EĞİTİM - 20 Haziran 2019 Perşembe 10:22

Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi mezunlarını verdi

A
A
A
Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi mezunlarını verdi

Yakın Doğu Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi 2018-2019 Eğitim-Öğretim yılı Bahar dönemi mezunları yoğun bir katılımla gerçekleşen törende diplomalarını aldı.

Atatürk Kültür ve Kongre Merkezi’nde, KKTC Ekonomi ve Enerji Bakanı Hasan Taçoy, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ, Sağlık Bilimleri Fakültesi Kurucu Dekanı Prof. Dr. Sevinç Yücecan, Girne Üniversitesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Nail Bulakbaşı, bölüm başkanları, öğretim üyeleri, öğrenciler ve ailelerin katılımı ile gerçekleşti.
Prof. Dr. Yücecan, “Mezun olan öğrencilerimiz “her adımda bir başarı” ilkesini benimsemiş, özümsemiş, ödüllere doymayan, yüksek düzeyde eğitim olanakları ve yetkin öğretim kadrosuyla uluslararası bir kimlikte etkinlik gösteren Kıbrıs’ın en büyük eğitim, araştırma ve kültür merkezi olan Üniversitemizde mezun olmanın ayrıcalığını yaşıyorlar” dedi.

“Önemli olan yapılan hatalardan tecrübe kazanmaktır”

Mezun öğrencilere de seslenen Prof. Dr. Sevinç Yücecan, “Tecrübe adeta altın bilezik gibidir. Her başarısız deneme sizi yepyeni görüşler, yeni vizyonlar, kendinizde geliştirmeniz gereken yönlere farklı bakış açıları getirir. Gücünüze inanın. Gücünüze inanırsanız er ya da geç kendinizi istediğiniz yerde bulursunuz. Unutmayın ki büyük işler başarmanın tek yolu yaptığınız işi sevmekten geçer” şeklinde konuştu.

Prof. Dr. Şanlıdağ: “Öğrencilerin mesleki gelişimleri için doğru bir yol ve hedef çizdik”

Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ ailelere seslenerek, tüm bu süreç içerisinde bizlere güvenerek, büyük özveri ve özlemle gönderdiğiniz çocuklarınızdan ayrı kaldınız, maddi ve manevi olarak onları desteklediniz. Bizler de onları iyi birer sağlık çalışanı olarak yetiştirebilmek için, onlara sağlam mesleki bir temel verdik, bilgilerini deneyimle pekiştirmelerini sağladık ve bundan sonraki mesleki gelişimleri için de doğru bir yol ve hedef çizdik. Umarım bu hedef onlara yaşamları boyunca yol gösterir, sizleri ve bizleri onurlandıracak birer birey olmalarını sağlar” dedi.

Bakan Taçoy; “Bu küçücük ada, akdeniz’in ortasında dünyadaki en güvenilir ülkelerden biridir”

KKTC Ekonomi ve Enerji Bakanı Hasan Taçoy ise törende yaptığı konuşmasında, ailelere çocuklarının küçük bir adada çıkmış oldukları yolculukta güvenilir bir ortam içerisinde birer mezun olarak teslim edildiğini söyledi.
Sevgili gençler sizin gerçek mücadeleniz bugünden itibaren başlıyor diyen Bakan Taçoy, “Bugüne kadar olması gereken, yetişmesi gereken, yoğrulması gereken bir zamandaydınız. Bir noktaya gelmiş ve kendi kararlarınızı artık kendiniz almak suretiyle hayatınıza ve yolunuza devam edeceksiniz” ifadelerini kullandı. 

“Tüm hocalarımıza teşekkür ederiz”

Sağlık Bilimleri Fakültesi mezunları adına konuşma yapmak için bölüm birincileri Dilara Sarp ve Rabia Büşra Işıl da ortak bir konuşma gerçekleştirdiler.
Dilara Sarp ve Rabia Büşra Işıl ‘’Fakültemizin 2019 mezunu dinamik, çalışkan ve hepsi birbirinden değerli arkadaşlarımızı temsilen bu konuşmayı yapmanın onurunu yaşıyoruz. Hepimiz Yakın Doğu Üniversitesine farklı şehirlerden farklı hayaller ve duygularla geldik. Bu hayallerimizi gerçekleştirmek adına, geleceğimizi daha özgür ve kısıtlamaların olmadığı akademik bir ortamda şekillendirebilme ve bu süreç içerisinde bizleri topluma katkı sağlayacak misyonu ve vizyonu içeren bir kültürü benimseme fırsatı bulduk. Bilgileri ve donanımlarını bize aktaran, desteklerini esirgemeyen ve içimizdeki cevherin ortaya çıkmasına vesilen olan tüm hocalarımıza teşekkür ederiz ve sizlerin öğrettiği yolda insan sağlığını dikkate alacağımıza tüm arkadaşlarımı adına söz veriyoruz.

