ASAYİŞ - 23 Nisan 2021 Cuma 08:13

Yasaklı salep soğanı toplayan 3 kişiye 724 bin tl ceza kesildi

A
A
A
Yasaklı salep soğanı toplayan 3 kişiye 724 bin tl ceza kesildi

Zonguldak'ın Çaycuma ilçesinde yasaklı olan "Salep Bitki Soğanı" toplayan kişiler jandarma tarafından yakalandı.

İlçenin Yakademirciler köyünde kolluk devriyeleri durumundan şüphelendiği 3 kişiyi takibe aldı. Yapılan kontrol esnasında Y.S (41), M.Ç.(64) ve M.Ç.(54)'nin yasaklı Salep soğanı topladıkları meydana çıktı.
Doğa ve Orman Koruma Şube Müdürlüğü tarafından 2872 sayılı Çevre Kanunu'nun 9.Maddesi gereğince şahıslara ayrı ayrı 241 bin 424 TL olmak üzere toplam 724 bin 272 TL ceza kesildi


Gülcan Çolak

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Annesi maganda kurşunuyla ölen hukuk fakültesi öğrencisi Burak: "Annem cübbe giydiğimi göremeyecek" Adana’da annesi maganda kurşunuyla hayatını kaybeden hukuk fakültesi öğrencisi Burak, "Annem, benim hep savcı olmamı isterdi. Cübbeyi giymemi annem göremeyecek ve bu gerçekten çok büyük bir boşluk. Adalete güveniyorum umarım yerini bulur" dedi. Olay, geçen Cumartesi saat 09.00 sıralarında merkez Seyhan ilçesi Mücahitler Caddesi’nde meydana geldi. 43 yaşındaki Hayriye Derin, otomobiliyle 12 yaşındaki oğlu Talha’yı yabancı dil kursuna bıraktıktan sonra yanındaki diğer oğlu 7 yaşındaki Kayra ile evine dönmek için yola çıktı. Maganda kurşunu ensesine isabet etti Derin, caddeden geçtiği sırada motosikletli 2 şüpheli, husumetli oldukları kişinin oto lastik tamiri yapılan iş yerine tabancalı saldırı düzenledi. Tabancadan çıkan kurşunlardan biri 01 ANK 092 plakalı otomobiliyle yolda giden Hayriye Derin’in ensesine isabet etti. Oğlu Kayra’nın gözleri önünde vurulan Derin, bilinci kapanınca karşı şeritten gelen yolcu minibüsüne çarptı. Saldırganlar ise motosikletle kaçtı. Çevredekilerin ihbarıyla olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. İlk müdahalesi yapılan Derin, ambulansla hastaneye kaldırıldı. Sağlık durumu ağır olan Derin, doktorların tüm müdahalesine rağmen Cumartesi akşam saatlerinde hayatını kaybetti. Derin’in cenazesi Kabasakal Mezarlığı’nda toprağa verildi. Aile taziyeleri kabul etti Eşini kaybeden Ali Derin (47), evlatlarıyla birlikte taziyeleri Mücahitler Caddesi’nde bulunan evlerinde kabul ederken faillerin de hak ettiği cezayı almasını istedi. Hayriye Derin’in Çukurova Üniversitesi Hukuk Fakültesi 2. sınıf öğrencisi oğlu Burak ise gazetecilere açıklamalarda bulundu. "Bu organize bir olay, çete savaşı" Annesinin maganda kurşunu sonucu hayatını kaybettiğini anlatan ve hukuk fakültesini bitirmeden önce mağdur olduğunu söyleyen Derin, "Olay evimize çok yakın bir noktada oluyor. İlk duyumlarımıza göre iki grup arasında husumet olduğu söyleniyor. Fakat ben bu olayı basitleştirmiyorum. Daha organize bir olay. Yani çete savaşları gibi olduğunu düşünüyorum. Hukuk dünyasına giriş amacım mağdurların yanında olabilmekti. Maalesef bu olay sonrası mağdur olan taraf biz olduk. Her türlü hakkımızı arayacağız, bu olayın peşini bırakmayacağız" ifadelerini kullandı. "Katillerin bulunmasını istiyorum" Adalete güvendiğini ve annesinin katillerinin bir an önce bulunmasını istediğini aktaran Derin, "Maalesef giden geri gelmiyor. Türkiye Cumhuriyetinin adaletine, savcısına, hakimine, avukatına ve polisine güvenim sonsuz. Umarım adalet yerini bulacaktır. Failler belli ancak annemin katilleri hala bulunamadı. Annemin katillerinin bulunması için buradan herkese sesleniyorum. Her şeyin fazlasıyla yapılmasını istiyorum" diye konuştu. "Annem savcı olmamı isterdi" Hukuk fakültesini bitirdikten sonra giyeceği cübbeyi annesinin göremeyeceğini anlatan Burak Derin, "Annem, benim hep savcı olmamı isterdi ama ben de avukat olmak istediğimi söylerdim. Türkiye Cumhuriyeti adaletine ben güveniyorum. İnşallah bana gerek kalmadan bu olay çözülür. Cübbeyi giymemi annem göremeyecek ve bu gerçekten çok büyük bir boşluk. Olaydan sonra kardeşimin yanına gittiğimde buz kesmiş gibiydi. Acımız çok büyük, failler belli ve gerekenin yapılmasını istiyoruz" dedi.
