ASAYİŞ - 10 Eylül 2019 Salı 09:05

Yargıtay'dan emsal karar: 'Düğün yapmamak boşanma sebebi'

A
A
A
Yargıtay'dan emsal karar: 'Düğün yapmamak boşanma sebebi'

Gelinlik giymek neredeyse tüm genç kızların hayalini süslüyor. Gelinlik giyme hayali yıkılan geç kızlar için Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'ndan önemli bir karar geldi. Kurul; geline söz verip de düğün yapmayan damadı kusurlu buldu. Düğün merasiminin tarifini de yapan Yüksek Mahkeme; düğün yapmamayı boşanma sebebi saydı. Emsal kararla; düğün yapmamak evliliği temelinden sarsan kusur olarak kabul edilecek.

H.A. ve Ş.A. 2010 yılında resmî nikahla evlendi. İddiaya göre; damat Ş.A., nikah töreni sonrası düğün yapacağına söz verdi. Ancak; Ş.A. resmi nikahın üzerinden 3 sene geçmesine rağmen bir takım bahanelerle düğün merasimini yapmaya yanaşmadı. 5. Aile Mahkemesi'ne başvuran H.A., kocasının düğün yapmaması sebebiyle ailesi ve çevresi karşısında küçük duruma düştüğünü, davalının istememesi sebebiyle işten ayrıldığını ve maddi yönden de büyük sıkıntılar yaşadığını, evlilik birliğinin devam edeceği yönündeki inancını da kaybettiğini de ileri sürerek boşanma kararı verilmesini talep etti. Mahkemede ifade veren davalı koca Ş.A. ise eşini çok sevdiğini, işlerinin yolunda gidememesi sebebiyle düğün yapmadığını ancak ev kiralamak, eşya almak gibi müşterek hayatın gerektirdiği tüm özeni gösterdiğini, eşinin kendisini affetmesini istediğini belirterek davanın reddini istedi. Mahkeme, davalının söz verdiği düğünü yapmadığı bu sebeple tarafların bir araya gelmediği, bu süre içerisinde düğün yapmaması sebebiyle evlilik birliğinin sarsılmasında davalının tam kusurlu olduğu gerekçesiyle tarafların boşanmalarına karar verdi.

Kararı davalı temyiz etti. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, ekonomik durumu uygun bulunmayan eşin düğün yapma zorunluluğu bulunmadığına dikkat çekerek mahkeme kararını bozdu. Mahkeme ilk kararında direnince devreye Yargıtay Hukuk Genel Kurulu girdi. Kurul; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nunun, “Evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir.'' hükmüne dikkat çekildi.

Düğün yapılmalıydı

Kararda şöyle denildi: ''Somut olay incelendiğinde; tarafların resmî nikahla evlendikleri, düğün törenini ise ilerde yapmayı kararlaştırdıkları, sonrasında dosya içerisinde bulunan ve davalının da inkâr etmediği düğün davetiyesi ile düğün tarihi ve yerinin belirlendiği ortadadır. Davacının yakınlarının düğüne davet edildiği ancak belirtilen tarihte düğünün yapılmadığı, tarafların da bu sebeple biraraya gelmediği anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere, evlenmenin yasal şartı olmamakla birlikte düğün merasimi, Türk kültüründe bir nevi evliliğin ilanı niteliği taşıyan, ailelerin ekonomik durumları, toplumsal kökeni, eğitim düzeyi ve yaşadığı yere göre farklılık gösteren bir gelenek olup, somut olayda da tarafların bu geleneğin yerine getirilmesi konusunda mutabakatları bulunmaktadır. Ne var ki, davalının birtakım sebeplerle söz verdiği düğünü yapmaya yanaşmadığı, düğün tarihi ve yerinin belirlenerek davetiyelerin de dağıtılmasına rağmen bildirilen tarihte düğünün yapılmaması ve düğün için yapılan diğer tüm hazırlıkların sonuçsuz kalması sebebiyle davacı kadının ailesine ve çevresine karşı küçük düştüğü, bu suretle evlilikte eşine olan güvenini yitirdiği, evlilik birliğinin devamının davacıdan beklenmeyecek ölçüde temelinden sarsıldığı tüm dosya kapsamı ile sabittir. Bu itibarla, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, mahkeme kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre tarafların boşanmalarına dair mahkemece verilen direnme kararı yerindedir. Açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile direnme kararının onanmasına oy birliğiyle karar verildi.''

Yargıtay'ın emsal nitelikteki kararı yorumlayan Avukat Fatih Karamercan, "Eşlerin ekonomik zorluklar sebebi ile resmî nikah töreni ardından hemen düğün töreni yapamadıkları ve düğün merasimini gelecekteki bir tarihe erteledikleri durumda, eşlerden birisinin düğün yapmaya yanaşmaması boşanma sebebi haline gelmiştir. Ancak bu duruma ile ilişkin söz konusu karar, eşlerin ekonomik durumlarına göre yani her somut olaya göre değişmesi gereklidir." dedi.