Diplomalar verilerek kepler fırlatıldı

Konuşmaların ardından törende, dereceye giren mezunlara madalyaları ve diplomaları Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Tamer Şanlıdağ ve Sağlık Bilimleri Fakültesi Kurucu Dekanı Prof. Dr. Sevinç Yücecan tarafından takdim edildi. Daha sonra bölüm başkanları ve öğretim üyeleri tarafından öğrencilere diplomaları verildi. Tören, Sağlık Bilimleri Fakültesi Kurucu Dekanı Prof. Dr. Sevinç Yücecan ile mezun öğrenciler mezuniyet andı içerek keplerini havaya fırlatmalarının ardından sona erdi.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Ankara’da selin neden olduğu hasar günün aydınlanması ile ortaya çıktı Ankara’da gece sağanak sonrası meydana gelen selin yol açtığı hasar havanın aydınlanması ile ortaya çıktı. Meydana gelen sel nedeniyle yollarda göçükler oluşurken, su basan birçok ev ve dükkan kullanılamaz hale geldi. Sel sularına teslim olan birçok otomobilde de hasar oluştu. Ankara’da günlerdir etkisini sürdüren kuvvetli sağanak ve fırtına, dün gece de kentte yaşamı olumsuz etkiledi. Şehrin birçok noktasında yollar sular altında kaldı. Durma noktasına gelen trafik sebebiyle uzun araç kuyrukları oluştu. Sağanağın bilançosu ise havanın aydınlanması ile belli oldu. Yenimalle ilçesi Detevler Mahallesi’nde saatlerce süren yağış nedeniyle evleri ve dükkanları su basarken, içerideki eşyalar kullanılamaz hale geldi. Otoparklarda mahsur kalan otomobillerin birçoğunda da hasar oluştu. Çöken yollar sebebiyle sürücüler alternatif güzergahları tercih etmek zorunda kalırken, yayalar ise su basan yollarda güçlükle ilerledi. Ekipler tarafından geceden itibaren çalışmalar aralıksız sürdürülürken, vatandaşlar da kendi imkanları ile ev ve iş yerlerindeki suları tahliye etmeye çalıştı. “Ortalık su içerisindeydi” Ayhan Özenç adlı vatandaş, “Yağmur başlamıştı, fırtına ile birlikte hızlandı. Çok şiddetliydi. Yollar su içerisindeydi. Aşağıya indiğimde ortalık su içerisindeydi. Arabalar suya batmıştı. Kapıcımız su baskınından dolayı canını zor kurtardı. Eşyaları mahvoldu. Otomobiller motorlarına kadar ıslandığı için pert hale geldi. İtfaiye ve belediye ekipleri geldi, suları çektiler” dedi. “Afet durumuna gelecek kadar hasara neden oldu” Mağdurlardan Kenan Çiftçi, “Yağmurun bu kadar şiddetli olacağını düşünmüyorduk. 10 saniye içerisinde bütün otoparkımız sular içerisinde kaldı. Afet durumuna gelecek kadar hasara neden oldu. Araçlar kullanılamaz hale geldi. Apartman görevlimizin evi kapı boyuna kadar suya battı, eşyaları kullanılamaz hale geldi. Dükkanlar da aynı şekilde oldu. İtfaiye ekipleri tespit çalışmalarını yapıyor. Şu an için beklemedeyiz” diye konuştu. “Tesisatın tamamen yenilenmesi gerekiyor” Aracı kullanılamaz hale gelen Mevlüt Tutuş, “Arabam suyla dolmuştu. Araçlar garajda olduğu için mahsur kaldı. Yollardan tahliye edilen sular buraya doldu. Aracım şu anda kullanılamaz halde. Hiçbir aksamı çalışmıyor. Motoru tamamen su almış. Tesisatın tamamen yenilenmesi gerekiyor. Sular motor seviyesini geçmiş. Şimdilik beklemedeyiz. Gelişen durumlara göre hareket edeceğiz” diye konuştu.
Elazığ Aytar, kabri başında anıldı Elazığ’ın yetiştirdiği milli atlet merhum Ahmet Aytar, vefatının 32. yıldönümünde Asri Mezarlıkta kabri başında, Gençlik ve Spor İl Müdürü Abdulsamet Eren, kurum müdürleri ve personelin katıldığı törenle anıldı. 