasretle tutuşuyorduk. Bu projede 4. sınıfı bitirip 5. sınıfa geçen öğrencileri kapsayınca bizimde ikinci oğlumuz Osman Akif’imiz bu yıl 4. sınıfı bitirip 5. sınıfa geçiyor diye hemen Şerafettin Hocama telefon açıp, ilk kaydı biz yapalım dedim, hocamda çok sevindi. Elhamdulillah Kubbet-ül İslam Ahlat’ta bu tür faaliyetlerin olması, bu tür hafızlık proje okulunun hem ortaokulla birlikte hafızlığın yapılması hakikaten çok büyük bir nimet. Bizim gibi bu hasretle yanıp tutuşanlar içinde bir mihenk taşı oldu. Sebeplerden Allah razı olsun. İnşallah Ahlat’a yakışır hafızlar buradan yetişir. Ailemizden de yaşayan ilk hafızımızı da inşallah bu kurs vesilesiyle yetiştirmiş olacağız. Hafızlık sevdası taşıyan Ahlatlı hemşehrilerime de çocuklarını buraya yönlendirmelerini bekliyor ve istiyorum. Hakikaten güzel bir mekan. Ortaokulla birlikte böyle bir projenin yürütülmesi çok daha uygun olmuş. Ahlat’ta ortaokulda bu hizmetin olması biz Ahlatlıları gururlandırmıştır. Allah sebep olanlardan razı olsun” dedi. Kur’an Kursu-Okul İşbirliğine Dayalı Örgün Eğitimle Birlikte Hafızlık Programı Nedir? “Kur’an Kursu-Okul İşbirliğine Dayalı Örgün Eğitimle Birlikte Hafızlık Programı”, Diyanet İşleri Başkanlığı Eğitim Hizmetleri Genel Müdürlüğümüz ile Milli Eğitim Bakanlığı Din Öğretimi Genel Müdürlüğü arasında imzalanan ve hafızlık eğitiminde işbirliğini amaçlayan protokol çerçevesinde hazırlanmıştır. Program, örgün eğitime devam etmekle birlikte, MEB’in ilgili mevzuatı çerçevesinde kayıt dondurma hakkından yararlanarak ya da kayıt dondurmaksızın hafızlık yapmak isteyen öğrencilerin, belirlenen süreyi etkin, verimli ve sistemli bir şekilde kullanmaları ve böylece programda belirlenen kazanımlar çerçevesinde hafız olmalarını hedeflemektedir.
Ankara Binali Yıldırım’dan Kazakistan Büyükelçisi Sapiyev’e "geçmiş olsun" ziyareti Türk Devletleri Teşkilatı Aksakallar Heyeti Başkanı Binali Yıldırım, 7 kişinin hayatını kaybetitği sel felaketinin ardından Kazakistan Büyükelçisi Yerkebulan Sapiyev’i ziyaret ederek, geçmiş olsun dileklerini iletti. Kazakistan’da yoğun yağışlı geçen kış sonrası eriyen kar sularının erimesi sonucunda ülkenin birçok noktasında evler su altında kalırken, 100 bine yakın insan sel bölgesinden tahliye edilmişti. Yaşanan sel felaketinin ardından Türk Devletleri Teşkilatı Aksakallar Heyeti Başkanı Yıldırım, Kazakistan Büyükelçisi Sapiyev’i ziyaret etti. Kazakistan Büyükelçiliği’nde gerçekleşen görüşme sonrası Yıldırım, basın mensuplarına açıklamada bulundu. Kazakistan’da yaşanan sel felaketinde Türkiye’nin ilk günden itibaren aynı acıları paylaştığını ve destek talebinde bulunduğunu aktaran Binali Yıldırım, “Nisan ayının başında Kazakistan’da büyük bir sel felaketi oldu. Kardeş ülke Kazakistan’da kuzey ve kuzeybatı bölgelerinde 100 binin üzerinde insan olumsuz etkilendi. Ne yazık ki 7 Kazak kardeşimiz hayatını kaybetti. İlk günden itibaren Türkiye olarak Cumhurbaşkanımız acılarını paylaşmak için mevkidaşını aradı ve destek talebinde bulundu. Ancak o dönemde Tokayev uluslararası yardım çağrısına ihtiyaç olmadığını ifade ederek, kendi imkanları ile çalışmalara başladılar. Buna rağmen Kırgızistan, Özbekistan, Türkiye’den bazı sivil toplum kuruluşları ve Kazakistan’da yerleşik Türk firmaları da ellerindeki imkanlarla bu sıkıntılı günde felaketten etkilenen kardeşlerimize destek olmanın gayreti içinde oldular. Bu ziyaretimiz, yaşanan sel felaketi ve taşkın dolayısıyla fiziken gelerek geçmiş olsun dileklerimizi iletmek ve dayanışmamızı göstermek amaçlıdır” ifadelerini kullandı. Kazakistan’ın 6 Şubat’taki depremde çok hızlı bir şekilde reaksiyon göstererek kurtarma çalışmalarında yer aldığını hatırlatan Yıldırım, “Türk Devletleri Teşkilatı’nın amacı Balkanlar’dan Baykal’a kadar geniş bir coğrafyada 170 milyonun yaşadığı bölgenin refahını yükseltmek ve ekonomi, altyapı, eğitim gibi birçok alanda işbirliğini güçlendirmektir. Liderlerimiz başta olmak üzere dışişleri bakanlarımız, Aksakal Heyetimiz ve kıdemli memurlar üzerlerine düşen görevleri layıkıyla yerine getiriyorlar. Bu anlamda ortak alfabe çalışmaları konusunda da uzmanlar, akademisyenler çalışmalarını sürdürüyorlar” dedi.
