ASAYİŞ - 26 Mayıs 2016 Perşembe 19:13

Yasin Hayal: ‘Hrant Dink’in ailesinden özür diliyorum’

A
A
A
Yasin Hayal: ‘Hrant Dink’in ailesinden özür diliyorum’

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink’in öldürülmesine ilişkin davada söz alan hükümlü Yasin Hayal, “Dink ailesinden özür diliyorum. Ogün’ün böyle bir olayın içinde olduğunu bilseydim ona silah vermezdim" dedi.

İstanbul 14’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmanın öğleden sonraki oturumu dönemin Trabzon Emniyet Müdürü tutuksuz sanık Reşat Altay’ın çapraz sorgusuyla devam etti. İfadesini tamamlayan Altay’a mahkeme heyetinin ardından sanık ve Dink ailesi avukatları sorular yöneltti.

İstanbul İstihbarat Şube Müdürü tutuklu Ali Fuat Yılmazer söz alarak, sanık Altay’ın tecrübeli bir emniyet mensubu olduğunu ve istihbarat şubede de görevde bulunduğunu söyledi. Yılmazer, Hrant Dink cinayetinde sorumluluğu sadece şube müdürlerine yükleyemeyeceğini belirtti. Yardımcı istihbarat elemanlarının hiçbir şekilde olaylara karışamayacağını kaydeden Yılmazer, Altay’a dönerek, “Erhan Tuncel hakkında olaylara karışabilir diye size bilgi geldi. Bu durum karşısında ne yaptınız? diye sordu.

"TUNCEL'İ EN SON ÖĞRENDİM"
Altay bu soruya, “O güne kadar bana istihbarat şube dairesinden Erhan Tuncel hakkında hiçbir şekilde rapor gelmedi. Ben olay yaşandıktan sonra yardımcı istihbarat elemanı Tuncel’in bu olayda adının geçtiğini öğrendim. Ayrıca ben istihbarat şubedeki müdürlere güvenmek zorundayım. Onları muhatap alırım” şeklinde yanıt verdi.

"ORHAN PAMUK'TAN DA ÖZÜR DİLİYORUM"
Duruşmaya Sesli Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlanan hükümlü Yasin Hayal söz aldı. Hayal, “Mahkeme heyeti huzurunda Dink ailesinden özür diliyorum. Ogün’ün böyle bir olayın içinde olduğunu bilseydim ona silah vermezdim. Tahliyemi istiyorum. Ayrıca, Orhan Pamuk’tan da özür diliyorum” dedi.
Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Canel Rüzgar, "Sen hükümlüsün ne tahliyesi" dedi.
Duruşmada daha sonra, sanık avukatlarının talepleri alındı. Tutuklu sanıkların avukatları tahliye talebinde bulundu. Taleplerin alınmasının ardından duruşma savcısına görüşü soruldu. Duruşma savcısı, katıma taleplerinin kabulüne karar verilmesini istedi. Mahkeme taleplere ilişkin kararını açıklamak üzere duruşmaya ara verdi. 

BAŞAK AKBULUT

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Filistin Dayanışma Platformu, İsrail’in Refah’ta başlattığı saldırıyı Ankara’da protesto etti Ankara’da bulunan Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla İsrail’in başlattığı saldırıyı protesto etmek için Amerikan Büyükelçiliği önünde toplandı. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından 1 buçuk milyona yakın Gazzeli, Refah kentine sığınmıştı. İsrail’in Refah kentine yönelik başlattığı hava saldırısının ardından Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla saldırıyı kınamak için Ankara’da bulunan Amerikan Büyükelçiliği önünde çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte İsrail’i protesto etti. Elçilik binası önünde toplanan kalabalık, İsrail’i protesto etmek için "İnsanlık onuru siyonizmi yenecek" ve "Susma haykır soykırıma hayır" sloganları attı. Öte yandan kalabalık, İsrail askerleri tarafından Kudüs’te öldürülen Hasan Saklanan’ı ise rahmetle anmayı unutmadı. Grup adına basın açıklamasında bulunan Zeynel Abidin Özkan, İsrail’in Gazze’ye yönelik düzenlediği saldırıların ardından Refah sınır kapısına sığınan yaklaşık bir buçuk milyona yakın Gazzeli’nin 214 gündür açlıkla boğuştuğuna dikkati çekti. "Soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar" Refah’a başlatılan saldırılarla birlikte bölgede can güvenliği sorununun da başladığının altını çizen Özkan, “214 gündür dünyanın gözü önünde Filistin’de kardeşlerimiz İsrail soykırımına maruz bırakılıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde devam eden yargılamalara; İsrail, lobi faaliyetleriyle tüm ülkelere müdahale ettirmeye ve İsrail yetkililerinin ceza almaması için bir çaba içerisine girdi. Hepimiz gördük ki aslında adalet İsrail için varmış ve tüm ülkeler de İsrail’in soykırımını desteklemek için çalışıyormuş. Bugün ortaya çıkan belgelerde görüldü ki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde İsrail’in soykırımına ortak olan yöneticilerinin ceza almamasına yönelik baskı içeren mektuplar mahkemeyi köşeye sıkıştırmak adına kullanılıyor. Biz inanıyoruz ki hem mahkemede görülen davada hem de Güney Afrika’da devam eden davada soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar” ifadelerini kullandı.