ASAYİŞ - 17 Ocak 2022 Pazartesi 09:45

‘Yasaklı ırk’ köpek sahipleri silah alamıyor, saldırgan köpek yetiştiriyor

A
A
A
‘Yasaklı ırk’ köpek sahipleri silah alamıyor, saldırgan köpek yetiştiriyor

Türkiye’de, tehlike arz eden köpek türleri nedeniyle birçok ilde saldırılar meydana geldi. Yasaklı ırklar gündemde yerini korurken Diyarbakır’da, Veteriner Sağlık Teknikeri Tuba Göklü, “Köpeğin bilinçaltına saldırganlığı öğreten sahipleridir, suçlu hayvan değil, sahibidir” dedi.

Türkiye’de, birçok ilde sokak köpekleri ve yasaklı ırk türlerinin saldırıları sonucu yaralama olayları meydana geldi. Olaylar üzerine, Hayvanları Koruma Kanunu ile Tarım ve Orman Bakanlığı'nın yayımladığı genelge uyarınca, "tehlike arz eden" altı köpek ırkına sahip kişilerin, hayvanlarını belli koşullarla beslemeye devam edebilmeleri için yaptırmaları gereken işlemlerin tamamlanmasına yönelik verilen süre 14 Ocak’ta doldu.

Diyarbakır’da, Veteriner Sağlık Teknikeri Tuba Göklü, kliniklerine sadece iki köpeğin kısırlaştırılma için getirildiğini söyledi. Göklü, Köpeğin bilinçaltına saldırganlığı öğreten sahipler olduğunu, suçlunun hayvan değil, hayvanın sahibi olduğunu belirtti. Hasta sahiplerinin silah ruhsatı alamadığı için yasaklı ırklara başvurduklarını kendisine iletildiğini aktaran Göklü, en ufak bir baş sıkışmasında köpeklerin sokağa bırakıldığını ifade etti.

‘Yasaklı ırk’ köpek sahipleri silah alamıyor, saldırgan köpek yetiştiriyor

Dışarı çıkartılan köpeğin tasma ile gezdirilmesi gerektiğini vurgulayan Göklü, “Başka bir köpek saldırır veya sokak köpekleri alanını korumak için bir saldırganlık gösterisi yapar bunun için muhakkak tasma şarttır. Yanlış bir algı var. Geçtiğimiz dönemlerde maalesef bazı tatsız haberleri okuduk. Hepimiz çok üzüldük. Hem çocuk adına, hem köpek adına. Aslında bunun problemi tamamen şu, yanlış yetiştirilen, yanlış büyütülen köpeklerdir. Burada suçlu köpek değil, tamamen sahibidir. Çünkü bazen öyle isteklerle kliniğimize gelen hastalarımız oluyor ki, ‘abla bize silah vermiyorlar, bizde bunu taşıyoruz’ sözü diyen insanlarla muhatap oluyoruz. Agresif yetiştirmek, kanlarıyla, kestikleri kulakları üçüncü günün sonunda yedirerek, karanlık odalara kapatarak, pul biberle besleyen, beslediğini söyleyen hasta sahipleriyle muhatap oluyoruz” dedi.

Hayvanın bilinçaltına saldırganlığı öğreten, bu şekilde yetiştiren tamamen sahipler olduğunu altını Çizen Göklü, “Bu yasaklı ırklara belli standartlar getirildi. Kısırlaştırmaları gerekiyor, çip takılması gerekiyor. Ayın 14’ü son gündü. Fakat biz o güne kadar maalesef Diyarbakır’dan bahsediyorum, kliniğimizde sadece 2 tane köpeği kısırlaştırabildik. Çünkü talep gelmedi. Kimse köpeğini kısırlaştırmak istemedi. ‘Yok ben daha bunun yavrularını almak istiyorum, büyütmek istiyorum. Gelip benden alsınlar köpeğimi’ gibi ibarelerde bulundular. Bu da bir problem. En ufak bir başları sıkışınca o köpekler yine ya sokaklara salınacak ya da mecburen barınağa gönderilecek hepsi” şeklinde konuştu.

‘Yasaklı ırk’ köpek sahipleri silah alamıyor, saldırgan köpek yetiştiriyor

“Fark yok, hepsi dört pati, bir kuyruk”

