GÜNDEM - 19 Ekim 2017 Perşembe 10:31

Van’ın asırlık tramvay hayali

A
A
A
Van’ın asırlık tramvay hayali

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (YYÜ) Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Abdulaziz Kardaş, Osmanlı mirasına sahip çıkılması gerektiğini belirterek, Marmaray gibi Vanray’ın da hayata geçirilmesi gerektiğini söyledi.

Van’ın Osmanlı Devleti dönemindeki konumuyla ilgili önemli araştırmalar yapan YYÜ Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Abdulaziz Kardaş, 1909-1910 yıllarında Osmanlı Devleti'nin Van için oluşturduğu tramvay projesinin hayata geçilmesi gerektiğini belirtti.

İHA muhabirine konuşan Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Kardaş, Van’ın Osmanlı döneminde zengin yer altı kaynaklarıyla dikkatleri üzerine çeken bir kent olduğunu ifade etti. Osmanlı Devleti'nin Van’da yaptığı çalışmalar ile 20’ye yakın önemli maden çeşidine rastlandığını belirten Kardaş, bunların başında petrol ve kömür madenleri geldiğini bildirdi.

Van’daki yer altı kaynaklarının işletilmesiyle ilgili Osmanlı’nın önemli çalışmalarından bahseden Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Kardaş, “Osmanlı Devleti’nin II. Abdülhamid döneminde Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki madenlerin işletilmesiyle ilgili yoğun çalışmalar yapmıştı. Bursa’da bulunan maden mühendisi Abdullah Kazım Efendi’yi Van’a gönderiyor ve burada 6 ay buyunca incelemeler yapıyor. Abdullah Kazım yaptığı incelemeler sonucunda bulunan 20’ye yakın maden çeşidi listeler halinde İstanbul’a gönderiliyor. Özellikle listede yer alan kömür ve petrol madenleri önemli bir yer almaktaydı” dedi.

“Van’da önemli ölçüde madenler çıkarılmıştı”

1915 yılında Van’ı işgal eden Rusların 1918 yılında şehirdeki petrollerin işletilmesiyle ilgili galeriler yaptırarak petrol çıkardığını söyleyen Kardaş, “Daha sonraki yıllarda özellikle Osmanlı Devleti’nin Birinci Dünya Savaşı’na girmesiyle birlikte buradaki madenlerin varlığı bilinmekteydi. Önemli ölçüde de madenler çıkarılmıştı ama 1914 yılında Osmanlı Devleti’nin savaşa girmesiyle birlikte maden ile ilgili çalışmalarda bir aksama olmuştu. Ruslar 1915 yılında Van’ı işgal ettikleri ve 1918’de ellerinde bulundurdukları dönemde Van’daki petrolleri işletmek amacıyla galeriler yaparak buradaki petrolleri çıkarmışlardı. Özellikle Kürzot, Beşparmak, Hareşit ve Amik köylerinde bulunan petrol madenini işletmişlerdi” diye konuştu.

“Ruslar, Van’dan çıkardıkları mazot ile askeri araçların yakıt ihtiyacını karşıladı”

Rusların 3 yıl botunca Van’dan çıkardıkları mazot ile askeri araçlarının yakıt ihtiyacını karşıladıklarını dile getiren Kardaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Aynı zamanda Ruslar, Van çevresini işgalleri altında tutukları sırada 3 yıl boyunca buradan çıkardıkları mazot ile askeri araçlarının yakıt ihtiyaçlarını önemli bir kısmını karşılamışlardı. Bu durum İkinci Dünya Savaşı'na kadar devam ediyor. İkinci Dünya Savaşı’nda Türkiye savaşa girmemekle birlikte yakıt ihtiyacının bir bölümünü Van ve çevresinde çıkarılan petrollerden temin etmek amacıyla Genelkurmay Başkanlığı buraya uzmanlar göndererek incelemeler yaptırıyor. Bu durum Demokrat Parti iktidarına kadar devam ediyor. 1953-1954 yılına kadar buradaki kuyulardan petrol üretiliyor ama daha sonra kaya yapısının uygun olmadığı gerekçe gösterilerek buradaki petrol üretiminden vazgeçiyorlar. Günümüzde buradaki kuyular atıl durumundadır ama köylüler kendi imkanları ölçüsünde sızıntıyı kullanarak neft dediğimiz yakıtı üretiyorlar.”

