SAĞLIK - 11 Ekim 2018 Perşembe 12:17

“Vücutta aşırı yağ birikimi obeziteye neden oluyor“

A
A
A
“Vücutta aşırı yağ birikimi obeziteye neden oluyor“

11 Ekim Dünya Obezite Günü kapsamında obezitenin sebepleri, tanısı ve tedavi yöntemleri hakkında açıklamalarda bulunan Diyetisyen Budak Ulugün, bu rahatsızlığın günümüzde gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerin en önemli sağlık sorunları arasında yer aldığını ifade ederek, “Vücutta sağlığı bozacak ölçüde yağ birikmesi, obeziteye neden oluyor“ dedi.

Obezitenin tanımını bedende yağ kütlesinin aşırı artması sonucu boy uzunluğuna göre vücut ağırlığının arzu edilen düzeyin üstüne çıkması olarak yapan Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi Diyetisyeni Budak Ulugün, hastalıkla ilgili dikkat edilmesi gereken noktalara değindi. Bireylerin günlük yaşamda yaş, boy, kilo, fiziksel aktivite ve hastalık durumlarına göre alması gereken enerji miktarının belirli olduğunu söyleyen Ulugün, buna göre bir beslenme rutini geliştirilmesi gerektiğinin altını çizdi.

“İhtiyacın üzerinde enerji alınması oboziteye neden oluyor”

Sağlıklı bir yaşam için alınan enerji ile harcanan enerji miktarının dengede tutulması gerektiğini belirten Ulugün, “İhtiyacın üzerinde enerji alınması sonucu obezite ortaya çıkmaktadır. Yetişkin erkeklerde vücut ağırlığının yüzde 15-18'ini, kadınlarda ise yüzde 20-25'ini yağ dokusu oluşturmaktadır. Bu oranın erkeklerde yüzde 25, kadınlarda ise yüzde 30'un üstüne çıkması obeziteye neden olur. Bireylerin kilolu olup olmadıklarını saptamak için pratik olarak kullanılan yöntemlerden bir tanesi beden kütle endeksi hesaplamasıdır. Bunun dışında bel çevresine bakılarak data hastalık riski olup olmadığı anlaşılabilir. Bel çevresi ölçümü karın içi yağlanmanın göstergesidir” dedi.

“Bölgesel yağ dağılımı kadın ve erkeklerde farklıdır”

Günümüzde vücuttaki toplam yağ miktarından çok, yağın vücutta bulunduğu bölge ve dağılımı üzerinde durulduğunu ifade eden Ulugün, “Vücuttaki yağın bulunduğu bölge ve dağılımı, hastalıkların morbidite ve mortalitesi ile ilişkilendirilmektedir. Bölgesel yağ dağılımı genetik olarak erkek ve kadınlarda farklılık göstermektedir. Dünya Sağlık Örgütü’ne (DSÖ) göre bel/kalça oranı kadınlarda 0.85’den ve erkeklerde ise 1.0’dan fazla ise bu android tip obezite olarak kabul edilmektedir. Yağın karın bölgesinde ve iç organlarda toplanması ise insülin direncine yol açmaktadır. İnsülin direnci de obezite ile yol açtığı Tip 2 Diyabet, hipertansiyon, dislipidemi, koroner arter hastalıkları arasındaki ilişkiyi sağlayan en önemli faktördür” diye konuştu.

