EKONOMİ - 19 Kasım 2018 Pazartesi 11:06

Wee Baby’den Ar-Ge’ye 14 milyon TL yatırım

A
A
A
Wee Baby’den Ar-Ge’ye 14 milyon TL yatırım

Anne-bebek sektörünün en önemli yerli üreticilerinden Wee Baby yılı yüzde 20 büyümeyle kapatmaya hazırlanıyor. Şirketin Genel Müdürü Burak Özbaşoğlu, yıllık 50 milyon adetlik üretim kapasiteli tesislerinin teknolojik alt yapısını güçlendirmek için 14 milyon TL’lik yatırım yaptıklarını belirterek “Hemen hemen tüm sektörler için zorlu bir yıl olmasına rağmen, 2018 yılını yüzde 20 büyüme ve 120 milyon TL’lik ciro ile kapatmayı öngörüyoruz” dedi.

Biberon ve emzikte Türkiye’de önde gelen yerli üreticisi Wee Baby, yatırımlarını hız sürdürüyor. Sakarya Organize Sanayi Bölgesi’ndeki yıllık 50 milyon adetlik üretim kapasiteli tesisinde teknolojik alt yapısını güçlendirmek için 14 milyon TL’lik yatırım yapan Wee Baby, 2018 yılını yüzde 20 oranında bir büyümeyle tamamlamayı hedefliyor. 

“Anne bebek sektörü büyümeye devam ediyor” 

Anne bebek sektörünün büyümeye devam ettiğini ifade eden Wee Baby Genel Müdürü Burak Özbaşoğlu, “Türkiye’de her yıl 1,3 milyon bebek dünyaya geliyor. Nüfusun yaklaşık 4 milyonunun 0-3 yaş grubunda yer aldığını göz önüne bulundurduğumuzda sektörün önemli bir potansiyel taşıdığını söyleyebiliriz. İçinde bulunduğumuz ekonomik koşullara rağmen ülkemizin ekonomisine güvenimiz tam ve üretimimize ara vermeden devam ediyoruz. Değişen sağlık standartları, yükselen kalite esasları ve bilinçli tüketici gibi parametreleri göz önüne alarak ürünlerimizi çeşitlendiriyor ve annelerin beklentilerini karşılıyoruz. Hemen hemen tüm sektörler için zorlu bir yıl olmasına rağmen, 2018 yılını yüzde 20 büyüme ve 120 milyon TL’lik ciro ile kapatmayı öngörüyoruz. Tahminler 2019 yılının kolay bir yıl olmayacağı söylüyor, bizler de planlamalarımızı ve fizibilite çalışmalarımızı aynı oranda büyümeyi sürdürme üzerine kurguladık. 2019 yılında yüzde 20 büyüme ile 145 milyon TL’lik ciro hedefliyoruz” dedi.

“Yılın ikinci yarısından itibaren Ar-Ge’ye odaklandık” 

Anneler ve bebeklerinin ihtiyaç duyabileceği her ürünü hızlı ve etkin bir şekilde Ar-Ge süreçlerine dahil ederek pazara sunduklarını belirten Özbaşoğlu; “Özellikle yılın ikinci yarısından itibaren Ar-Ge çalışmalarımıza ağırlık verdik. Türkiye’de biberon ve emzik kategorisinde üretim kalite ve hijyenini dünya çapında önemli bir denetim kabul edilen BRC HCP Sertifikası ile tescilleyen tek firma olmanın haklı gururunu yaşıyoruz. Wee Baby, ISO 9001:2015 Kalite Yönetim Sistem Belgesi, Sedex, TSE, SGS’nin yanı sıra kategorisinde tek BRC HPC sertifikasını A Grade (DQS) almaya hak kazanan üretim tesisine sahip. Bu kalite sertifikaları ile birlikte Türkiye ve Ortadoğu bölgesinde en büyük anne bebek ürünleri üreticisiyiz. Uluslararası kalite standarttaki ürünlerimizi ailelere ulaşılabilir kılmak en önemli amacımız. Bu doğrultuda inovatif atılımlarımız tüm hızıyla sürecek” dedi.  