“Çıkarılan kömür Osmanlı’nın dikkatini çekti”

Van’ın Gürpınar ilçesine bağlı Şahmanis Mahallesi’nde çıkarılan kömürün Osmanlı Devleti’nin dikkatini çektiği gibi, Cumhuriyet Hükümeti’nin de dikkatini çektiğini sözlerine ekleyen Kardaş, “Kömürün macerası daha farklıdır. Özellikle Gürpınar’ın Şahmanis köyünden çıkarılan kömür Osmanlı Devleti’nin dikkatini çektiği gibi Cumhuriyetin ilanıyla birlikte Cumhuriyet Hükümetinin de dikkatini çekmiştir. Burada Şahmanis kömürlerinin üretilmesi için onlarca uzman gönderiliyor ve burada Şahmanis kömürleri işletme şirketi kuruluyor. 1950’li yılara kadar şirketteki çalışmalar devam ediyor. Van’daki bu Şahmanis kömürlerinin işletilmesi 1980’li yıllara kadar devam etmiştir. Arşiv belgelerinde rastladığımız kadarıyla bu kömürleri en son işleten şirket Kartal Şahmanis Linyitleri İşletme Ltd. Şti adıyla varlığını devam ettirmişti. Günümüzde buradaki kömür çalışmaları da maalesef atıl durumdadır” şeklinde konuştu.

“Osmanlılar 1909 yılında tramvay projesini hayata geçirmeye çalışıyor”

Osmanlı Devleti'nin 70 bin nüfusa sahip Van için tramvay projesini hayata geçirmeye çalıştığına dikkat çeken Kardaş, “Bu önemli projelerden bir tanesi de hafif raylı ve ya tramvay dediğimiz sistemdir. Baktığımız zaman Osmanlı Devleti’nin 1909-1910’lu yıllarındaki Van nüfusu 70 bin civarındayken bunu düşünmüştü. Bugün Van’ın nüfus bir milyonun üzerindedir. Dolayısıyla o gün ile bugünü kıyasladığımızda Osmanlı devletinde 70 bin nüfuslu bir şehirken, 1909’da bir tramvay projesini hayata geçirmeye çalışıyor” diye belirtti.

“Marmaray gibi Vanray da hayata geçirilebilir”

Ermeni isyanı ile birlikte Osmanlı Devleti’nin yapmayı planladığı ve krokisini çizdiği Van’daki tramvay sistemini hayata geçiremediğini belirten Kardaş, günümüzdeki teknolojiyle Marmaray gibi ‘Vanray’ın da hayata geçirilebileceğini kaydetti. Kardaş, “Bu tramvay elektrikle çalışacaktı. Elektriğin temini için de Bendimahi ve Engil çaylarından elektrik üreterek şehre verilecekti ve bu şekilde şehrin büyük bir kısmı elektrik ihtiyacı karşılanacaktı. Osmanlı Devleti bu alana çok önem vermişti ve yolculardan alınacak para miktarı dahi hesaplanmıştı. Balkan Savaşlarının patlak vermesi, ardından Birinci Dünya Savaşı, Ermeni isyanı ile birlikte Osmanlı Devleti’nin yapmayı planladığı, krokisini çizdiği Van’daki tramvay sistemi ve elektrikle aydınlatılma sistemleri hayata geçirilememiştir. Günümüzdeki ve ya devletimizin imkanları bunu yapmaya muktedirdir. Yeter ki bu konuda bir bilinç oluşturulsun ve Osmanlı mirasına sahip çıkılarak bunu gerçekleştirdiğimiz takdirde Marmaray gibi Vanray da hayata geçirilebilir” ifadelerini kullandı. 