1922 yılında Elazığ’da dünyaya gelen ve 1951 yılında Mısır’ın İskenderiye kentinde yapılan Akdeniz Oyunlarında Türkiye’ye maraton dalında ilk altın madalyayı kazandıran milli atlet Ahmet Aytar, vefatının 32. yılında kabri başında dualarla anıldı. Kariyerinde 8 defa Türkiye Maraton Şampiyonluğu bulunan Aytar, 1 Mayıs 1992 yılında vefat etmişti. Elazığ Gençlik ve Spor İl Müdürü Abdulsamet Eren yaptığı açıklamada, ’’Uzun yıllar boyunca ilimizi atletizm alanında gururla temsil edip, ülkemize Akdeniz Oyunları Şampiyonasında atletizm alanında ilk altın madalyayı getiren sporcumuz Merhum Ahmet Aytar aynı zamanda, ilimizi temsilen katıldığı 1944, 1948, 1949, 1951, 1952, 1954, 1956 ve 1960 yıllarında yapılan Türkiye Maraton Şampiyonalarında birincilik elde ederek, 8 defa Türkiye Maraton Şampiyonu olmuştur. Ahmet Aytar ismi daha önce merkezdeki salonumuza verilmişti, salonun yıkılmasıyla bir müddet Ahmet Aytar meydanı olarak anıldı. Belediyemizin Kent Meydanı Projesi devam ettiğinden Belediye Başkanı Şahin Şerifoğluları spor kamuoyuna yaptığı açıklama ile stadyum yanında yapılan 3000 kişilik spor salonuna isminin verileceğini açıkladıktan sonra Valimiz Dr. Ömer Toraman’ın onayı ile Ahmet Aytar ismi Bakanlığımıza teklif edildi ve şu anda salonumuza yeniden Ahmet Aytar ismi verildi. Vefatının 32. yıl dönümünde kabri başında dualarla andığımız milli atletimize Allah’tan rahmet yakınlarına ve sevenlerine başsağlığı diliyorum’’ dedi.
Erzurum Vali Çiftçi’den 1 Mayıs mesajı Erzurum Valisi Mustafa Çiftçi, 1 Mayıs Emek Ve Dayanışma Günü vesilesiyle bir mesaj yayınladı. Vali Çiftçi, mesajında emeğiyle varlık bulan, maddi ve manevi değer üreten, alın teri döken ve helal kazanç peşinde koşan tüm çalışanların "1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü"nü kutladığını ifade ederek, “Hayatın dengesi olarak sayabileceğimiz emek; alın teri döken, helal kazanç ile hem kendi geçimini sağlayan hem de milletimizin kalkınması ve refahı için çalışan emekçi kardeşlerimizin temel hayat prensibini oluşturmaktadır. Çünkü bizim inancımızda ve medeniyetimizde çalışmak; bir işe emek vermek, müstesna bir yere sahiptir. Zahmet çekmenin rahmete işaret olduğuna inanılarak, "Emek olmadan yemek olmaz." anlayışıyla hareket edilir. Nitekim Peygamber Efendimiz (S.A.S.) "Hiç kimse elinin emeğinden daha hayırlı bir kazanç yememiştir." buyurmaktadır. Bu anlayışla bizler de çalışanlarımızın mutluluğunu, ülkemizin müreffeh geleceğini aydınlatan bir meşale olarak görüyoruz. Devlet olarak çalışanlarımızın ve işçi kardeşlerimizin emeklerinin karşılığını tam almaları, çalışma şartlarının daha da iyileştirilmesi, hak ettikleri yaşam standardına kavuşmaları, iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için var gücümüzle çalışıyoruz. Üreten elleri ve çalışkan yürekleriyle milletimiz ve devletimiz için çok büyük bir değere sahip olan emekçi kardeşlerimiz, dayanışmanın ve birlikte çalışmanın timsalidir. Çalışanlarımızın fedakârlıklarıyla maden ocaklarından atölyelere, tarlalardan fabrikalara, kooperatiflere kadar icra edilen her faaliyette el emeği, göz nuru, alın teri ile hizmet ederek Türkiye’mizin ekonomik alanda büyümesine katkı sağlamaktadır. Daha müreffeh bir ülke olma yolunda işçinin alın teri kurumadan hakkını veren, işçi kardeşlerimizin özverili çalışmalarını takdir eden, çalışanlarının sorunlarını dile getirmesini sağlayan ve bu sorunların çözümüne ışık tutarak İşçi-işveren kaynaşmasına vesile olan işverenlere de ihtiyacımız olduğunun bilincindeyiz. Hakkaniyetli bir çalışma ortamı sunarak çalışanlarının emeğini karşılıksız bırakmayan işverenlerimizin artması temennisiyle devletimiz, helal kazanç politikasıyla sermayesini yöneten işverenlerimizi de göz ardı etmemekte, çeşitli desteklerle onlara kol kanat germektedir. "Ekmeği, öğrendim, sonra ekmeğin bolca üretilmesi gerektiğini, sonra da ekmeği hakça bölüşmenin, bolca üretmek kadar önemli olduğunu öğrendim." diyen Hz. Mevlana’nın anlayışıyla bir araya gelerek iş bölümüne bağlı olarak çalışıp, refah ve bolluğumuzun artmasına vesile olan tüm emekçi kardeşlerimiz, üretimin en önemli unsurudur. Tüm dünyada işçi ve emekçiler tarafından kutlanan 1 Mayıs’ın birlik ve beraberliğimizi pekiştirmesini, hakkaniyetli bir çalışma ortamına vesile olmasını ve kardeşçe uzak bir bayram havasında geçmesini temenni ediyorum. Bu vesileyle tüm emekçi kardeşlerimize aileleriyle birlikte sağlıklı, huzurlu, mutlu bir yaşam diliyor, çalışma hayatlarında başarılar niyaz ediyorum.” dedi.