Süleyman Aydın
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Yasak aşk yaşadığı kadının kocasına yakalandı, kaçarken balkondan düşerek hayatını kaybetti Aksaray’da yasak aşk yaşadığı evli kadının yatak odasında kocasına yakalanan bir kişi, odanın balkonundan kaçmak isterken 4. kattan düşerek hayatını kaybetti. Olay, Hasas Mahallesi 6645 Sokakta bulunan 5 katlı bir apartmanın 4. katındaki dairede yaşandı. Edinilen bilgiye göre, sosyal medya üzerinden tanıştığı N.A. (36) isimli evli kadınla bir süredir ilişki yaşayan Mikail Özkulluk (26), dün kadınla sözleşerek gece evine gitti. Biraz sohbet ettikten sonra yatak odasına giden N.A. ve Mikail Özkulluk burada vakit geçirdikleri esnada kadının kocası N.G.A. (35) eve geldi. Yasak aşk yaşadığı evli kadının evinde kocası tarafından basılan genç neye uğradığını şaşırırken, yarı çıplak bir şekilde yatak odasındaki balkondan kaçmak istedi. 4. kattaki dairenin balkondan oluk borusuna tutunarak aşağıya inmek isteyen genç, borunun kırılması üzerine balkondan apartmanın bahçesine düşerek yaralandı. Yaralanmasına rağmen kalkıp kaçmak isteyen genç apartmanın bahçesinden çıkıp yol kenarına geldiğinde kenara yığıldı. Bir süre sonra vatandaşlar tarafından fark edilmesi üzerine 112 Acil Çağrı Merkezine “Yerde hareketsiz yatan bir şahıs bulunduğu” ihbarında bulunuldu. İhbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen mahalle ve çarşı bekçileri yerde hareketsiz yatan şahsa ilk müdahaleyi yaptı. Üşümemesi için bekçiler montunu çıkarıp şahsın üzerini örterken, şahsın kollarında ve vücudunun çeşitli yerlerinde kırıklar olduğu tespit edildi. Olay yerine gelen 112 Acil Yardım ekipleri yaralıyı ambulansla Aksaray Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisine kaldırdı. Tedavi altına alınan genç, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Olayın ardından geniş çaplı inceleme ve araştırma başlatan İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi Cinayet Büro Amirliği ekipleri, kısa sürede olayın ayrıntılarına ulaşarak N.A. isimli kadın ile kocası N.G.A.’yı gözaltına aldı. Hasandağı Polis Merkezinde ifadeleri alınan karı koca daha sonra Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan tahkikatla serbest bırakıldı.
Malatya Yapay zeka destekli MR cihazı hizmete girdi Turgut Özal Tıp Merkezi (TÖTM), Onkoloji Hastanesi ve Karaciğer Nakli Enstitüsü’nde yapay zeka destekli MR cihazını hizmete açtı. Malatya Turgut Özal Tıp Merkezi bünyesinde bulunan Onkoloji Hastanesi ve Karaciğer Nakli Enstitüsü’nde yapay zeka destekli MR cihazını hizmete girdi. Hastanede yapılan törene İnönü Üniversitesi Rektörü Prof.Dr Nusret Akpolat ile Hastane Başhekimi Doç. Dr. Erol Karaaslan ile öğretim görevlileri ve idari personel katıldı. Yeni cihazın açılışında konuşan İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nusret Akpolat, yapay zekâ destekli MR cihazının hastane için büyük bir kazanım olduğunu vurgulamak, “Bu cihazın çekim kapasitesindeki yüzde 40’lık artış sayesinde hem üniversitemiz hem de hastalarımız daha kaliteli hizmet alacak. Yapay zekâ desteği, süreci daha verimli hâle getirecek” dedi. Radyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Veysel Burulday ise, cihazın teknik detaylarını aktararak, “Yapay zekâ desteği, çekim sürelerini kısaltarak hasta konforunu artırıyor. Ayrıca görüntü kalitesini yükseltiyor ve teknisyenlere rehberlik sağlıyor. Cihaz, özellikle karaciğer nakli alanında elastografi donanımıyla da ön plana çıkıyor” ifadelerini kullandı. Prof. Dr. Burulday, yeni MR cihazının bölgede bir ilk olduğunun altını çizerek, “Bu cihaz, kapalı alan korkusu olan hastalar için daha konforlu bir tünel tasarımına sahip. Aynı zamanda karaciğer sertliğini ölçme özelliğiyle hastalarımıza daha iyi hizmet sunacağız” dedi.