Yılmaz Sönmez

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Buharkent’te Türkiye Tırmanma Yarışı için geri sayım başladı Aydın’ın Buharkent ilçesi, Türkiye Tırmanma Yarışı’nın 3. ayağına ev sahipliği yapacak. Buharkent Belediyesi’nin işbirliğiyle düzenlenecek olan Buharkent Tırmanma Yarışı, 25-26 Mayıs tarihlerinde gerçekleştirilecek. Türkiye’nin önemli organizasyonlarından olan Türkiye Tırmanma Şampiyonası’nın 3. ayağı bu yıl Aydın’ın Buharkent ilçesinde gerçekleştirilecek. Buharkent Belediyesi geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu yıl da 4. kez tüm yarışseverlere ev sahipliği yapacak. Yarışın üçüncü ayağı ise Ege Otomobil Sporları Kulübü tarafından Buharkent Belediyesi’nin katkılarıyla 25-26 Mayıs tarihlerinde gerçekleştirilecek. Büyük heyecana ve renkli görüntülere sahne olacak olan organizasyona Türkiye’nin çeşitli illerinden çok sayıda yarışmacı katılacak. Buharkent’in ev sahipliği yapacağı etkinliğe tüm vatandaşları davet eden Buharkent Belediye Başkanı Mehmet Erol, kayıtların açıldığını ifade ederek “Icrypex ana sponsorluğunda, Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu (TOSFED) AVIS 2024 Türkiye Tırmanma Şampiyonası’nın 3. yarışı Ege Otomobil Sporları Kulübü (EOSK) tarafından Buharkent Belediyemizin destekleri ile 25-26 Mayıs tarihlerinde Buharkent’imizde düzenleniyor. Ulusal şampiyonanın 3. yarışı olacak olan Buharkent Tırmanma Yarışı 25 Mayıs Cumartesi günü saat 17.30’da Buharkent Belediye Meydan’ından verilecek sembolik start ile başlayacak” dedi.
İstanbul Sancaktepe’de kurulan indirim fuarı vatandaşları ağırlıyor Sancaktepe’de kurulan giyim ve ayakkabı fuarında çeşitli kıyafetler, ayakkabılar, takım elbiseler, çantalar ve benzeri ürünler indirimli fiyatlardan satılıyor. Çadıra alışverişe gelen vatandaşlar aynı zamanda çadır dışında kurulan stantlarda farklı illere ait yöresel lezzetleri tadabiliyor. Sancaktepe’de Samandıra Meydanında yaklaşık yanındaki iki bin metre kare alana kurulan giyim ve ayakkabı indirim fuarı vatandaşları ağırlıyor. Çadır içinde kurulan fuarda ayrıca çeşitli markaların ayakkabı, çanta, takım elbise, gömlek, ayakkabı, pantolon, erkek - kadın giysileri gibi birbirinden farklı ürünler yaklaşık bir ay boyunca neredeyse etiketin yarı fiyatına satılıyor. Çadırda kıyafet bakan vatandaşlar aynı zamanda çadır dışında kurulan ve yaklaşık 40 farklı ilin yöresel ürünlerinin bulunduğu alanda yöresel tatları deneyebiliyor. Çadıra alışverişe gelen Semra Sevdalı “Çadırın açıldığını duyduk. Buranın böyle bir yere ihtiyacı vardı. Fiyatlar da çok uygun. Biz de çoluk çocuk beraber geldik bir bakalım dedik. Fiyatlar hoşumuza gitti. Fiyatlarda indirim yapıyorlar, herkese tavsiye ediyorum” dedi. Satıcı Cemal Akkaya, “Ürünlerin hemen hemen yüzde sekseni, doksanı kendi imalatımızdır. Geri kalanı da imalatçı arkadaşlardan temin ediyoruz. Ürünlerimiz Uşak’ta tabaklanıyor, Zeytinburnu’nda atölyemizde dikiyoruz. Daha önce Rusya’ya gönderiyorduk, şimdi Ukrayna savaşı var malum işlerin durgunluğundan ötürü indirim çadırında ürünleri bitiriyoruz” dedi. Organizasyon yetkililerinden Sabri Eser, “İstanbul Giyim Ayakkabı Çanta Fuarı, Sancaktepe Samandıra Meydanında. 45 gün boyunca dolu dolu indirim. Aynı zamanda çadırın her tarafında 81 ilden yöresel ürünlerimiz var. Çocuklar için oyun grubumuz var. Alışverişin kalbi Sancaktepe’de atıyor” diye konuştu.