Cins ayrımı gözetmeksizin bir kedi sahiplenmek dünyanın en güzel şeyi olduğunu aktaran Göklü, sokaktan alınan kedi veya başka bir yerden cins kedi arasındaki farka da değindi. Nihayetinde hepsinin dört pati, bir kuyruk olduğunu kaydeden Göklü, “Başka farklı bir şeyleri yok. Ama önemli olan şudur ki, mutlaka parazit tedavileri ve periyodik bakımların yapılması gerekir. Bu ister cins bir kedi olsun, ister sokaktan sahiplendiğimiz bir can olsun. Bunları yaptırdıktan sonra hiçbir farkı yok. Beslenme konusunda ise türlü klinik mamalarını önerebiliyoruz. Düzenli olarak bir beslenme periyodu vardır. Düzgün olarak beslediğimiz taktirde sağlık açısından da her hangi bir sakıncası yoktur. Ev yemekleriyle veya pişmemiş etlerle beslenmesi zaman zaman bazı problemlere sebebiyet verebiliyor. Evde bakımları şöyle, köpekler için daha farklı konuşuruz. Kediler biraz daha insanlara çok ihtiyaçları yoktur. Şu bağlamda söylüyorum, kedi mamasını yer, suyunu içer, dışkılar sizinle oyun oynar. Geri kalan vaktini sevgi kısmını sizinle geçirmek ister. Ama köpek biraz daha tuvalet eğitimi konusu olabiliyor. Bazen de dışarı çıkarmak gerekebiliyor. Aralarındaki tek fark budur” diye konuştu.