İstanbul “Diş çürükleri kalp hastalıklarını tetikleyebilir” Diş çürüklerinin kalp hastalıklarını tetiklediğine dikkat çeken Periodontoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Kadriye Merve Altıkat, “Özellikle doğumsal kalp rahatsızlığı olan çocuklar, yetişkinler, kalp kapağı protezi taşıyan hastalar, kalp ameliyatı geçirmiş veya kalp yetmezliği bulunan erişkinlerde diş çürükleri ciddi risk oluşturur. Hastalık baş göstermeden uygulanacak ağız ve diş sağlığı bakımı ile birlikte düzenli diş hekimi kontrolleri ile kalp hastalıkları yüzde 70 (önemli ölçüde) azaltabilir” dedi. Yaşamımızın her alanında dikkat etmemiz gereken ağız ve diş sağlığının önemi giderek artıyor. Ağız ve diş sağlığı, yaşamımızın her alanında daha fazla önem kazanıyor. Özellikle özen gösterilmeyen ağız hijyeni, bakterilerin kolay üremesine ve çeşitli sağlık sorunlarının ortaya çıkmasına neden olabiliyor. İstinye Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi İSÜ Dent’ten Periodontoloji Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Kadriye Merve Altıkat, özen gösterilmeyen ağız ve diş sağlığının sadece diş kayıplarına sebep olmadığını, bununla birlikte kalp sağlığımızı da olumsuz yönde etkilediğine dikkat çekerken, periodontal hastalıklar denilen diş ve diş eti iltihabi hastalıklarının, kalp hastalıkları ile arasında doğrudan bir ilişkinin bilimsel olarak kanıtlandığını söyledi. “Doğumsal kalp rahatsızlığı olan çocuklar ve yetişkinler risk altında” Diş eti iltihabı ile kalp hastalıkları arasında bir ilişki olduğuna dikkat çeken Dr. Öğr. Üyesi Altıkat, “Genel sağlık durumunda hiçbir sorun yaşamayan insanlar için de risk oluşturan bu ilişki, özellikle doğumsal kalp rahatsızlığı olan çocuklar, yetişkinler, kalp kapağı protezi taşıyan hastalar, kalp ameliyatı geçirmiş veya kalp yetmezliği bulunan erişkinlerde ciddi risk oluşturur. Sadece çürük ve enfeksiyonlu dişlerin çekimi veya tedavisi sırasında değil, bazen sadece diş fırçalama esnasında gelişen kanamalarda dahi buradaki enfeksiyon etkenlerinin kan dolaşımına karışarak, kalpteki sorunlu bölgeye ulaşıp burada çoğalarak ciddi bir kalp enfeksiyonuna sebep olabilir” diye konuştu. “Kalp hastalığı olanlara diş tedavisi öncesi enfeksiyondan koruyucu antibiyotik verilir” Koruyucu önlemlerin önemine değinen Dr. Öğr. Üyesi Altıkat, “Enfektif endokardit olarak adlandırılan bu tehlikeli klinik vakayı önleyici korunma yolu olarak, riskli sınıfta bulunan ve kalp hastalığı olan hastalara diş tedavileri öncesinde enfeksiyondan koruyucu antibiyotik verilir. Ağız ve diş sağlığını ilgilendiren en ideal tedavi yöntemi koruyucu önlemlerdir. Hastalık baş göstermeden uygulanacak ağız ve diş sağlığı bakımıyla birlikte düzenli diş hekimi kontrolleri ile kalp hastalıkları yüzde 70 (önemli ölçüde) azaltabilir” dedi. “Her 2 ayda bir kullanılan diş fırçası yenilenmelidir” Ağız ve diş sağlığının, genel sağlığımızı doğrudan etkileyen önemli bir unsur olduğunu dile getiren Dr. Öğr. Üyesi Altıkat, “Ağız ve diş sağlığımızda oluşabilecek olumsuzlukların, hayati