Antalya Antalya’da domates miktarı yıllık endekste yüzde 4,32 arttı Antalya hallerinde işlem gören domates miktar endeksi yıllık yüzde 4,32 artarken, fiyat endeksi yüzde 87,95 arttı. Sebze miktar endeksi yıllık yüzde 14,27 artarken, fiyat endeksi yüzde 55,85 arttı. Meyve miktar endeksi yıllık yüzde 20,44, fiyat endeksi ise 78,24 arttı. Antalya Ticaret Borsası, Nisan ayı hal endeksini açıkladı. Antalya hallerinde işlem gören domates, sebze ve meyvelerin işlem miktar ve fiyatlarıyla ilgili endeks değerleri, 2024 Nisan ayında bir önceki aya göre ve geçen yılın aynı ayına göre değişim gösterdi. Yıllıkta miktar da fiyat da arttı Nisan ayı endeksleri miktarda bir önceki aya göre (aylık) domateste yüzde 36,56 ve sebzede yüzde 14,52 ve meyvede ise yüzde 17,06 arttı. Miktar endeksleri geçen yılın aynı ayına göre (yıllık) domateste yüzde 4,32, sebzede yüzde 14,27 ve meyvede ise yüzde 20,44 arttı. Nisan ayında endekslerdeki yıllık değişimler, miktarda domates ve sebze için 9 yıllık ortalama üstü ve meyvede ise ortalama değerlerde olurken, yıllık fiyat endekslerindeki değişimler domates, sebze ve meyvede ortalama üstünde gerçekleşti. Nisan ayında domates fiyat endeksi yüzde 87,95 artarken, miktardaki yüzde 4,32’lik artış, bu yükselişi engelleyemedi. Sebze fiyat endeksi yıllık yüzde 55,85 arttı. Sebzenin yıllık miktar endeksinin yüzde 14,27 artmasına rağmen fiyat endeksinde de artış devam etti. Meyve fiyat endeksi yıllık yüzde 78,24 arttı. Meyvenin yıllık işlem miktarındaki yüzde 20,44’lük artışa rağmen fiyatlar ortalamanın üstünde arttı. Nisan ayında miktar ve fiyat endekslerindeki aylık değişimler, domates için son 6 yılın miktarda ortalama üstünde artış ve fiyatta ise rekor azalış olarak gerçekleşti. Aylıkta miktar arttı fiyat azaldı Bir önceki aya göre (aylık) domates işlem miktar endeksi, Nisan ayında yüzde 36,56 artarken, işlem fiyat endeksi ise aylık yüzde 15,29 azaldı. Bir önceki aya göre (aylık) sebze işlem miktar endeksi, Nisan ayında yüzde 14,52 artmasına rağmen, işlem fiyat endeksi aylık yüzde 29,37 azaldı. Son 6 yılın Nisan ayları dikkate alındığında sebze miktar endeksinde ortalama altı artış, fiyat endeksinde ise rekor düzeyde düşüş gerçekleşti. Bir önceki aya göre (aylık) meyve işlem miktar endeksi, Nisan ayında yüzde 17,06 artarken, işlem fiyat endeksi de yüzde 17,86 arttı. Son 6 yılın Nisan ayları dikkate alındığında aylık değişimler, meyve miktar endeksinde ortalama üstü artış ve fiyat endeksinde ise ortalama altında artış olarak gerçekleşti.