Rıdvan Kılıç - Murat Başal
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesinde karla mücadele için tedbirler alındı Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesi yönetimi, kar ve buzlanmaya karşı kapsamlı bir hazırlık süreci yürüterek tedbirler aldı. Kentte yarın ve perşembe günü yaşanması öngörülen kar yağışına karşı ekiplerin hazır şekilde beklediği, bu gece de dâhil olmak üzere tuzlama ve buzlanmaya karşı önleyici çalışmaların planlı ve koordineli biçimde sürdürüldüğü bildirildi. Özellikle gece ve sabah saatlerinde oluşabilecek buzlanmalara karşı yol güvenliğinin sağlanması amacıyla sahada kesintisiz çalışmalar yapılacağı ifade edildi. Diyarbakır Organize Sanayi Bölgesi Başkanı Mustafa Fidan, OSB sınırları içerisinde bulunan yaklaşık 45 kilometrelik yol ağının tamamının açık ve güvenli tutulmasının öncelikleri olduğunu söyledi. Başkan Fidan, bu amaç doğrultusunda 15 araç ve 25 kişilik karla mücadele ekibiyle sahada teyakkuz hâlinde olduklarını, tüm hazırlıkların tamamlandığını vurguladı. Fidan, bu gece boyunca buzlanmaya karşı tuzlama ve önleyici çalışmaların aralıksız devam edeceğini, yarın ve perşembe günü beklenen kar yağışı süresince de ekiplerin sahada aktif görev yapmayı sürdüreceğini ifade etti. Karla mücadele sürecinde sanayicilerin, çalışanların ve OSB’yi kullanan tüm sürücülerin can ve mal güvenliğinin öncelikli olduğunu dile getiren Fidan, sürücülere de dikkatli ve tedbirli olmaları çağrısında bulundu.
İstanbul Cumhurbaşkanı Erdoğan: "İsrail’in Somaliland’i tanıma kararı gayrimeşrudur ve kabul edilemez" Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Somali’nin birlik ve bütünlüğünün her şart altında muhafazası bizim için öncelikli meseledir. İsrail’in Somaliland’i tanıma kararı gayrimeşrudur ve kabul edilemez" dedi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Somali Cumhurbaşkanı Hasan Şeyh Mahmud ile Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde bir araya geldi. İki lider görüşme sonrası ortak basın toplantısı düzenledi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Somali’yle her alanda gelişmeye devam eden ilişkilerimizin temelinde köklü, tarihi, beşeri ve kültürel bağlarımız vardır. 2026’da Somali ile diplomatik ilişkilerimizin tesisin 60’ıncı senesini idrak edeceğiz. Bu sağlam temel üzerinde ilişkilerimizi ilerletmeye ve Somali’nin güvenlik ve istikrarına destek vermeye devam edeceğiz. 2011 yılında Başbakanlığım döneminden kuraklık felaketiyle mücadele eden Somali ziyaretimin özellikle ardından kapsamlı bir insani yardım kampanyası başlatmıştık. Tüm dünyanın Somali’den ümidi kestiği bir dönemde Türkiye tarafından uzatılan dostluk eli iki ülke arasındaki kardeşlik duygularının pekişmesine vesile oldu. Aradan geçen süre zarfında Somali, eşine az rastlanır bir ilerleme kaydetti" diye konuştu. "Somali ile enerji alanındaki işbirliğimiz günden günde güçleniyor" "Somali’nin yeniden ayağa kalkmasını istemeyenlerin çeşitli sabotajlarına rağmen Somali’de güvenlik açısından ciddi bir iyileşme sağlandı. Bizler bu süreçte Somali’nin terörle mücadelesine kapsamlı desteğimizi sürdürdük sürdürüyoruz" ifadelerini kullanan Erdoğan, "Somali ulusal ordusuna verdiğimiz eğitimler ve ekipman desteğimizle teröre karşı Somali’nin yanında olduğumuzu gösterdik. Somali ordusunun terörle mücadelesinde son dönem de önemli başarılar elde ettiğini memnuniyetle müşhade ediyoruz. Güvenlik ortamındaki iyileşme Somali siyasetinde reform adımlarını beraberinde getirdi. 25 Aralık tarihinde başkent Mogadişu’nun da dahil olduğu Benadir idari bölgesinde uzun sürenin ardından yerel seçimler düzenlendi. Seçim sonuçlarının Somali halkı için hayırlara vesile olmasını diliyorum. Somali ile enerji alanındaki işbirliğimiz günden günde güçleniyor. Oruç Reis Sismik Araştırma Gemimiz Somali deniz alanlarında 9 ay süren araştırma faaliyeti yürüttü. 4 bin 465 km karelik bir alanda yürütülen bu çalışmalar ile ülke tarihinde bir ilke imza atıldı. Gelinen noktada 2026 yılında sondaj faaliyetlerine başlamayı planlıyoruz. Bu faaliyetlerimiz Somali halkının refahına önemli katkılar yapacaktır" dedi. "Türkiye olarak filomuza 2 yeni derin deniz sondaj gemisi dahil etmiş bulunuyoruz" Türkiye’nin 4’üncü büyük filoya sahip olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Burada şu müjdeyi de sizlerle ve Somalili kardeşlerimle paylaşmak isterim. Türkiye olarak filomuza 2 yeni derin deniz sondaj gemisi dahil etmiş bulunuyoruz. İsimlerini Çağrı Bey ve Yıldırım olarak belirlediğimiz bu iki gemimizden ilki Somali açıklarında diğeri Karadeniz’de görev yapacak. Çağrı Bey ve Yıldırım’ın da eklenmesiyle bu alanda dünyanın 4’üncü büyük filosuna sahip olduk. Her iki güzel haberimizin de hayırlı uğurlu olmasın diliyorum. Diğer taraftan balıkçılık alanında Somali ile imzalanan anlaşma ile işbirliğimiz yeni bir boyut kazanmıştır. Bu anlaşma kapsamında Somali’nin teknik kapasitesinin geliştirilmesine destek olurken, kaçak avlanma ile mücadelesine de katkı sağlayacağız" diye konuştu. "Somali’de bir uzay limanı kurmayı ön görüyoruz" "Somali Cumhuriyeti ile tarihi nitelikte bir işbirliğini uzay alanında hayata geçiyoruz" diyen Erdoğan, "İmzaladığımız anlaşmalar çerçevesinde Somali’de bir uzay limanı kurmayı ön görüyoruz. 3 fazdan oluşan projenin ilk fazının projelendirilmesini tamamlayıp Türkiye Uzay Ajansı eliyle yapımına başladık. Projemizle uzay fırlatma ve uzay uydu teknolojileri alanında önemli bir alt yapı oluşturmayı hedefliyoruz. Tüm bu projeleri hayata geçirirken Türk Kızılay, TİKA ve AFAD başta olmak üzere ilgili kuruluşlarımızla Somali’ye destek olmayı sürdürüyoruz" ifadelerini kullandı. "Somali halkının yanında durmaya devam edeceğiz" Sözlerine devam eden Erdoğan, "Somali’nin birlik ve bütünlüğünün her şart altında muhafazası bizim için öncelikli meseledir. İsrail’in Somaliland’i tanıma kararı gayrimeşrudur ve kabul edilemez. Elinde 71 bin Filistinli kardeşimizin kanı olan Netanyahu hükümeti Gazze, Lübnan,Yemen, İran, Katar ve Suriye’ye yönelik saldırılarının ardından şimdi de şimdi de Afrika boynuzunu istikrara sürüklemektedir. Mısır ve Suudi Arabistan başta olmak üzere bölge ülkelerinin yanı sıra Avrupa Birliği İslam İşbirliği Teşkilatı, ve Arap ligi de İsrail’in kararını reddeden açıklamalar yaptı. Amerikan Başkanı Trump’ın konuya dair ilk beyanatı da gayet anlamlıydı. Kendisinin göreve geldiğinden itibaren ortaya koyduğu bizimde destekliğimiz küresel barış vizyonunu teyit eder nitelikteydi. Somali’nin toprak bütünlüğüne ve egemenliğine vurgu yapan bütün bu açıklamaları oldukça kıymetli buluyoruz. Bizim buradaki tavrımız tamamen ilkeseldir. Çözüme hizmet etmeyen her adım sorunu daha da büyütür derinleştirir. Somali Federal Cumhuriyeti ve Somaliland bölgesinin geleceğine ilişkin kararlar tüm Somalilerin iradesini yansıtacak şekilde alınmalıdır. Biz bu süreçte Somali’nin toprak bütünlüğünü ve siyasi birliğini kararlılıkla desteklemeye ve Somali halkının yanında durmaya devam edeceğiz. Somalili kardeşlerimizin de birlik, beraberlik ruhu içinde hareket edeceklerine yürekten inanıyoruz" dedi.