önem taşıyan organlarımızdan biri olan kalbimiz ve onu çevreleyen damar sistemi üzerindeki etkisini unutmamamız gerekir. Her 2 ayda bir kullandığımız diş fırçasını yenilememizin, diş aralarını her gün 1 defa diş ipi veya arayüz fırçası ile temizlememiz bu noktada önemlidir” ifadelerini kullandı. “Düzenli diş hekim kontrolü yapılmalıdır” Düzenli diş hekimi kontrolüne küçük yaşlardan itibaren başlanması gerektiğini vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Altıkat, “Ağız ve diş sağlığı konusunda, bebeklik döneminden başlayıp düzenli olarak diş hekimi kontrolünü aksatmamak ve yılda en az 2 defa olmak üzere düzenli diş hekimi ziyaretleri önem taşımaktadır. Ancak bu sayede ciddi diş ve diş eti hastalıklarına erken teşhis uygulayabiliriz. Rutin kontrollerin yanı sıra, bireylerin tüm hayatları boyunca sağlıklı bir ağız ve diş sağlığına sahip olabilmesi ve hayata sağlıkla gülümsemesi için doktoru ile iş birliği yapması önemlidir. Ağız bakımını öğretildiği şekilde doğru ve sürekli uygulaması gerekmektedir” şeklinde konuştu. Son olarak ağız ve diş sağlığına gereken önemi göstermenin, kalbimizi korumada önemli olduğunun altını çizen Dr. Öğr. Üyesi Altıkat, “Rutin kontroller ve doğru ağız bakım alışkanlıkları sayesinde sağlıklı bir gülümseme ve sağlıklı bir kalp için adımlar atabiliriz” dedi.
Adana Yaz diyetleriyle ilgili uzman psikolog önerileri: “Düşünsel terapi yöntemiyle diyet ile ilgili sağlıksız düşünceleri kafanızdan atın” Yaz gelirken artan kilo kaygılarına dair konuşan Psikolog Tara Çapar, neden kilo vermek istediğimize dair bir liste hazırlamanın diyeti çok etkili bir hale getireceğini belirterek “Her yemekten önce bu listeye bakın. Bazı yiyeceklere duyulan aşırı isteğiniz zamanla azalacak” dedi. Acıbadem Adana Hastanesi Uzman Psikolog Tara Çapar, açlık ile yeme isteği arasındaki farkı öğrenen kişilerin aç olmadığı halde yemek için şiddetli arzu duyma haliyle mücadele edebileceğini söyledi. Morali bozuk olduğunda veya sıkıldığında olumsuz duygulardan uzaklaşma çabası içerisinde hemen yiyeceklere saldıran kişilerin kendini yiyerek yatıştırma eğiliminde olduğuna dikkat çeken Psikolog Çapar bu durumda kısa bir an için kişinin kendini iyi hissetse de bu şekilde moralini neyin bozduğunu çözemeyeceğini ifade etti. Ayrıca diyeti bozduğu için, kişinin kendisini eleştirmeye, özgüvenin azalmasına ve başlangıçtakinden daha kötü hissedilmesine yol açtığını sözlerine ekledi. Yeme arzusuyla ilgili davet örneğini veren Psikolog Çapar “Davete gittiğinizi düşünün. Doyma noktanızı geçmenize rağmen neden bu kadar fazla yediniz? Aklınızdan neler geçiyor olabilir? Yemekler çok lezzetli görünüyor, bu özel bir davet, abartabilirim, ev sahibine çabalarının karşılığını göstermeliyim, bu sofra karşısında yemeklere direnemeyeceğim... Bu durumla karşılaştığınızda mantıklı düşünemiyor olabilirsiniz. Bu arzu karşısında bir şeyler yapma ya da yemeniz gerektiğini hissedebilirsiniz. Psikolojik destek, bu sese etkin yanıt verme becerilerinizi oluşturur. Hemen yemeniz gerektiğini söyleyen sizi ikna etmeye çalışan sese yanıt vermenizi sağlar” diye konuştu. “O ne yedi, ben ne yedim?’ demeyin” Zayıf insanlara bakıldığında onlar istediklerini yerken kilosundan memnun olmayan kişilerin yeme düzenini kısıtlamak zorunda olmasının bir haksızlık olarak görüldüğüne değinen Psikolog Çapar “Aslında, zayıf insanlarında sağlıklı beslenmek ve kilolarını korumaları için yediklerine dikkat etmelerini göremiyoruz, sizin kendinizi kısıtlıyor olmanızı haksızlık olarak görebiliyor ve bu düşünceye çok fazla kafa yorarak sadece kendimizi kısıtladığımıza inanıyoruz. Çevrenizdeki kişilerin yediklerini ve kendi yediklerinizi karşılaştırmanız çok doğal, ancak ‘O ne yedi, ben ne yedim?’ demenin size faydasından çok zararı olacağını da unutmamalıyız” dedi. Psikolog Çapar, düşünsel terapi yöntemlerinin sağlıksız, işlevsiz düşünceleri değiştirerek duygusal olarak iyi hissetmeye yardımcı olduğunu ve böylece kişinin kendisini ve çevresini diyete hazırlamış olacağını dile getirdi. “Kilo verme nedenlerinizle ilgili bir liste yapın” Ön hazırlık yaparak diyete başlamak gerektiğine dikkat çeken Psikolog Çapar “Kilo vermek istemenizin nedenlerini düşünerek bir liste oluşturmakla sürece başlayabilirsiniz. ‘Kilo vermek için nedenler?’ kartlarını kendi özgün sebepleriniz ile hazırlayın. Diyetinize engel olacak yiyecekleri gördüğünüzde bu liste size yardımcı olacaktır. Listedeki maddeleri günde bir kaç kez okuyarak ayartıcı yiyecekleri neden yemeyeceğinizi belleğinize iyice yerleşerek diyetinizi bozacak yiyecekler ile karşılaştığınızda kendine engel olabileceksiniz. Böylelikle kendinize ‘Bu yiyeceği her ne kadar yemek istiyor olsam ve bir iki dakikalık mutluluk yaşayacağımı bilsem de, kilo vermek benim için çok daha önemli’ demiş olursunuz” diye konuştu. “Listeyi her yemekten önce okuyun” Özellikle ilk başlarda listedekileri günde bir kaç defa okumak gerektiğinin altını çizen Psikolog Çapar yazılanları belirli saatlerde okumanın motivasyonu arttıracağını, dolayısıyla bu listenin hep yakında tutulmasını tavsiye etti. Yemeklerden önce listeye bakmanın diyet programına uymayı sağlayacağına işaret eden Psikolog Çapar şunları söyledi: “Karşı koyamayacağımız zamanlarla karşılaşabileceğiz. Bu noktada kendinize şu soruyu sormanızı istiyorum: ‘Kilo vermek benim için ne kadar önemli?’ Zaman zaman düşünceleriniz ‘boş ver listeyi okumana gerek yok’ diyebilir. Bu durumda listeyi okumanıza yardımcı olacak, sizi motive edecek ve listeyi okumanıza sizi yüreklendirecek bir kart yazmanızın size faydası olacaktır”. Diyetin kazandıracağı yararları unutmamak gerektiğini vurgulayan Psikolog Çapar bazı şeyleri yiyip yememek arasında karşı koyma davranışı ve savaşma hali yaşanabileceğini ancak zamanla belirli yiyeceklere duyulan aşırı isteğin giderek azalacağını ve diyete uyunca mutluluk ve başarma hissinin belireceğini anlattı. Psikolojik desteğin, odağı başka yöne çekebilmeyi, rahatlama tekniklerini uygulayabilmeyi, çarpıtılmış düşüncelere karşı koyabilmeyi ve olumsuz duygulara engel olmayı sağlayacağını dile getirdi.