Obezite tedavisinde kararlılık önemli

Obezite tedavisinde amacın; gerçekçi bir vücut ağırlığı kaybı sağlamak, obeziteye ilişkin morbidite ve mortalite risklerini azaltmak, bireye yeterli ve dengeli beslenme alışkanlığı kazandırmak ve yaşam kalitesini yükseltmek olduğunu kaydeden Ulugün, obezite tedavisinde kullanılan yöntemleri de anlattı. Vücut ağırlığının 6 aylık dönemde yüzde 10 azalmasının, obezitenin yol açtığı sağlık sorunlarının önlenmesinde önemli yarar sağlayacağını da söyleyen Ulugün, açıklamalarına şöyle devam etti: “Obezite tedavisi, bireyin kararlılığı ve etkin olarak katılımını gerektiren, zorunlu, uzun ve süreklilik arz eden bir süreçtir. Obezitenin etiyolojisinde pek çok faktörün etkili olması, bu hastalığın önlenmesi ve tedavisini son derece güç ve karmaşık hale getirmektedir. Bu nedenle obezite tedavisinde hekim, diyetisyen, psikolog oluşan bir ekip gerekmektedir. Bununla birlikte obezite tedavisinde kullanılan yöntemler 5 grup altında toplanmaktadır. Bu yöntemler; ‘ Tıbbi Beslenme (Diyet) Tedavisi, Egzersiz Tedavisi, Davranış Değişikliği Tedavisi, Farmakolojik Tedavi ve Cerrahi Tedavidir.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ordu Ordu’da yumurta üretimi yıllık 40 milyonu aştı Ordu Yumurta Üreticileri Birliği Başkanı Celal Sezgi, ilde yıllık 40 milyon adedin üzerinde yumurta üretimi yapıldığını, bu yumurtaların Türkiye’de 10 binden fazla market raflarında satışa sunulduğunu söyledi. Sezgi, tavukların aynı zamanda kahverengi kokarca zararlısını da yiyerek azaltan bir özelliği olduğunu belirtti. Ordu’da yumurta üretimi, Büyükşehir Belediyesi ile İl Tarım ve Orman Müdürlüğü tarafından hayata geçirilen projeler ve destekler ile yaygınlaşıyor. İl genelinde yıllık üretimi yapılan 40 milyon adetten fazla yumurta, ülke genelinde 10 binden fazla marketin raflarında satışa sunuluyor. İldeki yumurta üretiminin ilerleyen süreçte daha da artması hedefleniyor. “Ordu yumurtasının Türkiye’de marka olacağını tahmin ediyoruz” Ordu Yumurta Üreticileri Birliği Başkanı Celal Sezgi, ilde yeni yapılan projeler ile birlikte yumurta üretiminin arttığını söyledi. İl genelinde yıllık 40 milyon adedin üzerinde yumurta üretimi olduğuna değinen Sezgi, “Hibe çalışmaları ve yeni projeler ile birlikte artarak devam ediyor. Ordu Büyükşehir Belediyemiz ile ortaklaşa sürdürdüğümüz ciddi projeler var, o projelerin hayata geçirilmesi ile beraber gerçekten Türkiye’de marka olarak raflarda olan bir ürün haline geleceğini tahmin ediyoruz” diye konuştu. “Orta Doğu’daki savaş gerilimi nedeniyle ihracat durma noktasına geldi, yumurta fiyatları yarıya indi” Sezgi, yumurta fiyatlarında yarı yarıya bir düşüş yaşandığını ifade ederek, “Şu anda üretici adına tedirginlik vere bir durum yaşıyoruz, sebebi de Orta Doğu’daki savaş gerilimi nedeniyle Süveyş Kanalı kapandı ve ihracat yüzde 90 durdu. İhracat ürününün tamamen iç piyasaya yönelmesi yumurtada yüzde 100 oranında bir fiyat indirimine sebep oldu. Şu anda gıda ürünleri arasında fiyatı düşen tek ürün yumurta diyebiliriz. Bu tüketici adına sevindirici bir durum ancak bir üretici birliği olarak eğer gider kalemlerinde bir iyileşme olmadan yumurta fiyatları düşerse bu üretimin her geçen gün daha da azalacağı anlamına gelmekte. Ramazan ayından önce 140 TL bandında olan 30’lu yumurta şuanda 65 liraya kadar geriledi, bu da üreticiler için kaygı verici bir durum” şeklinde konuştu. “Tavuklar kahverengi kokarca ile mücadelede etkili” Amerika ve Avrupa ülkelerinde tarım alanlarında ciddi zararla neden olan kahverengi kokarcanın geçen yıl itibariyle bölgede etkili olduğunu ve ciddi zararlar verdiğini söyleyen Sezgi, tavukların bu zararlı ile mücadelede etkili bir rol oynadığını ifade etti. Sezgi, “Gözlemlediğimiz, bakanlığımızın yaptığı kimyasal ilaçlamanın yanı sıra tavuğun kokarca ile mücadele etkin bir rol oynaması. Tavuğun yaylım alanlarında kokarca popülasyonu çok az çünkü tavuğun severek beslendiği bir protein kaynağı. Kokarca ile mücadelede özellikle köylerde ikamet eden vatandaşlarımızın tavuk besleyip popülasyonu arttırmasını, kokarca ile mücadele tavuğu da kullanmasını öneriyoruz” ifadelerine yer verdi.