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Mersin Büyükşehir Belediyesi, şampiyonluğu taraftarlarla kutladı Türkiye Basketbol Ligi play-off mücadelesinde şampiyon olarak Süper Lig’e yükselen Mersin Büyükşehir Belediyesi Spor Kulübü (MSK) şampiyonluğunu kutladı. Sarı-siyahlı basketbolcular, kutlamada kendilerini yalnız bırakmayan taraftarlarla buluştu. Mersin Millet Bahçesi’nde bir araya gelen basketbolcular, teknik ekip ve taraftarlar üstü açık otobüslerle kentte şehir turu yaptı. Konvoy yapan ekibe, vatandaşlar alkışlarla destek verdi. Konvoydakiler, Özgecan Aslan Barış Meydanı’nda coşkulu bir kalabalık tarafından karşılandı. Tezahüratlar eşliliğinde teknik heyet ve basketbolcuların tek tek anons edilerek sahneye davet edildiği kutlamada, oyuncular kazandıkları kupayı havaya kaldırdı. 10 yıl aradan sonra Süper Lig hasreti son bulan MSK, kente şampiyonluk gururunu yaşattı. "Şehrimize bu şampiyonluğu hediye etmeyi çok istiyorduk" Başantrenör Can Sevim, takımın başına geçtiği ilk günden itibaren verdikleri mücadeleyi şampiyonlukla taçlandıracaklarına inandığını söyledi. Bu doğrultu da hareket ettiğini dile getiren Sevim, mücadelenin sonunda da kazandıklarını ifade ederek, "Çok mutluyuz, çünkü şehrimize bu şampiyonluğu hediye etmeyi çok istiyorduk. Şehrimizi Süper Lig’de temsil edeceğimize bir gün olsun şüphe duymadık. Ne mutlu ki bunu başardık. Emeği geçen herkese, taraftara ve halkımıza teşekkür ediyorum. Onların desteği olmadan yapamazdık" dedi. Play-off’a yükselmenin oldukça zorlu olduğunu dile getiren Sevim, play-off’larda oynayan her takımın birincilik için mücadele ettiğini vurgulayarak, "Orada mücadele dozu, normal sezondan çok daha yüksek oluyor. Özellikle ligin ikinci yarısında başladığımız savunmadaki agresifliğimizden enerji ve güç alarak, hücumu da beraber kontrol ettiğimiz bir yapımız vardı. Bu da bize play-off’ta çok yardımcı oldu. Hiçbir maçı bırakmadık. Play-off’larda 1-2 maç kaybettik ama ne olursa olsun her maça elimizden gelen her şeyin daha fazlasını vererek çıktık ve mücadele ettik. Sonrasında da şampiyonluk geldi" diye konuştu. Oyunculardan taraftara teşekkür Oyunculardan Gökhan Yazıcıoğlu, şampiyonluk maçını kazandıkları için mutlu olduğunu belirterek, “Hepimiz güzel bir sezon geçirdik. Çok mücadele ettik ve çok uğraştık. Karşılığını almak bizi çok mutlu etti" dedi. Deniz Çelen de MSK’nın Süper Lig hedefi ile kurulmuş bir takım olduğunu dile getirerek, “Sonunda bunu başarmış olmak ve seyircinin önünde yaşamak, özellikle evimizde kazanıp da galibiyeti onlarla beraber kutlayabilmek çok keyifliydi. Hepimiz çok mutluyuz" diye konuştu. Canberk Kuş ise taraftarların desteklerinin çok önemli olduğunu ifade ederek, “Onların desteği olmadan buralara gelemezdik. Bu şehre şampiyonluğu getirdiğimiz için çok memnun ve mutluyuz" ifadelerini kullandı. Ata Turgut da sezon mücadelesine son 2 ay kala dahil olduğunu hatırlatarak, şöyle devam etti: "Burası çok güzel insanlardan oluşan bir takım. Bu yüzden çok mutluyum. Bu takım sezona şampiyonluk hedefiyle başladı ve bu hedefe ulaştık. Bu takımın en güzel yanlarından birisi de taraftarı. Gerçekten her maçta bizi destekliyorlar ve bize özel olduğumuzu hissettiriyorlar. Bizi hiç yalnız bırakmadılar. Onlar olmasa biz buralara gelemezdik. Onlara çok minnettarız."
Antalya Perge’deki Kestros Çeşmesi, 1800 yıl aradan sonra suyla buluşacak Perge Antik Kenti’nin önemli yapılarından Kestros Çesmesi, yaklaşık bin 800 yıl aradan sonra yeniden su ile buluşacak. 2022 yılında gerçekleştirilen deneme sayesinde çeşmeden su akıtılarak yapının günümüzdeki durumu hakkında gözlemlerde bulunulmuştu. Perge Antik Kenti kazı başkan yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Aytaç Dönmez, “İki ay sonra artık çeşmeden ve havuzdan su akmaya başlayacak” dedi. Turizme katkısı olacak Antalya şehir merkezinin 17 kilometre doğusunda bulunan Aksu ilçesinde yer alan Perge Antik Kenti, mimarisi ve mermer heykeltıraşlığı ile ünlü. Antik kentte yapılan kazılarda ortaya çıkarılan heykeller, Antalya Müzesi’ni en önemli heykel müzelerinden biri haline getiriyor. Perge’de yapılan çalışmalar hakkında bilgi veren kazı başkan yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Aytaç Dönmez, alanda bulunan Kestros Çeşmesi’nin yeniden suyla buluşacağını açıkladı. Dönmez, iki yıl önce gerçekleştirilen deneme sayesinde yaklaşık bin 800 yıl sonra çeşmeden su akıtarak yapının günümüzdeki durumu hakkında gözlemde bulunduklarını belirterek, şu ifadelere yer verdi: “Bu sene projelerimizden bir tanesi de özellikle kentin kuzeyinde bulunan Kestros Çeşmesi dediğimiz alanda suyun akıtılması olacak. Bu projeden sonra suyun çeşmeden akması ve kanaldan aşağı doğru uzanmasıyla, buraya gelecek insanların sayısının daha fazla olacağını tahmin ediyoruz.” “Bütüncül bir restorasyon çalışmasını uygulamaya sokmak istiyoruz” Kestros Çeşmesi’nin, kentin kuzeyinde yer alan akropole doğru uzanan hem kapı hem de çeşme fonksiyonlu bir yapı olduğuna dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Aytaç Dönmez, çeşme yapısının suyun aktığı kısmında 700 metre boyunca uzanan havuz görünümlü bir kanal bulunduğuna işaret etti. Dönmez, “Su çeşmeden akıyor ve bu kanal sayesinde kuzey güney doğrultulu caddenin tam ortasında lüks bir havuz görünümü alıyor. İlk etapta aslında çeşmeye su vermek istiyoruz, şu an da çalışmalarımız başladı. Çeşmeye su verdikten sonra su kavşağa kadar gelecek ve kavşaktan daha sonra yeniden kanala gidecek. Hem su israfı olmayacak hem de çeşmeden su akmış olacak. Çeşmeden su aktıktan sonra da çeşmenin bütüncül bir restorasyon çalışmasını uygulamaya sokmak istiyoruz, heykellerini yerine koymak istiyoruz. Hedefimiz özellikle çeşmeden suyu yeniden akıtarak canlandırmak, yaklaşık iki ay olarak projelendirmiştik yeni başladık. İki ay sonra artık çeşmeden ve havuzdan su akmaya başlayacak” ifadelerine yer verdi.